Catalog

Beyinlerı yıkanmış mılitanları, devleti ele geçirmeye ant içmiş politikacıları, vakıfları, dınarları, markları vc dolarlarıyla, Türk aycfınlanmacılığının üstüne çullanmaya hazırlanan şeriata kar^ı biraz tarıh havası solumak istcycnlcrin "Osmanlı Kim/ Şcriat Ne?"yi dikkatle okumaları gerekiyor. AÜ DÜNDAR A nadolu, Neolitik çağdan, yani l\ 1015 bın yıldan bu yana uyX A. garlıklara beşıklik etmiş bir bolgedir. Anadulu'da ve yaşayıp olen bır uygarlığın kendısinden sonra gelen uygarltkları etkılediği yadsınamaz bir gerçektir. Anadolu halkının Muslumanlığı ve yaşam biçimi de, kuşkusuz onceki yaşamlardan ve uygarlıklardan onemli olçude etkilenmiştir. Bunun için Anadolu insanının dini ve kulturu, akıl altnaz derecede çok din ve kulturun etkilemişı sonucu oluşmuştur. Bu din ve kültürun temelinde çoğulculuk yattığından, Anadolu halkının dini; uzlaşmacı, bağnazlıktan uzak ve hoşgoruludur. Başta Ilhan Selçuk olmak uzere, bırçok yazarın Anadolu halkının ınandığı ve yaşadığı Muslumanlığa "Anadolu Muslumanlıgı" adını vermeleri bundandır." Yaıgısını koy duktan sonra amaunı şu so/lerle belırtı yor savunman (avukar) ve araştırmacı yazaı Şakir Keçeli, "Amacımız Turkiye'nın tarihsel geçmışıne, Anadolu halkının onbin yıllık birikımine, coğrafyadan etkılenen ırasına uymayan, ulkemiz insanını, kahredici ve gerıletici bir cendereye sokacak olan şekılcı Islam'ın yalancılığını, ikiyuzlulugunu ortaya çıkarmaktır." 342 sayfa tutan araştırması boyunca Şakir Keçeli, Osmanlı kımlıgım ve şerı atın karanlıklarını ııdclıyor, tartışıyor ve yargılıyoı Aıastıımasmı şu başlıklar al tında yogunlaştıııyoı Uzlaşmaz îki Duşünce: Laiklik/ŞerıatçılıkOsmanlı Kamıı Hukukunda Egemenliğin Kaynağı / Osmanlı Devleti ve Medresenin Karşıt Göruşlere Yaklaşımı / Osmanlı tmparatorluğu'nda Servet Bırikimı ya da Gelir Adaletsizlıgi / Osmanh'da Zulum. Yazar bu ust başlıklaıı veıdıkten sonra her ust başlı^ı kcndı ıcındc avrıntılıyor Orneğın "Osmanlı'da Zulum" ust başlığını veıdı ğı konuvu şu altbaşlıklarla cle alıyoı "A) Kuran'a gore Zulum. B) Osmanlı'nın Zulme Bakışı: Kanunsuz Vergi Toplamak Suretiyle Yapılan Zulum, Zor Kullanmak, Yonetici/ Eşkıya Zulmu, Zulum Suçları Kovuşturulup Cezalandmlmış mıdır? C) Osmanlr Kadınları ve Zulum: Selanik Kadısı Mirza Mustafa Efendi, Kepsut Kadısının Mandırası, Yasadışı Alınan Veraset Vergisi, Kadılarla Kadıeskerlerin Soygun Kavgası, Idari Organlarla Birleşen Kadıların Işlemleri..." vb Bol belgelı bıı <,alışnıa Keçeli'nın yapı tı Prens Said Halim Paşa cl.ııı Maxime Rodinson a, Aşık Paşa'dan Gordon Child a, çok dcğışık ( Knıanlı Tarıh belge ve kaynaklaıından Kitabı Mukaddes vc Kuran'a yu/lerce kaynagı karıştırmış onlarca bılgıler, bclgcleı almış, savını, go ruşlerını destekleyıcı kanıtlayıcı mctınler aktarmış yapıtına Şakir Keçeli. tnsanlara duşunmeyı ve duşuneeyı yasaklayan "buyurulmuş olanla yetınin" dıycn (îa zalı'dcn bır alıntı "...Madem kiyuce peygamber 'Tanrı kanıt gostererek yapamad.ığını, kılıç ve mızrakla yapar' demiştir. Oyleyse kılıç ve mızraklarla, şarap alemIeri yaparak biribirlerinin karılarını kullanan Batınîlerin, Şiilerin ve Babîlerin kellesini uçurmak gerekir." (1) Ya/aı, üsmanlı devletının kıııumlaşmasmı, Pa dışahın yetkesını \e halkla ılışkılcımı de ^oyle değerlendıııyoı "Osmanlı devletinin kurumlaşması ile, Anadolu'da yaşayan halktan ner bakımdan kopuk, onun C U M H U R İ Y E T KİTAP SAYI 3 2 1 °°OooOO ££ Şakir Keçeli'den bir araştırma Osmanlı Kim? Seriat Ne? dışında ve üstiınde dokunulamaz, eleştırilemez bir devlet dogdu. Kışilıği ne olursa ol sun, Padışah, Tanrının golgesi ve tslamrn halifesıdir. Bundan dolayı Padişah olağan değil, olağanustudur. Varlıgı kutsaldır. Buyruğuna mutlak uyulmak gerekir." dedıkten sonra Osmanlı'nın bır zor (ce bır) devleti olduğunu burokratların ve sılahlı guçkıın halktan kopuk salt Padı sahın buyruöuyla davranan bır yapıya sa nıp bulunduğunu Anadolu insanının yalnızcd askcr ve vtrgı toplamak gcrektı ğınde akla gddığını vuıguluvor Halktan toplanan vcıgılerın saraya akısına, HasTımar ve Zeamet gıbı yarı askcrsel ku lumların vakıf konumuııdakı yarı vonct sel yaıı tlınscl oluş.umlaıın halkı, o/ellık le dc koylu vc cıhçıvı nasıl so\up soğana (,cvırdıjiını oıncklcıle bclgcleılc anlatı yoı "Şalvarı şaltak Osmanlı/ Eyeri kaltak Osmanlı/ Ekende yok, biçende yok/ Yemede ortak Osmanlı" va da "Muhasaradadır buğday pazarı/ Hkmekçi dukkânı açın nazarı/ Zaptiye dayağı, memur azarı/ Olumden de beter oldu bu sene." gıbı çı^lıklaıı, e/ılen/horlanan Anadolu koylusıınun baskaldırısı olarak degerlen dırıyor Şakir Keçeli. Baslangıçta baskı dan ve baskıulıktan uzak bır goıunum seıgıleven Osmanlı nın, gıdcıek halktan u/aklaijtığmı ve halktan u/aklaijtıkça da dınselleijtığını ve baskıcıla^tı^ını bdgelcr veıeıek tartibiyor yazar Yazarın Aşıkpaşaoğlu Tarini nden aktardığına goıe "Osmanlı devletinin kurucusu Osman Ca/i sıradan bir insandır ve okuma/yazma bile bilmemektedir." (2) Ayııca "Neşri Tarihi"nden aktardığı şu alıntıyla da bunu belgelıyor Orada aıılatılana go rc "Osman Gazi bir koyde, hoca evinde konuk olur. Oturduğu yerin hemen ardındaki duvarda da, Kuran asılıdır. Ev sahibi, Osman Gazi'ye, saygısızlık etmek istemem, ama eğilirseniz arkanızdaki şu nesneyi alabıiirim der. Osman Gazi, bu ne? Diye sorar. Ev sahibi de, Peygamberimize, Hz. Muhammed'e inen Tanrı sozleridir, yanıtmı verir. Osman Gazi ise bu açıklamayı umursamaz bile. Olumlu ya da olumsuz hiç tepki gostermez. Kendi kendine uyuya kalır." (3) Sonra ne olur1 Devlet orgenlcştıkce kurumla^tık(,a din dc aöını orer Varlıgını devlete ozel lıklc padiijaha vansıtarak tlevlctc kar^ııı devlet gucııne ıılasıı Oylc kı dınscl kav n.ıklaıdan sonratfan \cıını meşihat olan vcrden fetva çıkmadıkça Osmanlı nıtıl kundc kui; uçına/ olur Sefer e (,ıkmak şoyle dıırsun nnparatorlıık sınırlaıından ıçerı saldıran duşmana kars,ı koyabılmek ıçın ordunun harekete gt^mlmcsı bile meşihat ktvasına baglanır Yazar, (Js ınanlı da gıdeıek guçlcnen dınsel oltişu mun, devleti, yanı Osmanlı yı "...Anadolu halkına, ozellikle de Turklere diişman bir kuruma..." (4) donu^tuıdugu kam sındadıı Yazara gort "Merkezi otorite Turklere duşmanlığı o derece ileri golurmustur ki yedi duvele karşı "Turkler biribirlerinin avretlerini kullanırlar" biledemiştir." (5) \a/aı Osmanlı kımlıg'ı ıle Anadolu halk kımlıgmın bırıbırıne karı^tııılmama sı gereğıne de genış ycı verıyoı vapıtın da Din anlayı^ı ve uygulanıalaıı ıle din stl belgeler karşısında Anadolu ınsanı nc ılcnh barı^ık hoşgoıulu ve mantıklı bır tutum vc davıani1; ı<,ındcyse, meşihatın çevrımındckı Osmanlı'nın da o dcnlı kavgacı ve kırıu/bagna? ve akıl alnıa/ ıl kel tutum vc davranışlar Kjinde oldu^una dıkkatımızı <,ekıyor yazar Anadolu Mus lumanlıöının, oyunları, scyırlıklcrı, tur kulerı, cTcmc vc deyiijlerıyle nasıl bır ya şamsal olguculu^u ya^adığını Kazak Abdal'ın "Eşeği saldım çayıra Otfayıp karnın doyura Gorduğu duşu hayıra Yoranın da avradını... Dağdan tahta getirenin Iskatına oturanın Talkınını getirenin tmamın da avradını..." dortluklerıyle a<,ıklamaya çalışan yazar, Osmanlı yetkesını de arkasına alan bağ nazhğın, ınsansal yasamı nasıl kararttıgı nı, değıs,ık Şeyhuiıslamlardan aktardı^ı fetva orneklerıyle açıklyor, ornckler verı vor "Soru: Musluman olduktan sonra yine kâfir olan Hıristiyan erkeğine ne gerekir? Yanıt: tslamı kabule zorlanır, inancında direnirse oldurulur." (s 199) Bır ba^ka kaıaıtma oıneğı "Soru: Halk ozanı olan Musluman erkeği din bilgilerini kabahatli sozcuklerle hıcvi adet edinse şeriat açısından ne gerekir? Yanıt: Şiddetli cezalandırıldıktan sonra zindana atmak ve tovbe etmedik^e, huyunu terk etmedikçe ora^an çıkarmamak gerekir. Nıtekim Hz. Omer de Hatıce'ye oyle yapmıştır." (s 109) Ya/ar bu yapıtında bıı toplumsal taııh )azma yoldamını kurcalıyor Toplumsal ya^amımı/a, toplum kımhöımıze coğıaf yasal, ınsansal ve yaşamsal a<,ılardan ba karak gerı kalmısjıgımmn altında yatan karanlık ve karartıcı nedenlerı, ucne ta rıhsel belgelerıylc gun ışı^ına çıkarıvor Anadolu ya ycrleşme surecınde ve ondan sonra, Anadolu insanının yaş,amını ya ijanmaz eden, dılını yokumsayıp du^un cesını kısırla^tıran ve onıı ho^goruden yas,ama sevıncınden uzaklaştnan, tarıhı nın hi(,bır aşamasında ortodoks bır dınsellıgı ya^amamı^ olan ulusumuz ıçın yı kımsal sakıncalar taşıyan şeriata dıkkatı mızı çckıyor Tumce aıalarında Ataturk onderlıgınde gerçeklcştııılen "Turk aydınlanmacıltğı"nd.ın sapmanın yok olına anlamına gelecc^ını sc/ınlctıyoı "Bu kitap, koktendincilerin sık sık gondermede bulundukları Osmanlı tmparatorluğunun çirkinliğini ve çarpıklığını sergilemek ıçin kaleme alınmıştır. Çunku şeriatçılar, yeterlı tarih bilgisi olmayan insanlarımm Osmanlının "şaşalı ve debdebeli" yukseliş donemini anlatarak kandırmakta ve dine donulduğu zaman Turkiye'nin de aynı ihtişama kavuşacağını ileri surmektedirler. Bİ7 de 'çok guçlu ve çok gorkemli' donemin arsiv bilgilerini ele alarak o donemde halkımızın çok çileler çektiğini belgeleriyle yenı kuşaklara anlatmayı amaçladık. Isterdik ki, akıl yerine şeriatın va da dinin egemen olduğu durumlarda nasıl ve hangi ızdıraplar yaşanmaktadır...bu gorule..."(s 19) Beyinlerı yıkanmış mılitanları, devleti ele geçırmeye ant ıçmış politikacılan, va kıflan, dınarları, markları ve dolarlarıyla, Turk aydınlanmacılı^ının ustunc çullan maya hazırlanan şcrıata karşı bıraz tarıh havası solumak ısteyenlerın "Osmanlı Kim/ Şeriat Ne?"yı dikkatle okumaları gcrckecektlr • Kiçclı/ArcİK, (l)bk/ s (2)bkz s (4)bk/ s (5)bk/ s C ) Osmanlı Kim/Şeriat Ne?/ Şaü'ir Yaymlcir,/]')1)^/ 117 58, ( î ) s 58 115 127 342 s SAYFA 9