24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

ARZU OZTURKMEN asreddin I loca'nın azizliğinden midir bilinmcz, Pcrtcv Hoca son lcitabı olan Naireddin lloca'yı yayımlamak üzerc Türkiyc'yc getirdiğinde, kitabın ana metnini tesk.il eden 16. yüzyıla ait özgün hikâyclcri müstchccn bulan yayınevi kkabı basmaktan vazgeç mişri. Ilalk bıı hikâyeleri 16. yüzyılın kendi grotesk mizah anlayışıyla anlatıp gülmüştü ama, bıınıın faturasını ödemek anlaşılan Pcrtcv Naili Boratav'a düşmüstü. Şimdi de Peıtev 1 loca'nın azizliği olsa gerek, faturasını yine hiç hakctmcden ödediği bir başka olay olan "DTCF tasfiycsinin" dava Müdafaanamcsımn yayımlandığı gün, aramızdan şaka yapar gibi ayrıldı. Pertev I loca'yı yakından tanıyanlar bilirler. Folklorculuk kariyerinde daha çok masal ve aşık edebiyatı derlemcleriyle tanınsa da, kcndisi aslında çok iyi bir fıkra anlatıcısı ve veciz bir nüklcdandı. N Aslında Pertev Naili Boratav'ı altmış yıllık folklorculuk kariyerinde farklı kılan biraz da budur. Pertev 1 loca, folklor araştırmalannı, folkloru "dönüştürmek" gayesiyle yapmaktan ziyadc, araştırdığı folklor malzemesinin cevherine vakıf olan ve bu cevherden tat alan bir insandı. 1940'ların sonunda, DTCF'den ayrılış öyküsünü anlatırken, kendi yaklaşımını, "folklora bir öviinme aracı olarak bakmak dcğil, insanı ve insana dair olanı anlama çabası" olarak tanımlamıştı. Bugünkü iolklor çalışmaları için bu yaklaşım hâlâ büyük anlam taşır. 1970'li yıllarda Amerikalı folklorcuların geliştirdikleri "Folklorda Yeni Açılımlara Doğru" (Toward Ncw Perspcctivcs in Folklore) hareketinin benimsediği ve folkloru "kiiçük gruplarda sanatsal iletişim olarak tanımlayan yaklaşım, Boratav'ın folklorculuğuyla pek çok noktada kesişir. Pertev Naili Boratav'ın eserlerini, adeta kendi yayımladıkları zamandan bağımsız bir düzleme taşıyan da biraz bu yaklaşımdır. Halk Edebiyatı Derslerı(1942), Halk Hıkâyeleri ve Halk Hıkâyecili&i (1946), 100 Soruda Türk Folkloru (197 V, Folklor ve Edebiyat 1 & 11 (19291982), bugün hâlâ, Türkiye folkloru üzerine çalışan her araştırmacı için zamana yenik düşmeyen reterans kitaplarıdır. Boratav, bu eserlerinde kolaylıkla sıradanlaşabilecek pek çok konuya gerçek bir bilimsel titizlik ve okuyucusunu hiçbir zaman hayal kırıklığına uğratmayan bir sağduyuyla yaklaşır. Pertev Naili Boratav'ın Türkiye folklor tarihçesi içinde tuttuğu önemli yeri geçtiöimiz ay yayımlanan Türkiye'de Folklor ve Milliyetçilik (lletişim Yayınları, 1998) adlı kitapta incelemiştim. Kitabın, "Folkloru Mıllıyetçilikten Ayrıştırma Çabası: Pertev Naili Boratav Vakası" adlı bölümü, DTCF olaylarına temel teşkil eden milliyetçi tartışmalann, folklor disiplinini Türkiye'deki gelişimini nasıl etkilediği üzerinde durur. DTCF olayları üzerine diğcr bir çalışma vc bir anlamda Boratav'ın yayımlanmış son eseri diyebileceğimiz Müdafaaname ise araştırmacı Mete Çetik tarafından yayına hazırlanarak, Boratav'ı kaybettiğimiz hafta içinde "Ünivenitede Cadı Kazanı: 1948 DTCF Tasftyeu ve Pertev Naili Boratav'ın Müdafaa'sı" adıyla piyasaya çıktı (Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 1998). Çeük'in DTCF olaylarının ve "Sol Temayüllü Profesörler" davasının tarihsel gelişimini tüm detayıyla incelediği yazısıyla başlayan kitapta ayrıca, olaylar sıraşında "rehin ahnan" dönemin Ankara Üniversitesi Rektörü Şevket Aziz Kansu'nıın polise vcrdiği ifade metni, Korkut Boratav'ın DTCF olayları çerçevesindc babasıyla yaptığı bir söyleşinin transkripsiyonu ve benim davanın yazılı basın ve Meclis tartışmalanndaki söySAYFA 8 Insana dair olanı anlama Zaman içinde bir Boratav zamanı lemini inceleyen bir yazım yer almakta dır. Kitabın asıl belkemiğini ise, kuşkusuz, Boratav'ın 1950 yıhnda mahkemeye sunduğu son savunma metni oluşturur. Bu metin üç ana bölümden oluşmaktadır. Bunlardan ilki, Hadüeler isimli bölümdür ve olayların Boratav'ın kişisel tarihiyle olan baglantısını çizer. Ikinci bölüm olan Tahlttler, Tahkikat Komisyonu, Mahkeme fezlekesi ve Milli Eğitim Bakanı Reşat Şemsettin Sirer'in itiraz layihası gibi değişik aşamalarda kaleme alınan rapor ve yazışmaları karşılaştırarak, tanıkların Boratav'la olan ilişkilerine ve ifadelerine yorum gctirir. Son bölüm olan Fillerin Mahiyett"nde ise doğrudan "millet ve milliyetçilik" fikirleri tartışıhr ve Boratav'ın aleyhlerinde bulunduğu iddia edilen Namık Kemal vc Ziya Gökalp'in milliyctçili^i üzerinde durulur. Boratav'ın Müdafaaname'sinc konu olan olaylar, folklor disiplininin Türkiye'de kurumsal gelişmesi nakımından da bir kırılma noktası teşkil eder. Boratav'ın açmaya ve yaşatmaya çalıştığı folklor kürsüsünün hikâyesi, hem bir önceki 1 lalkevleri deneyimini hem de daha sonraki devletmerkezcil folklor araştırmaları ve "folklor oynama" kültürünün hızlı gelişimini anlamak bakımından anahtar vazifesi görür. Burada dikkat çeken önemli bir nokta, Boratav'ın sonradan "politize" olacak olan folkloru depolitize tutma eğiliminin, kendisini tam da sıcak politikanın ortasına savurmasındaki ironidir. Boratav, folkloru politize etmeden derlcmenin ve incelemenin önemi ni 1940'lar gibi erken, ancak ne yazık ki erken olduğu kadar da zor bir dönemde kavramıştır. Bu dönemdeki yazılarında, Halkevlerinin amatör folklorculugunun teşvik edilmesini ancak bunun belli bir metodoloji ile yapılması gerektiğini savunur. 1939 yıhnda Ülkü'de yayımladığı "Halkevlerinin Folklor Çaltşmaları İçin Yaptıklart ve Yapabilecekleri Ijler Hakkında Notlar" adlı makalesinde, Halkevleri ağının öğretmenlerin de katılımıyla daha etkin ve doğru yöntemlerle kullanılmasım önerir. Bu doğrultuda Boratav'ın önemle vurguladığı nir diğer nokta da milli bir folklor arşivinin kurulmasıdır. F'olklor arşivlerinin kurulması 1930'lardan itibaren millidevletlerin kültür politikalarında temel bir yere sahip olmuştur. Bunun birçok örncğini inceleyen Boratav da böyle bir arşivin temellerini, 1938 yılından başlayarak Ankara Üniversitesi'nde kurma yoluna gitmişti. Başta kendisinin öğrcncilik, askcrlik ve öğretmenlik yıllarına dayanan derlemeleri olmak üzere, DTCF'de yetiştirdiği ve belli bir metodoloji aşılamaya çalıştığı öğrencilerinin derledikleri malzemeleri de içeren bu arşiv ne yazık ki 1947 yılından başlayarak büyüyen DTCF olayıarıyla kesintiye uğraclı. 1966 yılında Milh' Eöitim Bakantığı'na bağlı bir birim olarak kurulan Milli Folklor Enstitüsü'nün açılmasına kadar da bu konu pek takip edilememiştir. DTCF'den aynlmasından sonra, Boratav çalışmalarını Fransa'da Centre Nationaldela Recherche Scientificjue çatısı altında ve Ecole des Hautes Etudes en Sciences Sociales'de verdiği semincrlerle sürdürür. Türkiye'yegelemediği uzunca bir süre zarfında, derleme işlemlerini eşi Hayrünnisa Boratav yürütür. Daha sonraki yıllarda ise Fransa ve Türkiye arası süregelen bir trafikle zenginleşen Boratav arşivinin en azından bir bölümü Fransa da Nanterre Üniversitesi'nde koruma altına alınır. Bugünlerde, Türkiye Ekonomik ve Toplumsal Tarih Vakfı'nın girişimleriyle bu arşivin en azından bir kopyasının Türkiye'ye getirilmesi çabaları devam ederken, arşivin daha mütevazı bir ayağını oluşturan, ancak Boratav'a dair biyografik nitelikte belgeleri içeren malzemc de Boğaziçi İJniversitesi Kütüphanesi'nde muhafaza edilmektedir. Nanterre Üniversitesi'ndeki arşiv üzerinde özellikle durmak gerckir. Pertev Naili Boratav'ın kendisinin tasnil cttigi bu malzeme, 1927 yılından itibaren toplanmış çeşitli halk hikâyeleri, destan, masal, tekerlemc, fıkra, atasözü, türkü, oyun, halk tiyatrosu, tören, giysi, ctnobotanik, halk inançları, halk tıbbı ve halk astronomisi derlemelerinden olıışur. Arşivde, Kercm ile Ash'dan Köroğlıı Des tanına kadar uzanan türlü hikâyclcrin yanı sıra, Adana, Ankara, Bayburt, Ço rum, Eskişchir, Cıümüşhane, Kars, Kastamonu, Konya, Nigde, Sıvas vc Zonguldak'ta derlenmiş halk masalları da vardır. Ankara, Konya ve Bodrum'dan çocuk ve yetişkin oyunlarının derlemeleri ile Ezine, Manavgat, Scydişchir ve Söke gibi mekânlardan derlenmiş destanlar da arşivin önemli bir bölümünü olustururlar. Boratav arşivleme sürecinde clerlemcnin yapıldıgı kişi, yer ve zamanı titizlikle kaydeder. Ancalc derleme sonuçlannı yayımlarken, Zaman Zaman İçinde (1958) ve Az Gittik, Uz Gittik (1969) masal derlemelerinde olduğu gibi, kendi deyimiyle "bazı ufak dokundurmalar" yapar. Burada Boratav'ın temel kaygısı, bir büimadarm olarak derlediği malzemeyi bir sanatçı olarak okuyucusuna iletebilmektir. SözkiKiütüründeflişinH Boratav arşivinin daha miitevazı bir ayağını ise halen Boğaziçi Üniversitesi Fvütüphancsi'ndc muhafaza edilen bir dizi malzeme oluşturur. Tarih Vakfı'nın katkılarıyla, Sadiye Getiren ve Gönül Ağbaba tarafından tasnifi yapılan bu malzemc, gencl itibarıyla, masal, mani, halk şiiri ve halk hikâyeleri derlemeleri ile Boratav'ın ders notları, yerli ve yabancı edebiyata dair yazılar, eski uygarlıklar ve bibliyografyalardan oluşur. Boratav arşivi bir bütün olarak ele alındığında, arşivin hem Pertev Naili Boratav'ın biyografisine dair önemli belgeleri hem de Boratav'ın 1927'den bu yana derlediği folklor malzemesini bir araya getirdiği görülür. Türkiye gibi sözlü kültürün büyük bir hızla değiştiği bir toplumda, böylesi bir arşivin kıışkusuz iki önemli boyutu vardır. Bunlardan ilki, folklor malzemesinin neredeyse yarım yüzyıla kadar bir süreyi yansıtan zenginliği ve çeşitliliği, kısacası arşivin eaebı boyutudur. Arşivin ikinci önemli katkısı ise kuşkusuz bugüne kadar derlenmiş malzemenin tarihsel değeridir. Boratav arşivi, bu anlamda Cumnuriyet dönemine ait sözlü kültürün çok az nulunur yazılı kaynaklarından birini teşkil eder. 1938'de Boratav'ın DTCF'ye katılmasıyla gelişmeye başlayan akaaemik folklor geleneğinin önünün 1940'ların sonunda kesılmesi gerçekten dc folklor disiplininin bilimsel gclişimi için büyük bir talihsizlik olmuştur. Kurumlar içinde uzun sürelere yayılarak oluşan ve bir anlamda "biriken" akademik gelenekler, belli siyasi mckanizmalarla yok olduklarında, bu gelenekleri kaldıkları yerden devralmak veya sürdürebilmek sanıldığı kadar kolay olmuyor. Bu anlamda, Pertev Hoca'nın altmış yıllık folklorculuk kariyerinde kendi kişisel üretimi hiç kesintiye uğramamış olsa bilc, onun önünü açtığı folklor ekolünün aynı derecede kurumsallaştığını ve yaygınlaştığını söylemek mümkün olmuyor. Miiaafaaname'sindc yazdığı gibi, kendisinin DTCF tasfiyesindc yaşadıkları, Türki ye'nin siyaset, hukuk ve üniversifcler tarihine dair "acı ve öğretici" özellikler taırken, kuşkusuz kendisinden sonra geen folklorcu kuşağını da düşündürmcye devam edecektir. • FoHer arşMerinin kurırtması FoMor küptusünün Mkâyesi l CUMHURİYET KİTAP SAYI 427
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear