25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

onu aynı biçimde anlamış değildirler. (...) Bu realist (gcrçekçi) yorum kuramına göre; gerçck yasayıcı mctin sahibi değil, onu yorumlayandır. Anayasal uygunluk denetimindc, yargıç anayasayı bir iradi işlemle yorumlayabilir; anayasanın içeriğini belirleyebilir; yasayı onayabilir veya onamayabilir. A priori denetiminde yargıç, işlemin yapılmasına karşı koyabildiğine göre, yasanın eşsahibidir (coauteur). Genel olarak denetimin varlığı durumunda, Parlamento Anayasayı ihlal edemez. Fakat ihlal edemediği Anayasa, yargıcın yorumladığı şekflde Anayasadır. Bu ncdcnlc, yasanın sahibi, Parlamento değil, yargıç dahil onun yapımına katılanlar bütünüdür. Realist yorumun vardığı değerlendirmc şudur: Dcmokratik olduğunu ilan eden siyasal bir sistemde, yasa ne tümüyle halkın kendisi tarafından, ne de halkın seçtiklcrincc yaptlır. Anayasa yargıcı, lusmi yasayıcıdır'"'. Bu tespite bitişik olarak, Anayasa yargıcımn hukukun yaratıcısı olup olmadığı sorunu ortaya atılmaktadır: "Bir metni yorumlamak, ona hukuki bir yaşam vermek demektir. (...) hukukilik değerini ortaya koyan yargıçtır; kısacası, uygulanabilir anayasal normu yaratan yargıçtır". Yargıç bu yaratıcı erkini kullanırken, normun oluşturulması aşamasında, "hazırlayıcı işlemlere, metin sahiplerinin saikine, kurulu hukuk sisteminin esprisine ya da toplumun evrimi ve çağın gereklerine dayanabilir"". Bu yaratıcılık sürecinde yargıç, belirli zaman ve zeminde geçerli olan; doğal ve yaratıcılık sürecinde yargıç, doğal hukuk, gelenek,genel konsensus, ilerleme düşüncesi gioi sınırları belirsiz ve esnek kavramlardan çıkardığı ölçütleri kullanabilir'2; denetimde amaç, yasak oyucunun anayasayı doğru uygulamasına yöneliktir. Ancak bu bağlamda, Anayasa yargıçlarının scçilmiş parlamentonun işlemlerini değerlendirerek, gerektiğinde geçersiz kılan gücünün dayanağı sorunu ortaya çıkmaktadır ki; bu aynı zamanda anayasa yargısının demokratik mesruiyetinin sorgulanmasını gerektirmektcdir. lerin iradesi zorunlu olarak ikincildir ve her halükarda, demokratik olarak geçerli olması için Anayasada a ç ı k l a n an halkın iradcsine saygılı olmalıdır. Kaldı ki, yasama ve yürütme erkleri, (yargıçların tersine) geleneksel olarak "halkın önünde doğrudan" sorumlu ol Halkm iradssi Yapıtta, Anayasa yargısının meşruiyeti, demokratik rejimi ve insan haklannı güvence altına alma çerçevesinde iki klasik ve temel işlevc dayandırılmıştır". Bu bağlamda demokratik temsil ile halk iradesi ilişkisi tartışılmıştır: "Halkın iradesi ile temsilcilerin iradesi özdeş midir, yoksa bir iradeler farklılaşması söz konusu mudur? Eğer, halkın iradesi ile temsilcilerin iradesi tek ve aynı ise bunun denetimi, halkın iradesine dokunmak demektir. Tersine, eğer ikisi arasında farkhlaşma varsa temsilciler tarafından oylanan yasanın denetimi, demokratik ilkeye aykırı değildir. Bu sorgulamada, seçrnenlerseçilenler ayrışması bir olgıı olarak kendini göstermcktedir. Hatta şu da öne sürülcbilir: I lalk üstiin iradesini, temsilcilerinin iradesinin anlatımı olan yasada deöil, anayasada açıklar. Bu nedenle temsılciCUMHURİYET KİTAP SAYI 267 bulamadıklarısiyasal d e s t e ğ i, Anayasa Mahkemesi'nden bekleyebilirler. üte yandan, b i rey1e re doğrudan b aşvuru hakkı tanınması ölçüsünde, temsilcilerince yapılan ancak hak ve ozgürlüklerini zedeleyici yasalara karşı, scçim döneminin sona ermesini dukları halde, gerçekte bcklcmeden, yargıca gitme Kaboğlu'nun hiçbir zaman tamamen olanağısöz konusudur. temsili demokrasi modeli yapıtında insan Anayasa yargısının meşruolmamıştır. (...) Böyle bir iyetini gerçelclendiren bir haklarındaki ayırım kuramsal açıdan, dığer husus, onun insan gelişmeler, Prof. Dr. Rousseau'nun hak ve özgürlüklerini kodemokratik yapı ruma işlevi görmesidir. formüle ettiği "mekan farklılaşması" görüşüne de ...Siyasal bir rejimin deiçinde Anayasa uygun düşmektedır: (...) mokratik niteliğinin zoYargısı yoluyla Parlamento ve hükümet, runlu koşulu olarak insan denetleme temsilciler mekanı kurumhaklarına saygının güvenlarıdır. Anayasa Mahkemecesi olan organın kendisi, prosedürü, leri ise, yurttaş mekanına demokratik sistemlerin de karşılaştırmalı yakın kurumlardır. