25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Vitrindekiler Üçleme (MolloyMalone ÖlüyorAdlandırılamayan)/ Samuel Becket/ Çevıren: Uğur Ün/ Aynntı Yayınlan/ 434 s. 20. yüzyılın en büyük yazarlarıntlan Nobel Ödüllü îrlandalı yazar Samuel Beckett'in Watt ve Murphy'sinin ardından Molloy, Malone Ölüyor ve Adlandırılamayan adlı romanlarından oluşan ünIü Üçleme'si birarada. Beckett'in en önemli yapıtları olarak görülen her üç romanda da tek bir kişinin çeşitlemeleri denebilecek anti kahramanlar, bedensel yetilerini yitirirken, varoluşlarını yalnızca ussal düzlemde duyumsar ve sözün içinde yaşamaya başlarlar... Molloy, koltuk değnekleriyle kent dışında bir çukurun dibinde fiziksel çöküşünün tamamlanmasını beklerken modern insanın metafizik serüvenini dile getirir: "Çürümek de yaşamaktır..." Yaşlı ve felçli olan Malone, öliimc, "bedeninin karar vermesini" beklerken yaşamdan elinde kalan tek giicü kullanır: Kendi kendine anlattığı gerçekle düş arası öykülerle, ölüme giden devinimi içinde büinçsel ben'ini, bedensel ben'inin çöküşüne tanık kılar. Molloy'un koltuk değnekleri gibi, Malone'un da fızik dünyayla ilişkisini ucu kancalı bir sopa sağlar: Her ikisi de uygarlığın yıkıntıları içinde, "çürüme süreçlerine bir çeşni" katmaktan geri kalmaksızın koltuk değnekleri ve sopalarıyla, kendilerine yaşamdan öliimc, dilden mutlak sessizliğe giden yolu açınaya çalşırlar. Adlandırılamayan'ın bir kafayla, neredeyse bir ağızla özdcşleşen anlatıcısı ise insanhk durumunun tüm bulantı veren yanlarını okura haykırır... Beckett yaşamı parça parça bütünleşen bir karanlık gibi görmeyc çağırır okurunu. Esas olanın acı çekmek olduğunu düşünür. Uzlaşmazlık, anlamsızlık gibi kavramların sert havasını yumuşatan aşktan, arzudan, çalışkanhktan asla söz etmcz. Yaşamla bağlarınm sonuna gelmiş, anlamlı bir varoluş, iddasını ya da gerekçesini yitirmiş yaşlı, sakat vc kendini ifade etmekten aciz insanlardır anlattıklan. Belki de hiçbir yazar güçsüzlüğün ne demek olduğunu Beckett kadar iyi anlatamamıştır. Tekil okumayla yetinmeyen okurlar için... Simone Martini'nin Dünyevî ve Semavî Yolculuğu/ Marin Luzi/ Çevıren. Işıl Saatçtoğlu/ Yapı Kredi Yayınlan/ 407 s. Mario Luzi, 20. yüzyıl Italyan şiirinin Ungaretti, Montale ve Quasimodo'dan sonraki düneminde üne kavuşan en önemli temsilcisidir. Luzi, ilk şiir kitabı olan La barca'dan (1935) başlayarak parça'dan bütüne varmanın sancısını, modern dünyanın önerdiği çoğulluğu ve varsayımlar ormanını bütüne, birliğe ulaştırma kaygısını taşımıştır hep. Luzi"nin en yeni kitabı (Italya'da 1994 yılında yayımlandı) Simone Martini'nin Dünyevî ve Semavî Yolculuğu'nu, Italyan dilinden ve Luzi'den ustaca çeviriler yapmış olan Işıl Saatçıoğlu çevirdi. Simone'nin Yolculuğu, evrenin ve zamanın, dilin ve biçimin doğuşunu anlatır. Tekvin'in biçimsel utkusu kitabın uzamında yankılanan ezgidir. Insandan sabırlı bir alçakgönüllülük, çocuksu bir hayat, esrime, bungu ve ışıl ışıl bir baluş talep eder. Kitap îtalyanca metniyle birlikte sunuluyor okurlara. Mavi Saçlı Kız/ Burçak Çerezcioğlu/ Yapı Kredi Yayınlan/ 28} s. Yaşam ve ölüm arasındaki çizgi bazen çok incelebilir. Bu çizgide yaşanan hayatlar vardır. Can yakıcı hayatSAYFA 16 lar. Emek emek büyütülen sevgiler vardır. Cesaret olmadan tek adım atılamayacak tehlikelerin içine sokar insanı. Acıya beklenmedik faturalar çıkarır. En umulmadık anda, renkler değişir. Küçücük bir yaşamın ardında kalan, insanın kendisinden büyütüp sevdiği, korumaya yazgılı olduğıı bağlılıklar vardır. Burçak Çerezcioğlu, 16 yaşında lösemiden öldüğünde, cesareti, sevgiyi vc yaşam.ı tanıyordu. Bu kitapta, kısa bir yaşamın kederini, güzelliğinı, acısını, bir savaşı okuyacaksınız. Ne yazık ki kunnaca olmayan bir hayatın öyküsünü. Bir babaya, bu dizeleri yazdırmış bir hayatın. Sabahları/ Hasta uyanmanı istiyorum/ Hastaysan eğer/ Yaşıyorsun demektir... Siyaset ve Asker/ Zafer Üskül/ Imge Kitabevi/ 319 s. "Prof. Dr. Zafer Üskül'ün bu yazafer üshul pıtını, bizi bizc tanıtan vc konusundaki ilk çalışma olması bakısiyaset ve asker mından çok dcğerli buluyorum. Bu kitap kuşakdaşlarım için anılarımızın canlandırılmasına yarayacak. Ama her akımın, her eylemin kendileriyle başladığını sanan kimi gcnçler için alınacak çok dersler var bu kitapta. Yeniden sıkıyönetimler, askeri darbelcr yaşamak istemiyorsak, hep birlikte bu kitaptan kendimizc dersler çıkarmamu gercktiği kanısındayım." diyor kitabın arka kapağındaki yazısında Aziz Nesin. Öyküler/ Krikor Zohrab/ Çeviren ve Yayına Hazırlayan. Dr Hcrmon Arak%/ ACOS Yaytnaltk/ 63 s. Krikor Zohrab 1861 yılında doğdu. Avukatlık, gazetecilik yaptı, öyküler yazdı. II. Abdülhamit döneminde fikirlerinden dolayı avukathktan men edildi ve Paris'e gitmek zorunda kaldı. 1908'de Meşrutiyet'in ilanıyla doğduğu topraklara döndü. Önce Ermeniler'in yerel meclisine, sonra da Osmanlı Meclisi Mebusan'ına seçildi ve ülkesine milletvekili olarak da hizmet verdi. Ancak 15 Tcmmuz 1915'te Halep yolunda çeteciler tarafından başı taşla ezilerek öldürüldü. Bu eşsiz kültür adamı Krikor Zohrab'ın yayımlanmış kitapları bugüne kadar çok sınırlı bir çevrede bilindi, okundu. Oysa Zohrab, "bu coğrafyanın" önemli yazarlarından. tşte derlediğimiz bu kitapçık da onun fikirlerinin tabiri caizse "ycryüzü"ne çıkmasını sağlamak için küçük bir başlangıç. Onun, yüzyıl başı lstanbul'undan kesitler sunan bu öykülerini Dr. Hermon Araks çevirdi ve yayına hazırladı. Sulak Bir Gezegenden Öyküler/ Sargun A. Tont/ TÜBlTAK Popüler Bilım Kitaplan/ 191 s. "Sulak Bir Gezegenden Öyküler", .çevre ve ekoloji sorunlarını ahlaki ve estetik boyutlanyla ele alması ncdeniyle klasik anlamda bir "çevre kitabı" değil. îki ana bölümden oluşan kitabın birinci bölümünde çevreciliğin tarihsel ve bilimsel yönleri ele alınırken, ikinci bölümde bizde pek örneğine rastlanmayan doğa tarihi türündeki yazılar yer alıyor. Çevremizle daha uyumlu yaşayabilmemiz için bilinçli olmanın yanı sıra duygusal faktörleri de gözardı etmememizin gerektiğinin vurgulandığı kitap, okuyucularının doğaya farklı bir açıdan bakmasını sağlamayı umuyor. Kaliforniya Üniversitesi'nin San Diego kampüsünde 19 yıl araştırmacı ve öğretmen olarak çalışan Sargun A. Tont'un uzmanlık alanı deniz ekolojisidir. Yazar, aynı üniversitede doğaya ılişkin farklı yaklaşımını yansıtan "Denizin Bilimi ve Şiiri" "Çevre ve tnsan" adlı dersleri başlatmıştır. Ölümii Bekleyen Kent/ Yıldırım Kesktn/ Bilgi Yayınevı/ 197 s Bu yıl Orhan Kemal Roman Ödülü'nü alan"Ölümü Bekleyen Kent" karakışın, yoğun hava kirliliğinin, içimıze işleyen çamurun ve bitip tükenmek bilmeycn terörün yaşandığı bir kentin öyküsü. Kent bu sonu gelmez saldınnın altında ezilirken, insanları da dostlukları ve aşklarıyla birlikte uçurumun içine çekmekte, onları yalnızlıkları ve çaresizlikleriyle karşı karşıya bırakmaktadır. Romanda sözü edilen kent her birimizin yaşadığı kent, olaylar her gün tanığı olduğumuz olaylar olabilir ve romanın ne yapacağını bilmez kahramanı hepimiz olabiliriz. Yıldırım Keskin son derece başarılı bir doku içinde gelişen, gerilimi yüksek ve tümüyle yaşadığımız günlerden esinlenen bir roman yazmış. Bu roman aynı zamanda Yıldırım Keskin'in kamu hizmetinde geçen uzun yıllarından sonra bütiinüyle edebiyata dönüşü anlamı taşıyor. Çingeneler/ Osman Cemal Kaygılt/ Toplumsal Dönüsiim Yayınlan/ 256 v. "Şüphesiz onun en güçlü eseri "Çingeneler" adındaki romanıdır. Çingeneler üzerinde bu derece başarılı bir eser yayımlanmadı. Osman Cemal Topçular'daki evinin çevresinde oturan çingenelerden başlayarak Istanbul civarındaki göçebe çergelerine kadar uzanıyor; dillerine, yaşayışlarına, törelcrine kadar inerek cdebiyatımızın bu cn dikkate değer eserini hazırlıyor. Hepsinden önemlisi ve farklısı, burada halka mahsus kalıplaşmış aşk romanlarının basit tekniğinı, şimdiye kadar ele alınmayan çevrelere götürüyor. Kendisine bırakılan dar bir alanda, şaşılacak derecede başarılı bir eser verebiliyor. Sur dışında çerge kuran göçebe çingeneler, Ayvansaray'ın çalgıcı ve oyuncu çingeneleri arasında geçen bu çok renkli, canlı roman; çergelerde, bostanlarda, seyir yerlerinde, kayık âlemlerinde, ünlü sazendelerin evlerinde, mirasyedilerin keyif erbabının düzenlediği içki ve saz âlemleri, dostluklar, arkadaşlıklar, darılmalar, barışmalarla yüklü, gözlemler, olaylar, manzaralar yığını..." diyor eleştirmenTahir Alangu kitapla ilgili olarak. Aygır Fatma/ Osman Cemal Kaygtlı/ Toplumsal Dönüsü'm Yayınlan/ 152 s "'Aygır Fatma' romanı konusunu Osman Cemal'in gençlik hayatının geçtiği çevrelerden alıyor. Küçük yaşta gezüıti yerlerinde başlayıp gelişen saf bir çocuk aşkının gelişmelerini, ilgili ailclerin, mahalle halkının, arkadaşlannın olaylara katılışlarını, biraz patırtıcı, kavgacı, çok duygulu, basit bir hayat anlayışının çerçevesinde anlatmaktadır. Heyecanlı ve eğlencelibir yaşam temposu ile aşk ilgileri arasında geçen bu romanda yerli yaşayışın renkli ayrıntıları, halk duygularına bağlı davranışları, tatlı anılarla bağlanmış zengin bir anlatış var. Çocukluk ve ilk gençlik günlerinin aşka ve dostluğa susamış yaşayışı, bir kenar mahallenin basit macera havası içinde verilirken, olayların geçtiği yerlerin canlı tasvirleri, kişilerin konuşmaları ve hareketleri rahatça yürütülüyor. "Aygır Fatma", Osman Cemal'in en başarılı eserlerinden birisidir." diyor Edebiyat tarihçisi ve eleştirmen Tahir Alangu bu kitapla ilgili yazdığı bir eleştiri yazısında. Osman Cemal Kaygılı'nın eserlerinin yeniden basılması çok sevindirici. v CUMHURİYET KİTAP SAYI 383
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear