28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Siipin ic ahenni, bestesi, Harid Fedai, şiirlcrini Ipekçeler, Başkacalar, Eskiceler başlığı altında üç bölümde toplamış. Şiirlerin büyük bir bölümünün toplandığı ilk bölümde şairin Ipck Hanım için yazdığı lirik şiirler yer alıyor. Ikinci bölümdeki "îznik Destanı" adlı şiir Harid Fedai'nin geleneksel şiirimizi iyi bildiğini, Türk şiirinin dünden bugüne sesini iyi yakaladığını gösteriyor. Kitabın son bölümünde taşlamalar yer alıyor. DİNÇER KAYA "Beni bcnde demen bende değilim Bir ben vardır bende benden içeri" Yunus Emre ıbnslı dostlar, eksik olmasınlar, yeni çıkan kitap oldumu hemen gönderiyorlar. Onların bu duyarlığına karşı aynı duyarlığı gösterdiğimiz pck söylcncmcz. Kıbrıs'la ilgili hangi konuda yazsam bazı gerçeklcri yeniden dile getirmeden edemiyorum: Bilindiği gibi, ülkemizde bir "Yavruvatan Kıbrıs" edebiyatı siirüp gidiyor. "Kıbrıs dcnilince, kelle hesabı yapar gibi, "Bir adadır, bu adada yiiz bin Türk soydaşımız yaşıyor. Rumlarbusoydaşlarımızın haklarınıgaspetmck istiyorlar" denilmekte ve Bıından öteyepekgidilmemektedir. Böylece, çalışan, üreten, canlı yiiz bin insandan değil, sanki, hepsi birbirine benzeyen 100 bin "Barbi" bebckten sözedilmektedir. Kıbrıs Türk toplumunun yaşadığı toplumsal, sosyal, siyasal ve kültürcl olaylar Türkiye ve Dünya kamuoyuna pek yanısmamaktadır. Kıbnslı Türkler adına bir kişinin konuşması yeterli görülmektedir. Dahaönce de yazdım: Bir ülkeyi en etkili en güzel anlatacak olanlar o ülkenin sanatçilarıedebiyatçılarıdır. 1 larid Fedai, Kıbrıs Türk yazınında önemli ycri olnn bir anıştırmacıyazar. mak üzcrc birçok şairin bilinmeyen şiirlerini gün ışığına çıkarmak için yıllarca araştırmalar yapmış, bulunan eserleri bilimsel baskıya hazırlayarak edebiyat dünyasına kazandırmıştır. "Koza" Harid Fedai'nin ilk şiir kitabı. Harid Fedai'nin şiire olan tutkusu 194O'lı yıllarda başlamış. Ama beğenisinden gcçen çok az şiirini yayımlamış. Kıbrıs'taki olayların da bu konuda etkisi olmuş. Kıbrıs Cıımhııriyeti'nin kuruluşuyla o sarsıntılı "geçiş" günlerinde yÜKİenilen çeşitli görevler... Daha sonra, toplumun tozlu sayfalar arasında kalan değerlerini ortaya çıkarmak için yapılan araştırma ineeleme çalışmaları... Bu uğraşfar arasında şiire yeteri kadar zaman ayıramamış. Ama şiir, yürcğindeki özgün yerini nep korumuş. Ahmet Peykân takma adıyla Söz ve Ortam (Kıbrıs) gazetelerinde ve Ankara'da yayımlanan Yön dcrgisinde toplumsal içcrikli, taşlamalar yergiler yazarak avunmaya çalış mış. Harid Fedai, şiire bakışını kitabın "Sunuş" yazısında şu ilginç sözlerle anlatıyor: "(...) Aruz ve hece olsun aradığım, Türk şiirindc varolan "iç aheng'ti' ve ben onu serbest dizelerde yansıtabilme liydim. Başka deyişle Numllah Ataç'ın Şeyh Bedrettin Destanı için yakıştırdığı "beste"ydi aradığım. Buna da ancak sağlam kurulmuş bir şiirsel yapıyla gidilebilecekti. îçerik, dizclcrc imge yükleme, bana görc ikineil kalır. Attilâ ilnan'ın şu ikilisi estetik anlayışımın en özlii anlatımı sayılır: "Fısıltıyla şiir söylenıek kalıreder beni/ vurgunum yumruk gibi sıkıl mış mısralara". Estetik anlayışını bu sözlerle tanımlayan Harid Fedai, 20 Temmuz 1974 harekâtı sonrası dönemde Kıbrıs'ta ortaya çıkan yeni şiir arayışlarına da bazı eleştiriler getiriyor: "(...) Kıbrıs'taki boşluk her alanda oldugu gibi şiirde de kendini gösteregelmiştir. Birkaç dize çiziktirenler, kitap basına olanağı bulanlar bazı dış odakların da pompalamalarıyla kcndilcrini 'usta'dan sayar olmuşlardır. Aralarında çağ kapatıp çağ açtıklarına inananlar bife çıkmıştır. Birikimi olmayanların eleştirmenliğc soyunmalarıysa işin bir başka çarpık görüntüsüdür." Harid Fedai'nin Kıbrıs Türk şiirinde 1974 sonrası kuşagı eleştirmesi estetiksanatsal yönden mi, yoksa bu, iki kuşak arasında eski yeni kavgası mı? Fedai, 1974 sonrası kuşağa seygiyle baktıgını, aralarında, yer yer başarılı olanların bulunduiunu, ama geçmişi bilmeden "iddiaJı" olmaya kalkışmanın da temelsizligine işaret ediyor. Burada Harid Fedai, önemli bir noktaya dokunuyor: Geleneksel Türk şiirinin gelişimini bilmeyen bir şair başarılı şiirler yazabilirmi? Serbest şiir, kolayyazılan, ner türlii ölçüden (hece, aruz) yoksun, şairin sözcükleri yan yana, alt alta, kırarak, keyfince dizerek oluşturduğu bir şiir midir? Evet, binlerce sözcük şairin dilininelinin altında. Biriki sözcükle sizi gökyüzüne çıkarabilir, bir mısra ile sizi insan ruhunun bilinmeyenlerine götiirebilir. Dante, Şekspir, Nâzım vd. bütün bu şairler herkesin bildiği basit kelimelerle yaratıyordu o hayranlık uyandıran şiirlerini. Tabii, böyle pırlanta değerinde mısralar yaratmak, o dilin dchasına varmakla mümkündür. Şiir yazma serüveni günümüzde de devam ediyor. Sairler, yeni bir ses getirebilmek için yüzlercebinlerce dize şiir yazıyorlar. Bu arada, bu konu üzerine biz de biriki söz söyleyelim: Bazı şiirler imgeye boğuluyor. Hani, ağaçların arasında ormanı görememek ibi. Bazılarını ise, okuyorsunuz, ama n içbir jjey kavrayamıyorsunuz. Sözgelimi: Kırmızı morun üstünde, yeşil mavinin altında, san mavinin üstünde, mor kırmızının altında, yeşil kırmızının üs Harıd Fedai'den "Koza" K tünde... Şimdi hemencecik bu renkleri alt alta üst üste dizilmiş olarak zihninizde canlandırabildiniz mi? Bazen koca bir şiir kitabını bitirdiğinizde belleginizde bir dize bile kalmıyor. Şiir, bardaktaki berrak su gibi olmalı, diyoruz. En iyisi dilimizin iki büyük ustasının şiir üzerine söylediği şu sözleri tekrar okumak: Once Nâzım Hikmet'in şiir üzerine söylediklerine bakalım: "(...) şiir, edebiyatın ilk şeklidir. Bu edebiyat şeklini öteki edebiyat sekillcrinden ayıran şekil özelli^i, ölçülü vezinli oluşundadır. Bugiin,şiirdediğimizvevezinsiz, ölçüsüz yazıldıfiını iddia ettigimiz şiirler de vezinli ve ölçülüdür. Ben, henüz, ölçüsüz yazılmış şiire rastlamadım. Yalnız ölçüler arasında fark var. (...) vezin yahut vezinsizlik de (!) vezin çeşitlerinden başka bir şey değildir. (...) vezin siz yazdığını iddia eden, mesela Orhan Veli, hakikatta çok basit bir serbest vezinle yazmaktadır ve bu basit veznin içinde aruz ve hece vezninin unsurları vardır. (...) şiir, şckil bakımından, nesirden, ölçülü, vezinli oluşuyla ayrılır. (Benim kulfandığım vezinde de zaman zaman, mııhtevaya göre aruz yahut hece vezni unsurları vardır, fakat ben öyle sanıyorum ki, serbest vezinde, birçok yazılarımda, bugünkü serbest vezincilerden, yazının heyeti umumiyesindeki ahenge, armoniye de önem vererek ayrılınm)'. (1) Türkçe'nin ses bayrağı Fazıl Hüsnü Daölarca'nm şu sözlerini de genç şairler dikkatle okumalı: "Elli kalın defter alınız. Hepsinin üstüne aruzdan ya da heceden birer ölçü yazınız. O defterleri yanlışsız olarak o ölçülerle doldurunuz. Sonra yakınız bütün o defterleri, kendi şiirinizu başlayınız. 'Hayır' dıyorgençlerımı/, kullanmayacaöım ölçüyü neden ögreneyim? 'Elin hafifler' diyorum. (...) Gençlerimiz, (...) yazdığını, Türkçe'nin nice yıldan beri sürüp gcîen yaşamasını izlemekle oluşturabileceğini sezmiyor.(2) "Toplumsal gerçekleri yazmak için şiir kullanmayı deniyorlar. Şiir, kendini kullandırmaz. Şimui yazmayı bilmeyen, bu önemli konuları dile hiç getiremez, hiç anlatamaz. Şiir yazmayı bilenlerin kimileri güçlerini bu alanda kullanırlarsa, başarıya erişirlerse, kimin ne diycccği olâbili"(3) Kısaca özetlcrsek, Harid Fedai'ye göre iyi bir şair olmanın yolu, yetenekle bir Iikte kültür birikiminden, titiz ve uzun bir çalışmanın yanı sıra, geleneksel şiirimizi çok iyi bilmcktcn geçer. Harid Fedai, şiirlerini Ipekçeler, Başkacalar, Eskiceler başlıgı altında iiç bölümde toplamış. Şiirlerin büyük bir bölümünün toplandığı ilk bölümde şairin tpek Hanım için yazdığı lirik şiirler yer alıyor. tkinci bölümdeki "Îznik Destanı" adlı şiir Harid Fedai'nin geleneksel şiirimizi iyi bildiğini, Türk şiirinin dünden bugüne sesini iyi yakaladığını gösteriyor. Kitabın son bölümünde taşlamalar yer alıyor. Harid Fedai'nin şiirlerinde Kıbrıs'tan, Akdcniz'dcn, Anadolu'dan, Balkanlar'dan renkler, kokular, duyarhklar, tarih ve insan var. • (1) Nâzım \likmct, "Cezavvindcn Mcmel Fual'a Mektuplar", De Yayıncvı, 196S, Ltanbul. (2) Fazıl Hüsnü DaSlarca, "Takma Ya iamalar Çağı", 19S6,lstanhul, (Ibrahim Kutluk'un evtndeki kanuşma) (i) Fazıl Hüsnü Da$}arca, (Mahır Ünlü'niin Dağlarca'yla X6'dakt konuşması) "KozaŞiirlet"/HariJ Fedai/lslanbul. 1997, yazartn kendı yayını, H7 \J Utcme adresi: Harid FedaiP.K. 193 LefkoşaKıbm CUMHURİYET KİTAP SAYI 448 İyi bir şalr olmanm yolu Kıbrıs Türklerinin 427 yıllık kültür birikimine onikisi yayımlanmış yirmi kitabı, yüzden fazla gazetedcrgi yazısı, bilimsel araştırma ve bildiri metni ile ışık tutan I larid Fedai'den ve kitaplarından söz etmemiz gerekiyor: Harid Fedai, 1930 Kıbrıs (Lefke) do ğumlu. Ankara Cîazi Eğitim Enstitüsü'nü ve tstanbul Üniyersitesi Türkoloji Bölümü'nü bitirdi. Öğretmenlik, müfetüşlik, yöneticilik yaptı. Bayrak televizyonunıın kııruluş aşamasında müdürlük görevini üstlendi. Kamu Hizmetleri Komisyonu Dairesi'nden 1988'de isteği ile emekli oldu. Şimdilerde Lefke Avrupa Üniversitesi'nde öğretim görevlisi ve Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde Kıbrıs Araştırmala rı Merkezi üyesi. Kitaplarının listesine göz attığımızda da göreceğimiz gibi, Harid Fedai, bir edetiyat tarihçisi aydın: Kıbrıs'ta divan şiirinin tcmsilcisi Müftü Hilmi Efendi ile Kaytazzade Nâzım'ın ve I lalk şiirinin temsilcisi Kıbnslı Aşık Kenzi başta olSAYFA 10 Harid Fedai ve kitapları Harid Fedai, şiire bakışını şu ilginç sözlerle anlatıyor: "(...) Aruz ve hece olsun aradığım, Türk şiirinde varolan "iç aheng'ti" ve hen onu serhest dizelerde yansıtabilmeliydim. Başka deyişle Numllah Ataç'ın Şeyh Bedrettin Destanı için yakıştıraıgı "beste'ydi aradıgım.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear