05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ta ilk kahkahadan beri. Cehennemdi. Masalı değil mekanik bir acının, gözardı edilmiş önemlinin masalı. Bu yüzden izin. Kadın, gününü gün etmişti hep hayatta. Izin bu yüzden. Sabırsızlık değildi, ama doğru dürüst görebilmekti yüziinü, sonsuza dek yitirmek üzere. Bir görüntü. Sabırsızlık değildi. Hüzünle döndü geriye ve uzakta, onun sırtını gördii. Jack Gılbcrt/ Şiirler/ Çeviren: Erhan Kuzhan En iyi şeyler nedir, arkamızıla bıraktıâımız? Jack Gılbert 1925'te Pütsburgh'da dogdu, eğjtimini Pitssburgh Üniversitesi ve San Francisco Devlet Üniversitesi'nde yaptı. Yıllarca Avrupa da, Japonya'da ve Yunanhtan'ın Paros Adast'nda yaşadı. Yolculuk yapmak ve yazmak için gcrckliparayı kazanmak için, cvinin bulunduğu San Francisco'ya zaman zaman dönüp dersler vermektedir. Vieıvs ofJeopardy adlı ilk şiir kitabıyla, 1962'de "Yale Series ofYuongcr Poets Aıvara" ödülünü aldı. Uzun süre elindc beklettiği öbür şiirlerini, 1982'de Monolithos adlı kitapta topladı. Şiirleri; The American Poelry Revieıv, Irontuood, The Kenyon Kevieıv, The Neıv Yorker gıbi dergilerde yayı??ılanmaktadır. VIEWS OF JEOPARDY 1962 ağırhğı. Otların arasında salyangoz toplayan yaşlı nir kadın. ()lgun incirlerle yüklü iki ağacııı yakınında. Yürek ayak uyduramaz yolculuğa. Birisi hcp önce bitcr. YAĞMUR Birdenbire bu bozgun. Bu yağmur. Maviler bozbulanık, bozbulanık kahverengiler, kirli kehribar sarısi sarılar. Ayaz sokaklarda senin sıcacık vücudun. Bütün odalarda senin sıcaeık vücudun. tnsanların arasında yokluğun. O insanlar, o hep sen değil insanlar. Ağaçlarla aram iyidir oldum olası. Daglarla içli dışjıyım. Sevinci huyum bilirim. Şimdi birdenbire bu yağmur. NEW YORK, YAZ VEOBEKLEMEDE Hcp bu anııı gelmesinden korktum: bir bakıs, açısıyla a^ka geri dönüşten. Bir bu memeleri görüyorum, bir ötekileri. Bir bu ağza dokunııyorum, bir ötekine. Bu kalbe de buyuruyorum ötekilere buyurduğum gibi. İyi biliyorum tam tamına ne söylcyece^imi. Masumiyet çıktı gitti içimden. Şarkı. $arkı, apansız, içimden çıktı gitti. SAN FRANÇÎSCO'DA DEMEK BÖYLE OLURMUŞ KOCAMAK Yağmurda yalınayak yürüyen iki kız ikisi de güzcl mi güzcl, biri akıllı inccdcn hüzünlcndiriyor bcnı ama hüzünlcndiriyor yinc dc karda yalınayak yürüyen iki kız ak karda yürüyen sıyahda yürüyen yalınayak iki kız bir daha dönmeyesıye Iş çıkışı onunla evine yürürdüm, güller alırdım, Bechsteins'dan konuşurdum. Hayat doluydu. Cehennem sıcacığı olurdu küçücük odası ve hiç penccre yoktu. Her şeyini çıkarırdı, bir külotunu çıkarmazdı, ve saçlarından tokalarını çıkarıp gürültüyle ¥ fırlatırdı yere. Crete gibi. Sevişmezdik. Yatağa çıkardı o meme uçlarıyla ve uzanırdık ter ieinde, en yakın dostumdan konuşurduk. Birbirlerine âşıktılar. Sesim soluğum kesildiğındc Debussy koyardı pikaba ve, küçük kaburgalanma eğilir ısırırdı. Hart diye. ADA VE ÎNCÎR AĞAÇLARI Gökyüzü, baştan başa, taş. Uçurumdan aşa^ı Akdeniz, ta%. Bu tarlalar, kaya. 1lcr yerde ölgün otlar. Ve günc^in SAYFA 14 İLÇEMÜZİKÇİSİ Sabırsızlık değildi. Sabırsızdı Orpheus, doğru, ama toy değildi. Ve belliydi koşullar. Sabırsızlık değildi, ümitsizlikti. Baştan beri, kötü gitmişti işlcr. Baştan beri. PERU'DA (ÎÜN DOĞMADAN ÖNCE Öyle oturdum tam üç gün, aklımı başımdan almıştı aşk. Uc gün, dcğişimlcrini izledim karanlığın. lşığın. Uç gündoğumu gördüm ve her seterinde hazırlıksız yakalandım çan seslerinin gürültüsüne. CUMHURİYET KİTAP SAYI 339
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear