05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

itrindekiler Sosyoloji Yazıları/ Max Wcber/ Çeviren: Taha Parla/ iletişim Yayınları/ 547 s. "Weber metodolojisinin önemli D r onu ' y > toplum içinde grupların belirleyici rolü ile ilgili fikirleridir. Marx için "sınıf", toplum analizinin esas miyarıdır. "Sınıf" topluluğunun "şekli"ni verir. Weber'de ise "sınıf" topluluk içinde belirebilecek birkaç grup tipinin yalnız biridir. Weber'e göre sınıf "pazar şanslan"na göre kümcleşen bir gruptur. Fakat bunun yanında siyasî gücc sahip olmanın kümeleştirdiği gruplar vardır. Bunların kümc esası "statü"dür. Osmanlı topluluğu için "statü" çok önemli bir rol oynar. Wcber'e göre bıı grııplardan yalnız biri dcğil, tümü birden toplum denklenıinin dinamiğinin içine girer. Gcne bunların Weber açısından "şeyler" olmadığı, Wcber'in burada bir kontrast yaratarak topluluğun çalışmasını anlatmaya çalıştığını hattrlamak gerekir." diyor Şerif Mardin kitaba yazdıgı "Onsöz"dc. WEBER rAZILARI raoji lin heyecanıyla, babalarının "düşler ülkcsi" olarak tanunladığı Yemen'e giderler ve orada bin üç yüzer sterlin karşılığı kocaya satılmış olduklannı anlarlar. Tecavüz, ağır gündclik işler, hakarct ve dayakla tam bir cchenncm hayatına katlanmak zorunda kalırlar. Sekiz yıl sonra, annelcri tarafından uyarılan uluslararası medyanın olayı bütün boyutlarıyla işlemesi üzerine bir umut ışığı doğar... Çiçeğimi Soldurtnam//«a Ponat/Varlık Yayınları/IH4 s Voltaire'den Yeğenine Aşk Mektupları/ Derleyen: Tbeodure Bestennaıı/ Çeviren Yekla Alaman/ Diisiin Yayınalık/ 149 s. "Ancak, sevgili yeğenim, her şeyin size acı kaybınızı anımsatıp üzüntünüzü artıracağı bir kentten el verdiğince çabuk ayrılınız. Paris'e gidiniz, rahat ve hoş bir yaşam sürebileceğiniz bir düzen kuruncaya dek kızkardeşinizde kalınız. Keşkc Tanrı güccnmeseydi de birlikte yaşasaydık! Bu hem benim yaşaınımın tesellisi olurdu, hem de sizin yaşamınızın teselliye kavuşmasını sağlamaya çalışmış olurdum. Sizi sevecenlikle kucaklarım, sevgili yeğenim. Bay Sevhelle halen Lille'deyse ona ne denli bağlı olduğumu kendisine söyleyiniz lütfen." Voltaire'in ilginç mektupları yer alıyor kitapta. Matematik ve Doğa/ Ali Nesin/ Diisiin Yayınalık/ 212 ı. "Diyesim şu ki, Türkiye'de eğitim bir rczalet! Eskiden de kötüydü ama hiçbir zaman Türkiye'de eğitim bu düzeye düşmemişti, daha doğrusu düşürülmemişti. Yirmi yıl önce aklımıza gelmcyeni başarmışlar. Bir kez daha yazıklar olsun! Bu önsözün yukardaki ikinci bölümünii yazdıktan genc yaklaşık bir ay sonra, 14 yaşında, iki yıl hazırlık okuduğundan orta l'c gcçmiş bir genç kıza rastladım ve hayran kaldım. Önermelcr Mantığı adlı kitabımı anlamakta güçliik çektiğini, ama öbür kitaplarımı anladığını vc çok scvdiğini söylcmck iyiliğindc bulundu. Anlamakta güçlük çektiği kitap, lise, lıatta üniversite düzcyindc yazılmıştı. C) kitabı eline alması anlamaya çalışması bile çok önemli. Salt bu genç kızın varlığı popiiler matematik kitaplarını yazmak için harcanan emcğe değcr. Demek ki umutsuzluğa kapılmamak gcrckiyormuş." diyor Ali Nesin kitabının önsözündc. Einstein Mileva Mektuplaşmaları/ Çeviren Mıntafa TiizeU Diisiin Yayınalık/ 112 \. Canım Scvgilim! Şimdi ikinci mektubunu da aldım ve öyle mutluyum ki, dağlar kadar. Ne sevimlisin, ah seni nasıl öpeceğim, hafta sonunu sen gelene dek iple çekiyorum. Cumartesi gelirsen, Cuma günü birisi yolculuğa çıktığı için, belki bizde kalabilirsin. O zamana dek iyice çalışkan olacağım ki, sonra seninle iyice özgür kalıp sevineyim. Tannm, senin kadının olduğumda dünya ne güzel görünecek, göreceksin tüm dünyada daha mutlu bir kadıncağız olmayacak ve sonra adamcık da öyle olmalı." Ünlü bilim adamı Einstein'ın karısıyla mektuplaşmaları keyifle okunuyor. Yaz Babam Yaz/ Ahmet Nesin/ Diisiin Yayınalık/ S7 s. " Buraya (Çatalca) koruma polisi şeflerinden beşi geldi. Emniyet Müdür Yardımcısı filan, böyle adamlar geldilcr. "Efendim, size ille koruma vereccğiz, koruyacağız" dediler. "Ben koruma filan istcmiyorum"dedim. " Ben silah istedim. Onu bile vermediniz. Demek bcnim öldürülmemi istiyordunuz. Siz değil ama Içişleri Bakanlığı bunu istiyordu açık açık." Ondan sonra telaşa düştüler. lçişleri Bakanlığı illc koruma vcreceğiz filan diye. Ben iki kere dilekçe yazdım, "koruma istcmiyorum" dedim. Korumalara da güvenmiyorum. Koruma mı beni öldürecek? Polis kadrosunun içine, tçişlcri Bakanlığı'nın, Kültür Bakanlığı'nın, biçok bakanlıkların içine sızmışlar... Zaten öyle olduğıı da kesin. Bu kadar cinayet işleniyor, bitancsi de bulunur. Hiç bulunmuyor..." Ahmet Nesin'in, babası Aziz Nesin'e ilişkin anıları yer alıyor kitapta. • CUMHURİYET KİTAP SAYI 321 Oyküleriyle Ağıtlar/ Ahıncl Z. Özdemtr/ T.C. Kıiltiir Bakanlığı Yayınları/ 429 v. Anadolu'da söylenen her türkünün bir öyküsü oldugu gibi, her ÖYKÜLERİYI t ağıdın da bir öyküsü vardır. Tıpkı bunun gibi, her atasözünde de bir gerçek dile getirilmiştir. Halk yaratmalarında ne kimseye haksız bir övgü, ne de kimseye haksız bir ycrgi vardır. Çünkü halkın hiç kimseye yaranma kaygısı yoktur. Onlann ürünlerinde saray tarihçilcrinin ve divan şairlerinin dalkavukluğa varan övgüleri de yoktur. Halk, gözüyle gördüğünü gönlüyle duyduğunu söyler. Otuz beş yıllık bir çalışmanın ürünü olan bu kitaptaki ağıtlarda ıılusumuzun geçmişi saklıdır. Bir kısmı yüz, yüz elli yıl öncesini anlatan bu ağıtlarda bazen Göktürk Yazıtları'nda görüldüğü gibi bir sesleniş bazen Dede Korkut Öyküleri'nde görüldüğü gibi yiğitçe bir haykırış var. Edinin bu ilginç kitabı. Agıtlar Inci Ponat, bu gerçek yaşam öyküsünde, kızı elinden alınan bir annenin ya^adığı derin acıları ve onu geri getirtebilmek için verdiği özverili savaşımı dile getiriyor. Yüksek öğrenimini Istanbul'da tamamlayan Suriyeli Ahmet, ülkesine geri dönmeyi asla düşünmcdiğini söyleyerek Inci Ponat'la evlenir, Elvan adında bir kızları olur. Ancak zamanla, Ahmct'in asıl amacının, ailesiyle birliktc Suriye'de yaşamak oldugu ortaya çıkar. Sonuçta bo^anırlar. Baba özlcmini derindcn yaşayan küçük kızının arzusuna direnemcycn Inci Ponat, onun eski kocasıyla birliktc Suriye'de bir yaz tatili geçirmesine razı olur. Nc var ki Ahmet, Elvan'ı Batı etkisinde yozlaşmış bir ülke olarak nitelendirdi^i Türkiye'ye geri göndermez. lnci Ponat, kızının yaşadığı baskılara ve mutsıızlug'una tanık olur ve denediği yasal giri^imler sonuç vermeyince, büyük tehlikeleri göze alarak Elvan'ı kaçırmayı aklına koyar... zananuheon Düşler v« Katiller/ Mclike Mukaddem/ Çeviren: Filiz Dcniztvkin/ Varlık Yaytnları/ 144 s. Yasaldı Kadın adlı kitabıyla Eemina Ödülü'nde özel mansiyon kazanan Melike Mukaddem, bu romanında, Batı kültürüne düşmanlık besleyen bir toplumda kadınların, özelliklc de okur yazar olanların korkunç dramını dilc getirirken, öte yandan acımasız töreleri, tehlikeli gericiliği ve şiddct hareketleriyle bugünkü Cezayir'in durumunu ele alıyor. Cezayir bağımsızlığına kavuştuğu sırada dünyaya gelcn Kenza'nın babası, cinsel saplantıları olan zalim biridir. Başkaldırdığı çin kızı clinden alınan ve çaresiz kalan annesi ise, çözümü Fransa'ya kaçmakta bulmuştur. Genç kızlığında, önyargılı, kadınları küçümscyen bir toplumun yanı sıra, duygusal yaşamını yakından izleyen vc öğrenim bursuna göz diken babası ve erkek kardeşleriyle de uğraşmak zorunda kalan Kenza, üniversitede öğretim üyesi olduktan sonra, kısa etek giyen ve peçe takmayan bütün diğer kadınlar gibi tehdit edilir. Sevgilisi, ailesinin zoruyla cahil ama "saf" bir kızla evlendirilinee, annesinin izini bulabilmek için Montpellier'ye gitmeye karar verir. îmgelerle dolu şiirsel bir anlatım, etkileyici ve güzel bir roman. Annemi Bir Daha Görebilsem/ Zana Mtıhsctı/ Çeviren: Yilız Denıztekın/ Varlık Yaytnları/ 256 \ Ingiltere'dc doğup büyüyen on beş yaşındaki Zana ile on dördündeki Nadia, geçirecekleri altı haftahk tatiSAYFA 16 Mânilerimiz/M./7öva« (ir'ikuı/Sav Yayınları/ 335 s. 1 lalk edebiyatımızın türleri içinde soyuttan uzak sevgi, yalnızca mânilerimizdedir. Mânilerimiz, bir tür sevgi dünyasıdır. Bu dünyada sevişenler, sevgi dışında hiçbir yasaya ve hiçbir sınıra ba^lı dcğillcrdir. Mâni; uçan kuşlardan, bulutlardan, turnalardan sorulan ve bunların aracılı^ıyla sclam gönderilen; bin yıl toprakta yatılsa da yine kendisinden umut kesilmeyen, kölesi olunan, yerinç ölünülcn, eevri çok, insafı yok olan, aşkına düşünce dünyalar terk edilen; tende kalan canı isteyincc verilen, kavuşamayınca gözler açık gidilen vc ateşinden dağların bile yanıp tutuştuğu "yâr" için yazılmıştır. Mânilerimiz, uzun bir araştırma ve çalışmanın ürünü olarak ortaya çıkmış. •H( *•• Aziz Nesin'li Fotoğraflar/ Ataol Behranıoglıı/ Diişün Yayınalık/ H7 s. "tnme inmesinin başlıca nedeni, o toplantıda açıkladığım ülkcmizin acıklı durumu ve aydın olarak düştüğümüz onursuzluktan kurtulma yolları aramaktı. Bir umar aramak ve düşünmekten uykusuz geceler geçiriyordum. Sonunda innıc bindirdi. Bir yanım hiç tutmuyor ve konuşamıyordum. Karar vcrdim, bir hafta dayanacaktım, FOTOÖRAFLAR bir gelişıne olmazsa kendimi öldürecektim. Çok 'anti Aziz' bir lıastalıktı çünkü. Onurum kırılıyordu, başkalarını gereksinerek yarım yaşamakla kendi gözümdc aşa^ılanıyordum. Ama yirmidört saat sonra sağ ayak parmağım oynayınca, öliimü ycneceğimi anladım. Çünkü bu dünyaya, serçe parmağımızın tırnağının ucuyla bile dokunabiliyorsak, ne olursa olsun yaşamayı sürdüreceğiz. Olümlc aramda korkunç bir savaş başladı, amansız bir savaş.. Yeneceğime inanıyordum; çünkü daha yapacak çok işim vardı..." diyor Aziz Nesin, kitaptaki yaşamüyküsünün bir bölümünde. Aziz Nesin'in yaşam karşısındaki direncini anlamak için bu kitabı okumak gerekiyor. AZİZNESİNıi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear