05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Gecmis vüzvılda geziler. anılar 'Av ve Gezi' kitabiyla Selous'nun Anadolu'da Ege Bölgesinde geçirmiş olduğu av ve gezi günferinin anılariyla karşilaşıyor, kitabı Türkçe'ye kazandırmış olan Derin Türkömer aracılığıyla da Selous ile ilk kez tanışıyoruz. DENİZ ILGAZ yurtlanndan ediliyor, geleneksel yapılaryitiriliyor, ekonomik bağımlılık içine itiliyor lardı. Ve Guncy Afrika'nın büyük bir bölümünde büyük av önemli ölçüde azalma göstermektcydi. Bunun üzerine Selous kuzeye, savaşçı Matabele'nin ycni ülkesine, Afrika'nın en büyük güçlüklerle ve tehlikelerle dolu dün yasına dalmı^tır. Ömrünün büyük bölümünü Afrika nın en yırtıcı bushnıetı kabi leleri arasıntla yaşayarak geçircn Selous'da, bu toprakların bir parçası olan yerli insa na kariji derin bir saygı duygusu dogmuş,tu. ()nların dilini konuştuğu gibi, cesaret ve hüncrlcrini de benimsemişti. "Alrika Doga Notları ve Anılar " adlı kitabında be yaz adamın Afrikalı'ya kariji takındığı kü çümseyıci tavrı şiddetle eleştirmış, butun yerlileri iyilik nedir bilmez kara vahşiler olarak görcn zarif ve sarışın hanımların, beylerin asıl kendi doğalarında bir parça bile iyilik barındıramayanlar olduğunu yazııııştır. Kara Kıta'da yalnızca avlanmak ve gezmekle kalıııayan Selous'nun burada kalıcı izler bıraktığı da görülmekte. 1890'da Rodezya'nın (bugünkü Zimbabwe) kıırucu su Cceil John Rhodes'a ülkcnin kurulusunda büyük destek vermiş, buranın başkenti olacak Fort Salisbury'e (bugünkü I larere) kadar uzanan yedi yüz kilometrelik "Selous YolıT'nu açmı^tır. Selous'nun Afnka'yla ilgili yazdığı kitapları da önemli kalıcı eserleri arasındadır: "Bir Avanın AfııkaCîezileri"nde (1881) Afrika kırsaltnda bir dönem geçirdiği sekiz yılını anlatmıştır. "Güneydoöu Afrika Serüveni" (1883) ve "Rodezya da(jüneş veFırtına" (1887) adlı kitaplanyla Kara Kıta'yı yazmayı sürdürmüij, Aıııerika Birleşjk üevletleri Başkanı vc yakın avcı dostu Theodore Roosevelt'in teşvikiyle "Afrika Doğa Notları ve Anılar" (1908) adlı bir kitap daha yayımlamıştır. Selous'nun yaşam öykiisü burada ölüınün noktaladığı sondan başlayarak anlarıldı. Asıl cn başından, çocuklu^undan ba^layarak anlaulsaydı büyüleyici, çarpıcı dcneyimler dizisi ve bir insanın ömrüne sığdıı ılamayacak kadar yoğun yaşanmış maceralar bütünüyle karşılaşıJırdı. Ya Batı Aııadoluya gelijinı nasıl açıklamaktadır Selous? Av ve Gezi kitabının ilk satırları şöyledir: "Avcılık ve doğabilim konularıyla ilgili olarak gelişigüzel okuduklarımdan, dünyanın muhtelif ycrlcrinde yasayan degiijik tür büyük av hayvanları hakîcında okıııkça geni^ bilgi edinmi^tim. Ve böylece 1894 vılının Temmıız ayında kendimi fstanbul'da buldum. Küçük Asya'da var olduğunu bildiğim ıızun yüzlü büyük kızıl ge F. C. Selous, Afrika'dan Küçük Asya'ya av vc gczı pcşinde D oğu Afrika da Rufiji kıvılarında gözlerden ırak bataklıkların BenoBehodenilenbiryerinde Birinu Dünya Savas,ının siddedi çatışmalan ya şanmakta. Altmış dort yaşında bir tngiliz kumandan, 1917 Ocak'ında başına isabet cden bir Alman kurşunuyla duşer ölür. Sadık silah tasıyıcısı Ramazan bunun üze rine çılgına döncr, Alman Gencral von Lcttovv Vorbeck'in birlikleri içine dalarak hem kurşunu atanı, hem de çevrcsindeki birkaç subayla birkaçTanzanyah yer li askf ri anında temizler. Av ve Gezi ("Sport and Travel", Londra 1900)nin ya/.arı Frederick Courteney Selous'nun yaşamı ışte böyle noktalanmıştı. () dönenıde sava^taki çalısjııalardan çok, tito ve dizanterinin Avrupalı genç askerlcri kırıpgeçirdiği Kara Kıta'nıngöbeğinde Selous koca bir yaşam boyunca sağlıklı, neşeli vc cesarct doîu bir avcı, gezgin vegözlemci/yazarolarak dolanıp dıırmuştu. 1800'lü yılların sonuna doğru, vahşj doğaya olan merakı onu "Küçük Asya" diye aııdığı Aııadolu'ya da üç kez gctirmiş ve Anadolu'da yaşadıklarını Av ve Gezi ad]ı bu kitabında toplamıştı. Selous'nun, Av ve Gezi'de Anadolu'yu anlatırken sık sik Afrika'nın gerçekleriyle kıyaslamalar yapması amlarına aynr zamanda dcgişik bir renk de katmaktadır Kitabı Türkçe'ye çeviren Derin Türkomer, "gcçmişimizi tanıınak, degerlendirmek vc* yorıımlamak açısmdan btıyük önenı tasıdıklanna" inandıgı, "biryaban cı gözııyle kaleme alınmış" bu tiir kitaplar arasında avcıhgı, doğayı ve kırsalın in sanlarıni anlatan ilk kiran olarak karşısına çıkan "Sport and Travel adlı kitabı Türk çe'ye çevirme isteği duyduğunu "Onsöz" yaziMtıda açıklaıııakla. Türkömer'in Av ve Cîczi'yi scçmiş olmasının bir başka ncdeni ise kendısiniıı de "büyük av" merak lısı bir avcı olması ve Selous'nun avlandıgı Maymıın Dagı'nı ve Akdag'ı oldııkça iyi tanıması, bu yörelerde tüfeği omzunda aynı izleri sürmüş ve kamplar kurmuş olması. Selous'yu, ölesiye sevdiği vc kendine en yakın gördü£ü Kara Kıta'nın topragında vuruldugu yerde bir "tamarınd " agacının dibine gömerler. Çocukluğundan başlayarak onu etkilcmi.'j olan ünlii Afrika avcısı ve ya/ar William Clıarles BalcKvin'in, Gordon (.ummıng'm vc misyoner kaşif David Livingstone'un izindc gitnıi^, sonıında kemiklerıni dc bu kıtanın toprağm da bırakmıştır. Daha on yaşındayken okulda, yarağında yatmak yerine çınlak dös,eme üstünde uyumayı yeğleycrek ken disini ıyı bir Afrika avcısı olarak yetiştirıneye çalibiııı^tı. On dokuz yaşında, cebinde 400 îngiliz Stcrlin'i ve elinde çok iyi kalİLe Keilly marka bir silahla ilk kez Güney Afrika'ya ulaştığındayıl 1871'di. Buralarda çoktan büyük bir değiştm başlamıştı. Altın, pır lanta ve iildişi aveıları, dalga dalga göclcr halinde ycrleşım yerlenne yükleniyorlardı. Birçok Bantu kabilesi yerlerinden vik (Cervous maral) ile bir çift görkemli boynuz taşıyan yabankcçileri (Capra acgagrus) hakkında dogru bilgiler elde et mek istiyordum. Bu nedcnlc yanımdaki tercümanı kentin pazar yerlerine yollayarak, buralarda geyik boynuzları satılıp satılmadığını, eğcr sattlıyorsa nerelerden geldiğini ögrenmesini istedim. Akşaın döndügünde, pazar yerlerinde bu konu hakkında bilgi