24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ıçin insan avına çıkmışkcn... Topal Recep Paşa, ikinci bir sultan gibi tersanede korku salarken... Kalyoncu nakkaşı Yusuf, rahibe n olma yolunda isteksiz adımlarla ilerleyen Anna'yı gördü günlerden bir gün... Samatya'da, Surp Astvadzadzin manastırının süslii avlusıında gezinen küçük bir kızdı Anna... Çocuk bile sayılabilirdi Yusui'un gözünde... Ama sevmeyi biliyordu... Hem aradan geçecek on bir yılda büyiiyecckti elbet... Bin altı yiiz orıız altı yılının sonyazında, bir fes~ leğen yorrusunda, kırılmaz sandığı kabuğunu kendi eliyle kıracaktı. Sclma Fnıdıkh Engereğin Gözündeki Kamaşma/ Zülfü Ltvanelt/ Kemzi Kitabevi/ 17 J v 17. yiizyıl Osmanlı Sarayı... Bir idam mahkumu olarak yıllaıca ölümü bekleyen şehzade, biıdenbire mutlak iktidarın sahibi olur. Öyle bir iktidardır ki bu, ülkesinde yaşayan milyonlarca insanın canı onun iki dudağı arasındadır. Saraydaki siyahi haretnağası ise, cinscl gücü elinden alınmış bir hadıın olarak tam bir iktidarsız lık simgesidir. Ancak bu iktidar alışverişi yön değiştirecelcve padişah mııtlak iktidarsızlığın, haremağası ise padişah üzerindeki iktidarın temsilcisi olacaktır... însan doğası ve ihtirasları üzerinc alegorik bir deneme olan Engereğin Gözündeki Kamaşma, dünya basınında, hem elden bırakılama yacak kadar sürükJeyici hem de felsefi derinliğe sahip bir edebiyat eseri olarak selamlanmıştır. tslamiyette Ahlak ve Kadıntslamiyet Gerçeği 21 Erdoğan Aydın/ C.ımıhuriyet Kitaplan/ U2 s. Dinsel ideoloji, kendisini en çok ahlak alanmda güçlü zannetmekte ve insanlığa en olumlu ahlaki çerçeveyi kendisinin verebildiğini düşünmcktedir. Dahası yaşanan ahlaki erozyonun dinden uzaklaşmaktan kaynaklandığını ve ahlakın dinden ayrı konınamayacağını iddia ermektedir. Peki ama bu yargıların doğruluk payı var mıdır gerçekten? Bu ki tap, dinin ahlak alanına ilişkin iddialannın ne yazık ki gerçek dışı olduğunu ortaya koymaktadır. Ahlakın ne olup olmadığı temelinde kapsamlı bir sorgulama yapan bu kitap, şeıiat ahlakının gerçekte 7. yüzyıl Arap ronlumunun değerleriyle örtüştüğünü ve çağdaş ahlaki değerler karşısında çok geri ve savunulamaz olduğunu göstermektedir. tslamiyet ve Bilimtslamiyet Gerçeği 2/ Erdoğan îslam tarihinde dinin bilimle çatışma örnekleri Batı ile kıyaslanmayacak kadar sınırlıdır. Bu durum, diğer dinlerden ayrımla Islamiyetin bilimle örtüştüğü iddialanna gerekçe yapümıştır. Bununla da yetinilmemiş, Kuran deyişleri ile bilimsel bulgulann uyuştuğuna ilişkin yaygın iddialar geliştirilmiştir. Peki ama Islamiyet'in, bilimin felsefesi ve bulgularıyla örtüştüğü iddiasınm doğruluk payı var mıdır gerçekten? Ru kirap, söz konusu iddiaların, hem felsefi ve tarihsel dü/.lemde bütünüyle temelsiz ol~ duğunu hem de bilimsel bulgularla Kuran'ın yargıları arasında tam bir karşıtlık olduğunu tek tek göstermektedir. Bahçe Biziz Giil BizdedirGeçmişten Günümüze Alevi Mizahı/ Miyase llknur/ Cumhuriyet Kitaplan/ 112 s. "Alevi Bektaşi kültürünün iç içeliği bir bütünlük oluşturuyor. Ancak geleneksel kültürümüzde Nasrettin Hoca ile eşdeğerli Bek taşi Babası'dır. Bu nedenle genelde hep Bektaşi mizahından söz açılır. Merakımı çekjniştir. Alevi dünyasımn enlem MİYMt İUMUI ve boylamlarında yer alan nice tarikattan niçin yaJnız Bektaşi mizahının fıkraları dilden dile dolaşıyor?.. Bu güzelim dünyanın serdengeçtilerinden Miyase llknur'a hir gün sordum: AJevi fıkraları yok mu? Olmaz olur mu?.. Dağınık, savruk, unutulmaya döniik Alevi iıkraları 'dost meclisleri'nde sıı üstündeki kaydırak taşları gibi sekiyorlardi; bir süre sonra bellek denizinde kaybolup gitmeleri işten değildi. Miyase llknur, bu iş için biçilmiş kaftandı, üstlendiği işlevin üstesinden hakkıyla geldi ve zengin belgeselin ilk kitabını yazdı. Alevinin mizah yeteneği Keıbela Tragedyası'nın gözyaşlarından süzülüp Anadolu'da çiğ tanelerine dönüşmüştür. îlk bakışta Bektaşi Babası'nın mizahıyla AJevi yaşamından derlemelerin aynı özde olduklarl görülüyor; bu kültürleri birbirinden ayırmak olanağı zaten yoktıır; Miyase îlknur'un belgeseli 'halkbilim' açısından kendiııe özgü bir toplumsal yaşamı da sergiliyor; bu yaşamın gereklerini, törelerini, önceliklerini ve sonralıklarını da içeriyor. Mizah adı verilen sihirli dünyaya yabancı olanlara, espri özgurlüğünün tadına varamayan ham ervaha, bu kitaptaki kimi anekdot ters gelebilir. Anadolu'nun engin hoşgörüsünde yaşa mın anlamına nüktenin tadıyla tuzuyla katkıda bulunan kültürün özgürlüğünü bilenler içindir bu derleme... Bir toplum kendi kendisiyle alahildiğinc alay etmek olgunluğuna kavuştuğıı zaman uygarlıga kapılarını açmış olur." diyor îlhan Selcıık. tslamiyetin Ekonomi Politiğilslamiyet Gerçeği 3/ Erdofcan Aydın/ Cumhuriyvl Küapları/ 221 v Kapitalist sistemin toplumumuza yaşattığı bu ağır sorıınlar ortamında, Islamiyetin 'adil', 'lakiri gözeten', 'ekonomik buııalımlar üret meyen', 'emeği yücelten' bir sistem öngördüğü, dolayısıyla yaşanagelen bunahma karşı en ııygun seçenegin şeriat olduğu fikri, son on yılların en çok yinelenen iddiası oldu. Peki ama Islamiyetin adil ve dahası gü nümüz koijullannda uygulanabilir bir sistem önerdiği iddiası doğrıı mııdıır gerçekten? Kuran ayetleri ve şeriat deneylerinden hareketle Islamiyetin ekonomi politiğinin kapsamlı bir fotoğrafını çıkaran bu kitap, bu iddiaların bütünüyle mesnetsiz olduğunu göstermektedir. Romantik KomünistNâzım Hikmet'in Yaşamı ve Eserleri/ Saime Göksu Edıvard Tımım/ Çeviren: Barış (jümüşbaş/ Doğan Kitapçılık AŞ/ 450 s. Saime Göksu ve Edward Timms'in kitabın tanıtım bölümünde özetledikJeri üç beş satırda bile kendini gösteren önemli bir yaşamöyküsü, hapishane koşullarında bile politik cesareti sanatsal yaratıcılıkla birleştirmiş bir büyük şairin portresidir Romantik Komünist, kişisel tanıklıklardan ve yeni arşiv belgelerinden yararlanılarak hazırlanan bu çalışmada, Nâzım'ın yaşamı XX. yüzyıl siyaset tarihinin bir aynası olarak sunulurken, Nâzım'ın kendisi de çağının en önemli şairlerinden biri olarak sıyrılıyor. Ingilizce aslından Barış Gümüşbaş'ın çevirisiyle, yine şairin yakını iki ünlü isim Yevgeni Yevtuşenko ve Memet Fuat'ın kaleme aldığı önsöz ile Türk okuruna Doğan Kitap tarafından kazandırılan bu kitap, Nâzım'ı seven ve onu bir kez daha saygıyla anmak isteyen herkes için. Sokrates'in Karısı/ Ccrald Messadie/ Çeviren: GüUeren Devrim/ Doğan Kitapçtlık AŞ/ İ57 v Sokrates, kuşkusuz filozofların en büyüğüydü, ama karısı Ksantippi'den korktuğu kadar ölümden korkmazdı! Haklıydı da. Çünkü işlenen bir cinayetin failini bulmayı aklına koyduğu gün Ksantippi, Atina sosyetesini altüst etmeyi bile göze alacaktı. Perikles döneminin dillere destan Atina sosyetesini hem de! Alkibiades, Sokrates'in gözdesi, o küstah ve çılgın maceraperest bu cinayete bulaşmış mıydı? Büyük Perikles, Aspasya'nın, yani antikçağın en ünlü lahişesinin kolla rına atılmak için kansını neden terk etmişti? Demok rasinin ve güzel sanatların altuı çağuıı yaşadığı Atina'da sarmaş dolaş bir kokuşmuşluk yumağı! tçki, şehvet ve çügınlık her akşam "deha"yla baş başa ye mek yiyordu, fahişe Aspasya bir davet verdiğinde kimler gelmiyordu ki: Sofokles, Fidias, Anaksagoras, Diogenes... Ksantipi sırrı çözdüğünde, tarihin pençesi suçluya uzanacak ve antikçağın en ünlü öyküsü sona erecekti... Tarihten aldığı ilhamla gerçek ve kuıguyu birleştiren Gerald Messadie cesur kalemiyle Eski Yu nan'ı hapsedildiği dar kalıplardan kurtarıyor. Ve günlük hayatı bütün yalınlığıyla, ama kimsenin hayal bile edemeyeceği büyülü renkleriyle günümüze taşıyor. Bu Yaz Ayrılığın tlk Yazı Olacak/ Selim 1leri/ Doğan Romanının bir bölümünde "Bu gecenin işi, anı iskeletlerini tasfiye etmek. Tasfiye: temizleme, arıtma. Ama bir yandan da: batan ticarî kuruluşta hesapların kesilmesi; ala caklılara ortada kalan maldan pa radan.... Gülümsedi; yazarlığınız günün birinde baskıya uğrayabilir. Bu gece bu iş bitmeli, gün ağmadan bitmeli. Anı hayaJetlerinden kurtulataktı." diyor Selim 1leri. Doğan Kitapçılık taratından yayımlanarak okura su nulan Bu Yaz Ayrılığın İlk Yazı Olacak adil kitabı Türk okuruna yeni armağanı yazarın. Fotoğraf Hikâyeleri/ Ahmel Karalılar/ Doğan Kitapçtlık AŞ/ 221 s. Artık unutulmuş, belki de hiç anımsanmamış bir meslektir fotoğraf hikâyeciliği. Zamanını, mekânını, kişilerin ve nesnelerinin geçmişlerini bilmediğiniz, ama istediğiniz kadar büyütüp bütün ayrıntılarını görebileceğiniz bir fotoğrafın tam bir hikâyesini yazmak, odaları, koridorlan ve merdivenleri iç içe geçmiş, çok katlı bir labirenti, içinde dolaşarak tanımlamaya çalışmaktan farksızdır. Fotoğraftaki her ayrıntıdan yeni bir fotoğral elde eder, sonra yeni totoğrafın ayrıntılarındaki başka fotoğralların peşine düşersiniz. Aklınızdan sürekli bir önceki fotoğrafa geri dönüp seçmediğiniz ayrıntıları da bütünüyle görmek, önceki fotoğrafı tümüyle anlamak düşüncesi geçmektedir, fakat seçtiğiniz ayrıntıların sunduğu yeni fotoğraflar geri dönüşünüzü geciktirir hep. Bir gün ilk fotoğrafı anımsamadığınızı fark ettiğinizde kaybolduğunuzu anlar, ama yeni seçimlerinizin cazibesiyle bunu umursamazsınız. Bu yiizden, hikâyesini anlatabilen bir fotoğraf hikâyecisine rastlanamamıştır şimdiye dek. Onlar, çıkış sandıkları fotoğrala rastlayana dek kendi fo toğraflarının labirentinde dolaşırlar öylece. Oysa çoğu labirentin çıkışı, girişidir aynı zamanda. Sancı.. Sancı.../ Necati Tosuner/ Doğan Kitapçılık /!)'/ 27H s. İlk kez 1977 yılında yayımlanan Sancı.. Sancı... birkaç yayınevi ta rafından yeniden ve yeniden yayımlandıktan sonra şimdi Tosuner'in tüm kitaplarını yayımlayan Doğan Kitapçılık tarafından yayımlandı. Necati Tosuner'in önem li kitaplarından biri olan Sancı.. Sancı... bir Almanya romanı. Bir yanda Petra ile Osman'ın aşkı, diğer yanda tüm içtenliğiyle Almanya ve insan... Ateş OrtasındaBir Savaş Muhabiri Anlatıyor/ Vedat Yenerer/ Ümit Yayınalık/ 486 s. ABD'de Ikiz Kuleler ile Pentagon'ıın teröristlerce vurulmasından sonra, tüm dikkatlerin odaklaştığı Afganistan'a ilk giren savaş muhabiri Vedat Yenerer, ydlardır bir savaş alanından diğerine koşturuyor. Vedat Yenerer, Güneydoğu'da, Kuzey Irak'ta, Iran'da, Çeçenistan'da, Eritre'de, Afganistan'da, Bosna'da, Balkanlar'da, Cezayir ve Endonezya'da çatışmaların tam ortasında görev yaptı. Bu ülkelerde gözlemlediği ilginç olayları ve izlenimlerini kitaplaştırdı: "Ateş OrtasındaBir Savaş Muhabiri Anlatıyor..." Hedef/ Catherine Coulter/ Çeviren: Aslı Açıkgö'z/ înkılâp Kitabevi/ 349 s. Gündemi sarsan bir davayı başarıyla sonuçlandırdıkC U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 611 Kitapçtlık /1,S7 1H5 .v. Aydın/Cumhuriyet Kitaplan/ 171 v. KARM SAYFA 40 '•*\, > » r r v»>» •» * »»*»•«
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear