Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Doğu kulesinin altında, külrengi kayağantaşlan üzerindeki yeşil taraçalarda Sayısız gemileri toplayan denize doğru bir göl gibi yayılıyor piyasa yeri alan kemerli Icırmızı saray gülüyor koca revağın arkasından: Niagara çavlanı gibi ı Bütün o demir rengi doğurgan senfoni şakıyor, gülüyor hızla atılırken denize Cenova, söyle şarkını! Dino Campana / Şiirler / Çeviren: Cevat Çapan Cenova Dino Campana (18851932) Toscana'da Marradi'de doğdu. Klasik eğitimini tamamlayamadan Avrupa'da ve Güney Amerika'da yolculuklara çıktı. Bileycilik, itfaiyecilik, gemilerde kamarotluk gibi çeşitli işlerde çalıştı. îtalya'da ve Isviçre'de hapse girdi. Gençîiğinde zaman zaman ruhsal bunalımlara düşen Campana ömrünün son on dört yılını Floransa yakınlarındalu Castel Pulci Akıl Hastanesi'nde geçirdi. Campana'nın şiirini Fütürizm ve doğmakta olan Gerçeküstücülük akımına yakın bulan eleştirmenler, onun daha çok Whitman ve Rimoaud'dan etkilendiğini de söylüyorlar. Bu çeviride Campana'nın özgün metniyle boğuşurken, Amerikalı şair Charles Wright'ın Ingilizce çevirisinden de yararlandığımı belirtmek isterim. Porselen bir mağarada Kahvemi yudumlarken Pencerenin camından seyrettim hızla tırmanan kalabalığı Ellerinde deniz üriinleri, boğuk bağrışları Kımdtısız terazilerinde yansıyan Sokak satıcılannın arasından: Hâlâ böyle hatırlıyorum seni ve yeniden görüyorum Akşamın maviliğinde O dik ve gürültulü patırtılı yamaçta Açdan kapıya doğru görkemli yükselişini, Düşler içinde, masalsı andaçlarla Bulutsuz göğe doğru yükselen çıplak kuleler arasında, îlkel hayatın dağdağası Her yerde sımsıkı yakana yapışmiş: Sokak lambaları altında küfürler duyulan geçiderden ve orospuların sığırcık sesli şarkıları arasından Ve çok daha aşağılarda, durmadan esen meltemin içinden. Aşağıda, limanın daracık sokakları sokak lambaları arasında . ' Birbirine girmiş gemilerden avlanan rüzgâr Prelüdünü hsıldıyor iki yönlü akşamın: Beyaz arabesk süsleri vardı bitkin Gölgedeki rıhtım saraylarının: Ben ve iki yönlü gece yola çıktık: Ve ben gözlerimi binlerce binlerce Ve binlerce sevecen gözlerine çevirdim Göklerde ağzından ateş püsküren canavarların Yukarda, Ezgilı seslerle Yukselircesine, rüzgâr bir iyilik sureti gibi göründü Sanki akşam göğünün buludarının ve yıldızlarının Bitip tükenmeyen değişimleriyle Rıhtımdaki dar sokaklardan yükselen, Rıhtımdaki dar sokaklardan sokak lambalarının Kızıl kanatlarında kızıllaşarak Bitkin gölgeleri arabesklerlc süslcyen, Rıhtımdaki dar sokaklardan beyaz, Aydınlık ve hirçınlaşarak yükselirken! "Sokak lambalarının kızıl kanatlarındaymtşcasına Sokak lambasının gölgeunde kırmızı ve beyaz Beyaz, aydınlık ve tttreyerek yükseldv . ." Şimdiden sokak lambasının luzıllıgında Gölge şimdiden güçlükle Ağarıyordu Sokak lambasının kızıllığında, uzakta beyaz Güçlükle ağarırken Şaşkın yankı gerçek olmayan bir gülüşle Güldü: ve yankı güçlükle Beyaz ve aydınlık ve şaşkın yükselirken... Her yerde iki yönlü akşam Işıdı ve parladı tepeden tırnağa: Sokak lambaları gölgede Nabız gibi attı... Çok uzak gürültüler O gülüşün denizden Yükselip yükselmediğini sorarak •• CUMHURİYET KİTAP SAYI 446 CENOVA Bulut büsbütün knnıldamaz durunıa gelince Ta uzakta, gökte, sessiz sonsuzluğun üzerinde Kendi uzak sisten tüllerine büründü kıyı, Ve geri geldi aramızdan ayrılan ruh Çünkü bahçenin yeşil düşüyle gizlice aydınlanmıştı bile çcvresinde her şey Onun parlayan eşsiz heykellerinin Olağanüstü görünuşünde: Vc şarkı söylendiğuıi duydum, şairlerin sesini duydum SAYFA 18 Çeşmelerde ve alınlıkların sevecen sfenksleri Benrdi durmak için ilk unutuşun savurganlığını Boyıın eğmişlerin üzerinde: çıktım O gizli dehlizlerden: kule gibi yükselen Bir beyazlık belirdi havada: denizden Sabahın sayısız ak düşleri göründü Bilinmeyen bir ses kasırgası gibi Ufukta zincirlerini çözüp bağlayan. Kabaran yelkenler arasındaki sesi duydum Dolgun ve yusyuvarlaktı Mayıs güneşi.