edinemediöini, ama lstanbul'da ticaretle uğraşan bir Ingiliz'de bazı geyik boynuzları bulundugu naberini getirdi." Osmanh döneminde Anadolu'da ve tstanbul'da yerleşmiş ve ticaretle ugras,makta olan ünlii Levanten'lerden "Whittall" ailesiyle böylece tanışan Selous, Batı Anadolu'ya birkaç kez gelmiş, her defasında buranın dağlarında naftalarca av kovalamıstır. Yaşadıklarını bu dağların vahşı yalnızlı^ı, sonsuz gökkubbe ve kendi /.engiıı bellegi arasında hapsetmeyerck kâğıda dökmüş, Av ve Gezi kitabiyla o günün lige kırsalını bizler için canlandırmıştır. Yalnızca sözcüklerle canlandırmakla kalmamış, kitabı yeryerbirbirinden ılginç fotograflar ve kara kalem resimlerle beze miştir. Fotoğrafların ve kara kalemlcrin kime ait oldugunu beliıtir bir açıklamaya ise bu antik kitapta rastlanmamıştır. Bir yabancı gözüyle Selous kitabında, avlanmak amacıyla geldiği Batı Anadolu dağlarını, ormanlarını, av nayvanlarını bir avcı gözüyle anlatırken aynı zamanda bu yörenin insanları ve gelenekleri üzerine ilginç gözlemler aktarmakta. Fski Uşak'ın sokakları, gecclcri köpcklerin bekçiiik yaptı^ı Elmah çarşısı, Türk köylerı ve köylüleri, Mıısa Dagı'nın sarp uçurumları, Akdag'ın, Maymun Da ğı'nın karanlıkormanları, Uşak'ta halılann dokundugu ahşap barakalar, kırsalda gö çebe yaşayan Yörüklcr, Anadolıı'lu Rum lar, günümüzden yüz yıîönceOsmanh Im paratorluğunun gerçckleri ışı|*ında anLıtılmakta. ilk kez bu kitaptan oörenilebilecck ufak tefek ticaret konulan ua tarih birikimimi zi zenginleştirmektc. Örnegin, Çivril dolayınua geniş bir diizlükte ve Küçük As ya'nın diğer birçok yöresinde bolca yetişen palamut meşelerinin sert ve tüylü palamutlarmın köylüler tarafından çuvallarla toplanıp merkep ve deve sırtında tren istasyorılanna indirildi^i, buradan da demiryoluyla lımanlara taşınarak Avrupa'ya ih raç edildiği anlatılmakta. Ünlü velonya boyası bu palamutun kabugundan elde edümektedır. Selous koca bir yaşam boyunca sağlıklı. neseli ve cesaret dolu bir avcı. gezgin ve göziemcl/yazar Av vc Cîezı kitabiyla Selous'nun Anadoolarak dolanıp durmuştur lu'da Ege Bölgesi'nde geçirmiş olduğu av ve gezi günlerinin amlarına böylece gerı MİTAPTAN İKİ BÖLÜM dönebilmekte, bu kitabı Türkçe'ye kazan dırmışolan Derin Türkömer'in aracılıgıy« Saat bir dolayında küçük bir Türk köyürıe geldik. Çivril'den bcri burada ilk kez al la Selous ile ilk kez tanı^maktayız. Derin ların vycrlcrini çözüp yüklerını ındtrdtk. Köyün mubtarı bızı evtne davet edıp otur Türkömer de kırkbeş yılı aşkın bir sürcdir nıamız ıçın yere haltlar scrdı. Ihı cv dc koydekı dığerUrt gibı çatn kütüklcrindcn yapıl av peşinde avlanan bir kişi olarak aynı dağ>/ıt$ ddrt koşc bir nıckandı Altta ı>c üsttc ıkı udaya bölünmüslü Düz olan datnt balçıklarda yaklaşık otıız yıl önce aynı izleri siiya da tıırba ılc sıvalıydı Tabta basawak.li mcrdıvcııden ihttckı odaya çıkınca içtndc kü rüp, aynı yerlerde kamp kurnıuş. Çevir tuklcr yanan büyük bir uaık gördük. Dı^ardakiaa rüzpân ycdikten sonra ocaktan yayı men "Onsöz"ünde, bu kitapta adı geçen laıı \ıcaklık prk mııtlıı rtmiftı btzı Ev Kabıbt büyük konnkscverlık göitcrdı Az tonra bazı köy ve kasabaların yabancısı olmadı da başlanım^ yumurta ilc sac ckmcfcı gctirdilcr Bu vkmcği, unu yogurup tki sıcak sactn ğını, hatta burada anlatılanların kendi yaarasında pı^ıriyorlar Ayrtca kendt yaptıklarıpekmn.lt; çckırdeklennı yaııımızda kavu sam döneminden çok önceki yılların anı farı olmasına rağmcn Av vc Gezi'yi çevirir rııp {cklıklcn kahvcdcn iknmı cl/ihr Mııhtar, thtuııc olurdugumıız haltnm koydc do kuıtduğunu si'ryledı. litı halı cvdeki dtğcr eşyaLır arasnıda vdruntıısü ılkel olmayan tckken nostaliik bir geziyeçıkmış gibi bir dııy icyd/ Ihak'/a ya da ba\ka ydrelcrdc yapılaıı güzcl halıları bir yana ayınrsak. gcrccktcnguya kapıldığını bcliıtmekte. Türkömer, anlatılanların doğayla ilgili dc KÜÇÜK Asya'da tıcrcye gitscm balkm el saııatlanndakı gclcneklere baSlt ılkellıg'ı heayrıntılarına hem de ilk clden tanıklık ecJeıı nı itifirtmtjitr Ag~aç ürünlcnndcn yapılmış cvlcrı, sabanları, araba tckerîcklcri, gıysilcrııı kııma^lan. gündclik ya\amla ılgılı her yo> sankı bııı yılöııce nlamn aynıydı l lalı do birçevirmen. Selous kitabında, Batı Ana kıımaalığı da Osmanh dnccsı ddncınden gclcn bir sanat dalı De/nıryolları bugün Kü dolu'da gezdigi gördüöü yeıierin adlarım kulağına geldiği ya da Ingilizce'dc okunıır çük A sya'dan dofcuya doğru a£ır adtmlarla ilerliyor, ancak bunun ktnaldakı ınsan yasa»ıını çok az ctkılcdiğı kanısnnlayım hısano&lunun bir tekmk bafarısı olan çagdaş loko şekliyle yazmaya yalı^mı^. Bu adlarııı Türkçe'de nasıl anıldığını bulabilmck içın motıjın çcvrc.sD/dc cskı dünyaya att \aba>ılara vc kağnılara sık sık rasthınıak mümkün. Dcmnyollarında çalışan ıslasyon şeflennin, tclgrafçtların vc dığcr memurların tümü birtakım eski haritalara basvurmaM gerek tiğini anlarıyor. Örneğin, Atrassan (AdraRumlardan oiujuyor." san), Bashkoz (Başgöz), Bournabat (Bor nova), Port Genoese (Cineviz Limanı) gibi. ((I lalıtaruı dokundugu barakalardan Joncrk.cn bir Rttm kilıscsinınyamndan gcçtık Kı Ne iyi ki yaşadıklannı aynntılarıyla yalıscdc ayın vardı Tcodor'la ıçerı gırıp uzun saçlı, ıızun sakallı birpapazın verdiğı vazarılar var! Ne iyi ki yaşanan ve yazılanla an dınlcdik Papaz konıt^muyor da sanki s,arkı söylüyordu. l'ıpkı islanbul'da vaaz vc rı dilimize aktaranlar var! Nice bol kitaprırkcn dınlcdığim bir Müslüman boca ya da y/r okuyan bir ]apon gıbı sesını lıtrcterek lı günlere. • solu^ıtnu burnundan yüksclen bir mclodıylc çıkarıyordu. Rıtnı kilıscsibüyük vc sa^lam bir yapıydı lhındein da Ujtik'hı kalabalık bir Rıını nüfıısu oldugunu vc Rıımlann her Av ve Gezi / F. C Selous/ Çeviren. Deydndcn bttyuk bırdııı özgürlügünc sahıp hultındukları anlaşılıyordu. rin lürkömer/Yapı Kredi Yayınlart/ 101 s C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A YI 47 1 bghç göztomlor SAYFA 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear