Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
cvlatlıklar, soylu ya da sınıf atlamış yaşlı kadınlar clıırur. Yoksul erkek çocuklar belirsiz gclecekleri ilc mozaiği tamamlarlar. Oykülerin en az görünen renkleri, yoksul ya da varsıl, erkeklerdir. Olerek, bir gece bir genç kızın koynuna girerek, eşlerini aldatarak, onları hor görerek öykülerde kimi ctkinliklerde bulunıırlarsa da, varlıklan yalnızca öykülere gerektiği için gibidir. Füru/aıı ııı tLinı ya/dıkları gözönüne alındiğında, onuıı ana kahramanının "gurbct" duygusu olduğu söylcnebilir. Yadırgama vc özlcm duygusu da denilebilecek bıı gurbetçi duygusu çoğunIukla göçlerden kaynaklanır. Onun kahramanlarınm hemcn hepsi bulundukları yer, zaman vc sınıftan tedirgindirlcr. Çünkü çevre, bir biçimdc onları dışlamaktadır. Ister şimdi Türkiye sınırları dışında kalmış ülkclcrdcn, istcr bir baska şehirden göçmüş olsunlar, doğdukları ycrlcri özlerler. Yakınları ya da yakınlık duydukları kişilerlc bir bayramı birlikte kutlayarak, alışık oldukları ycmcklcri pişirip, özledikleri türküleri söyleyerek gurbet duygusunu aşmaya çalışırlar. Bu eski yurdıı anış töreni Edirnc'nin Köprüleri'nin ve Gecenin Öteki Yüzü'nün tansiyonu cn yüksek bölümleridir. Okurıın kendini büyülü bir ayinde bulduğu bu bölümlerin ortaklıklannı bir gözden geçirelim isterseniz. Edirne'nin Köprüleri: Zaman: Bayranı Akşamı. Öncmli konuk: Yıllardır görülmemiş bir memleketli çift. Ailc konuklarıyla birlikte "sağlıklı, muhtaçsız bir ilk bayram" kutlamaktadır. Aife göçmendir. "îşte o sıra Ishak Amcanm gelini bir türkü söylcmeyc başladı. Sözleri onların geldiği yere dairdi. Biz anlayamıyorduk, ama ezginin yumuşak, içli etkisi odayı sarıvermişti. (...) Türkü onun anlatmak istediği hcr şeyi tek tek arıtıp diriltiyordu. Ninemin ormanlannın uibinden kocaman ptnarlar akıyordu. Onun hcr iki sözünım biri olan giineş, cn güçlü sarısıyla doğup dağ höyüklerinc dck giriyordu. (...) Nincm, Mari kızanlarım, dedi, bu düğün bay FÜRUZAN'IN BİYOGRAFİSİ F r/. Branez bir gurbetçnlk üzuran, ılk kitabı Parasız Yatıh'yla 1972 Sait Faik Hikâye Armağam'nı kazandı. Ilk kitaplarında kötü yola düsmüş kadın vc kızların, çöken burjuva aılelcrinin, yoksulluk vc yalnızlıkla boğu^an kadın vc çocuklann, ycni ortamlarda bunalan vc yurt özlemi çckcn göçmcnlcrin dramlarma scvcccnliklc yaklaştı. Kişilcri dcrinlcmcsinc incelcdi vc anlaiımını ayrıntılarla bcslcdi. 12 Mart dönemini anlattığı ilk romanı 47'liler ilc 1975 'I'urk Dil Kurumu Rotnan Odülü'nü kazandı. Daha sonra bir sanatçılar programıyla 1975'tc Batı Bcrlin'e çağnldı vc orada bir yıl kalarak işçilerle vc sanatcılarla röportajlar yaptı. Escrleri birçok yabancı dile çevrildi. Dokuz Çağdas T'ürk Öykücüsü (1982, Volk und Welt Verlag) adlı antolojisini vc Dic Kinder der Turkci (1979, Kinderbuch Verlag) adlı çocuk kitabını ise DoğuBcrln'dc konuk kaldıgı sürc içcrisinde hazırladı. 1988'dcn 1989'a kadar süren bir çalışma sonucu çektigi Bcnim Sinemalarım filnıi 199()'da Canncs Film Festivali'nin 'Elcştirmcnlerin 7 Cninü' ve 'Altın Kamcra' bölünılcrinden çağrı alarak, 158 rilm arasından seçilcn 8 filmden biri olarak gösterime girdi. 1994'te, BosnaHersek, Yunanistan ve Bulgaristan geziJerini îşte Bizim Rumeli adlı kitabında topladı. Başlıca Eserleri: Oykü: Parasız Yatılı (1971), Kuşatma (1972),Benim Sinemalarım (1973), Cîül Mevsimidir (uzun öykü, 1973), Gecenin Öteki Yüzü (1982); Roman: 47'liler (1974), Bcrlin'in Nar Çiçegi (1988); Röportaj: Ycni Konuklar (1977); Gezi: Ev Sahipleri (1981); lştc Bizim Rumeli (1994); Oyun: Redife'ye Güzellemc (1981); Çocuk Kitabı: Dic Kinder der Turkci (1979, "Türkiye Çocuklan"); Şiir: Lodoslar Kcnti (1991). • ram türküsüdür. Bunun bir de lıora tepmcsi olur. Hnydi davranın. (...) Ishak Amca, başta, yanında Ishak Amcanın gclini, yengem, amcam ayakta sıralanıp birbirlcrinin omuzunu tuttular. Oyunlarını kutsarcasına bir an dimdik durdular. Sonra, önc doğru söylcce bir cğilip oyunlarına ba^ladılar. (...) Hiç tanımdığımız hiç bilmediğimiz kişilcrdi bu odamızdaki oyunıı sürdürcnlcr. Güclü, incc, scveccnlik doluydular." (Edirnc'nin Köprüleri, Parasız Yatılı, Yapı Kredi Yayınları, s. 93,94,95) Gecenin Öteki Yüzü: Zaman: Yılbası gecesi. üncmli konuk: Istanbullu dul bir genç kadın ilc küçük kızı. Ev sahibi, "çok kar yağan, eş,siz pcynirlcri olan" bir ildcn okıımakçalışmak için Istanbul'a kızkartlc^iylc göcmüs bir gcnç adam. Ailc Istanbul'da kenuince yılbaşı kutlamak istcmcktcdir. "Genç adam sazı gö^süne yasladı. Bir sürc tcllcri dcnctledi. Küçük kız, ilk kez gördüğü bu çalgıya dokunma isteğini bastııarak scvinçlc baktı. (...) Cîcnç kız ak ipcktcn büyükçe bir mendil tutuyordu. Sazın hızlı girişiyle oyuna başladı. Ayaklarıyla kayıyormuş gibı dolaşıyor, davranışları sazın tınılarıyla bütünlesiyordu. Kilimin renklcri, sobanın korla^maya yönclmiş yüzü, pcynir tcpsisi, meyveler, scmavcr, inik perdclerin ötesindc kcnti alabildigine saran karların ığılıısı ayrı ayn duyuruyorlardı varhklarını (...) İki kardeş, yan yana durdular. Sonra genç adam, ablasının biraz ardına kaydı. Seslerini aradıkları kalınlıkta tutarak türkülcrini mmldanmaya başladılar. Söyleyişleri yavaştan hızlıya akıyordu." (Gecenin Otcki Yüzü, Yapı Kredi Yayınları, s. 172,174) I lcr iki öyküde de, yurtlarını özleycnlerin yaptıkları dans,,>öylediklcri türkü, iki ayrı işlev taşır. Ozlem gider mck, ö/lemini yabancıya anlatmak. Edirnc'nin Köprüleri'ntle, seyirci ve yabancı, cvin küçük kızlarıdır. Gecenin Oteki Yüzü'ndcki seyirci ve yabancı ise genç kadın ilc kızıdır. Cîcnç adam, alıntılamadığım yöre dansını yaparken, do^dufiu yere özlemi kadar, kendini begendirme isteğini de anlatır. Bu öyküdeki genç kadın da bir gurbet duygusu içindedir. Alışık olmadıgı bir semtte, alışık olmadığı koşullarda yaşamanın sıkıntısını, yakında ailesinin yanına dönece^ini söylcyerek aktarır. Füruzan'ın öykü kişileri, roman kahramanları bu gurbetçilik duygusu, yasadıkları yer, yas, vc zamanı yadırgamalanyla, okurla yakınlık kurarlar. Bir bakıma varoluş sancısıdır duyurdukları. Arada, törenler, yemeklcr, oyunlarla rahatlamaya çalışırlar. Bu rahatlama, benzer duyguları ıiaylaşma, yakınlık duyduklarıyla birlikte olma biçiminde gerçekleşir bazen. 47'liler'in Emine'si, işkenceden sonra duyduğu sürekli bulantıyı, sevdiğinin a^abeyine hazırladığı yemegi paylas.ırken asar. Aştığı, işkenccnin vercfiği kcndindcn iğrcnmc duygusudur da. Füruzan'ın tek şiir kitabı Lodoslar Kcnti (ilk basılışı 1991) onun lstanbul anlatıları okunduktan sonra okunması gcreken bir anlatı. Adından başlayalım, Gül Mevsimidir'dc açıklanır Istanbııl'da lodosla poyraz'ın sınıfsal durumu: "Paşaların beyzadelerin oturduöu yerlcrde, konakların denize sırtı donüktür, ön yüzlcri poyraza açıktır. Çünkü lodos rahatsız edicidir ve poyrazın soğuğundan korkmak ancak kenar yerlerue yaşayanlar için caizdir." Öyleyse Lodoslar Kcnti, yoksulların, "kenar yerde" yaşayanlarm anlatısıdır. Ve onların sevdalarının. Füruzan bu kitabında, bütün kitaplanndan daha umutlıı bir sesle konuşur: "Lodosların gürleyen vuruşlarına alışığız biz/ Her dalga/ bir kez çarpar gövdcmize/ bir kış dönüşürken banara/ nicc deâişmelere uğrar doğa./ Doruklarda lcarlar erirkcn/ nchirler cömcrtce toprağı doyururken/ sevdamız da dcğişcrek ayrımını koruyor hep/ terekesinde/ kentimizin biz/ onunla,/ kaynaşarak çıkacağız geleceğe,/ biliyoruz" (Lodoslar Kenti, aynı adı taşıyan şiir, YKBY, s. 119) Füruzan'ın şiirlerini okuduktan sonra onun Istanbul'un yalnız, yoksul, dışlanmış çocuklarını anlattığı öykülere dönün bcnce. Ç ünkü bu şiirlcr onların sevdalarının vc bclki kuıtuluşlarının bir kez daha yorumlanışıdır. • SAYFA 5 Lodoslar Kenti Furuzan, kücük kızları, ister yalnız bir çocukluk yaşasınlar, Ister allede mutlu, okulda dışlanmıs olsunlar, öykulerinin bir yargılayıcısı. bir ölçegi olarak kullanır. JMHURİYET KİTAP SAYI 339