28 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Heinrich Böll Cemiyeti 57 nisan günlcri arasında tstanbul'da bir seminer düzenledi. Semincrin cn ilginç bildirilerindcn biri, mctnini aşağıda sunduöumuz Prof. Dr. Gürscl Aytaç'ın "Almanca Yazan Kadın Yazarlarımız" adlı bildirisiydi. Prof. Dr. GÜRSEL AYTAÇ Almanca Yazan Kadın Yazaplarımız B ugün Alınanya'da Tiirk yazarlar da edebiyat sahnesinde seslerini duyuruvorlarsa, bunda her şey dcn öncc Alnıan hükümctk'rinin kültür politikası, Alnıan yayınevlerinin geııiş açılı yayın politikası övgüye değer bir etkcndır. Çünkü Türkler'in işgücü olarak yaşadığı başka Avrupa ülkelcriııdc bu dcnli bir edehiyat olayından söz edemiyoruz. Almanca konuşan ülkelerden Avusturvavc tsviçre'de dc Almanca yazan Türkler yok. Almanya'nın Türkler'e yazma ve tabıi daha önemlisi yayın olanagı sağlamasının ardında yatan neydi? Baslangıçta sanırım cn önemli ncden, Türk işçilerinin dünyasını, onların Almanya'yı ne gözle gördüklcrini anlamak isteğiydi. Oraya işçi olarak gitmiş,, yani hcnüz yazarlık dencyimi olmayan yabancıların vanı sıra bir kısmı politik ncdcnlcrlc Türkiye'den ayrılmış yazarlar" da Almanya'da yaznıavı sürdürdü. Ikinci, üçüncii kuşak Türk ler'irı artık dil problemi dc yoktıı, onlar Alnıanca'yı yııvadaıı basjayarak ilkortanıcslck veya üniversite ö£rcnimindc ana dili Türkçe'den daha iyi öğreniyorlardı. Konumuz bu yazarlar arasında kadın vazarlar. Konuşnıamm başında söylediklcrim onlar icjn dc geçerli. Bunun düjinda Almanya daki Türk kadın vazarlar için bir başka ölçüt, onların Türkiye'deki kadın yazarlarla (irtak özclliklcri. Almanva, Türk yazarların kitaplarında "nasıl!'dan çok "nc" dediklcriylc ılgileniyor denıiştim. Bu, kadın yazarlarımızın konu dağarcı£ının Alman kamuoyu için daha ilginç olmasını beraberinde getirivor. Ziyaretime gelen, Almanya'daki yazarlarımızdan bir bcyin sözlerini hatırlıyoruın. Demişti ki "kadın yazarlarımız, Türk kadınının çcktiklcrini, kocalarından nasıl dayak yediklcrini anlatıyorlar, Almanlar da bunu ilginç bulııp Türk kadın yazarlarını şımartıyor. ' Abartılı sözlcr, «ıma hcr abartıda bir gerçck payı vardır. Göçmen cdcbiyatını gcnellikle bir ağlama duvarı, bir ah of edebiyatı olarak niteleycnler dc az değil. Kadın göçmen edebiyatına konu olarak Almanya'da yasadıkları güçlüklerin yanı sıra, belki bunlardan da çok, kadın olmaktan dolayı çektikleri eklenivor. Bir cdebiyat bilimcisi ve eleştirmen ölçütleriyle edebî escrde öz kadar hatta özdcn çok, biçimin geçcrli olduğunu, bu nedenle Alınanya'daki kadın yazarlarımızı edebiyat ölçütleriyle değcrlendirirsck nasıl bir tabloyla karşılaşırız, bunu konuşmamm ikinci bölümünde ele almak istiyorum. Alnıan edebiyatı içinde Almanca yazan yabancıların ürünlerini marjinal cdebiyat (RandLiteratur) olarak niteleyeıılcr var. Ünlü Alman cdebiyat eleştirmcni Ranicki'nin yargısı, çarpıcı ve diişündürücüdür. ReichRanicki şöylc demiş: "Ich bitte unı Entschuldigung, aber sie interessicrt mich nicht. lcn wciss, cin wichtiges Thema, für die Bundesrepublik wichtig, und überhaupt, is nicht mein Problem, meine Sache." Türkçesi: "Kıısura bakmaym anıa beni ilgilendirmiyor. Biliyorum, önemli bir konu, Federal Almanya Cıımhuriycti için önemli, hcr bakımdan öylc, anıa bcnim meselenı, bcnim işim değil." (Jose I'.A. anılarıyla örtüijcn çok sayıda pasajdan anlaşılıyor. Orada çocuklu^unu anlatan yazar, burada bııgiinc kadarki hayatını, gcriyc dönüijlcrlc çocukluk vc gcnçlik anılarını kalcmc afıyor. Otobiyogratik bu iki kitabm vavın tarihlcri arasındaki altı yıllık süreclc vaz.ırın kcndi havatına ait tablolar, çok halil dc olsa biraz vumuşama. kinin, öfkcııin bir parça yatıs, masını hisscttiriyoı. Anıa yinc de Saliha Scheinhardt'tan yalnızca bu kitabı okııyan, acımasız, bcrbat, cahil bir l i ı ı k toplumu izlcnimini cdincccktir. (îeıçck liktcn, daha doğrusu olumsuz gcrçcklcrdcn kurmaca katına, cstctik dü/cıılcnıcyc gcçcnıcmc var, gcnclliklc Saliha Scheinhardt'ın yazdıklaı ında. Ycni kitabı "Die Stadtiind das Lcbcn"dc Türkiyc'yc kar^ı katı, uvumsuz, anlayışsız bakı^ının farkında ofup bunun ncdcnlcrini bulmak istcr gibidir. Bir çeşit ö/.clcijtirı yani. Türkiye'ye çocıık hapishanclerini dolaşmak, orada mal/cme toplamak istcrkcn yakınlarını ziyarctc gidcn yazar anlatıcı; Kurban Bayramı gelcncğini eleştirel gözle, bir yabancı gibi irdelerkcn, akrabalarıyla çcki^ıp kcndini sokaj*a amgında şöylc düşünür: "Bütün bu insanlar nc kadar iyiydi, nc kadar sevcccn, ya bcn.* Aslında nc arıyorum burada!' lcimdeki lışkıran bu yanardağ, sürüp gidcn bu sava^. Eskiden ben dc bunlardan biriydim. Bana nc oly ş Neydi olııp biten? Hiç, gerçcktcn hiç. Burası Müslüman bir ülkcydi, bunlar benim insanlarımdı vc eskiden beri diinyanın öbiir bütün dindarları gibi dinlerinin emrcttiğı şckildc harckct ediyorlardı, bu d<ı ılünyanın cn normal şeyiydi. Buradakı gcıçcklik, i^lıyordu, ufak tctck aksiliklcrın clışında her şev tıkırınılaydı, arkadaşlıklar, ailc baAİan, komşukıklar ve akrabalıklar. Süııncsiz herkesın bir şcyleri daha iyi olabilirdi, ama sırf para da insanı ınutlu etmez. Oylevse bcndc bir cksiklik vardı, \c bcnim bir cksigim varsa bunu kcndini bulup çıkarmalı vc kcndini hallctmclıydim." (s. 19) Saliha Schcınhaıdt, so/ konıiMi roıııanındaki bcnanlatıcının trajcdısini onun mııtsuz çocukluğunda, sc\gisizliğinde arıyor. Memlekctini tcrkcdip yabancı bir ülkede yaşamasmın kcndisinc neyc maloldugunu sorgııluyor: "Nc divc daha üç ya^lanndan uzaklara mcraklıvdım, oıı ikisinde iş havatına atıldım vc on bcşindc havatıma ait ne varsa mcmlckct, ailc, akrabalar, dostlar, okul, hatıralar, mutluluk ve mutsuzluk, yoksulluk vc yalnızlık gözümü kırpınadan terk ctmcyc kararlıvdımr* Kaçıp gitmeve karar vermiştim, amacım yabancı bir ülkede, bana hep yabancı kalan insanlar arasında, o genç hayatıma ufacık bir şans vermekti. Ya bedeli? Kulağa basit geliyor. Yeni bir hayat. Sınırsız iıııkânlar. Insanın hayal ctmeyc bile cesaret edemedijsi bu şeylcre ulaşmak. Muazzam geliyor kulağa. Ama buna ödediğim bedel:'"'(s. 47) Scheinhardt'ın yazdıkları arasında röportaj, gazeteci tarzı konu aktarımınm üstünc çıkan, edebîlige aday ilk eseri klişclcre hâlâ itibar ctmesinc rajimen bu son kitabı. Burada zaman zaman anlattıklarma ve kcndinc mesafe kazanmayı deneyen, nasıl yazdı^ını, daha doğrusu nasıl yazamadı^ını irdcleyen, kendiyle hesaplaşan bir Saliha Scheinhardt'la karşı karşıyayız. Başka yazarların mimarî ycteneklerine, her şeyi tıpıtıpına resmetıne ycteneklerine özenir, onların kelimelerle duyarlı bağlarına imrcnir: "Başkalarında, neredeyse mimarî kabiliyetle hassasiyetlc hcr şeyi rcsnıctmck konusıında şaşılacak yetenck var, ya da yerli insanları ve olayları anlattıklarmda, eksiksiz, ctkili bir tablo yaratmada her şeyi tamam edecck şekilde kelimclcrlc duyarlı bir şekilde ugraşmaya yarayan yazarlık yetencgi." (s. 18) Saliha Scheinhardt'ın özendiği vc kcndisindc olmaılığına vakıııdıgı şcyi, bu "mimarî" vc kclimcfcrc duyarlılığı bir Allah vergisi saynıası ilginçtir. Oysa C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 2 2 Göçmen edebiyatı Benanlatıcının trajedisi Emlne sevgl özdamar, Bachmann Odülü alan romanı "pas Leben ist ein Karawanserai"da hem memleketlnden insan manzaraları sunar, hem de küttiır taşıyıcılığı görevini yerine getirir Olivier'in Ünivcrsitas, 1995 Nr. 594, s. 1158'den alıntısı) Ranicki gibi bir edebiyat eleştirmeninin bu ürünlerin öncmini cdebiyat dısında görmesi, bunlarda cstctık boyutu, yazını edebiyat yapan özclliği görmediğini açiKİaması, üzcrindc durulması gcrekcn bir konudıır. Almanca yazan kadın yazarlarımız arasında Saliha Schein» hardt, sanırım cn çok okunanlardan biri. Kitapları RoRoRo, Herdcr yavınları arasında çıkıyor. Yazdıklarının biçimi deöil, özü, konusu Alman okuru için ilgi çekici. Türkiye'de geçen çocuklu^u ve ilk gençlik yıllarına ilişkin anıları, bu kitapların esas konu kaynağı. "Tra'ne für Trâne vverde ich heimzahlcn", Saliha Scheinhardt'ın çocukkık anılarını anlattığı ilk kitap. Rororo'nun "Fraucn Aktuell" dizisinue "Kindhcit in Anatolien" alt başlıgıyla 1987'de çıkmış. 140 sayta ve yedı bölümünden oluşan bu kitapta yoksulluk, cehalet, tutuculıık, sevgisizlik, dayak, kin, nelret diz boyıı. 1950 doğumlu Saliha, altmışlı yılların ilk yarısına kadarki Konya'dan sefalet manzaralan çiziyor. Annesindcn fcna halde dayak yiycn vc ona karşı kin bcslcyen bir kızın anıları. Aşırı tlindar bir çevre, kız do^urdu^u için karısına kinlencn sonra kcndini içkiye veren, çoluk çocuğunıı yalnız dövnıcklc yola gctirecegini sanan bir baba. Yinc ögrencisini dövcn öğrctmcn. Bütün olumsuzluklara basjkaldıran bir kız, Saliha! Turizm bürosunda rchberlik yaparkcn tanıdığı Avrupalılara lıayran! Onların ülkesine kapağı atsa kurttılacağına inanıyor. Kitabın bu satırlarını alıntılamak, onun ruh halini, mizacını vc zihniyetini o/.ctlemek için yeter sanırım: "Kcndi baba ocaöımla okul \ c Avrupa'nın o yabancı etkiK i! arasında aşılması imkânM/ bir uyuijmazlık içinde yaşivordum. () sıralar bana ı lımdc olsa nerede yaşamak ısiedi^imi, hangi hayat tarzını scçmcyi arzuladığımı sorsalar hiç düşünnıcden memleketc sırtımı çevirmek için yabancı bir ailenin peijine takılırdım. Çekip gitmcye kararlıvdım, yeter ki buralaruan, bu ailcden, bu şehirden uzaklaşayını." (s. 134) Saliha Scheinhardt, kitapiarında "gerçek hayat"tan belgesel hikâyelcr anlattıj*ını çesitli vesilelerle bizzat belirtir. Anauolu'da ve Almanya'da yaşayan Anadolu kadınının çektiklerini varyasyonlar halinde işler. Erkek baskısı, aile baskısı, akla gelebilecek türlü görüntüIcriylc bu kitapların konu zincirini oluşturur. "Drci ^ypresscn", "Und die Frauen weinten Bİut", "Frauen, die stcrben, ohne dass sie gelebt hiitten" bu tür dcrt dökümlerinin sergilendi^i hikâye kitapları. Kurmaca değil "gerçek" önemli Saliha Scheinhardt için. Çileli Türk kadınlarından hayat hikâyeleri topluyor ve konu daöarcıgı zcngin bir yazar olarak bunlarıaktarıyor. Yeni kitabı, bir ronıan: "Die Stadt und das Madchen", 1993 yılında Herder yayınları arasında basılmış. Burada da "hayatı ronıan" bir kadının, Alnıanva'da yaşayan bir Türk yazarının çektikleri anlatılıyor. Bu yazarın Saliha Scheinhardt'ın kendisi olduğu, onun "Triinc für Triinc vverde ich hcimzahlcn" başlıklı kitabındaki çocukluk SAYFA 10
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear