22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

İki hitabıyla Zalep Şenocak GÜLTEKİN EMRE Türkiye'deki şiirseverler Zafer Şenocak't Gençlik Ayinleri (1994) kitabtndaki şiirlerle tanıyorlar. Almanya'daki okur ise, onu, Almanca yazdığı şiir, deneme, öykü ve çevirileriyle biliyor. Günümüz Alman şiiri içinde kendine özgü bir yeri olan Zafer Şenocak, Avrupa'daki ırkçı elişmeler, Islamiyet, kültür ve Avrupa üşüncesine ilişkin yazdıfiı gazete yazılarıyla da, hakli olarak, adını daha geniş çevrelere duyurdu, duyuruyor. Türk okur, geçen günlerde dilimize kazandırılan ve nemen büyük ilgi gören, onun, öykülerini içeren Atlctli Adam vc denemelerinden oluşan Hitler Arap mıydı? ile karşı karşıya. Avrupalı Türklerden biri Zafer Şenocak, 8 yaşından beri Almanya'da yaşıyor ve kendi konumunu şöye betimliyor: "Bu metnin yazarı onu Almanca yazıyor, çünkü o bütün yazılarını Almanca yazıyor; Almanca onun sekiz yaşından bu yana öğrendiği ve onun yaşam ve çalışma dili olduğu için. Yine de o, bu yazıyı yazarkcn bunu burada ve şimdi yazması gerektiği duygusunu, erken kaybedilmiş bir anneye olan sevgi dolu ve bazen de bir anıyla yüceltilen özlem gibi, yüreğinin derinlerinde taşıdığı anauili Türkçeye borçludur. Ben, diyor yazar annesine, ben AJmanya'da büyüdüm, düzenimi burada kurdum. Alman vatandaşı oldum, fakat scni asla yadsımadım bu benden istenmiş olsa da." (Hitler, Arap mıydı? s. 121) Zafer Şenocak, Atletli Adam'daki öykülerini birbirinin içinden geçirir, sürekli birbirine göndermelerle bir önceki öyküleri de kitabın sonuna dek okur belleğinde tutmak zorunda kalır. Oykiilerin kurgusu polisiye bir anlatımla bezeli, merak unsuru dozunda tutulmuş. Kişi ve kent betimlemeleri hiç de pastel değil, alabildiğinle bir derinfik içeriyor. Yazarın 17 yaşında Kafka'yla tanışması sonucu, yazın yaşamına Kafka etkisi siner. "Onyedi yaşımda Kafka'yı keşfettim ve ondan önce okudııklarımın tümünü unuttum. Sonraki beş yıl içinde umutsuz bir aşka kapıldım. Umutsuz aşkımla ormanda uzun gezintiler yaptık. Yazmahydım. Yazmak büyük bir zevk veriyordu, her metinden sonra tarifsiz bir mutluluk duyuyordum. Bu mutluluğu anlatmak istcdiğimde kelimeler yetersiz kalıyordu." Zafer Şenocak, kendini anlatmayı şöyle sürdürüyor: "Yirmiiki yaşımda ilk şiir kitabımı yayımladım. Her türlü kötülükten, özellikle de büyük şehirden ve onun uygar çöp yiyicilerinden söz eden yirmi şiir." (Atletli Adam, s. 125) Zafer Şenocak, Atletli Adam'daki öykülerinde peşini bırakmayan, Kavafis gibi, kentleri (Berlin ve lstanbul) ele alıyor, böylece ayrı mekanlarda yaşadığı dönemi ve yerleri sorguluyor, insanın sorunlarına eğilmeye çalışıyor. Yalnızlık, birbirini yeterince tanıyamama, kuşku, güvensizlik, inançsızlık, korku öykülerin temel izleöi sanlci. Atletli Âdam'ın ilk öyküsü Uçmak'ta Zafer Şenocak, evden kaçan bir Türk kızının peşine düşer kayıbı bulmak üzere bir görevli olarak. Öykünün kahramanı "mültikültürel suçlar"ın araştırıldığı bir büroda çalışmaktadır. Kayıp lcızı bulmak için tstanbul'a uçan öykü kahramanı kenti şöyle betimliyor: "Istanbul'un cinsiyetini saptamak isterseniz, zorlanırsınız. Bu şenirezelden beri bir travestidir. Vücudunun hatları kadınsı, sesinin tonu erkeksi, arzuları sınırsız ve belirsiz. Beyaz ayakkabılarımn ökçelerine basmış pala bıyıkh erkekler caddelerin görüntüsünü tamamlıyorlar, ancak, arzu ve ihtiraslarından doğan korku, şehrin cinselKİTAP SAYI 383 S ca bir alıntı yapmadan geçemeyeceöim: "Yalnızca bir tek beyaz dil mi varolabilir? Bir dünya dili var mıdır? Böyle bir dünya dili duyulabilir ya da okunabilir mi, yoksa kulaklann tanammül cdemcyeceği bir şey midir? Siyah beyazlar yalnızca şarkı söylemek vc dans etmeklc kalmayıp, yazı da yazmaya başlarlarsa ne olur? O zaman beya/ olurlar mı? Dili Almanca olan Türk, Almanları tanıyor, ama dili Türkçe olan, Türkleri tanıyan bir Alman var mı? Almanlar, Türkler var mi ? Dil, kültürleri kapsayabilir mi?; kültürler halldarı kapsayabilir mi?; vc halklar bir insanı kapsayabilir mi? Türk yazarı Goethe'yi, Scniller'i, Hölderlin'i, Benn'i, Trakl'ı, Eich'ı, Celan'ı, Bachmann'ı, Kafka'yı, Camus'u biliyor. Ya Alman yazarı? Alman yazarı Cansever'i, Uyar'ı, Süreya'yı biliyor mu? tbnül Emin'in adını hiç duymuş mu? Ahmet Rasim'in kim oldugunu, Fuzulî'nin ya da Nedim'in kim olduklarını biliyor mu? Alman, bilmeden tahmin ediyor; Türk tahmin etmeden biliyor. İçlerinden hangisi cahil, hangisi bilgisiz? Tahminleri Almanı korkutuyor. Ama yine de Prinz Eugen'ih, "Türk korkusu 'nu anımsıyor ve yeniden rahata kavuşuyor." (s. 4546) Kolayca yanıtlanamayacak, üstünde uzun uzun düşünülecek, sorular bunlar; tartışmalıyız pek çok şeyi. Uzun lafın lcısası, yazın dünyamız için bir kazanç bu iki kitap. Bence, Atletli Adam'la aynı zamanda okunmalı Hitler Arap mıydı? Atletli Adam/Zafer Şenocak/Öykü/ Kabalcı Yayınevi/ Çevirenler: Mustafa Tüzcl& Vedat Çorlu/ 1997, 126 s. Hitler Arap mıydı?/ Deneme/ Çeviren/ Mustafa Tüzel/ Kabalcı Yayınevi/ 1997, 136 s. liğini arttırıyor, her an, biçimini değiştirebilecek denli yüklüyoronu. Yoldan geçenlcre çarparak, çürük meyve satarak, taşradan gelen enayilere bozuk saatler satarak şehirden intikam alıyorlar. Bir an için, bu şehrin nesini beğendiğimi düşündüm. Bu şehir, onu görmeden düşündükçe güzeldi. Bu imgede vapurlar ve ayakkabılar eski, her şey biraz eski. Aynalar unutkanlığın mekânını büyütüyor."(s. 15) Işinin başına geri dönerken görevli, aradığı kızı uçakta hostes olarak görür ve düğüm cözülür, kayıp kız da bir şeyin peşindedir. Atletli Adam'daki öyküleri tek tek ele alacak değilim burada, ne var ki, öykülerin kahramanları kimi zaman art arda "Lisa", ya da "Kent" olabiliyor. ÖyküJerinin tümünde de aranılan, peşine düsülen bir şeyler var; umut gibi, sevgi gibi, aşk gibi, zaman gibi, geçmiş gibi... Tüm öykülerde', aslında, yazar kendini ele alıyor ve kitabın son öyküsü Yaşam Öyküsü ile bütünlüyor kendini. Kendini öyküden öyküye bir pazıl gibi dağıtan, parçaIayan yazar, son öyküde kendini toparlıyor ve öykülerini sonuçlandırıyor. Tadı damağınızda kalacak ve öykücülüğümüzde kendine özgülüğü hemen anlaşılacak, üstünde mutlaka tartışılacak öyküler bunlar: Hem tadında ve ustaca cinsclliği yansıttıkları, hem de yer yer gerçeküstücü bir anlatımın elinden tuttukfarı için... Zafer Şenocak, Hider Arap mıydı? daki denemelerinde Avrupa'daki, özellikle Almanya'daki temelsiz Islam eleştirilerine karşı duruyor. Sonra Salman Küşdi'nin konumunun ve düşüncelerinin irdelenmesi, dil ve kültür kavramlannın yanı sıra Osmanlı şiiri, yabancı düşmanlığının boyutları, Doğu ve Batı arasındaki yakınlaşma ve uçurum, Türkiye'deki demokrasi arayısları ve törer, Müslümanlara karşı birleşen Batı, ekranlardaki dil üzerine gibi çok çeşitli alanları, kavramları, düşünceleri irdeliyor, tartışıyor, tavır alıyor. Türk aydınlannın da zaman zaman tartıştığı ve düşündüğü kavramlar bunların çoğu. tçimizden birinin, Almanya'da büyüyen bizden birinin, dilini ve kültürünü yapıtlanna yedirmiş usta bir yazanmızın düşüncelerini bizler de tartışmalıyız, üstünde düşünmeliyiz, dive düşünüyorum. Geçmiş kültürümüzü, Avrupa kültürünü ve çagını iyi özümlemiş usta bir yazar Zafer Şenocak. } Utler Aran mıydı? da yer alan Melezleştirilmiş Dil başlıklı denemeden uzun $ Ç A Ğ D A Ş Y A Y I N L A R I Y a k ı n d a Ç ı k ı y o r VEDAT GÜNYOL Devlet Insan mı? OKTAY AKBAL Şarkılarına Kadar Mahzun ADNAN BİNYAZAR Toplum ve Edebiyat SAYFA 5 Cumhunvet Kıtap Kulubü Çağ Pazariama A.S. erebatan Cad. Salk:msogut Sok. No:9'B Cagaloglulstanbul Tel:514 01 95/96 Posta çekı no:666322 CUMHURİYET
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear