Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Prof. Dr. Doğan Aksan'ın Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yarını' adlı çalışması, yalnızca Türkbilim öğrencilerinin değil, ilköğretim, lise ve yükseköğretim öğrencilerinin, yazarların, aydınların, kısaca nerkesin Türkiye Türkçesi konusunda başvuracağı temel kitaplardan biri. YUSUF COTUKSOKEN Doğan Aksan yine dilimize eğiliyor Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü. Yarını ğında yorumlanmaktadır. Aksan'ın Osmanlıca üzerine görüşleri tartısmaya açıktır. Şöylediyor Aksan: "Yazın dilimizin Eski Anadolu Türkçesinden, yani XV. yüzvıl sonlanndan XX. yuzyıl başlarına, Türkiye Türkçesinin Dil Devrimi başlangıcına kadarki dönemini Osmanlıca olarak adlandırabiliriz." (s. 56) Osmanlıca ya da Osmanlı Türkçesi (Ömer Seyfettin Osmanlıca için Enderun dili, Ziya Gökalp Esperantosu olarak adlandınyordu) terimi bugün de tartışılıyor; ilkin nerede, kim tarafından kullanıldı? (bir soylentiye göre Redhouse'un sözlüğünde kullanılmış, 1890), Uygun bir karşılık mı? Resmi yazışmalar, bilim ve Divan yazını örnekleri dışındaki yahn dilü metinleri hangi kapsamda değerlendireceğiz? Bunlan da Osmanlıcayla ilişkilendirecek miyiz? "Türkiye Türkçesinin Bugünü" (s. 63138) başlıklı ikinci bölümde Türkiye Türkçesinin sesbilgisel ve sesbilimsel, biçimbüimsel, sözdizimsel, anlambilimsel ve sözcükbilimsel özellikleri örnekleriyle betimlenmekte; Türkçeye giren yabancı sözcükler üzerinde durulmakta, Dil Devrimi'nin oluşum koşulları, dilimizin sözvarlığına katkıları ayrıntılı bicimde anlatümaktadır. Sayın Aksan'ın bu bölüme Türk sözlükçülüğü (Türkçe genel sözlükler ile terim sözlükleri), Türkçenin yazımı (yazım kııralları, kılavuzları, yazını sorunları, tartışmalar...) ve özellikle kitle iletişim araçlarında Türkçenin yanlıs, tutarsız, tedirgin edici kullanımı gibi konularda kimi açıklayıcı bilgiler eklemesi de uygun olurdu, kanısındayım (üçüncü bölümde değiniyor). Henüz tarihsel bir sözlük hazırlayamamış olmanın üzüntüsünü sanıyorum her Türkbilimci, dilbilimci gibi Aksan da udyuyordur. Bir de Türkiye Türkçesinin bilim, kültür, sanat (yazın) ve felsefe dili olarak gelişimini tamamladığinın altını, bu alanlarda ortaya konulan ürünlere gönderme yaparak çizebilirdi. Bununla birlikte ilgili okur metnin bağlamından bunu rahatlıkla çıkarabilir. Bir de Hocamızın karşıtanlamı terimi yerine niçin ters anlamlı (s. 83) terimini kullandığını bir türlü anlayamadık. Oysa karstl kavramlar (s. 113) terimi de geçiyor kitapta. "Türkiye Türkçesinin Yannı" (s. 139159) adlı üçüncü bölümünün girişinde Aksan su sözlerle başlıyor: "Bir dilin ee lecekteki durumu, ilerideki gelişmeleri konusunda önceden birtakım savlar ileri sürmek, yargılara varmak, ilk bakışta bazılarına doğru görünmeyebilir. Ancak elimizde dilin geçmişiyle ve bugünüyle ilgili veriler varsa, o dili konuşan ülkedeki toplumsal ve kültürel gelişmeler biliniyorsa ve bir dilbilimcinin 45 yılı aşan inceleme ve deneyimlerine dayanılıyorsa, bu konuda onun varsayımları ve görüşleri gelecekte gerçeğe dönüşebilir." (s. 141) Bu sözlerde büyük gerçeklik payı vardır: Sayın Aksan, herkesten çok Türkçenin geleceğine ilişkin varsayım ve görüş ileri sürme nakkına sahiptir. Aksan, burada hem olumlu hem de olumsuz gelişmelere ilişkin gözlem ve değerlendırmelerini tartısmaya açıyor. Olumlu gelişmeler arasında, özellikle Dil Devrimi yle Türkçenin yabancı sözcüklerin/terimlerin egemenliğinden kurtu lup sözcük ve terim türetimini kendi kaynaklanna dönerek gerçeklcştirdiğini, Türkçenin sözvarlığının öz Türkçe sözlerle daha da zenginleştiğini; çocuklara ad verme geleneğinde de öz Türkçe sözlükler seçiminin ağır bastıgını dilc getirmektedir. Bunlara kimi eklemeler de yapılabilir: Yazmcılanmız her türde yara tıcılıklarını sergilerken Türkçenin anlatım olanaklarını zorlayabiliyorlar, yeni anlatım olanakları deneyebiliyorlar. Türk yazınının seçkin örnekleri Batı dillerine çevriliyor. Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenenlerin sayısı giderek artıyor... Olumsuz gelişmeler .ırasında ön sırayı eğitim alıyor. Aksan da anadili eğitimindeki gerileme, dilbilgisi eğitimindeki kuruluk/tatsızlık, ders kitaplarındaki metinlerin eskiliği ve metin seçme ölçütünün bulunmayışı, okuma alışkanlığı edinilememiş olmaması, yabancı dille eğitim; kide iletişim araçlarındaki özensiz dil kullanımı vd. üzerinde özellikle duruyor. Önerilerini de şöyle sıralıyor: Anadili eğitimine (devletçe) özen gösterilmeli, öğretmenler iyi yetiştirilmeli, yabancı dil eğitimine ağırlık verilmeli, okuma alışkanlığı dazandınlmaya çalışılmah, yabancı sözcüklere/terimlere karşılıklar bulunmalı, işyeri, ürün adlarının Türkçe adlardan seçilmesi konusunda yasa hazırlanmalı, kitle iletişim araçlarında sunucularırı Türk dili üzerine eğitim almaLırı sağlanmalı, vapılacnk yasal düzenlemelerde bugünkü resmi Türk Dil Kurumu eski yapısına ve etkinliğine kavuşturulmalı... Bence son öneri büyük önem ve öncelik taşımaktadır. Bu günkü Türk Dil Kurumu, kimi yayınlarıyla (Imlâ Ktlavuzu, Türkçe Sözlük, Okul Sözlüğü, Gramer Tertmlerı Sözlüğü) eğitim ve öğretimde, bilim, kültür, sanat ve düşünce yaşamında tam bir kargaşaya yol açrnıştır. Bu nedenle yasal düzenleme ilkin Atatürk'ün vasiyetine dönüşü gerçekleştirecek biçimde olmalı. Bunun dışındaki gelişmelerle ilgili yasal düzenlemeler, özellikle yönlendirilmiş siyasilerin kararlanyla bu yasaklar listesine dönüsebilir. Bugünkü TDK'nin yönetiminde bir dönemde TRT'de kullanılması yasak sözcükler listesi hazırlayanların bulunduğunu unutmayalım. Yasaya gelinceye kadar yapılacak o kadar çok iş var ki... Biz de birkaç öneriyle görüşlerimizi belirtelim: Yazım kılavuzlan aynı zamanda söyleyiş kılavuzu olarak hazırlanmalı; kide iletişim araçlarında dil ve yazın konulanna daha çok ağırlık verilmeli, yeni yayınlar kitle iletişim araçlarında daha sık tanıtılmalı, okuryazar ıletişimi her ortam ve bağlamda daha da güçlendirilmeli, eğitim siyasetüstü, özerk bir kurum haline getirilmeli, MEB'in Talim ve Terbiye Kurulu özerkleştirilmeli (Talim ve Terbiye Kurulu, özerk olmalı ki her dönemde siyasal iktidarların ideolojisine göre biçimlendirilmesin), bir çeviri kurumu oluşturulmalı, dünyanın dil, bilim, kültür, sanat, felsefe vd. Alanlarındaki temel yapıdan yetkin çevirmenlerce Türkçeye kazandınlmalı; insan haklan, düşünce özgürlüğü gibi konularda demokratikleştirilmeye nız verilmeli... D. Aksan, kitabının sonunakonuyla ilgili geniş bir kaynakça da eklemis. Ancak bu kaynakçaya öbür baskılarda birçok önemli çalışma da (N. Ataç, H. Eren, S. Özel, F. Hepçilingirler, Ş. Yalçın, A. E Karamanlıoğlu, T. N. Gencen, B. Vardar vd.'nin yapıdan, eklenmeli diye düşünüyorum. Prof. Dr. Doğan Aksan'ın Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yannı adlı çalışması, yalnızca Türkbilim öğrencilerinin değil, ilköğretim, lise ve yükseköğretim öğrencilerinin, yazarların, aydınların, kısaca herkesin Türkiye Türkçesi konusunda başvuracağı temel kitaplardan biri durumundadır. Değerli Hocamızı bu güzel çalışmasından dolayı kutlarız.^ (*) Beykenl Üniversitesi Türk Dili Öğretım Görevlisı Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yarını / Prof. Dr. Doğan Aksan /Bilgi Yayınevi /179 s SAYFA 15 T ürkçe üzerinc gerek bilimsel gerek eğitsel gerekse kamuya yönelik tanıtıcı yayınların artması, gerçekten de sevindirici. Biz, bir yandan anadilimizi öğretememekten/ öğrenememekten, öte yandan da bu konuda yeterli ölçüde güvenilir bilgilere ulaşamamaktan yakınırken bu kitaplar imdadımıza yetişiyor. Işte bu yeni yayınlarla hcm gerekli ve ilginç bilgilerle donatılıyoruz, hem kitaptığımızı zenginleştiriyor nem de dil terimlerinin çağdaş Tıirkçede nasd başarıyla üretilebfldiğine tanık oluyoruz. Gerçi, bu konudaki bilimsel yayınların önemli bir bölümü Türkbilim dünyasına özgü kalıyor, yani yalnızca bilim adamlarının hizmetine sunuluyor, kimileri de dil ve icerik bakımından daha geniş kesimlerin bilgilenmesine açık bir anlayışla hazırlanıp yayımlanıyor. Ilgili okur, gereksinmeleri oranında bu yayınlan edinip bilgi dağarcıklannı genişletiyorlar. Son aylarda Türk dilbiliminin önde gelen adlanndan Prof. Dr. Doğan Aksan'ın Türkiye Türkçesinin Dünü, Bugünü, Yartm (Bilgi Yayınevi, Ankara: Kasım 2000 , 180 sayfa), işte bu ikinci türdeki yayınlar arasında anılabilir. Hangi alanda iş görürsek görelim, anadilimiz konusunda temel bilgileri edinmemiz, olmazsa olmaz koşuÛarındandır: Türkçe nasıl bir dildir? Nereden gelmektedır? Tarihsel gelisimi nasıl olmuştur? Bugün yervüzünde kaç Türk ve Türk dili vardır ve bunlar hangi adlarla anılmaktadır? Türkçenin dilsel, dilbilgisel özellikleri nelerdir? Türkçe iletişim, hangi dilsel süreçlerde gerçekleşiyor? Türkçenin karşı karşıya bulunduğu sorunlar nelerdir ve bunlar nereden kaynaklanmaktadır? Türkçenin yannına ilişkin gözlemler, görüşler nelerdir? Türkçe yeni binyıllara kalacak mı? Pek çoğumuz bu denli ekonomik güçlük içinde bulunan insanlann, geçirnlerini sağlamak için çaba harcarlarken bir de bununla uğraşacak vakitleri olamayacağını düşünüyoruz. Hangi ortam ve koşulda olursak olalım kişi, birey ve vurttaş olduysak, bu konulara yabancı kalamayız, kalmamalıyız. Prof. Dr. Doğan Aksan, bu yeni çalışmasını tanıtırken sunları söylüyor: "Bu kitap bir dilbilgisi kitabı değildir. Türkiye Türkçesinin geçirdiği evreleri, başlıca özelliklerini, yitirdikleri ve kazandıklarını, dilbilgisi kitaplarında ortaya konmayan kimi yönlerini belirtmeye çalışmakta, bugünkü gelişmelere ve eğilimlere dayanarak yannki durumunu kestirmeyeyönelmektedir" (s. 11) Kitap, ana dil Türkçenin tarihsel gelişim çizgisinin ve bugünkü konumunun tanıtıldığı giriş bölümü ile üç ana bölümden oluşmaktadır: "Türkiye Türkçesinin Dünü" (s. 2362) başlıklı ikinci bölümde Türkçenin tarihi tartısılmakta, ilk yazılı ürünlcr tarihsel ve dilsel özellikleriyle anlatılmakta; soyut kavramlardaki zenginlik, eşanlamlüık, çokanlamlıhk, deyimler, atasözleri, ikilemler, sanatlı anlatımlar açısından görünümü gözler önüne serilmekte; Eski Anadolu Türkçesi, Osmanlıcadan Dil Devrimine kadarki süreç, tarihsel çizgideki görülen değişimler ışı Türk södükçüliiğii Temel bllgiler Gozıeııı ve fleoeiıeııiMnııeıei' Doğan Aksan da anadlll eğltimlndeki gerlleme. dilbilgisi eğltimlndeki kuruluk/tatsızlık, ders kitaplanndakl metlnlerln esklllğl ve metln seçme ölçutünün bulunmayışı, okuma alışkanlığı edlnllememlş olmaması, yabancı dllle eğltlm. kltle lletlslm araçlanndakl özenslz dil kullanımı uzerlnde özellikle duruyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 673