Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Dünyamn Bütün ütü Şiiplerinin Öğrencisi Özdemir Ince'nin şiir çevirmenliği.. HALİL GÖKHAN "Şiir bulaşıcıdır. Şiir yaşamın içindedir." Şiirin yerini ve biyolojisini, şiiri bilmc merakına katanlar için bu çok önemli bilgiyi, Paul Eluard'ın 13 Ekim 1949 günii saat 23.15'te yayımlanan "Şiir Bulaşıcıdır" (1) adlı radyo konuşmasının tam mctnini okumadan cılinmck, lıiç kuşku yok ki çağımız ve çağılaşlık adına zor görünüyor. Aynı mctinde insansal bütünlügü son dcrccc tehlikeye düşürcnin dil iarklılıkları değil, söz özgüılüklcriııe getirılcn yasaklama olduğunu söyleyen Elııard, "Cîcrçek ozaıılar şiirin kendi malları olduğuna hiçbir zaman inanmadılar " derkcn, şiirin diinyasal paylaşım alanını işarct ecfiyordu gcrçekte. Ncsncnin vc gerçekliğin görünmeyen yiizünii, başkasının ya da o yiizii görcnin bakışlarıy la taramak tutumunuıı olıışturduğu bir alandır bu. Bu alanııı Tiirk Şiiri adına, şiir çevirisindc cönıert (vc şimdi durmıış) bir çabası olan Özdemir Ince'nin dilimize Eluard'dan metinlcr olarak kazandırdığı "Ozan ve (lölgesi kitabı, şiir ü/crine sözü cdilcn paylaşını alanında önemsemek gerekiyor. Zira, "bcn"i biz, "biz "i beıı yapan bir dünya elçisinin ya zılarını, "bizim" için gcrekli, hatta vazgeçilmcz görünenleri" (2) seçcrek işlemiş olan bu çeviri çab.ısında da aynı dünya elçiliğini bulmak gcrckir. Dünya şıirlcrının oğrcnciligine, öteki yüzlcre başka bakışlarla bakmak çabasını eklcmck, bu öğrcnciliği bir yerde adlandırnıak olacaktır. Çünkü bütün dünya şiirlerinin öğrcnciliği çağdaş şair için olmazsa ojmaz bir donanımı göstermektedir: Otcdcn beri küre olan dünyadaki davranış, varoluş ve gcrçeklik türlcrinin türdeş vc yakın oldııkları bilgisini açığa çıkarma işini amaç ctlinmiş olan şair türii, çağdaş anlamıyla artık bilincn dcğil aranan bir soyun tenısilciliğini yüriitmektcdir. Bu en sıradan (ama ön sıradan) soyun tcmsilcisi şarkı söylemektc, scsler dııymakta vc cluyduğu scslcri (kendi dilinde) kcndine özgü diliyle adlanılırmaktadır. (Jylcyse şiir çeviren, duyduğu scslcrc bir başka dilde türdeş ve yakın seslcr bulan kimi zaman da bıılamayınca denkliklcre girişen; hiç olınuyorsa "adlandırılamazllğı" vıırgulavan kişidir. Bıınları yapmak için de bir dünya dili oluşturma çaba sınıla gczinir. Çcviri dili diyebileceğimiz bu oluşturma, gerçekleştirme yaklaşmıına, iki dil arasında (çcvirilen ve aktaıılan) ancak bir ycr arayabiliriz. Ovlcysc bu yaklaşım, öteki yüze bakma çabası içinde çırpınan bir mclcz yaklaşımdır. (lumburiyet döncmimizi kavıayan şaiılcrimizdc bu mclcz yaklaşım rcflcksine çoğunlukla rastlıyoruz. Kendi şiirinc başka bakışların açısı'nf, başka sesleri de katmakta hiçbir zaman geri durmamış olan bu soy şairlerin şiirler aktardığını da biliyoruz. Ama bu aktarmalar çoğu kez bütünlüklii ya da o sesin dolayımını kavrayıcı olmaktan uzak düşmiiştür. Elbettc ki günümüz gereksinmclcıinden hareket edildiğindc 3040 yıl önceıııize ilişkin doyıırucu bir şiir çevirisi klasiği bulmak hemen hemen olanaksızdır. Yararsız saptamalar ve sızlanmalar bir yana ... önccliklc dünya şiiriyle aşılannıanın, dilimiz ve başka diller arasında dııran bir paylaşını alanının yatay ve düsey olarak cn genişine sanip olmanın dayanılmaz vazgeçilmezliğini bilmek ve paylaşmak zorıındayız. Bu alanda nelcr vc kimler olmalı? Ozdcmir Ince, bu alanın ölçütlcrini bir "vaziyctin durumu" olarak cle almış, vc sayısını 11 'c çıkarmıştı.(3) Her ne kadar sözkonusu durıım saptamasında genelliklc "cvrensellik, evrensel şiir" gibi adlar geçtiyse de o da aynı oyunun Dünya dili oluşturma önemli iki nokta vardı. Bıınlardan ilki, yazının ilerleyen hölümlcrindc delikanlı O. tnce'nin, söz gerçeklikten açıldığında 'Bizcc var olan, şiirin içiıuleki gerçekür' demesi, yani yazınsal iirünün kcndi içinde, kcııdınc özgü gcrçeklikleri vardır demeye getirmesidir. Yirmi yaşındaki bir gencin o yıllarda Fraıısa'cla yeni yeni taruşılan bir konıı hakkııula söylcyecek bjr eylcrinin olması oldııkça üginç. Yazı, C). nce'nin yirmi yaşlarındayken Varlık dergisine göndeıilmck üzcrc yazdığı ama göndermcdiği bir yazıdır. Yazının Varlık dergisine niçin gönderil(e)mediği kitapta yazıyor. Bir diğer nokta da, delikanlının "yazın sal iktidara ortak olma isteği" ve bıınıın gerçcklcşme.si için "şiir yuzdığı ortamın nesnelleşmesini, yansızlaşmasım istemcsi vc açılmış ayraçlar içindc şiir yazmayı ve konuşmayı" reddetmcMdir. üclikanlmm davramşları olıınıludıır Ö. tncc'yc görc: "...Bir gün karşılıgmı alnıak kaygısıyla kimseye yağ çekmiyor, övgii düzmüyor; düşiincelcrinden alıntı yaptığl şairlerin karşısında ezilip büziilmüyor... Ya/ ma'nın bir ayağının etiğe dayandığını büliin varlığıyla nissediyor". hdcbiyat lobilcrinin vc bu lobilere yağcllıkla, eş dost aracılığıyla katılmaya, yaranmaya çulışan 'yazarların' çokca oldıığu ülkemizdc, edebiyatımızın daha sağlıklı ürünlcr vc yazarlar ortaya çıkarabilmesi içirı, ycni edebiyal dürıyasına gircn ya da girmeye hazırlananların bcniıııscıncsi gcrckcn bir önkoşuldur bunlar. Î bolca lııımor olan Faııst, Heine'nin biitün yapıtları, Thomas Mann'ın bol yarı cümlecikli yazıları, yüzyılırnızın cn büyük dcncnıccilcrindcn Mıısil'in vc hatta pos bıyıklı ciddi bakışlı Nictzsche'nin yazıları humor doludur. I lcpsi çok önemli şeyler yazmışlardır ama hıımoru eldcn bırakmamışlardır. Bizim ctlcbiyatınıızda da vardır böylclcri. Cîünümüz Tiirk Edcbiyatı'nda, yazılarında humorıı cksik etmcycn ve çok iyi bir biçimde kullananların başında Tahsin Yiiccl gclir. O, iotoğraflarda hep ciddi hakışlıdır vc clc aldığı konular ıla hcp ciddi konıılardır, ama ya/ılarında büyük bir ııSlahk vc humor görülür. Mclilı Cevdct Anday, Hilmi Yavıız da bunlardandır... Özdemir Ince'nin dilin kıvraklığını yakalaıııış olıııası ve hıımoruyla, alaycılığıyla okıırıı kcndine, yazıya çekebilmesi, denemclcrini başarılı kılan özellikleriıı ba^ında gcliyor banırım: İJnlü cevırmcnimiz üktay Damyıkan'ın çevirdigi şiirler, şotör mahallinde otıırmak istcvcn yazarlar, kitaplarıyla yatanlar, kiıapları namile bırakanlar, sayılmayan diigükler... bunlardan yalmzca birkaçıdır. (). tncc, yazının okurla tam doıukta bıılııştuğıı anda açıvcrir humor çantasını vc salıverir okıırun üstünc, iki nclcs aralıklarla. Yazıyı olu^tııran bir bııikimin, bir bilgi yükünün ve tüın bıınları kııllanabilcn bir ılüşünüş biçiminin varlığı, yazarının yazısında daha rahat hareketini sağlıyor; yazara güven vcriyor; yazarını bagımsızlaş tırıyor. Bu bağlanıda yazarın bagımsızlaşması, kendini ve kcndi yapıtını ortaya koyması açısından oldukça önemli. Yazar, söyleyecej< bir şeyi olduğunda söz almalı; bir düşünec ya da diişünccsizlikle ilgili kendi göriişiinü bclirtmck istiyorsa yazmalı; tcrsinc, başkalarının söyleıliklerinin papaganlığını yapmak için, yazmış olnıak için yazmamalı* Çile Törenleri'ndeki yazıların hepsi bir gcrekliliktcn dogmuş, söyleycccği olan bir yazarın mutfaiından çıkmış, çoğu gcrçektcn deneme olan yazıfardir. • kurallarına işarct ediyor ve "yazınsal düzlcmde bir zamansal sürcklilik, kiiltürcl vc zihinsel bütünlük"ün altını büyük kinılik adına çiziyordu. Biz bıırada daha çok Ince'nin şiir çeviınıcnliğine, yani bu ara alanda çabalavan ve bocalayan Tiirk şiirindc onıın bütünlüklii vc tutarlı çömertliğine sözü getirmek istiyoruz. Kuşkusıız, bu cömertliğin altyapısında bütüniiyle sat bir yıırt sevgisi ya da onıın uyarında bir hizınct anlayışı bııl mak da miimkiindiir. Fakat araalanda Ince'nin yaptığı işlcrde öndü/leıne çı kan daha çok onun seçimidir. Birden çok kültüıden dilimi/.c yaptığı aktarnıa larda bu scçiınin bir öncelik vc lıiyerarşi arama rcrlcksinc tuiunduğuna dikkat çckmck istivonım... Ince'nin, bir öncelik dahilindc kcndi şiir çevirmcnliğini bir misyon noktasına kadar tükctişinde, çağdaş şairin yaşaınsal bcsinlcrinde aranması gcrckcn rejimi bulmak nıüıııkündür... Belki de bu rcjimin şair ()zdemir lncc'de yaratlfğı gcrilinı ve lehlike, onu 1991 yılında Rimb.uıd ccvirisindcn sonra kenıline ilişkin bir felaket u l lallığıııa iınıiş vc şiir çevirmcnliğinin şa irliğinin önüne artık geçmcmesi iradesi içinde bu araalanı lerkettiğini açıkla mıştır. Ama Ince'nin düzyazı çevirmenliği sürmcktedir (Saptırılmış Vasiyetler, Yavaşlık: Milan Kıındera) vc görüncn o ki dalıa da süıccektir. Lavoisier Kanunu'na uyan davıanış içinde, şiir çcvirmcnliğini bırakmasından sonra, sayısı ycdiyc ulaşnıış bulun.ın dcneme kitaplarının altısını bu .ıçıklamadan sonraki tarihlcrdc yayımlamış olnıasmı, Ince'nin şiir çcvirmenliğine ayırdığı zihinsel ve fiziksel çabayı başka bir alana kaydırmasj olarak acıklayabiliriz. Siir çevirmenliğini tcrkcdişten sonra gelen üç şiir kitiibı, dört ciltlik Toplu Şiirler, altı dcneme kitabı ve aöır editörliik çalışmalarıgı alt alta topladığımızda, şiir çcvirsine değişilen bir toplam "olasılığıııa" ulaşmış olıırıız ki bu da şiir çevirisinin göriinüştcki hacimscl küçiiklüğüne çok fazla itibar edilmcmcsi gerektiğini anlatır bize... Cîörünüştcki biçimsc) sıradanlığın gerisindc niccliğin değil, niteliklcrin hiverarşısi \ardır. Yayımlanmasından yaklaşık olarak elli yıl sonra çağdaş bulunarak sclamlanan Lautreamont; bütün zamanların modcrn şairi Arthur Rimbaud; gelenckten bir yaşam ctikası çıkaran Kavafis; Seferis, Ritsos, Guillen, Yevtuşenko, Laâbi, Adonis, Alain Bosquet vc Rene Char (4), Ozdcmir Ince'nin çağdaş şiirin doruklarından dilimizc kazanılırmış olduğıı yüksckliklerin adlarıdır. Bu adların kapladığı şiir doruklarından Türk şiirine aşılanan yansımalarla, daha aydınlık ve büyük bir şiire giüen yukulıığun sakinlcriyiz. • (1) Ozan ve Göigesi, s. 11, Patıl Eluard, Çev. Ö.I., Adam Yay., 1984 (2)agy. s. 10 (3) Çile Törenleri, s. 1517, Özdemir Ince, Varlık Yay., 1995 (4) Ö.l.'nin ccvirdiği kitapların adları ve basım tarinleri: Küba Şarkıları, N. CJuillcn, 1976, 1985. • Zima Kavşağı, Y. Yevtuşenko, 1985. Evren içinde Evren, 1979, Söyle Alain, 1989, A. Bosquct. Taşlar, Yinelemeler, Parmaklıklar, 1978; Boyun Egmeyen Ulke, 1979; Şiirler, 1983; Yaşlı Kadınlar ve Deniz, 1984; Graganda, 1989; Erotika, 1989; Rumluk/Yaşlt Kadınlar ve Deniz, 1989, Y.Ritsos; Maldoror'un Şarkıları, 1989, Lautreamont; Newyork'a Mezar, 1989, Adonis; Bütün Şiirleri, 1990, Y. Seferis; Bütün Şiirleri, K.Kavafis; Acı ve Gülümseme, A. Laâbi, 1990; Cehennemde Bir Mevsim, 1991, A. Rimbaud; Sessiz Oyun, 1992, R. Char. SAYFA 7 Çağdaş şiirin dorukları Birikimi kullanabilmek Akıcı bir tlili var O. Ince'nin. Bıınıın yanında, yazınln akıcılığından daha önemli olan bir şey var: Humor. Yazıyı okııtan, anlaşılır kılan vc okurla yazıyı cn verimli ortamda buluşturan her şeyden önce edcbiyata renk katan vc ona tat vcrcn bir unsurdıır yazıda humorun bulunması. Dünya Edebiyatt'nın gclmiş gcçmiş büyük yazarlarının çpöunda humor vardı. Hıımor'un en az olduğtı Almanyada bilc, hir tragedya olmusma karşın içinde ÎUMHURİYET KİTAP SAYl 340 Yazının akıcılığı