Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ÜSIUD bilnisi (StJlistik) demektir. Üslubu eşanlamhlığın bir uygulama alanı olarak görmck, üslubu bu nunla tanınılamaktan yana değildir Enqvist. Ona göre üslup, zaten anlamın bir bölünıüdüı: "Style becomes part of meaning". (6) Georg Michcl, dilin kelime hazinesi, gramcr ve fonetik gibi her alanında üslup bakımından önemli öğelerin var olduğu ilkesinden harcket eder (7). Böylece de dilde "zorunluluk" kavramı, üs lup incelemesinde ortadan kalkar ve her üç alanda da yazarın kendi kullanış tar zı onun üslubunu belirler. Buffon'un ünlii formiilü "Le style, c'est l'homme meme" (üslup, insanın ta kendisidir), bireysel dil karakterisriğinin, üslubun tanımını verdiği görüşünde olanlaıın tipik ilkesidir. Münih Eko lü, özellikle Vossler ve Spitzer bu görüşte başı çeker. Üslubu, bireysel dil karakteristiği olarak görmenin temelinde, bireyin biricikliğine idealistçe bir inanç ya tar. Bireysel üslup, bireyin dil malzcmesini kendine özgü tarzda biçimlemesi, özgürce yaratıcılığını sergilemesidir. Birevsel üslup, kişinin üslubunda kendini yansıtması, edebibiliminden çok edebi yat psikolo' i 5. Bireysel Dil Karakteristiği: Prof. Dr. GURSEL AYTAÇ atı litcratüründe "stilistik" terimi, yazılı ve sözlü dil ürünlerinin üslubunu araştırıp özelliklerini ortaya çıkarmak ve (veya) iyi ve doğru üslupla yazmak, konuşmak için yol göstermek amacını taşıyan uzmanlık dalına vcrilen isimdir. Yani stilistiğin bir çözümleyici (analitik) bir de öğretici (didaktik) yanı vardır. Stilistik, dilbilimle edebiyat biliminin hangisini doğrudan ilgilendirdiği konusunda tartışmalıdır. 1 ler iki bilim dalının üslup ve üslup bilgisi (stilistik) kavramından anladıkları ayrıdır. Hatta B. Spillner, stilistiğin en az üç bileşeni içermcsi gerektiğini söyler: 1. Lingüistik, 2. tletişim bilimsel, 3. Edebiyat bilimselestetik. Stilistiğin edebiyat bilimselestetik bileşeninde metin, üslup etkisi bakımından değerlendirilmeli, yazarın ve dönemin öteki eseriyle bağıntı kurulmalı, estetik yönden değerlendirilmeli ve eleştirel yorumlanmalı, der. (1) Stilistik, antik edebiyattaki hitabet bilgisinin (retorik) modern uzantısıdır. Hitabctin etkilcme, ikna etme, savunma amacıyla güzel konuşma bilgisi olan rctorik, asırlar boyu gelîşerek bugünkü stilistiği meydana getirmiştir. Nedir üslup? Uslup, en basit tanımıyla "tarz"dtr; edebiyatın dışında da üslup, bu anlama gclir. Giyiniş üslubu (stili), davranış üslubu, mimari üslup vs. Edcbiyatta söz konusu, yazma tarzıdır. Yazma tarzının, anlatma tarzının çok çeşitli olduğunu vcaktarılan, işlenen konunun rengini, havasını değiştirebildiğini gösteren güzel bir örnek, Fcrid Edgü'nün "Yazmak Eylemi" başlıklı kitabıdır. Üslup dcncmeleri yapmayı planladığını kitabın önsözünde belirtirken Ferid Edgü, herkesin tanık olduğu toplumsal siyasaİ bir olayı 14 Şubat günü Istanbul'un bir çok semtinde gerçekleşen bir kepenk kapama cylemini 101 tarzda anlatmak istediğini belirtir. Amacı "birolayın, birden çok yazım olanağının olduğunu göstermek"tir. Üslup.sahibinin kişiliğini yansıtır. Fransızca'daki "Le stil, c'est l'homme", bizdeki "Üslubu Beyan, aynıyla insan" sözü, üslubun, kişiliğin yansıtıcısı olduğunun özdeyiş halinde ifadesidir. Bu öz B deyişin ardındaki gerçeğin ne olduğu konusunu irdclcmcye çalısalım. Bernd Spillner, üsıup Kuramı ve üslup tanımlarını irdelerken praeskriptiv (normatif) ve deskriptiv (analitik) stil araştır ması ayrımını yapar. Normatif, dar anlamda stilistiktir ve metin üretiminde üslubun öğretimine yöneliktir. Daha çok okullarda kompozisyon derslerinde, "nasıl yazmalı?" konusunda yapılan alıştırmalardır. Normatif stilistik edebiyat tarihi açısından da önem taşır. Bir yazarın üslubunu değerlendirme den önce onıın çağında geçerli olan, dolayısıyla onun dayandığı ya da yaratıcılığıyla ayrıldığı üslubu bilmede yarar varGeleneksel üslup analizinde üslup, daha çok bireysel üslup (ındividualstil) olarak anlaşılır. Analitik stilistiğin kolektif yönü, edebiyat bilimi icin pek önem taşımaz. "Stilistik" başlıklı incelemesinde H. Graubner üslup denen olguyu altı çeşit özelliği ayrı ayrı çıkış noktası olarak ele alıyor. (2) Bunlar: 1. "Ekleme" niteliğiyle üslup, 2. Uyum niteliğiyle üslup, 3. Bir normdan uzaklaşma niteliğiyle üslup, 4. Scçmecilik niteliğiyle üslup, 5. Bireysel dil karakteristiği niteliğiyle üslup, 6. Geleneksel dil karakteristiğiyle üslup. Bu açıklama modellerinin temel özelliklerini sıralarsak şöyle bir tablo ortaya çıkıyor: jır. Bu düs,ünce modeline göre üslup, bir metnin biitün dil öğelcrinin bir bütün olarak kurgulanmış birliğidir. I lareket ettiği nokta, her dil ürününün kendi ölçüsünü kurduğudur. Bu, kanıtlanabilir, kendine özgü nir programdır ki dil uygulamasının ölçütüdür. Uygulama, programa (niyete) ya uyum cöstcrir (anenkli) ya da ıskalar (üslup bozulması). Söz konusu düşünce modeli tek rek edebi eserlcre yöneliktir ve dil biçimlenmesinin estctik işlevini konu edinir. Bir gazete makalesinin, bir masalın, bir dilekçenin de aynı bir öykünün, bir romanın üslubu olduğu gibi kendi üslubu olduğu, bu düijünce modeline getirilen (4) eıeştiridir. "Matematik ve Edebiyat" (Mathematik und Dichtung) başlıklı ortak kitabın birçok yazarı, Levin, Baumgartner vd. gibi kuramcılar, bütün bir edebiyat dilini, normal dilden bir uzaklaşma olarak görürler. Bu düşünce tarzının anlaşılabi lir uzantısı olarak L. Spitzer, bir yazarın tüm eserlerini, yazdığı yılların alışılmış dilinden bir "ayrılma" diye niteler. Bir metnin üslubunu mesela Enqvist'e göre (1964) o metinin farklı dil düzeylerindc görülebilir dil öğelerinin, aynı öğelerin çeşitli metin ve metin dışı kontekslerde ortaya koyduğu ihtimaller belirlenir (5). Üslubu normdan ayrılma olarak tanımlayan bu görüş, "norm" dcnen ölçütün belirlennıesinin yarattığı güçlükle cebclleşmek zorundadır. 2. Uyum: si nin yandaşlarınca değerlendirilmiştir. Bireyselliğin bireysel üstü birçok şart tan soyutlanamayacağı görüşü güçlendikçe bireysel üslup iadiası zayıflamıştır. Bireysel üsluptan sonra sanat eserinin üslubundan söz edilmeye başlanmış, bireyin değil, sanat eserinin biricikliği, tekrarlanılmazlığı, bütünlüğü gündeme gel miştir. Kayser,"Das sprachliche Kunstwerk" başlıklı kitabında bu görüşü savunur. (8) 3. Normdan Uzaklaşma: I.BdemeliteHği: Burada temel ilkc, bazı dil olgularının asıl üslup yaratıcısı, ötekilerin ise üslup sayılmayacağı görüşüdür. îşte üslup oluşturucu olgulann ötekilere katıldığı, eklendiği ölçüde metninüslubundan söz edilir. Cn. Bally'nin üslup'teorisi, dil öğe leri arasında akla uygun öğelerle heyecan öğclcri ayrımına dayanır. Duygusalheyecan bildiren dil öğeleri, bir mctnin üslubunu yaratır. H. Seidler'in üslup öğre tisi de benzer bir manttk sergiler. Onun kutupluluğu, dilin akılbiçim yanı ile mizaç insani yanıdır ve yalnızca sonuncıısu, yani dilin mizaç ve insani özelliklerini yansıtan öğeleri üslubu belirler (3). 4. Seçmecilik Niteligi: Bu düşünce modeli iki temele dayanır: a) Seçme, karşılaştırılabilir imkânların varlığını öngörür. b) Seçilebilirolan.seçilemezolana, zorunlu olana karşıttır. \ ler iki dayanak da, söz konusu sistemin aynı zamanda güçlüklerini oluştur maktadır. Farklı dil imkânları arasındaki seçim, aynı kavramsal anlam içinTnevcııt çeşitli ifadeler arasında yapılan seçimdir. Mescla "baş" ile "kara" arasındaki seçim, "susar mısıni'"la, "ceneni tutar ınısın?" arasındaki seçim gibi. Üslupta "seçim"i csas almak, eşanlamlılık (synonym) öğretisinin bütün güçlüklerini sırtlanmak Üslubu geleneksel dil karakteristiği olarak gören düşünce modelinde temelde dilin yararcı tarafı vurgulanır. Yani konuşanfa dinleyen arasındaki iletişim ilişkisi ve anlasmanın bireysel .üstü iletişim örneği. Üslup belirleyici iletişim gelenekleri farklı katmanlarda cle alınaLilir: Tarihsel, toplumsal, işlevsel ve konumsal. Tarihsel kategorilerin en önemlisi zaman vcya dönem üslubudur. Aynı döneme ait dil ürünlerinin bütün sosyal gruplar, işlev ve konumlarda ortak bazı özellikler gösterdiği gerçeği gözlenmiştir. Belli konulara, Delli edebi türlere vc belli dil kalıplarına eğilimin sonucudur bu. Üslup bilgisi daha geniş anlamıyla edebiyat bilimi ortaya çıkarır bu eğilimi, ama neden böyle olduğunu araştırmak ya da bu soruya cevap aramak görevi onun değildir. Ayrıca yaş gruplarının ortak üslubu da bu alanı ilgilendirir. Yaşlılık, gençlik üslubu diye nitelenen birer üslup çeşidi vardır. Ayrıca özellikle feminist görüşün üslupta cinsiyct ayrılığının yansımasını, kadının ezilmişliğinin kadın yazarların dilinde de görülenildiğini savunmasıyla "kadın üslubu" terimi stilistiğe girmiştir. Anlaşma kalıplan, toplumsala yakından bağlı olarak konuma ve işleve ilişkin olarak da özellikler gösterir. Monolog ve diyalog, yazı ve konuşmanın kendine özgü tarzlan vardır. Ayrıca bir nesneye yönelik yani nesnel üslubun yanı sıra dinleyiciyi etkilemeyi amaçlayan konuşma, hitabet üslubu ve konuşanın kendini orCUMHURİYET KİTAP SAYI 431 8. Geleneksel Dil Karakteristiği: SAYFA 16