25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

nedenle trompetini bırakır. 1981 'da dönüp geldiğinde herkesi şaşırtır, sesler karışımma yeni bir hyperfunk tonu getirmiştir, ama bir başka değişiklik görünümündedir, sahnedc saçları dökülmüş, yüreyemez halde bir ihtiyar vardır, mumyayı andırmaktadır. Yıllar geçtikçe, Miles Davis yeni müziğini geliştirdi, pop temalarını yüceltti, rap üzerine çalıştı, hatta son albümü Amandia'da arayışı onu Afrika'ya yöneltti. Öte yandan da ışıltısına ycniden kavuştu. Saçları çılçtı, yırtıcı hayvan adımlarını bufdu, Miles gençleşiyordu, ölümden korkuyordu: 'Dostlarımın çoğu gidiyordu. Eski dönemden sağ kalan bir avuç insanmışız gibi geliyordu bana. Ama geçmişi düşünmemeye çalışıyordum, genç kalmak için insanın geçmişi unutması gerekir' diye yazıyor. Sonuna dek asla geri dönmedi, nep ileriye bakn Zenci olarak var olmak medyalarda kadınlarından, arabalarından, tuhaf giysücrinden, yaptığı resimlerden sözedilmesini de belki bu nedenle kabulleniyordu; yaptığı herşey yarattığı efsane imgesine uyuyordu. Çalma biçimi, müzikal ri kirieri, hatta görünüşü ve davranışıyla müzik dünyasında yarattığı etki yadsınamaz. Miles etiketlerden nefret ederdi. 'Caz denen müziğin küçük bir grup insana yönelik olduğunu ya da müzclik bir eşyaya dönüşeccğini asla düşünmedim', 'Her zaman sınıflandırmalardan nefret etmisimdir. Her zaman' diye yazıyor. Sınıfıandırmaya karşı oluşu sayesinde de yüzyılın ikinci yansındaki tüm avan» gard akımların içinde bulmuştu kendi Yaşamı boyunca siyah olmaktan gurur duymuş ve bir zencinin de önemli biri olabileceğini, zcnci olarak var olabileceğini kanıtlamıştı. 'Caz Armstrong ile öldü. Siyahları aşağılamak için beyazların uydurduğu Dİr sözcüktür' demişti. Burada Beyaz Saray'daki davette geçen olayı, ve Carnegie Hall'daki konserinden önce ücretinin iki katına çıkarılmasını, ya da salonun yansının boşaltılmasını istediği sahne geliyor aklıma. Saygı duyulan bir yıldız olmayı, tüm ni. Miles bir pusulaydı, yönleri o gösterirdi, sözcüklerden hoşlanmazdı, ama çaldığının, yarattığının müzik tarihi için büyük önem taşıdığının bilincindeydi. Aynı zamanda kcndisi baslı başına bir konservatuvardı. Jfohn Coltrane, Keith Jarrett, Herbie Hancock, Wayne Shor ter, Chick Korea, Bob Gerg ve daha niceleri onun yanında yetişmişlerdir. Miles trompet çalardı, elektronik ulumalar olsun, batcınn iç çekmesi olsun, Miles'in çıkardığı ses biricikti. Ama trompetten öte, Miles sessizlik çalardı. Her sahneye çıkışında mucize S Kimsenin onu aşağılamasına izin vermezdi B. Küfrü basıp göz açıp kapayana kadar yere sererdi bir orospıı çocuğunu. Aynen öyleydi. O havalı playboy görünümü kimseyi yanıltmasın. Sert biriydi B. Benny Carter da öyleydi. Kendilerine saygısızlık edildiğini düşündükleri anda canına okurlardı adamın. Benny çok scrt olmasına rağmen B ondan dana sertti. Bu gangsterler B'vi anında kovup yerine George I ludson'ı tutmuşlardı. Clark Terry çalıyordu o orkestrada. B orkestrasını alıp bir siire Doğu St. Louis'in siyah kesiminde çalmtştı. Sonra, St. Louis'in önde gefen siyah politikacılarından Jordan Chambers, B'ye orkestrasını geri getirmesi için haber yollamıştı. B'nin Plantation yerine Riviera'da çalacağını duyduğumda trompetimi alıp belki bir şeyler kaparım cıüşiın cesi ile oraya gitmiştim, belki de çalabilirdim onlarla. Bobby Danzing adında trompet çalan bir arkadaşımla birlikte gidip provaları izlemeyi deneyecektik. O sıralar St. Louis'de çalabilen biri olarak isim yapmıştım, kapıdaki görevliler beni tanıyıp içeri girmemize izin vermemişjerui. îçeri irdiğimde ilk gördüğüm insan bana oğru gelip trompet çalıp çalmadığımı soran biri olmuştu. "Evet", dedim, "trompetçiyim". Sonra sendikaya kayıtlı olup olmadığımı sordu. SAYI 267 «#* Olzzy cıessple. "Evet, sendika kartım bile var," dedim. "Hadi gel," dedi adam bana, "bir trompetçiye ihtiyacuruz var, trompetçimiz hastalandı." Adam beni orkestraya oturtup önüme notaları koydu. Müzik okumayı biliyordum ama diğerlerinin çaldıklarını dinlemekten okuyamıyordum. Içeri girdigimde koşarak üstüme gelen adam Dizzy idi. Önce tanıyamamıştım onu, ama çalmaya başlayınca hemen anlamıştım kim olduğunu. Dediğim gibi Bird ve Diz'i dinlemekten miiziği bile okuyamamıştım, çalabildin mi diye sorma bir de bana. Bir tek ben değildim onları öyle dinleyen, o ikisi çaldıklarında bütün orkestra bir çeşit orgazm olurdu özelJikle Bira çaldığında. Bird inanıl mazdı. Sarah Vaughan da orkestradaydı, müthişti o da. Sarah, Bird gibi söylüyor, Bir'le Diz uçuruyorlardı. Sarah onlar için bir nefeslı gibiydi. Ne demek istediğimi anlıyor musun? Sarah " You Are My Firt Love"ı söylerken Bird solo geçiyordu. Herkesin orada olup o müziği dinlemesini isterdim moruk! Bird o zamanlar sekiz cümlelik sololar çalardı. Ama o sekiz cümlede yaptığı şeyler akıllara durgunluk verirdi. Herkesin tozunu atıyordu çaldığı zaman. Benim çalamadığımdan hiç söz ctmeyelim, diğer müzisyenlerin Bird'ü dinlerken dalıp parçaya girmeyi unuttuklarını ariımsıyorum. Ağızları bir karış açık, sahnede durııp dinlerlerdi onu. Bird korkunç çalıyordu o sıralar. Dizzy taldığında da aynı şey olurdu. Bir de Buddy Andeibon çaldığında. Onda sevdiğim bir şey vardı, tarzı ile ilgili bir sey, sevdiğim tarza yakın bir çalısı vardı. îşte 1944'te birdenbire bu müziği dinlemiş, çarpılmıştım. O adamlar yemeği pişirmeyi biliyorlardı. \ ^ Kiviera'da siyahlara çalıyorlardı, hastaydı siyahlar o müziğe. Onlar da çalarken kıçlarını yırtıyorlardı. Bird'ü o zamanlar ne kadar sevmiş ol sam da, Tizzy olmasaydı bugun geldiğim yere gelemezdim. Onu her gördüğümde söylerim bunu ve her seferinde güler. New York'a ilk gittiğimde bcni kollamıştı. Gittiği yerlere yanında götürürdü beni. Diz matrak biriydi o günlerde. Hâlâ öyledir. Ama o zamanlar bir başkaydı. Sokakta yürürken yanından geçen kadınlara dil filan çıkarırdı mesela beyaz kadınlara. Ben St. Louis'denim ve bunu beyaz birine yapıyordu, üs telik kadın! Kendi kendıme, "Diz kafayı yemiş olmalı," diye düşünürdüm. Ama yemcmişti. Değişikti ama deli değildi. I layatımda asansöre ilk kez onunla bindım. Manhattan'da dolaşırken «" • CUMHURİYET KİTAP SAYFA 5
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear