Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
B UL MA C A Önce aşağıda tanımları verilen sözcükleri bulmaya çalışın ve her bir harfi bir yatay çizgi üzerine gelecek biçimde yazın. Sonra çizgilerin altlarındaki sayılara göre [^ bu harfleri bulmacadaki aynı sayılı karelere aktarın (Kara kareler ikisözcükarasını gösterir. Bir satırın sonunda kara kare yoksa, bu, sözcüğün alttaki satırın başına sarktığını gösterir). Bulmaca tamamlanınca, sorulan tanımların karşılığı olan sözcüklerin ilk harfleri yukarıdan aşağıya doğru Hera Şiir Kitaplığı tarafından yayımlanan Sessizliğin Bekçisi adlı şiir yapıtının yaratıcısının adını oluşturacak; bulmaca karelerindeyse, aynı şiir kitabından bir alıntı ortaya çıkacaktır. Tanımlar ve sözcükleriniz: A. Alfred Jarry'nin bir ovunu. 6 10 4 17 39 33 47 52 16 •JGER MUMCUOĞUI Japonya'da bir Belçikalı "Güzel olmak senın görevın Bu konuda başarılı olunan, güzelltğin sana hıçhır keyif vermeyecektir Sadece Batılılar sana iltifat edebdır, onlann da zevkten ne kadar mahrum yaratıklar olduklannı bilıyoruz Aynada kendi güzellıg'ine bakanan, bunu korkuyla yap, zevk alarak değıl, çünkü güzellik sana sadece onu kaybetme korkusunu getırccektır. Güzelbır genç kızsan, hayatta pek önemlt hır yerc varamazstn; eğer güzel de değılsert, hiçbır şeysın demektir." Amelie Nothomb "Kıran Kırana" Çev.: Aslı Yücel Loof, Can Yayınları, 2002. melie Nothomb'u ilk kez TV5 Fransız televizyon kanalında bir edebiyat programında izlediğimde çok ilginç bulmuştum. Kendini olabildığince ayrıksı eöstermekten zevk alır gibi, gülümseyerek doğduğu anı hatırladığını, beyninin yaşadığı her anı kaydettiğini anlatmıştı o programda. Henüz 35 yaşını doldurmamış oknasına rağmen 37 romana imza atmış olması da ilginçliğini arttırdı gözümde. Aynca Fransız basınında hakkında çıkan yazılar da romancılığını yere göğe koyamıyorlardı. Işte tüm bu beklentilerleelime son romanı "Kıran Kırana"yı aldrm. Japonya'da doğduğunu ve çok iyi Japonca konuştuğunu biliyordum, Latince ve antik diller üzerine eğitim aldığını, dil üzerine çahştığını da romanın başındaki biyografisinden öğrendim. "Kıran Kırana", çokuluslu bağlantdarı olan bir Japon itnalat şirketindeki hiyerarşik düzeni anlatıyor. Oraya tercüman olarak işe alınan yazar, (romanda da başkahraman Amelie; sanırım çoğu romanı otobiyografik), olağanüstü güzel bir Japon kadınınemrineverüiyorve nedeni çok iyi anlaşılmayan bir çekemezlik yüzünden işini yapmasına engel olunuyor. H. "Büyük Romulus" ve'Tizikçiler" adlı oyunları da yaratan Isviçreli oyun yazarı. 40 44 27 60 59 42 19 53 21 73 I. Diyalektik. 30 43 23 65 9 82 68 A NOTHOMB AM^ÜF, P Sıupeur cr trcmblcmcnrs "Kıran Kırana" nın Fransızca baskısı. makamına ve kişiliğine karşı duyulan insanüstü saygının gereği olarak hissedilen bir duygu bu titreme. Romana "Kıran Kırana" adını vererek, kapaktaki resim gibi asd anlatılmak istenen Japon kültürünün bir özellifii de kitapta yanlış ifade bulmuş. Kıran Kırana, şirket içi çekişmeleri iyi dile getiren bir deyim, rakat romanda asıl önem verilen Japon kültürünün iş yaşamına adapte oluş şeklini dışarıda bırakıyor. Toplumun her kesiminde yaşlıların, üstlerin, büyüklerin her konuda söz sahibi olması, "altındaki" insanların da büyüklüğü bir yücelik olarak hissetmesi anlatılıyor. Nothomb'un romanı, Japon kulturunü anlamak açısından çok faydalı, ancak yarattığı karakterlerin aşırı karikatürleştirilmesi bence yazarın olgunlaşmamış tekniğini ortaya kovuyor. Abartı sadece karakterlerde değiT, üurıımlar karşısında karakterlerin nissettiklerine de yansıyor. Yaşananlar fazla derinleştirilmeden veriliyor. Karakterlerin psikolojik derinliğini pek iyi anlayamıyor okur, sadece davranışlardaki yüzeysellikten karmaşık ruhsal yapıları olduğunu seziyor. Romanın çevirisi çok başarılı. Genelde çeviri hatalan dikkat çeker fakat bu romanda yazarın hataları öne çıkıyor. Örneğin "asansör beni Yumimoto gökdeleninin en üst katında bıraktı" (s .7) dedikten sonra, "neden kırk üçüncü veya kırk beşinci kattaki ziyaretçileri değil..." (s. 88) diye yazmış, çok kereler kırk dördüncü katta çalıştığını ve bunun da binanın en üst katı olduğunu bildirmesine rağmen, başka bir yerde kırk beşinci kattan söz etmesi göze batan bir dikkatsizlik. Yine de bahsettiğimiz tüm bu olumsuz yanlarına rağmen, yazarın akıcı stili sayesinde hızlı ve zevkle okunacak bir kitap; fakat Fransız eleştirmenlerin dediği gibi neslinin en iyi yazarlanndan biri olduğunu söylemek çok zor. • www.yazinsanati.cjb.net J. "Buyurun içelim birer kadeh/ Güzeldir öğle rakıları efendim/ Unutulmaz/ Bir kadından söz eder gibi/ Utangaç, gizli yasak/ Burası Arnavutköy efendim/ Eskiden ne güzel yerler vardı/ Bir şilep geçiyor, bir tanker" diyen şairi simgeleyen harfler. B. "... Kabacalı" (PEN Yazarlar Denıeği'nin de başkanlığını yapan araştırmacı yazar). 15 76 71 11 K. Damıtıcı. 18 29 35 67 14 5 Mgunlaşmamış teknlk C. "Kalktı göç eyledi Avşar illeri/ Ağır ağır giden iller bizimdir/ Arap atlar yakın eyler ırağı/ Yüce dağdan aşan yollar bizimdir" diyen şair. 64 75 7 2 34 26 66 55 24 L. Patricia Highsmith'in polisiye romanlarındaki temel karakter. 37 20 3 32 61 25 Çokuluslu sırketlcrın rckabet ortamlarına yabancı biri için iş ortamında bunca sadist güç oyunlarının yer aldığını öğrenmek ilk başta belki çok şaşırtıcı ama inandırıcı olmadığını söylemek zor. Hiyerarşide belli bir.noktaya gelene kadar çok ezilmiş insanların sonunda ellerine güç geçtiğinde bunu ne denli haksızca kuflandıklarını gösteriyor bu romanda Amelie Nothomb. Kitabın özünü bu oluşturuyor. Japon toplumunda altta kalanların özellikle kadınların böyle bir gücü diğer kadınlar üzerinde kullanmalarını konu ediyor. Oysa romanın başlığına bakarak bunu anlamak olanaksız, ilk başta kitabın kapağında Orta Avrupa kentlerinden birinde bir pazar sahnesini görüntüleyen izlenimci tablo (künyede kapaktaki resmin ne olduğu belirtümemiş. aynca) romanın yapısına çok ters düşüyor. Bir başka belirtilmesi gereken nokta, kitabın orijinal adı "Stupeur et Tremblements" ("şaşkına dönme ve titreme") Japonya'da imparatorun huzuruna çıkan insanların hissettiklerini anlatmak için kullanılan bir deyim. Karşısındakinin CUMHURİYET KİTAP SAYI 631 Sadist güç oyunları D. Amazon'daki sık ormanlar. 80 79 77 69 12 E. Briçte iki manştan oluşan bölüm. 57 51 81 49 13 629. sayımn çözümü 1. Akın, B. Yakı, C. Hanım, D. Av, E. Ney, F. Bay E, G. Orşelim, H. Zeyyat Selimoğlu, I. Kış Masalı, J. Uris, K. Rabat, L. Türkiye'nin Düzeni. F. " , nar kırmızı, sonbahar" (Cahit Sıtkı Tarancı). 72 74 58 70 50 56 78 41 G. Metin Kaygalak'ın ilk şiir kitabı. 1 38 8 45 22 31 46 28 62 48 63 54 36 Şiir: 'yeryüzü taşıyamaz oldu beni, hem nasıl taşır ki ayağımın biri okyanustayken ve ellerim sanki" SAYFA 23