05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

nn genel görünümünü resmi ve özel televizyon kanallarından elde edilen verilerle incelerken, ilgili kurumlardaki çeviri program dizgesini yönlendiren norm ve kısıtlamaları, "denetleme düzenekleri"ni temel alarak betimliyor. Çalışmanın sonucunda, baştaki varsayım doğrulanıyor: Çeviri programlarda kullandan Turkçe, anadilimizi olumsuz yönde etkilecek nitelikte. Ancak BengiÖner yalruzca sorunun belirlenmesi anlamına gelen bu varsayımın doğrulanmasıyla yetinmeyip, çeviri eğitimi kurumundaki deneyimlerinden yola çıkarak söz konusu alandaki aksaklıkları gidermek üzere öneriler sunuyor. Önerilerde vurgu, üniversitelerin çeviri bölümlerindefflmçevirisi dersine yer verilmesi üzerinde yoğunlaşıyor. "Çeviri Eleştirisi Bağlamında Eleştirel Bilincin Oluşması ve Eleştiri, ÜstEleştiri, Çeviribüim llişkileri başlıklı yazısında BengiÖner, çeviri kuramlannın ayrıntdı tarihçesini sunmakta. Bu çeviribilim tarihçesi, şu ana kadar Türkçe'de yayımlanan tek aynntılı çeviribilim tarihçesi olma özelliğini taşımakta. Tarihçe, ÎÖ II. yüzyılda çeviri kuramına ilk kez işaret eden Cicero ve Horace'la başlayıp, bugünkü anlamda ilk çeviri kuramcdardan biri sayılacak Dolet (1540) ve çeviri kuramı bağlamında görüş bildiren Tytler, Longfellow, Nida, Taber'e yer vererek, günümüz çağdaş kuramlarına kadar uzanmakta. Ancak söz konusu yazıda BengiÖner yalnızca ayrıntdı bir çeviribilim tarihçesi vermekle kalmayıp, bdimkuramelestiri arasındaki zorunlu ilişkinin gözardı edildiğinden yola çıkarak, çeviri eleştirisi bağlamında eleştirmenin kuramdan kaçmasının olanaksız olduğunun altını çizmekte. Yazara göre eleştiri alamnda yapılacak en yararlı iş, kurama olabildiğince yakın olmak. Ancak böylelikle kuramdan yararlanılabilir, yönteme karşı çıkılıyorsa görüş belirtilebilir ya da başka varsayımlardan yola çıkarak yeni incelemeler yapılabilir. Yazar, bdimkurameleştiri konusundaki tartışmayı örneklerle daha da açarak, kaynakodaklı, süreçağırhklı ve kuralcı yaklasımla yapılan çeviri eleştirisi arasındaki büyük farkldıklara da değiniyor. BengiÖner, kaynakodaklı, süreçağırhklı ve kuralcı yaklasımla yapdan çeviri eleştirilerinde eleştirmenlerin, çeviri gerçeklerinden, çeviriyi/çevirmeni yönlendiren kısıtlamalardan belirsiz bir sekilde, çevirmenin normlarını, içinde bulunulan dizgenin/dönemin normlarını ve eleştirmen olarak kendi normlannı göz ardı ederek, çeviri metnin erek dizgedeki yerini, işlevini belirlemeden yalnızca çeviri metne eleştiri getirdikleri görüşünde. Yazara göre erekodaklı, ürünağırlıklı ve betirnleyici yöntemle yapddığı savunulan çeviri eleştirilerinde ise farklı yaklaşımlar özellikle de iki temel yaklaşımsöz konusu. Bu iki yaklaşım arasındaki farkldık, "yanlış"a "yardış" denme(me)si ve "hata avcdığı" üzerinde odaklanıyor gibi görünmekte. Ancak yazara göre farklılık kendini yüzeyde böyle gösteriyor, farklılığın nedeni ise çok dana derinlerde bir yerde. Farkhlığa yol açan nedeni belirlemenin yolu da elbette kuramsal bilgiden geçiyor. Yazara göre "yanlış"a "yanlış" denme(me)si çeviri eleştirisini "nata avcılığınna dönüştürmüyor. "(Öz) Sorgulamalar: Hata Avcılığı I: Yazın Çevirisiyle Neden Uğraşmalı? Nasd Uğraşmalı?" başlddı yazısında BengiÖner, eleştirinin amacı doğrultusunda çeviri metin(ler)de saptanan "hata"lara eleştirinin içinde yer verilmesiyle, eleştirinin salt bir "hata avcdığı" olarak tanımlanamayacağını deri sürüyor ve asd yapılması gerekenin, "hata"yı tanımlamak olduğunu belirtiyor. CUMHURİYET KİTAP SAYI 518 BMtHÖrneldeplyla BaUmtayld Çavtmmim Erekodaklı, ürünağırlddı ve betimleyici yaklasımla yapddığı savunulan çeviri eleştirüerinde benimsenen yaklaşımlardaki farkldığa kuramsal düzeyde açdclama getirmek, farkldığa yol açan nedeni ortaya çıkarmak üzere yazar, "erekodaklı kuram"da çeviri eleştirisinin konumunu ve buna ek olarak Raymond van den Broeck'ün "Second Thoughts on Translation Criticism. A Model of Its Analytic Function" ("Çeviri Eleştirisi Üzerine tkincil Düşünceler. Çözümleyici Işlevli Bir Model Önerisi) (1985: 5462) başlıklı makalesinde "erekodaklı kuram dan yola çıkarak sunulan çeviri eleştirisi modelini incelemeye koyuluyor. încelemenin sonucu, çeviri eleştirisi sorunsalına son noktayı koyuyor: Her ne kadar van den Broeck'ün yaklaşımının temelinde Toury'nin kuramı varsa da, van den Broeck ve Toury eleştiriyi çeviribdimin farklı alanlan içinde van den Broeck betimleyici, Toury ise uygulamalı alanda ele almakta. özgen Ergin'in öykülerinde lokantalar, oteller kadar gezi öyküleri de büyük bir yer tutuyor. Bir başka ortamdan, bir başka coğrafyadan süzülen, derlenen, oluşturulan öykülerde yazar, işin içine kendini fazlasıyla katar. Öykülerinde boy göstermeyi seviyor Özgen Ergin, çünkü o da bir öykü kanramanıdır yazdıklarında. GÜLTEKİN EMRE Galatalı flnaelos kak'ta bir kentte çoğalmanın, giderek mafyalaşmanın uç noktalara varışını öyküsünde ağırlayan azar, Estherce'de de srad'e yaptığı yolculukta yaşadddannı ele alıyor. Gümüş Çerçeve öyküsünde işsiz bir adamın duygıılarını ve ltalyan mafyasımn sürprizlerini işliyor. Yazlık Komşum öyküsünde de tatil ortamı içinde yaşananlara, ilişkilere, dostluklara değiniyor yazar. Karanlık Kattaki Işık'ta da yaz ortamında, otelde gelişen bir sevdanın izini ortaya çıkanyor. Mor Koyu Mavi'de bir grup arkadaşm yurtdışından gelen bir arkadaşlanyla yemeğe gidişlcrini masaya yatınyor. Yüreğimdeki Boşluk öyküsünde unutulmaz bir sevdanm yürelcte bıraktığı boşluğa değiniyor Özgen Ergin. Marş öyküsü Körfez bunalımı sırasmdaki sığınmacdann sorunlannı, yaşadıklannı, korkulannı, umutlannı ele alıyor. Wladimir'in Nâzım Hikmet'i öyküsünde yazar, Moskova gezisi öncesinden gelişen bir dostluktan, kaynaşmadan söz ediyor. tmza Günü öyküsü, lstanbul Kitap Fuarı sırasında yeni kitabı yayınlanan ve yurtdışından gelen bir yazarın yaşadıklarına dişkin gözlemleri içeriyor. Kenan adb öyküsünde Özgen Ergin, para karşdığı yatmak için kaaın arayan Dİrinin çektiği sıkıntdarı gözler önüne seriyor. Iç Sesim'de yaşaaığı vurtdışı ortamıyla geldiği ülke arasında bocâlayan, gidip gelen birinin içsel düşünceleri öyküye ağdırdmış. Kitapçı HUmi'de, yurtdışındaki entel düzeyimizi bir kitapçı çerçevesiyle ele alıyor Özgen Ergin. Sınır Kapısı'nda Almanya'da yaşayan bir Türk aılesinin tsviçre sınınnda yaşadıklarını öyküleştiriyor. Amerikalı Türker Teğmen'de havaalanında uçak bekleyenler arasında gelişen bir dostluğun ve Amerikaldasan bir gencin öyküsü ele alınıyor. Katolik Kapıcı'da Özgen Ergin, dul kalan bir Müsıüman kadının Katolik kapıcıyla cinsel dişkiye geçmesinin ardından intihar edişini, ailenin çözülüşünü öyküleştiriyor. Martdar Uçtu'da, modelleriyle dişkısi olan ve açtığı resim sergisine gitmeyen, yaydığı hastaldc söylencesiyle resimlerinin satılmasını planlayan birinin öyküsünü dde getiriyor yazar. Özgen Ergin'nin yeni öyküleri Î Türkiye'de çeviriden çeviribilime geçiş sürecine ışdc tutan kaynaklar, süreli yayınlar, bireysel ve ortak çalışmalardan oluşmakta. Doğrudan çeviri etkinliğine yöneÜk olarak yayımlanan süreli yayınlann Tercüme, Yazko Çevirt.Dün ve Bugün Çeviri, Metis Çeviri, TÖMER Çeviri gibi ve çeviri konusunda uzmanların ve/ya çevirmenlerin yazdanndan oluşan "ortak çalışma" niteliğindeki kitaplann Çeviri ve Çeviri Kuramı Üstüne Söylemler (yay. haz. H. Anamur) gibi Türkiye'de çevirinin/çeviribilimin gelişmesine büyük katkdan olduğu açdc. Bu bağlamda "bireysel" çalışma niteh'ğindeki Akşit Göktürk'ün Çeviri: Dtllerin Dili (1986) adlı başyapıtmı unutmamak gerek. Sel Yayıncdık'ın başlattığı ÇevirİDİlimsel Fprum adlı dizide yayımlanan Işın BengiÖner'in Çeviri Bir Süreç'tir... Ya Çeviribilim? adlı kitabı, Göktürk'ün söz konusu yapıtından sonra, Türkçe'de yayımlanan ikinci çeviri(bdim) konulu "bireysel" çalışma... • Kaynaklar: Anamur, Hasan (yay. haz.). 1997 Çeviri: Ekinler ve Zamanlar Kavşagı, Hasan Ali Yücel'iAnma Kitabı. Istanbul: Yddız Teknik Üniversitesi. BengiÖner, Işın. 1999 Çeviri Bir Süreçtir... Ya Çeviribilim? lstanbul: Sel Yayıncdık (Forum: 2). Broeck, Raymond van den. 1985 "Second Thoughts on Translation Criticism. A Model of Its Analytic Function". The Manipulation o/Literature. ed. Theo Hermans. London/Sydney: Croom Helm. 215243. EvenZohar, Itamar. 1979 "Polysystem Theory". Poeitcs Todayl. 287310. Göktürk, Akşit. 1986 Çeviri: Dillerin Dili. lstanbul: Çağdaş Yayıncddc. Kuhn, Tnomas. 1982 Bilimsel Devrimlerin Yaptst. Çeviren: Ndüfer Kuyaş. îstanbul: Alan Yayıncdık. Lefevere, Andre. 1985 "Why Waste our Time on Rewrites? The Manipulation of Literature. ed. Theo Hermans. London/Sydney: Croom Helm. 5462. Rifat, Mehmet (yay. haz) 1995 Çeviri ve Çeviri Kuramı Üstüne Söylemler. lstanbul: Düzlem Yayınlan. Toury, Gideon. 1980 In Search o/a Theory of Translation. Tel Aviv: Porter Institute for Poetics and Semiotics. 1995 Descriptive Translation Studies and Beyond. Amsterdam/Phdadelphia: John Benjamins Publishing Company. Çeviri Bir Süreç'tir...Ya Çeviribilim?/ Istn Bengi Öner/Sel Yayınctltk/154 s. Mncl ÇavlrKHtaOkonulıı "MMVMI" nhınn O zgen Ergin, Şarlo Kemal (1987) ve Derin Sularda (1990) topladığı öykülerine Galatalı Angelos'ıı da ekledı. 1973'ten beriAlmanya'nm Köln kentinde yaşayan Özgen Ergin, halkla iliskder ve sosyal hizmetler uzmanı olarak çalısıyor. Karma ve kişisel resim sergüerinden tiyatro çalışmalanna uzanan geniş bir yelpazede verimli olmaya çalışıyor: Özgen Ergin, öykülerinde gözlem gücünün aynntdarında dolastınyor okuru. Onun öyküleri lokantalarm ve otellerin sıcak ortamlarında, yemek, meze, içki kokuları arasında sigara dumanlannın izin verdiği ölçüde ortava çıkan görünümlerle, kişilerle, olayfarla gözler önüne serdir. Konuşmaya, anlatıma dayalı öyküler yazıyor Özgen Ergin. Insanı dıştan sanyor, kucaklıyor, sonra da bir gedik bulup yarattığı kahramanlann içine sızmaya çaji| or. Köln kentinin çok kültürlü ortamında boy veren Özgen Ergin'in öykülerinde Türkiyeli, Yunanlı, Kürt, Italyan, Alman, Yahudi kahramanlar birbirine girmis, iç içe geçmiş bir biçimde hayat bulurlar, öykülerin temel direğini oluştururlar. Özgen Ergin'in öykülerinde lokantalar, oteller kadar gezi öyküleri de büyük bir yer tutuyor. Bir başka ortamdan, bir başka coğrafyadan süzülen, derlenen, oluşturulan öykülerde yazar, isin içine kendini fazlasıyla katar., Öykülerinde boy göstermeyi seviyor Özgen Ergin, çünkü o da bir öykü kahramanıdır yazdıklarında. Kendisi olmadan olmazmış gibidir onun öykülerindeki anlatıcı. Âvrupa'ya göçün dk duraklarından biri olan Köln'deki Türkiyeldere de öykülerinde yer veren Özgen Ergin, gurbet öyküleri yazmıyor bana göre. Gurbeti sulandırmadan, duygu sömürüsünegirmeden, olduklan gibi alıyor Köln'deki bizimkderi. Anlatıma dayalı öykülerinde Özgen Ergin, cinsel unsurlara da ustaca yer vermekten kaçınmıyor. Cinsellik onda vazgeçdmez bir malzeme, o bu malzemeyi yaşamm izin verdiği ölçüde ele alıyor, ortaya çıkanyor: O, cinselliği, öykünün kalıplarını zorlamadan, anlatımını sulandırmadan, erotizmi çok öne çıkarmadan birer hrça derbesiyle gözler önüne seriyor. özgen Ergin'in yeni öykü kitabı Galatalı Angelos farklı duyarlddardan çok ortak duygu, düşünce ve anlatımlar içeriyor. Galatalı Angelos, Papirüs Yayınlan'nın, "Çağdaş Türkçe Eaebiyatta Yeni Soluklar" dizisinin bir kitabı olarak okurla buluşturulmuş. • Galatalı Angelos, Özgen Ergin, Öyküler, Papirüs Yay., 1999, s.144 Kitabın giriş öyküsü Galatalı Angelos'ta hiç eskimeyen bir TürkYunan dostluğunu sıcacık duygularla öyküleştiriyor Özgen Ozgen Ergin'in öykülerlnde lokantalar, oteller kadar gezi öyErgin. Kurtardmış külerl de büyuk bir yer tutuyor. SAYFA 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear