05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

Postmodernizm ve Postyapısalcılık İSMAİL SERİM er şcyin nasıl başladtğı konu sunda yapılan yorumlar, düzülcn söylenler öylcsıne bir yığılma halini almıştır ki, bu işin ilkelerine düşülen dipnotlar olduğumuzuıı Whitelıead tarahndan duyurulması bile sözü edilen yığılmanın bir parçası olmayı gözdcn düşürememiştir. Oluşmuş bu lunan yığılmanın adı ve cismi olan yaöının bir yönüylc kcndisini kuran özneleri edilgenleştirmeye başlaması, diğer yönüylc olası tiim dünyaları yanılsamalı olarak aynı an ve uzamda var kılması kendisine karşı savaşım vermenin ipini de çekiyor. Gargantua'nın iştahıyla semiren kapitalizme hiç kuşkusuz onıın ogiu ayyaş Pantagruel'in keskinliğindeki hiciv ustası düşünürlcr yakışırdı. Aydınlanma Döneminin çocuğu olarak bcllenen Marksizmin, bir kısım eski Marksistin de savunduğu Postmodernizm ve PostYapısalcılık tarafın dan kıyasıya eleştirilmesinin dayanaklarının sergilcndiği Madan Sarup'un kitabının Türkçe'ye çevrilmesinin bu coğrafyada yaşayan insanlar için hem düşünsel düzeyde üniversitelere sığınmış, yaşam ırmağını kıyıdan izleyen ve en kabadayısının şöylc birazcık bulaşarak siyasal çalkantıların mutfa^ı olmaya çabaladı£ı akademisyenler ve şu ya da bu nedenle üniversite dışınua kalan "aydın" olanlar arenasında hem de ııv gulama düzeyinde ülke topraV .yla yurttaşları arasında koparılmaz bir ba ğın oldugunu düşünenlerle böyle düşünmeycnler arasında kopan kavgala rın arenasında kayda dcger bir öncmi oldııgunıı diişiinüyorıım Modernizmpostmodernizm tartışmalarına açıklık... H Madan Sarup'un "l'ostyapısalcılık vc Postmodernizm" adlı kitabı özellikle postyapısalcı düşünürlerin öndcrliğinde girişilen tartışma zemininin ve bu zemine karşı getirilen eleştirilerin anlaşılmasında önemli bir işlevi yerine getiriyor. dclesi verirler ama bu mücadelcnin ilerlemenin garantisi olmadığını ya da diyalektik süreçlcrin mükemmcle gö türmeyeceğini bilirler."' Sarup'un kitabının önemli bir yanı d% feminizm hakkında son derece yoğun vc dcrli toplu bir özet verebilmesidir. Kadınların Batı uygarlıgının serüvcni boyunca crkcfiin yedegindc kalmasına tepki duymalarının ertesinde kadınca bir dünya kurmanın, en azından erkekçe yazılmış olan tarihe öznc olarak girebilmenin savaşımıdır feminizm. Bu çerçevede postmodernizmle ortak düşmanları olması her iki akımı ilkece bir ölçüde uyuşturdu: ...feminizm postmodernizme ilişkin söylemi olanaklı kılan koşullardan biri olmasından ötürü, fcminist çalışmalar postmodernizm tartışmalarının çerçevelennıesinde kullanılmaya uygundur." Kuşkusuz, bu bırlıktelİK leminizmin "geleneksel felsefi temellcre dayanmayan yeni t«plumsal eleştiri paradigmaları geliştirmeyc"' cabaıaması sürdükçe kalıcı olacaktır. Fakat Sarup'a göre reministler "tarihsel ve kiiltürel çeşitlilik karşısında yeterince dikkatli dcgifdirlcr ve kuramcının kendi alanının, toplumunun, kültürünün, sınıfının, ırkının vc cinsiyetinin özelliklerini yanlış bir biçimde evrensclleştirmeye çalışmışlardır.""1 Sonuç olarak, Sarup'un çagımızın sorunlarıyla cebelleşen düşünen kafaların sunduğu çözümlere, yazar olarak kendisinin biraz uzun bir alıntı olmakla birlikte katkısı şöyle özetlenebilirBeklenildi^i gibi Jameson'un şinıdiye kadar yanlış yorumlanan ya da göriın mez kılınan bir toplum tarihini yeniılen kazanmayaihtiyacımı/ oldıı^u bıçımindcki görüşe katılıyorum. Birey <>zneye yerel, ulusal ve ııluslararası gerçeklik lerdeki yerinin artatı aniamını vermeye çabalayan pedagojik bir siyasi kültür geliştirmeye ihtiyaeımız var.v" • * Gargantua ve oğlu Pantagruel Rtibclias ın (1552) aynı adlı yergisimn ıhı ka raktendır Gargantua büyükliigü vc t$taht ilv Pantagruel iu neşelt ayyaşltğı ıle retmediltr i M. Sarup, Po\tYaptsalcıltk ve Past moderrıizm, s 217 ii M. Sarup, PmtYapımlalık vc Postmodernizm, s. 94. iii A.g.y., s. 217., iv Ag.y., s. 1X7., v Agy., i. ISfi., vı A.g.y., ı. 1SS , viı A.g.y., v. 220. nizm/ Madan Sarup (Çev. A. Bakt Güç lü)/Ark Yayınevi, Nisan 1995/ 2)1 s: Ankara. Tarthse) ve küttüpel çeşmiHh 11. üünya Savaşı sonrası ortaya çıkmıs dünya haritasının SSCH aya&ının 80'lerde epeyce değişmcsinin ncdcnlerinin ne(ler) oldufiu daha uzun süre tartışılacağı kesindir; ama bu blo£un genel olarak savunuculuğunu yaptıj*ı dizgenin yani Marksizmin de bu ne denler arasında sayılarak komünizm düşüncesinin sununıın geldığinin çı ğırtkanhğının yapılmasının da uzun ömürlii bir tartışma olacağı kesindir. Bir başka kesinlik ta^ıyan durum ise Marksizm karşıtı görüşlerin bayraktarlıgını "postmodern durumdaki" düşünürlerin yapacağıdır. Sarup'un dedıfii gibi postmodernizm tartışması "örrük olarak Marksizmin değergesi ve geçerliliği üzerinedir."' Yiizyılımızın düşünsel kumaşının pozitivizm kökcnli dünya görüşlerince oluşturulmuş olması nedeniyle insanIarca yaşananlarn her yerde aynı niteliklere sahip olduğu uüşünülürdü.Bir CUMHURİYET KİTAP SAYI 281 Uzun bir tartışma adet dünyanın olduğu ve küresel tasarılarla var olan sorunların üstesinden gelineccöine olan inanç tam idi. Fakat Descartes sonrası yazılıp çizilcnlcrin neredeyse tek or '" tak konusu "burjuva" özne 4 Sogıık Savaşın rcsmen biti mivle (,'ok daha belirgin bir ,< hal alan bunalımlarına ekle ' nen küresel yaklaşıma dııvdıığu büyük öfkesiylc kcndisini farklı olan ama gcrçekte olanların farkında olmnyan olarak tammladı. Artık herkesin kendi dünyası vardır ve dof*al olarak bu dünyaların karijilaştınlmasının nesnel bir ölçütü yoktur. f )ysa, tarihin sı nıf savaşımından ibarct oldugunu savunan Marksizm, öznenin farkhlıgına ve bafiımsızlı^ına yapılan vurgunun en keskin düşmanicıır. Dahası loucault gibileri: Bütün doğrulıık iddialarını dilin, söylemin ya da temsilin olduğıı her ycrde var olan iktidar istencinin ürünlerine baglı olarak ele alan Nietzsche'ci ya da soykütüksel bir bakış acısını benimsemektedir." Doğruluğun genelgeçer olmayı böyIesinc paradoksal bir biçimde yitirmesi tarihin kişisel serüvenleredönüşiTicsini de beraberindc getiriyor. Öznenin ken dine özgü bir dünyası olduğunu düşünmcsi üstü örtülii olarak bu dünyanın Iktidar istenci kurallarını öznenin kendisinin koyaeagı anlamına da gelmektetiir. Atomlara beıızer biçimde birbirine en fazla çarpabilen bir bircyler birikintisinden başka bir şey olamayan toplııma kaosun girdaplarına kapılnıaktan başka bir şcy kalmı yor. \:.n rafine bilme biçimi ola rak bilimsel bilgitıin, devletin iktidarını sa^lamlaştırıcı bir rol oyııa nıası ve resmi olanın dısındaki tüm bilıne kinleriniıı adeta tııtkıılıı bir bieim ıle bilimin keıulisiııce tarihin dışına postalanması özellikle Nietzsche'den etkilenmiş kimi postmodern düşünürlerin bilgi/iktidar ilişkisini çözümleyerek sistem karşıtı sistcmler kıırmasına yol açtı. Ne var ki, insanın insanı yönetmesine son vermeyi hedeflcyen bir kuram olan Marksizm'in de buradaki eleştirinin konusu olması ve hatta bir 19. yüzyıl kuranıı olarak modasının geçtigine inanılması bir talihsizlik de ğilse eğer, bu saygıdcger koronun yaptıklan ciddi bir cehalet örneği sayılmalıdır. Ayrıca, Marksistler de çelişkinin doğasından dolayı ilerlemenin pürüzsüz ve çizgisel olmadığını, kaçınılmaz bir biçimde olumsuz görünümleri, acınaklı tersdüz olmaları ve acılı kaybetıneleri kapsadıgını kabul ederler. Marksistler herkes için daha iyi bir gelecek sağlama müca PostYapısalcılık ve Postmoder SAYFA 15
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear