25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Kuzey Ege'nin bir kentinde, yıllar önce yaşananları anlatıyor Fatma Gürel '36 Baharı'nda yaşam ve aşk doğru taradığı dalgalı saçları, gülen kahverengi gözleri olan bir kişidir yeğeni Pervin'e göre. Halkevi çahşmalanna katılmakta; müzik sevgisiyle dolu bir kişidir. Lisede okurken kemana merak sarmış, Fransa'da iken sevgisini arttırmış, iki keman çalan biri olmuştur. Bu yüzden halkevindeki müzik şölenlerinde keman çalmıştır. Bir gün, hastalık nedeniyle hekim olarak Maria'lann evine gitmiş, annesinin anlatamadıklarını Maria anlatmış ve yakınlaşmaları o gün başlamıştır. Otuzyaşına gelmiş Kemal'i evlenme çağında kızı olan birçok aile aklından geçermekte ise de Kemal Maria'ya abayı yakmıstır. Kemal'de kibir, kendini beğenmişlik voktur. Doğal ve içtendir, aile içi ölümıerden sonra ailesinin dayanağı olmuştur. Pervin'e göre, dayısı bir sihirbazdır, çok güzel keman çalmaktadır. Evlenme konusunda değişik bir görüştedir, Maria'yı gördükten sonra ise kendisi için kız istemeye gitmemelerini annesi ve ablasından istemektedir. Maria'ya tutkunluğuyavaş yavaş yayılır gibi olmuştur. Herkes birbirine sormakta, sevdiği kızın Bay Aleksey'in kızı Maria Siderova olabüeceği kanısı yayılmaktadır. Ama, o yıllarda böyle bir aşk pek yerinde görülmüyordu. Kemal ateşli bir yurtseverdir, nasıl olur da Ortodoks bir yabancıya âşık olabilirdi? Ama, kemal, Maria'ya mektuplar bile yazmaktadır. Annesi de karşıydı buna. Ama, Kemal, zor işleri severdi, çalışmaktan da kaçmazdı. Şakacı bir yönü de vardı. Annesi, Maria'yı seydiğini anlaması üzerine üzüntüden yatağa düşmüştür. "Dedeleri Kaflcaslar'da, Kırım'da çarpışmış bir ailenin gelini bir Rus kızı mı olmalı? Yarın okulda çocuklarına OsmanlıRus Savaşı'nı nasıl öğretecekler?" Ama, Kemal inatçıydı. Maria'nın ailesinin bir zaman sonra Fransa'ya ' göçmesi onu yıkmıştı. Sonunda Bankacı Lütfı Bey'in büyük kızı Ayten ile evlenmistir. Ayten, beyaz tenli, gülünce yanaklarında gamzeler oluşan, giyinmeye süse pek düşkün, güzel bir kızdı. Akıllı ve kendine güvenli. Açık kestane renkli saçlan bukle bukle omuzlanna dökülürdu." Zaten Maria'yı zemmederdi. Maria'nın kusurlarını hep sayıp dökmüştü vaktiyle. Aılesi, Kemal'i Izmirli bir kızla evlendirmek istemişti. Ama aşkı yüzünden buna hiç yanaşmadı. Ikbal adında bir kızla evlenmesini isteyenler de olmuştu; bunu Ikbal de istiyordu, olmadı. Dr. Kemal, Maria'yı, annesinin hastalığı nedeniyle evlerine gittiği gün tanımıştı. Saadet Hanım, anılarında Maria dan şöyle sözetmiştir: * Maria'nın Halkevi'ne ilk geldiği gün, bir tüy hafifliğinde içeri girişi, aydınlık yüzü, pınltılı yeşil gözleri ve yumuşacık ses tonu, bana onun, kınlgan, ürkek bir genç kız olduğunu düşündürmüştü. Sanki ne istenirse yapmaya hazır küçük ve saf bir kız. Ama tanıdıkça anlıyordum ki göründüğü gibi zayıf, güçsüz bir kız değil Birçok kişinin anılarından yola çıkarak değişik bir kurgulama ile yazmış "36 Baharı"nı Fatma Gürel. Değişik kişilerin, hem Halkevi çalışmaları hem de MariaKemal aşkı yönünü kendi görüşlerine göre, ama ortak ve birbirini tamamlayan anlatımlarıyla bütünlük yaratılmış romanda. Değişik bir roman ortaya koymuş Gürel. Ayrıca birçok kaynaktan yararlanarak doğduğu kentin, kendisinin yaşamadığı yıllardaki görüntüsünü ve kişilerini en ince ayrıntılarına kadar ortaya koyuyor yazar. MUZAFFER UYGUNER Fatma Gürel, 19351936 yıllarında edremit'teki toplumsal yaşamı ve iki kişi arasında oluşan aşkı 36 Bahan adlı romanında işlemiştir. Edremit, bilindiği gibi kuzey Ege'nin zeytinlikler arasında, Kazdağı'ntn güneyinde bir kentimizdir. "Yüksekçe bir tepeden bakddığında, uçsuz bucaksız bir zeytinlik örtüsü görülür. Yeşiline gümüş tozu serpilmiş bir örtü" vardır Edremit çevresinde. "Seyrek seyrek ve amaçsızca navada savrulan, incecik bir karla başlayan bin dokuz yüz otuz altı ydının ilk ayında"n baslayarak sürüp giden durumlar romanda ele alınmıştır. Bu ilk ayda oluşan bir yangın, halkevindeki çalışmalar ve Dr. Kemal ile Maria arasında gelişen bir aşk romanda önümüze serilmiştir. Romanda çok değişik bir kurgulama görüyoruz. Yasam ve aşkın gelişimi değişik kişilerin annarından oluşmaktadır. Ama, bu anıların odak noktası, değişik anlatımlarla yaşam ve Dr. Kemal'in aşkıdır. Bu arada Edremit'in o yıllardaki sokakları, evleri de tanıtılmıştır. Sözgelimi, Dr. Kemal'in âşık olduğu Maria'lann oturduğu evi şöyle betimlemiştir: "İki katlı taş bina, meyve ağaçlarının boy verdiği bahçesi, kısa bir merdivenle çıkılan, iki kanadı renkli camla süslü kapısı ve küçük pencerelerinin iki yanına dayalı tanta pancurlanyla, sokağın en güzel yapısıydı". Bunun yanında, evlerinin içleri de betimlenmiştir romanda. Salonların yanında mutfaklar da gösterilmiştir. Romanda, kişilerin de tanıtıldığını görüyoruz. Birçok kişi, değişik kişifikleriyle karşımıza çıkmaktadır. Asıf olan ise Dr. Kemal ile Maria ve bunların aileleridir. Dr. Kemal Galatasaray Lisesi'nden mezun olmuş ve sonra hekimliği yeğlemiş, Fransa'da da öğrenim yapmış Dİr kişidir. Edremit'te, annesinin ve kocası ölmüş ablasının birlikte yaşadıklan evde otutmaktadır. Ablasının Pervin adında bir de küçük kızı vardır. Ablası, herkesin gerek duyduğu güzel sözleri, umutlan öyle güzel bulup söylerdi ki, sanki kalbi kıruc, umutsuz bir kadın olmadığını düşündürürdü. Hep olumlu, iyimser yorumlanyla konuştuğu kişileri yumuşatırdı." Annesi, son zamanlarda, Maria ya tutulması nedeniyle hasta düşmüştü; çünkü Maria bir Rus kızıydı, Müslüman değildi. Dr. Kemal, ince zayıf vücutlu, arkaya SAYFA 14 aile Akçay'dan kalkan vapurla yola çıkarlar. lkınci Dünya Savaşı'nda Paris bombalanınca Maria'nın kardesi Katerina'nın öldüğünü, Dr. Kemal, Istanbul'da Fransız Konsolosluğu arşivlerinden öğrenir. Bir aşk da Akçay'dan kalkan vapurla sona ermiş olur. Edremit'te bir Halkevi kurulur ve çalışmalar başlar. O yıllarda halkevleri gedi o. Aksine kolay niş bir yaygınlık içindedir ve birçok çaeğilip bükülmeyen, hşma yapar. Kaymakam da Ömer Bedgüçlü bir yapısı varrettin Uşaklı'dır. Halkevi başkanlığını da dı. Fransız okuavukat Tahsin Bey üstlenmiştir. Halkelunda okumuş, vi, çesitli çabşmalan ile Edremit yaşanFransızcası ve tısında etkili olmaktadır. Dr. Kemal ve Türkçesi çok iyidir. müzik öğretmeni Niyazi Bey, Halkevi Ailesi, Rusya daki için bir piyano satın alıp getirirler. Piya1917 Devrimi'nden nonun yerleştirilmesi sonunda Dr. Kesonra gelmiş. Babamal bir oh çeker. Artık müzik başlayası Aleksey, Çar'a yacaktır çünkü. Bundan sonra koro çalışkınlığı nedeniyle kactığı söylenen ve Edmaları, müzik kursları, konserler başlar. remit'te fotoğrafçılık yapan biridir. Maria, babası, annesi, halası ve Katia adlı kız Özellikle müzik öğretmeni Niyazi Bey, hep müzikle uğraşır, piyano ve keman kardeşi ile yerleştikleri Edremit'te oturçalmayı öğretirmiş. Halkevlerinin o yılmaktadır. Halkevi'ndeki dikiş kurslanlardaki önemi büyüktür. "Insanlanmız na katılmış ve Halkevleri ile yakın iliskiçok eğitimsiz, üstelik çok yoksuldular. ler kurmuştur. Edremit, onlar için huBilime, sanata, uygarhğa çok uzaktılar" zurlu ve güvenliydi; ama birçok yoksuno yıllarda. Halkevleri kuranlar umutsuzluklarla ve özlemlerle doluydu yaşantıluğa kapılmadan çalışmıslardı. Amaç iyi lan. "Maria, ne Rusya'nın Osmanh Ue bir düzen kurmaktı. Earemit Halkevi yaptığı savaşlarda, ne de kendisini yurBaşkanı Tahsin Özkan, Dr. Kemal, Nidundan kaçmak zorunda bırakan düzeyazi Bey, Maria'dan oluşan bir kurul ile nin varlığında hiçbir suçu olmayan bir ilkin verilen Türk musikısi konserinden önce amacın aydınlanma olduğunu belirtmiş ve "Bunun anahtarı insanda, sanatta ve bilimdedir" demiştir. Konser salonu doludur. îlk çaldıkları Liszt'in prelüdüydü. Bunu, piyanoda sarışın genç kız Maria ile kemanda Kemal, fîütte Asım çalmıştı. Salondakiler zaman icinde müzikle notaların evrenine girmişlerdi. Bitiminde büyük bir alkış ve gösteri olmuştu. Müzik yanında birçok kurs da açılmış ve kadınlara, çocuklara birçok sey öğretilmiştir. Edremit Halkevi 'nden konser ve temsil vermek üzere Bandırma'ya gidildiği de anlaşılmaktadır. Ama, o yıllarda da nalkevlerini eleştirenler olmuştur. Fatma Gürel, bunlan, Halkevi Başkanı Tahsin Bey'in anılannda belirtmiştir (s. 123). Halkevlerinin ütopya peşinde olduklarını söyleyenler olmuştur. 1960 sonrası da kapatılmışlardır. Ama, köycülük şubesinin bir köy gezisinden sözeden sayfalar o zaman için çok önemlidir. Bugün için de önemlı olabilir sanınm. Halkevinde kurs açan Saadet'in anılan da hem Halkevi hem de MariaKemal aşkı yönünden birçok konuya değinmektedir. Birçok kisinin anılarından yola çıkarak değişik bir kurgulama ile yazılan roman bu bakımdan romancılığımızda değişik bir yöntemin ürünüdür. Değişik kişilerin, tıem Halkevi çalışmalan hem de MariaKemal aşkı yönünü kendi görüşlerine göre, ama ortak ve birbirini tamamlayan anlatımlanyla bütünlük yaratılmıştır. Fatma Gürel, böylece değişik bir roman ortaya koymuştur. Bunun yanında birçok kaynaktan yararlanarak doğduğu kentin, kendisinin yaşamadığı yıllardaki görüntüsünü ve kişilerini en ince ayrınülarına kadar ortaya koymuştur. Böylece, Edremit'in 19351936 yıllarındaki görüntüsü, yaşantısı ince bir anlatımla ortaya konulmuştur. Bilmediği dönemi bu kadar gerçek aynntılarla anlatmak bence çok önemüdir ve bir sanat hüneridir. Bir aşkın oluşumu ve gelişimi, kişilerin düsünceleri güzel bir kurgulama üe romanıaştınlmıştır. Roman, gerçekten değişik bir kurgulama ile yazumıştır. insandı." Annesinin hastalığı nedeniyle tanıştığı Dr. Kemal, ona âşık olduğunu bir mektupla bildirmişti. Maria bu durum karşısında şaşırmıştı. Zaman içinde Halkevi ndeki bir konserde birlikte olmuş ve Kemal'in gözlerinin, herkes gibi, üzerinde olduğunu görmüştü. Aşk böyle bir ortamda oluşmuştu. Ama, bir gün, öldüğünü sandıklan babasının ağabeyinden Dİr mektup almışlar ve Fransa'ya davet edilmeleri karşısında şaşırmışlardı. Bay Vladimir Nikolay Siderova Türkiye'ye geliyor ve onlan da götürmek istiyordu. Maria, bu durumu Kemal 'e bir mektupla bildirmiştir. Maria'nın Kemal'in aşkına pek yanaşmadığı anlaşılmaktadır. Sevginin büyüklüğünden kuşkusu yoktur; ama, kendisini Türkleştireceğini, Maria yerine Meral adını takacağını, kendisini kendine göe re şekillendireceğini düşündüğü için pek yaklaşmadığı Saadet'in anılanndan anlaşılmaktadır. Kendisini, gözü yükseklerde bir kız olarak tanımlıyor Saadet'e. Baba Aleksey de Fransa'ya taşınacaklarını herkese duyurmuştur. kemal'in ailesi bu taşınmadan memnundur. Bir gün, tüm Anlatım ve dil çok güzeldir. Dilimizin çok güzel kullanıldığını, anılann bizi sürüklediğini görüyoruz. Değişik kişilerin anılarındaki dil çok yahn ve güzeldir. 36 Bahan, bir bakıma tarihsel bir roman olarak da nitelendirilebilir. • 36 Bahan / Fatma Gürel I Remzi Kitabevi Yaytnı /198 s. CUMHURİYET KİTAP SAYI 548
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear