Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Insan. vaşadmım bilerek vasamalı... 1975 yılında Cemal Süreya, Aziz Nesin'le kitapları ve yazarlığı üzerine bir konuşma gerçeKİeştirmişti. 1976 Nesin Vakfı Edebiyat Yıllığı'nda yayimlanan bu konuşmayı yeniden yayımlarken, şimdi artık aramızda olmayan bu iki büyük edebiyat adamımızı saygıyla anıyoruz. Konuşmada 62 olarak belirtilen kitap sayısı günümüzde 113'e ulaşmıştır. CEMAL SUREYA Kaç kitabmız çıktı bugüne dcğin? Altmış iki. llginç bir yaş dönemindesiniz. Birkaç yıl sonra yasal ve teknik yaşlılığa gireceksiniz. Siz ki Türkiye ölçüsünde iyi para kazanan bir yazarsınız. Yaklaşan bu olguyu düşündüğünüz oluyor mu? Nasıl karşılıyorsunuz? Çalışamayacak denli yaşlanınca parasal yöndcn ne yapacağımı düşünmüyorum. Bugüne dek yayımladığım 62 kitabımdan 55'ini Nesin Vakfı'na bağışladım. Geriye kalan 7 kitabımın yapııacak yenı basımlan, çalışamayacak denli yaşlandığım günlerimin güvence sıdir Kaldı ki daha epeyce kitap yazabileceğimi sanıyorum. Dahası, asıl bundan sonra ya/abileceğime inanıyorum. Sankı şimdiye dek, bundan sonra yazacaklarımın alıştırmalarını yapmış gibiyim. Çok daha kötüsü gelirse? Bu yeryuvarfağının sırtına sefil bir yük olmak istemiyorum. Kendimi dünyaya boşu boşıına taşıtmamaya kararlıyım. Çalışmadan, yararlı olmadan nasıl yaşanabileceğinı düşünemiyorum bile. Insan denilcn insan, ya yaşadığını kcndisi bilerek yaşamah ya da öldüğünü başkaları bilerek ölmeli. Yaşlılığımı çok iyi karşılayacağımı sanıyorum. Buyursun gelsin! Onu oyle iyi ağırlayacağım ki canı gitmek istcmeyecek. Çocukluğunuzda bir yazar yeteneği taşıdığınıza inanıyor muydunuz? Yalnı? yazar yeteneği mi? Bütün yetenekler.. Adı üstünde: Çocukluk. Yazarlığa başladığınızdan bu yana sanat görüşünüzde bir değışiklik oldu mu? Yapıtlarınızda temel bir degişiklik olduğu kanısinda mısınız? Yazarlığa geç başladım, otuz yaşımda... tlk kitabım da ancak kırk yaşımda yayımlandı. 62 kitaplık butun bu güriiltii patırtının hepsi yirıııi yılın içinde oldu. Belki bu yüzden olacak, sanat görü şünıde bir değişiklik olmadı. Çiinkü yazarlığa başladığımda düşünsel kişiliğlm oluşmuştu. Otuz yaşıma dek durmauan yazdım ama, amatörlük döneminin bu ürünleri yayımlanmadı. Böylece yazarlığımın çıraklık dönemi gizli kaldı. Şunu da söylcmem gcrekiyor: Önceleri salt ne yazdığımın önemi önemli saniyordum. Sonraları nasıl yazdıgımın da önemli olnıası gerektij^ine inandım. Böyle bir dcgişiklik oldu, ama bu bir temel değişiklik değildir. • Öykülerinizde çoğunca bırinci kışi yi konuşturuyorsunu/.. Kendiliöinden mi oluyor bu.' Yoksa sızce ayrı bir ne deni var mı? Birkaç yıl once bu açıdan bakmısj tım öykülerime: Yarısından biraz çogu bırinci kişi ağzından anlatılıyor. Ama birinci kişi agzından anlatılarak başlayan öykülerin çoğunun büyük bir bölümü üçüncü kişi ağzından anlatılarak sürer. Bu, öykünün konusunun gerektirdiği bir anlatım biçimidir (^)rneğin bi rinci kişiye anlattırdığım kimi öykülcrim bir yerde tıkanır lcalır. Boşuna uğ rasırım, yazamam. Ama bir süre sonra o hikâyeyi, üçüncü kişi ağzından anlattırınca kolaylıkla yazarım. Bunun tcrsi /lıkla de olur. Bunun dışında, konu gcrektiriyorsa, gülmece öykülerini, birinci kişinin anlatması daha etkili, daha inandırıcı olur. Çünkü, birinci. kişinin anlatımında içtenlik vardır. IJçuncu kişinin anlatımı daha yapaydır. Nasrettin Hoca'nın fıkralarından, Hoca'nın kişiliğini çıkarmaya çalışanlar vardır. Bunların görüşüne göre içinde Hoca'nın yalancı, düzenci, hırsız olarak fıkra kahramanı olduğu fıkralar Nasret tin Hoca'nın olamaz. Onun diye uydurulmuştur. Çünkü I loca ahlaklı bir kişidir. Oysa bu hkralarda Nasrettin Hoca, budala ya da kötü kişi yerine konularak fıkranın etkınliği arttırılmıştır. Mark Twain'in de birçok öyküleri birinci kişi ağzından anlattırılmıştır. Bir gülmece öyküsünün kahramanı alaya alınan kişi olduğuna gore, olayın alaya alınan kişiCUMHURİYET KİTAP SAYI 283 Aziz Nesin, yazarlıgını ve kitaplannı anlatıyor: SAYFA 0