Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
1 8 N I 8 A N 1 9 8 6 U Sennur Sezer, Mahmut Yesari'nin "Çulluk"unu değerlendirdi X. un'faJu ü Prof. Dr. Gürsel Aytaç, Almanca yazan kadın yazariarımızı anlattı 10 ü Mehmet Yalçın, Greimas'ın "Kusur Konusunda"sını değerlendirdi.... 12. sayfada ü M. Halim Spatar, "Liderier Hapishanesi"ni değerlendirdi 15.sayfada. Cumhuriyel S I Z Sanatsal Olgular ve Cemal Tollu Cumhuriyet Dönemi Türk Resmi'nin önde gelen sanatçılarından Cemal Tollu ölümünün 28. yılında, 78 çalışmasını içeren retrospektif bir sergi ile anılıyor. Başta Prof. Dr. Adnan Çoker olmak iizere yardımcıları Nevin Zahal Tollu ve Nur Koçak'tan oluşan üç kişilik bir ekibin, üç yıl uğraşarak hazırladığı serginin yanı sıra bir de albüm yayımlandı. Bu nefis albüme Adnan Çoker'in yazdığı 'Giriş'i ve Nur Koçak'ın albümü anlatan bir yazısını sunuyoruz. ADNAN ÇOKER emal Tollu'nun sanatt, sırasıyla figür, kompozisyon, portre, peyzaj vc natürmort demektir. 19. yüzyıl Türkiye'sinde sürcgelcn "Once pcyzaj, sonra natürmort" kalıbınm kırılma.sıyla briylç karaktcristik seçime, ozel bir dııruma ııasıl gelindi? Ozetlc bunu görelim. Eldekı yazısal belgeler, 1795'lerden 1860lara kadar "enboyderinlik'i öngörcn "Pcrspcktil ve Gölge'li resim sanatınuzı az da olsa açıklamaktadır. 1860'larla 1880'lcr arası yctcrli görsel malzeme, bu ligürsüz ııygıılamanın, agaç, su, cv, dag gibi görünümlerin yanında anıtsal iç vc dış mekânların perspektif bilgisiylc sunulmasında kendini gösterir. Asker rcssumlarca geli^tirilen peyzaj sanatı, askeri okullarda perspektü bilgisiyle beslcnerek zorunlu dıı rııma gctirilen "Çevreyi tanıma "nın dogal sonucu idi. Siirekli etüdü gerektircn insan tigürünün tanınması, Osman Hanıdi'nin sivil okulunda, Mcktcbi Sanayii Ncfisci Şahane'de (1883) uygulama alanı bulmuştur, 1880'lerden 1908'li yıllara uzanan dönemin önemi ise, bu okulda anatomiHgür vc pcrsfektifçcvre etüdlerinin birliktc vc bütünleyici bir aşamasını bclirler. (1) Güçlii^ü vc ctüu etnıc sınırlılı^ı, "bir"dcn fazla figürü kompozc etıne" (2) olanaklarına hcnüz yaygınlık lcazandırmıyorsa da, özelliklc Levantcnlcrin, azınlıkların ve yabancı ressamların katıldıj*ı "tlk lstanbul Rcsim Sa~ Ionları (19011904)" uluslararası karakteri ile böyle bir gereksininıi gündeme getiriyordu. Peyzaj vc Natürmort ıılusal çerçeveye girmiij (3) ancak aynı zamanda asker ressamların cgcmenliği sona ermişti. Figür ve kompozisyon sorunlarına gelince; MeşrutiKİTAP SAYI 322 Bir sergi ve bir albiim... r C yettcn hemen sonra Paris'e gönderilen genclde Sanayii Neflse Mektebi çıkışlı gcnç ressamlar, bımlurı çözmekte gecikmediler (19091914). Bu kıışak kendilerine eınpoze cdilen akademik bir görü^le ile kısmcn savaştı. Burada söz konusu olan, Sanayii Nefise Mektebi Warnia ve Valeri atölyeleıindeki akademik etüdler ve Paris'te Cormon atölyesindekı gerçekçi akademizmdir. Poıtre, figür ve kompt)zisyona evet Akademizm'c hayır diyebilmeye her türlü birikiıııleri el vermiyordu. Hem bu temcl incelikler arasındakı tarkı daha önce yurtta avıklamış birileri nıi vardı? Gelccek Türkiyesi'nin temelleri güçlü bir "desen'i elde etmcden kurulabilir miydi? Cîüclü bir biçinı vurgulanmasi ile renkli cmpresyonizmin deseni arasmdaki celiski bütün yönleri ile ne dcrcceye kadar acıklanabilirdi!' Karmaşa çözüm bekliyordu. (4) Bu Jön Türkler (genç ressamlar), daha öııceleri, 1900 başlarında Istanbul'da seyrek acılan sergilerde kendini yarım yamalak göstcrcn ve adı yanlüj olarak emprcsyonizme eıkmış "Aeık Havacı (Plenerist)" ve tuşlu akademik resimleri görmüş olnıalıydılar. Şimdi Paris'te, artık Lüksemburg Müzesi'ne dc kabul edilmiş, cmprcsyonizmlc karşı karşıya bulunuyorlardı. Resmiyet kazanmıslık yeni c^ilimlcrine garanti saglayabilmekteydi. Olay nu genc ressamlar icin yine de yeniydi. O sıralarda (1910İar) Istanbul'da fıâlâ akademik ya da örnektcn resim yapıldıgı düşünülürse. Savaş ncdeniylc öğrenimlerini yarıda bırakıp yurda dönen genç reş.samlara devlet, "istediği annıçlar dogrultusunda " Şişli'de kurdu^u bir atölycdc "Askersel Konuları" işlemc görcvi verdi. Devlet, böylecc savaş sırasında da prestijini korumak amacıyla gerçekle^en bu resimleri Viyana ve Berlin'de sergilcyccckti. Bu iki seıgi dcn yalm/ Viyana Ünivcrsitcsi ndeki sergi gerçekle^ti (1918). Sanatsal yaratıda, siparişjerin yönlendirici vc sınırlandırıcı oldugu bir gerçcktir. Hele konusu devlet rarafından saptdnırsa. Ancak burada hatırı sayılır büyüklükteki tuvallere cok figürlü kompozisyonlar yapma olanagı verilnıcktcydi. Kanımıza görc, Şişli Atölyesi'nde (1917) çalışılan "çok Hgürlü kompozisyonlar" yaygınlı^ı saglamıstır. Türk Resim Sanatı'nda "Çok Figürlü Kompozisyon"un tarihi isc birkaç örnekle şöyle açıklanabilir: Osman Flamdi: "Silah Taciri", "Cıezintide Kadınlaı " Şehzade Abdülmecid: "Sarayda Bcethoven" Hasan Rjza: Çoğu kopya, "Tarihi Resimler" lbrahim Çallı, Avni Lifij, Sami Yetik, Ruhi, Ali (".emal'in kompozisyon ları. Ayrıca Şişli Atölvcsi'nde gerçekleştirilen resimler, Cumlıuriyetin kuruluş yılları ile 10'uncu yıldönümünde yapılan kompozisyonların bırkaçı, Ali Çelebi: "Balo", "Silah Arkauaşlan", Zeki Kocamemi: "Mekkâre Erleri", "Atatürk'ün Gcnaze Merasimi", Gemal Tollu: "AIfabc Okuyan Köylüler", "Manisa Yangını", üretim konulu kompozisyonları ve Yapı Kredi Bankası'nın 1954'te düzcnlcdıgi "tstihsal" konulu yarışma için gerçekleştirilen kompozisyonlardan birka(,ı vb. Yukarıda saydıklarımız gerçck anlamda çok figürlü kompozisyonlarda başarı gösternıiş sanatçılar ve yapıtlandır. Bir iki figürlü kompozisyon yapanlarla, temel sorunLi çok figürlü kompozisyon olmamıs,, ciddi bir etüd geçirmcmiş sanatçılar burada söz konusu degildir. Iştc (]emal Tollu'ya kadar durum budur. Ayrıca, Osmanlı Imparatorluüu'nun çöküş işaretlcrinin bclirginlcşmeye basjadıgı uönemlerde, Batılılaşma Dt'vamı 4. sayfada. *~ CUMHURİYET