Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Kumral AdaMavi Tuna Buket Uzuner, "Balık Izlerinin Sesi" adlı romanının ardından başladığı ve üzerinde üç yıldan fazla çalıştığı romanı "Kumral AdaMavi Tuna"yı önümüzdeki günlerde yayımlayacak. Türk edebiyatında bir kadın yazarın elinden çıkan ilk iç savaş romanı olma özelliğini tasıyan roman, edebiyat ve politİKa çevrelerinde epey ses v getireceğe benzer. SERPİL OZTURK Kuzguncuklu Bulgar göçmeni terzi Muhittin'in küçük torunu Tuna (Atacan) Kuzguncuk'ta yaşayan bir öğretmendir ve doktor Meriç'le evlidir. Dedesinin anılarında masmavi akan Tuna Nehri'nin rengini gözlerinde tasıyan, gösterişsiz, siyah kıvırcık saçlı, gözİüklü, tam bir antikahraman tip olan Tuna 1963 doğumludur, XX. yy.'ın son çeyreğine denk düşen yaşamı sırasında Türkiye'de ve dünyada yaşanan şiddet, baskı ve iç savaş manzaralanndan fena halde etkilenen duyarlı, aydın ve içe dönük bir genç adamdır. Ve sırtında çocukluğundan beri taşıdığı bir imkansız aşkın ve ölümün yükünü taşımaktan yorgun düşmüs, alınganlık ve kınlganlıkları uç noîctalara varmıştır. Roman başladığında okullar yaz tatilindedir, bir saJı sabahı Kuzguncuk'ta çiçeklerle şımartılmış balkonunda güzel bir kahvaltı etmeye hazırlanan Tuna önce göğü delen uçak sesleri, sonra çocukluğundan beri umutsuz ve tutkusal bir aşkla sevdiği Ada'nın bir cinayet ışlediği naberiyle dolu gazeteler ve ardından da kapıda beliren iki askerin o nu seferberhk ilan edildiği için askere almaya geldıkleri haberiyle terörize olur. Yıllardır korku ve kuşkuyla beklediği her şey gerçekleşmiş iç savaş resmen ilan edilmiş, artık yolcmuş gibi davranılması olanaksızlaşmış ve sonunda adı konmuştur. tç savaşı ilk andan başlayarak bir kâbus olarak niteleyen Tuna, yaşadığı her şeyi reddederek, bu kabustan uyanıp, bir an önce gerçek diye nkelediği barış durumuna dönmeye çabalamaktadır. Ordu vc askcrlik yaşamı içindc yaşadıkları ve sıcak çatışmaların tümünde gondermelerin sinema ve Vietnam filmleri olması kendisini de şaşırtmaktadır. Yaşadıklarının gerçek olduğuna kcsınlikle inanmamakta, çevresindekilcri sürekli olarak uyanmaya zorlamaktadır. Onun delirdığini düşünenlere karşın, Tuna haklı olduğuna dair kanıtlar topladıkça, bu kez o, romanın öbür karakterleri için aynı şeyi okura kanıtlamaya çalışmaktadır.Tuna'ya göre, bu iç savaş aslında kendi biünçaltının tair oyunudur ve bilinçaltı, ülkede ve dünyada olup bitenlere fazlaca üzülen beyninden intikam almaktadır. Romanın asıl mekanlan sayılacak ordu (daha çok revir) ve cephede geçen bölümler sırasında bu karabasandan bunalan Tuna kaçıp, sık sık çocukluğuna sığınmakta, nashback'lerle Kuzguncuk'a dönmektcdir. Paralel kurgu tekniğiyle işlenen Kuzguncuk'un artık farklı dinsel ve etnik zenginliklerinin son kuşağını yaşayan atmosferi ve do'GAYFA 6 Buket Uzuner'den bir iç savaş rotnanı layısıyla 197080'lerin Türkiyesi resmedümektedir. Tuna'nın roman başladığında durduğu zaman dilimiyse giinümüzdür, 1990'ların Türkiyesi ve dünyasıdır. Ailenin, mahallenin ve okulun en yakışıklı, en güçlü, başarılı ve zeki çocuuu Aras, Tuna'nın düşlerini süsleyen bir kahramandır ve aynı zamanda Tuna'nın kendinden iki yaş büyük ağabeyidir. Aras, kardeşi Tuna'da eksik kalan her şeye sahiptir ve onun çocukluğundan beri tutkun olduğu kumral güzeli Ada'yı da o almıştır. 1960'lar ortasında Türk sineması'nın çok ünlü ve sevilen çifti Süreyya Mercan ve Pervin Gökay, Kuzguncuk'ta eski bir köşkü alıp, onartarak oraya yerleşirler. Kuzguncuk'un ortahalli yaşamı içinde adeta gökten yağan Yeşilçam yıldızları, özellikle 'Balıkçı üsman' filmleriyle gönüllere taht kuran aktör Sürevya Mercan'ın halktan bıri olması nedeniyle burada kabul görür ve Kuzguncuklu olmalarına sessizce onay verilir. Çünkü Kuzguncuk, ancak orafı olarak yaşanabilecek semtlerdendir.Hem Aras'ın hem de Tuna'nın aklını başından alan kumral güzeli Ada bu ünlü çiftın biricik kızıdır ve onların Kuzguncuk'a yerleşmesiyle Ada'nın dayısı ünlü şair Doğan Gökay da çok önemli izler bırakmak üzere yaşamlarına girer. Birlikte büyüyen Ada, Aras ve Tuna'nın arasında yaşanan dostluk, kardeşlik ve aşkın yoğun tadı ve karmakarışık kimyası bilinen aşk üçgenlerinin kimi zaman dışına taşan bir gizemi taşımaktadır. Ada'nın sessiz, sakin kuzeni Meriç ise bu muhteşem üçlünün yalnızca bir izleyicisidir. Ada'yla evleneceğinc kesin gözüyle bakılan Aras, liseyi bitirdiği yaz niç beklenmedik biçimde bir deniz kazasında ölür. Bu ölüm hem Ada, hem de Tuna omuzlarına yaşam boyu suçluluk duygusuyla karışık Dİr 'mutlu olamamak' yükü yüklemiştir. Dahi çocuk Aras'ın ölümü iki ailede de derin yaralara yol açmıştır. Tuna'nın terzi babası bu acıya aayanamaz ve oğlu Aras'ın ardından o da ölür. Tedavi gören Ada yurtdışına gider ve sonunda bir fotoğraf sanatçısı olarak yıllar sonra geri döner. Tuna edebiyat rakültesini bitirir ve edebiyat öğretmenliği yapmaya başlar. Annesine o bakmaktadır. Ada ile arasına sonsuz bir günah duygusu gibi giren Aras'ın anısıysa, birlikte olmalarına duygusal bir set çckmiştir. Annesinin ve gibi giren Aras'ın anısı karşısında sonunda pes eden Tuna, annesi ve Meriç'in arzusuna karşı kaymasının anlamsızlığını düşünerek, tıp doktoru olan Meriç'le evlenir. Iç savaş için askere alındığı ilk günden başlayarak, sık sık çocukluk arkadaşlarıyla karşılaşan Tuna, Laz Sefer dinci Musa, Yahudi felsefeci Nesim, Ermeni doktor Aret, Kürt aydını Mutlu, Kafkas Kutlu, Alevi S.uları, Anadolu köylüsü Hasan, subay Birol, general Turhan Özsoy, gelecek bilimci Muzaffer Bey, genetik mühendisi Feza ve heavy metaıci öğrencisi Tarkan ile ilç savaş, şiddet ve aydınlanma üzerine tartışır. Onu en çok etkileyen daima şair Doğan Gökay'dır. Kumral Ada Mavi tuna, kiminin bir ambulansla, kiminin bir askeri kamyonla Kuzguncuk'taki evinden bir salı sabahı ayrıldığını iddia ettiği genç öğretmen Tuna'nın aylar sonra evine geri dönüşünün hikâyesidir. Yine bazıları onun Daşhekimin, bazıları da generalin makam arabasıyla Kuzguncuk'a döndüğünü iddia etmektedirler. Tuna ise olup bitenin yalnızca bir kabus olduğuna ve artık uyanıp, gerçeklerle yüzleşmeye hazır hissettiğine inanmaktadır. Dana doğrusu Tuna, artık kimin ne düşündüğüne eskisi kadar önem vermemekte, aslolanın kendi yaşadığı deneyim olduğuna inanmaktadır. Tuna ya her üç durumun da olasılığı üzerinde destek veren tek kişi air Doğan Gökay, kendi inandığının doğru olanı olduğuna değinen de Ada'dır. •• : İİ İIMKILÂP Aygır FatmaOsman •««n: ^Cemal ,^lKaygıîı : » a 1 OSMAN CEMAL KAYCILI SEÇME ESERLERİ 1 AYCIRFATMA YAKINDA TÜM KİTAPÇILARDA " . Ankara Cad. No: 95 Sirkeci İstanbul Tel: (0212) 514 06 10 11 Fax : (0212) 514 06 12