05 Kasım 2024 Salı Türkçe Subscribe Login

Catalog

sorumluluğa daveti için mahkcmeye başvurmuştu. Aziz Nesin 1946 yılında Sabahattin Ali'yle tanıştı. Ortak ideolojik, politik ve cstctik düşünceleri yakınlaştırmıştı iki yazarı. Birliktc haftalık mizah dcrgisi "Markopaşa'yı yayımlamjya başladılar. XIX. yüzyılm ikinci yarısında Istanbul'da yaşa yan ünlü doktor vc toplumsal eylem adamı Marko Apostolidi'yc Türklerin taktıkları addı bu. DiirüstlügTı, lyı yürekliliği, herkesin iyilifiini istemesiyle tanınan Mar ko Apostolidi, Türk halkı için adaleün, hakbilirlig'in bir timsaliydi. Dcrgıde ıç ve dış politikayla ilgili olaylara yer verıliyor, iktıdardaki partinin icraatları alaya alınıyor, au bir yazgıyı paylaşan işçi vc köylülcrc dert orta#ı olunuyordu.Derginin hemen bütun yazılarını Azız Nesin hazırlıyordu. tktıdar için der gi "halkın huzur ve sükununu bozucu" bir nitak organı niteliğine bürünmüştü. Bu yüzden pek çok kez kapatıldı, hcr kapatılışında da, değişik bir adla yeniden yayın yaşamında yerinı aldı: "Malum Pa şa", "Rahmetli Paşa", "Bizim Paşa" gibi adlardı bunlar. "Paşa"nın büsbütün susması ancak iki yazarın birden hapse atılmasıyla oldu: Sabahattin Ali'yi, derginin sahibi olarak, Aziz Nesin'in, bir parlamento üyesinin uygunsuz kimi hareketlc rini konu alan bir yazını yayımlamakla devletin moral yapısına zarar vermek suçuyla; Aziz Nesin i ise, "yardım" maskesi altında Türkiye'yi Amerikan sermayesinin boyunduruğuna vuran "Truman Doktrini"ni sert bir biçimde eleştiren "Nereye Gidiyoruz?" başhklı yazısı dolayısıyla tutuklamışlardı. Aziz Nesin kelep çcli ve jandarma mevcutlu olarak bir buçuk yıllıöma Bursa'ya sürgünc gönderildi. Bu arada gazctccilik yapması yasaklanmıştı; ayrıca günde iki kez karakola gidip imza verecekti. Aziz Nesin daha pek çok kez yargıç önüne çıkacak ve daha pek çok kez yüzüne cezaevi kapıları kapanacaktır. Böylece hapishane parmaklıkları ardında geçirilen bir altı ytlı olacaktır yazarın. "Bir Sürgii nün Anıları" (1957) adıyla Bursa sürgününe ilişkin zor günleri konu alan özyaşamöyküscl kıtabında yazar, "Babalarımız bize katıldıkları savaşları anlatırlardı gururla. Bizim öyle anılarımız yok. Biz çocuklarımıza ancak sürgünleri, hapishancleri, mahkemeleri, sorguları anlatabileccğiz" demektedır. I Iemen her ilerici Türk yazarında "hapishane" temasının böylesine sık yer alması bu bakımdan bir rast lantı değildir: Resmi politika, ideoloji ve kültürlc ilişkisindc cdcbiyatın daima muhalif bir özü olduğunun bir kez daha dogrulanışıdır bu. Sürgünden Istanbul'a döndüğünde Aziz Nesin, Sabahattin Ali'nin ölüın ha bcrini aldı: Türk halkına büyük ve aydınlık gelecegi anlatan Türkiye'nin cn namuslu ve yetenekli yazarlanndan biri, bir provokatör taratınuan acımasızca öldürülmüştü. Dostunun, fikirdaşınııı öldürülüijü Ncsin'i acıya boğdu, ancak yazar nc teslım olmak, ne de gerilemek niyetındeydi. Yeniden yazmaya, dergiler çıkarmaya başladı 1956 yılında ünlü romancı Kemal Tafıir'lc birliktc pek çok ilerici Türk yazarının yapıtlarının yayımlanmasını saglayan "Oîışiin" Yayınevi'nı kurdıı. Aynı yıl Aziz Nesin dünya çapında bir üne kavu^tu. "I'il I Iamdi Nasd Yakalandı?" adlı öyküsüyle uluslararası "Altın Palmıye" ödülünü kazandı. Ertcsi yıl "Kazan Töreni" adlı öyküsüyle aynı öciülü bir kez daha kazandı. Artık Türk gaze teleri yazara sayfalannı cömertçe açmaya başlamışlardı. 1959 yılında seri bir röportaiı için Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ödülünü, 1966 yılında Bulgaristan'da yapılan mizah öyküleri yarışmasında "Altın Kirpi" ödülünü kazandı. 1968 yılında "Milliyet" gazetesinin kurucusu Ali Naci Karacan auına konan ödülü, 1970 yılında "Çiçu" adlı oyunuyla Türk Dil Kurumu ödülünü ve daha nice ödülleri kazandı. Kitapları dünyanın 36 diline çevrildi. Aziz Nesin çağdaş Türk mizah atölyesinin ustabaşısıdır; mizah ise ulıısal Türk edebiyatının gelişmesinde çok özel bir rol oynamıştır. Türkiye'de mizahın kökleri halk yaratıcılıg'ının derinlerine iner. Türk mizanı bağrında Nasreddin Hoca'nın o eşsiz ve yinelenemez fıkralarını, meddah larını, bilgeliğini ve kurnazlığını, bir tür halk meyuan tiyatrosu olan "Ortaoyunu"nun ve gölge tiyatrosu olan "Karagöz"ün deneyimlerini taşır. Türk mizahınm edebiyat geleneği de zengindir. Nesin'in o şaşırtıcı yetencğinin üzerinc gelişip serpildifti toprak işte böyle bir topraktır. 1954 yilından itibaren Aziz Nesin'in sürekli yazarı olduğu "Akbaba" dergisini yayımlayan ünlü Türk ozanı Yusuf Ziya ürtaç bir yazısında Nesin için şöyle de mcktcdir: '43 yıldır yayımlıyorum 'Akbaba' dergisini. Bu uzun sürc içindc pck çok yazarımızın pek çok güzel yazısı süsfedi derginin sayfalannı. Ama hiçbiri (ayrı ayrı ya da hepsi bir arada) okur üzerindeki etkisi yönünden Aziz Nesin'le kıyaslanamaz." Aziz Nesin özellikle de toplumsal ve siyasal olaylara karşı duyarlı bir mizahçıdır. Değişik toplumsal katmanların sosyal psi kolojisini ara^tırır, bilinç etkinliöinc ulaşmış ycni ınsan adına yılmak ncdir bılmc Aziz Nesin FERİDUN ANDAÇ azınımızın son elli yıllık birikimin de Aziz Nesin'in yazınsal kimlig'inin bclirgin izlcri vardır. Bu, orıım, salt gülmcce yazarı olarak yazınımıza gctırdıg'i bakış, oluşturdugu yönclimle de tanımlanamaz. Nesin'in yarım yüzyılı aşan yazın seriiveninin tanıklığı, yazıdan yaşama, yaşamdan yazıya ulaşan köprülerin, gcçilcn yolların, karşılaşılan güçlüklerın, aşılan cngellerin ne yönde, nasıl, ncler oldugunu da bizlere gösteriyor. Aydınsanatçı kimliğini simgeleştiren yanlarsa bu bütünlük içindc görülüp değerlcndirilmelidir öncc. 1946'da Sabahattin Ali'yle birlikte Markopaşa gülmece dergisini çıkarmaya başladığı dönem, onun gülmece yazarı kimliğinin biçimlcndiği yıllardır. Y Nesin, ilk öykiisünü (Arkadaş Hatırı) 194î'te, ilk kitabını ise (Parti Kurmak Parti Vurmak) 1945'te yayımlar. Döne min ekonomik, toplumsal ve siyasal gerçekliği onun öykülerinin ana clokusunu oluşturur. Bu anlatılarındaki toplumsal eleştiri, yergi, karamizah öğesi diğcr ya zınsal çalışmalarına da yansır. Gazete rık ra yazarlığı, giiıılük yazıları, ta^lamaları, oyun ve romanları onun bu yöncliminin belirgin ögelerini içerir. Aziz Nesin, gülmeceyi anlatışında amaç olarak görmez hiçbir zanian O, kozasını bunun üzerine örerken, bu öğeyi araç kı lan gcrçckliğin, gerçekliklcrin boyutlarını sergiler. Insantoplum gerçeğine hep bu pcncereden bakar. Öyle ki; 4O'lı yıllardan bugüne uzanan siireçte, kendi deyimiyle; 'çağdaş Türkiye'nin toplumsal topografyasını' yansıtır. Yazın yaşamına yoğun bir biçimde gir' den uğra^ vcrir. " Böyle Gelmiş Böyle Git mcz" adlı özyaşamöyküsel romanını yazış nedcnini şöyle açıklar: "Türklerin bir atasözü vardır: 'Böyle gelmiş, böyle gidcr'diye. Bu umutsuzluk ve kötümserlik dolu atasözüne biçinı değiştirterek halkıma olaylarm gidişinin iyiye doğru değiştirilebileccğini anlatmak istiyorunı. Bu değiş tirmeyi ancak halkın kendisi yapabilir. Kendı yaşam örneğime dayanarak, neden sosyalist olduğumu ve başkalarının da neden sosyalist olmaları gcrektiğini göstermek istiyorum." • "AsyaAfrika" Jergisı, Aralık 1985 *Fılolojık Btltmler Kandıdat'ı, Çeviren: Mailum Beyhan aztznesn 5İMDİKİ CpCUKlAfi HARİKA GâZÜNEGÖZlİJ» smmsn Aziz Nesin/ Adam Yayınlart/ 157 s Toros Canavarı/ ^iınüiki Çocuklar Kördöğiişii/ Azız I larika/ Azız Nesin/ Nesin/ Adam Yayınları/ 121 s. Adam Yayınları/ l'M v SAYI 282 Mahmut İle Nigâr/ Azız Nesin/ Adam Yayınlart/ 159 s. Havadan Sudan/ Azız Nesin/ Adam Yayınları/ 139 i. Hangi Parti Ka2anacak?//lz« Nesin/ Adam Yayınları/ 159 f Göziine Gözlük/ Aziz Nesin/ Adam Yayınları/ 1 M) ı Yüz Liraya Bir Deli/ Azız Nesin/ Adam Yayınları/ 117 s SAYFA 11 CUMHURİYET KİTAP
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear