Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Yapıtın ıkıncı vc son bolümu "U/ak Nokralar" baslıöını taşıyor Bu bolunıde altı oyku ycr alıvoı Kargalar Rotası", Susunu/ Ku^laı Susunuz" 'lllakı" Beşıncı U/ak Nokta "WLO Uycsı Bcn Poyıaz Bu oykulcr ıçın 1 cthı Na eı şoyle dıyor kıtabın Uzak Noktaluı başııklı ıkıncı bolumundckı hıkâyeleıı scvmcdım " Ardından şu cklemcyı yapı yor I cthı Nacı 'lkı bolum de aynı ko tumserlıkle sona cııyor (s 3) llk bolumde anlatılanlaı, geçmışc, du ne değgındı dıyelım, ıkıncı bolumdc ıse, bır /oıunluluk olmamakla bırlıkte gelc ceğın, yarının hıç değılse şımdmın, bu gunıın anlatısını bcklıyor okuı Ne okur yanılıyor beklcntısınde, ne de ya?ar ya nıltıyor okurunu Nıtekım "Uzak Nokta lar' bolumunde anlatılanlar bugunle, hatta yarınla ılgılı Ama bır faıkla Bu tun kapılaı, butıın pencereler orulmuş So/un kısası hıçbır çıkışı, hıçbır gelecegı olnıayaıı bulanık bungun bır evren bu Butıın çıkıç, geçmışte eskının duş kurma gıınleıınde onun tulsu gecırgenlığındc Bu duıumda tam bıı paradoksa yaslanı yor oykuler (,ok yakınımı/dakı gunlere u/ak" çok uzağımızdakı gunlere ısc yakın' duıu>oruz pekı sız bu dıırum da bır çıkıs yolıı bıılabılıı mısınız kendı nıze? Hadı dıyelım "U/ak Noktalara Doğıu bır çagrı bır kı^kırtı hatta1 Ncrede bu u/ak noktalar^ Ozlemle andığımi7 bır "altın çağ mı yoksa bur1 Belkı Oraya doğıu yola çıkıvoru/ ama vaıa vara bu lundugumu/ noktaya ulasabılıyoru/ an cuk I^tc ıkıncı bolumdekı oykuler, bu huzne, bu tıa)ik parodıyc kapı atalayan oykuler zehır gıbı ^eyler AsJında okuı ılk bolumdc dc tatmıştı bu zehrı Ornek se lıer ^eyı oluıuna bııakmak olarak yo lumlayabıleceğımı/ ' vıtesten atmak" (s 67 vd ) açıktan açığa bır gonderme değıl ınıydı' Nc kı anılaıdakı o kuçıık çocuk lar buyuınus,, hu/unlu yasamlaıın hgu lanlaıı halınc donıiijmu^tur sonra dj (,ocuklukta, gençlıkte heı alanda kolay lıkla dıyalog kurulabılmısjken, bu ıletı ^ıın, gunıımu/de kalkmıştır artık orta dan U/ak noktalar' tutkusu, gclecckten kaçi^tıı bugunun gcrçeklığmden siyrılıs tır aslmda bu duıumda ' artık var ol mayan duyarlıklarıyla bır gecmıs,! an lat(mak)' olacaktır yazılan oykuler (ss 110 111) Onca u/ak noktalaıa ulaştık tan sonra yalnı/lıktan kurtıılabılmek ıse olanaksı/dıı Iek kışılık cena/e torcnı de dıyebılırsını/ buna Zaten ılk bolumun oyku kahramanları nc denlı yakın ve sı caksalar ıkıncı bolumun kahramanları ıse o dcnlı uzak ve soğuk1 Oysa yakında kıleı çocukluklarımızdı, uzaktakılersc bugunumuz Kıtapta son oyku, 'Ben Poyraz adını taşıyor Geleceğe veda' edcn Kavukçu, bu soo oykuyle, bunun lınalını de yapmuf oluyor "Oraya donmeyeceğız artık Auklar bızı beklıyor" (s 131) Uzakla yakının geçmısje şımdmın kesışme nok tası mı bu* Bundan sonra, artık o yaşanı lanların ta ıçıne vaıılacak, oyle mı? Bu yı kıntıdan, boğuntudan bunalımdan kur tulmanın bclkı bıncık yolu bu, ha'' Fekı neıesı bu son nokta? Neresı, " o dalga ların hcmen altında(kı) dıngın dunya'1' (s 131) Cvct, ncıesı' Salt yolculuk mu dıycceğız bu soruya yanıt verırken, ınsa nın kendı ıçıne yaptığı yolculuk' Benım bıldığım 68'lıler, duşlcrı ve aşk lart olan ınsanlardı O donemlerden su zulup gelen kahramanları, yarını olma yan oykulcre kapatabılmek olası mı>> Baijkalarını bılemem ama, buna ılkın otuz yıl oncesının o 68'lılen karçı çıkardı hcıhaldc, "yarın'sız yaşam, "yann' sız sa nat olmaz dıyc • (1) Cemil Kavukçu; "Uzak Noktalara Dogru", Can Yayınları, 1995, 131 s (2) Fethi Naci; "Roman ve Yaşam/Eleştiri Gunluğu: 3/191192", Can Yayınları, 1992, s 62 (3) Fethi Naci; "Cemil Kavukçu'nun Yeni Hikâye Kitabı", Adanı Oyku, Ocak •subat 1996, s 2 ss 46 47 CUMHURİYET KİTAP SAYI 321 }ohn Cottingham'dan "Akılcıhk" Felsefe tarihi bağlamında aklın sepüveni Kitapta, Akılcıhk ve Deneyciliği, Akılcıhk başat olmak üzere inceleyen yazar; Akılcılığın Ahlak aıanına yansımalarına da ayrıca yer vermekte. Yazar bu bağlamda ilkin Platon'u ve Aristoteles'ı karşılaştırmah olarak ele alıp daha sonra da Platon ve Aristo'dakı Akıl anlayışının Ahlak felsefelerine yansımalannı serimliyor. ERDAL YILDIZ li*ajik papodl sı duijunce tarıhındekı fılozoflara gıdı lcıek saglamla^tırılmalıdır Ben bıınu doğrudan yapmak verınc, sı/e Akılcıhk u/crınc son donemde yapılmı^ ve Sar mal Yayınevı taıafından 1995 yılında Bulent Go/kân'ın tıtız bır çevırısıyle yayımlanmıs olan )ohn C ottıngham'ın Akılcıhk adlı kıtabını onenyorum Ya /ar daha kıtabımn ba^ında ızledı^ı yontemın /oıunlıılukla seçıcı olduğu nu soylemekte 'Rahatlıkla Akılcı Y\ Io/of olarak sınıflandırılabılecek tum duşunıırlen buraya dahıl etmedım, çunku bu, bıtmez tukenme/ bır ad ve taııh verme sonucunu doöuracaktı Bunun yerıne merke/dekı kışılerı, en yîıratıcı ve he>ecan verıcı dus.unurlerı cle aldım Bu dar çerçevede bıle bır çokları ıhmal edılmek durumunda kal dı, çıınku devlerın fıkırlen daha fazla daraltmaya buvuk bır guçle karşı koymaktadn onlaıı dev vapan da budur " (s 7) Akılcılığın ıkılı anlamını açık kılmayı bır ılk hcdef olarak belırleycnın yazar du^unuıun aklını kullanmasıyla aklını meıke/e alması aıasındakı ayrımdan haıeketle, akılcılığın temel anlamı olan akılsalhğın olçutle baglı olarak relseh çıkarımlarda ve one surunumlcrde bıı funrpasının bır du^ıınuru akılcı kılabı lecegını soylııyor Burada hemen bır onemlı kar^ıtlıkla vuzyuze gelıyoruz Akılcıhk berabcrırjdc Deneycıhk'ı cle kar^ımı/a getırmektedır Yazaı, bu kı tabında Akılcılığı Deneycılıkle karşıtlığı ıçınde cle alarak bu ıkı alanın da sı nırlarını bclırlemedc onemlı bır ısjevı de yerıne getıımekte Ya/ara gore De ncycılık ve Akılcıhk arasındakı ayrım lar du^ııncc tarıhı go/ onıınde bulun durularak kısaca swle belırlenebılır 'Sınıılı ve lcknık anlamı ıçınde Akılcı lık, dcgısım/ bır bıçımdc Dencycıhğın kar^ısıncladır ve her nc kadar aijirı dc recedc basıtc ındırgcmedcn kaçınmak ıçın bu ayrımın ozenle yapılması gere kıyorsa ua, bu ayrım Akılcıhk felsefe sıyle ılgılı herhangı bıı tartışmanın, ya rarlı ve kaçınılmaz bır basjlangıç nokta sı olmaktadır Yunanca 'empeırıa' (dencyım) soz cuğıındcn gelen Deneycılık (empırıcısm), ınsan bılgısının doğası ve kokenı hakkındakı bır savdır, bırçok ceşıtle mesı ve farklı formulasyonları olmakla bırlıkte, esas ıtıbarıyle ınsan bılgısının sonal olarak duyusal deneyımden çıktı ğı savıdır Buna karşın Akılcılar, nılgı nın edınılmesınde duyıılaı yerıne aklın oynadıgı rol uzcrınde durmaktadırlar Ba7i Akılcılar, duyuları bılgının temeh konusunda ıçsel olarak ku^kulu ve gu venılmez bularak mahkum etmekte, ba/ıları ıse duyusal deneylerın ınsan bılgısının gehijmesınde bır anlamda zolunlu cîldugunu soylerken, yıne de du yusal deneylerın kendı basjarına hıçbır zaman yeterlı olamayacağını savun maktadırlar Tum Akılcı fılozoflar, ozellıkh bır yakla^ımla a prıon bılgının olanağını go/ onııne alırlar A prıorı bılgı, çoğu /aman deneyden once edı nılen bılgı olaıak tanımlanır, ancak 'bır oncımenın doğruluğu heıhangı bır duyusal go/Iemcien bağımsı/ olarak or tava konuyorsa, o oncrmc a prıorı bı lınmektedıı denıek daha uygundur Deneycılcr, a prıorı bıhnebılecek oner I nsan toplumlarının dusunsel tan hıne ılüjkın kavıamsal nıı araştır mada bulunduğıımuzda karşımıza çıkan en onemlı kavramlardan bırı de 'Akıl'dır Du^unce tarıhının sistenıatık bır serımlenısınde (dığer toplumİJiı goz ardı etmeksı/ın) Antık Yunan tcl sefesıyle ba^lamak genel kabul goren bır anlayi!, olduğu ı<,ın, ben dc Akıl kavramının bu du^uncc dunyasındakı anlamını ırdclemekle baijlamayı uvgun buldum Antık Yunan lelsefesınde 'Akıl' kar^ılığında kullanılan 'Logos' kavramı bır clegıl, bır<,ok anlamı ı<,ınde barındıran anlamca olduk(,a yuklu bır kavram Bu anlamlardan en belırgın olanlarıysa ijunlar llı^kı , 'orantı', 'ol <,u\ 'varlık nedenı', 'nedcn', 'açıkla ma', 'tumce', 'bıldın', 'tanım', ger^ck çe', 'akıl', 'yasa', 'dıl' Ayrıca bu kav ramdan tureycn dığer anlamlar i(,ındc one çıkan bır dığerı de toplamak 'Topfamak' fnlıne o/cllıkle değınıyo rum (,unku Antık Yunan felsefesının cvellıklc ılk donemınde Dıl Du^unce Varlık kavramlarının bırbırlerıyle olan ılışkıleıının du/enlcnıp butunlcnme binde bu anlamıyla Logos' o/sel bır oneme sahıp Antık Yunan'dakı CLogos,' kavramının henuz en genış anla mıyla varlıktan u/aklasmadıgı soylene bılırken, kavramın dana sonrakı gelı şım surecıne baktığımızda [ozellıkle Latıncc'ye çevrılmesıyle bırlıkte] yu karda belırlenen durumun aksıne bır durumla kar^ıla^ırı/ Latınce Akıl anla mına gclen Ratıo genel olarak şu an lamlara sahıp, akıl, hesaplama, sayma, yontem, dusunce, dokum yapma (ku tuk) Felsefece Ratıo ıse bır şeyı hesa betmek, bır $ey hakkında hcsap vcr mek ve ba/ı temel ılkelerden hareket ederek ve bunlara dayanaıak sonu<,lar cıkarmaktır Buıada çok onemlı bıı rarklılıkla kar$ılas,ınz Artık 'Akıl'ın varlık ve clılle olan ıcsel ılı^kısının yerı ne, Aklın vaılık ve cııl u/erınde (<,eşıtlı bıçımlerle gorunu^e çıkan) belırgın bır egemenlık kurduj*unu ve Akıl aracılı ğıyla varlıfiın artık akıl varlık olaıak varlık dcğıl, hesaplanabılır, belırlcnebı lır ve tabıı kı ozsel olarak bılınebılır bır yapıya ($u ya da bıı bıçımdc) ındırgen dığını soyleycbılıru Ku^kusu/ vukarıda yapılan Akıl kav ramının anlamının açık kılınması çaba Akılcılık ve deneycH* melerın yalnızca bılgı verıcı olma yan tuıden oneı mclcr olduğunu, vanı 'bekarlar e\ı )ı dcğıldıı' gıbı dunya hakkına bılgı vermeyen vc yalnı/ca so/ ko nıısu terımleıın tanımlarına bağlı kalan tutolujılcr (e^sozler) olduğunu one surme eğılı mındedırlcr Akılcılaıın goruşu ıse, a prıorı bılgının hıçbır sjckılde totolojı lerde sınırlandırılamayacagı yonunde dır Tam aksıne Akılcılar gerçeklık hak kında ınsan /ıhnının doğası hakkında ve evrenın doğası vc ıçerdıklcıı hak kında, deneyden bağımsı/ olarak, aklın ışıgıyla ıçerıkh ve sağlam doğıuluklara ulaşacağımı/ı one sıırmektedırlcr (s 1415) Bu temel belırlcmclcı ı^ığında Akıl cılık ve Deneycıhğı, Akılcıhk ba^at ol mak u/ere ıncclcyen yazaı Akılcılığın Ahlak alanına vansımalarına da ayııca yer vermekte Ya/aı bu bağlamda ılkın Platon u ve Anstoteles'ı kaışıla^tıımalı olarak cle alıp daha sonrada Platon Aristo'dakı Akıl anlayışının Ahlak fel sefelerıne vansımalarını seıımlıyor Bundan sonraysa Felsefe tarıhınde 'Akılcılık Çağı' olarak bılınen donemın rılo/oflarını (Descaıtes, Spınoza, I eıb nız), aralarındakı ben/erlık ve faıkhlık ları serımleyıp, onları Locke, Hume ve Kant la kars.ılas.tırıyor 20 Yu/yılda Akılcılık başhğı altındaysa yazaı ılkın 1 legel vc sonra da Modcrn Deneycılık, Mantıkçı, Olguculuk ve onun temsılcı leııne (Russel, Wıttgenstcın), Akılcıhk ve Analıtık lelsefeyc (Qıııne Kııpkc), ( homskv'nın dıl vc akıl anlayıs.ına ve son olarak da Kaıl Poppcr ve P I eye rabcnd ıle Hermenutıckıleıın Akıl'a ılı^kın dıı^ııncelerıne serımleyıcı ve bır bırıyle ılıskılcndırerek clestırcl bır tar/ da yaklaşıvor 20 yuzyıl bıterkcıı Akılcılık ve Akıl cılıktan urcyen butun felsefı sıyasal toplumsal kulturel yapılaı \e anavısjar ıle Akılcılığın butun sonuçları yoğun bır eleştırı su/gecınden geçırılmekte, ost modern ciıye nıtelendrılebılecek u yaklaşımlar ve onların getııdıklcıı eleştırıler sonııcunda buyuk harHc ya zılan 'Akıl'dan, kuçıık narflc ya/ılan bır 'akıl'a doğıu bır gıdış gozukuyor akıl artık çoğulluğu ıçerecek bır bıçım de yenıden du/enlcnıyoı Mutlak akıl yerını kültürlerarası bır akla bırakıyor Dirakmakta Ancak yıne de gcrçeklığı kurma ve bılme ıddıasından (buyuk ele^tırılerc uğrasa da) va/geçmıyor Cottingham'ın sozlerıyle "Ve tum bunlardan sonra fılozofun ya da bılımadamının geıçeklığı bır ol çude yansıtacak ya da aktaracak bır dızge ın^a etmesı fıkrınde dehşet verı cı, akıl alma/ olan nedırP Bız bu evre nın bır paıçası değıl mıyız 5 Oyleyse 7ihnımızın onu anlamaya uygun ^ekıl dc yapılas,mışı araçlar olduğu fıkrınde garıp olan nedır1 Bır tur 'mutlak doğ ruluğa' ulasabıleeeğlmız anlayısı elbet te yanlıştır, bızler sonlu varfıklarız ve gerçeklık, eğer sonsuz değılse, bı/ım sonlu zıhnımı/le kavrayabılcceğımız den kesın ola^ak daha geniîjtır Ancak gerçeklığın genış ve karmaşık yapısını yansıtacak kusursuz bır ayna ınşa edemesek bıle, en azından onun yapısının bır kısmının farkına varabılırız, ner ne kadar zorunlu olarak karanlık ve go runtuyu bozan bıı camdan bakarak ol sada " (s 156)» Kültürlerarası akıl C Akılcılık/ Joh/ı C otluıgkam/ Çevırı n Bulent Gozkan/ Sarmal Yayınevı/ 1 Baskı/ Aralıh 7^95/ 174 \ SAYFA 11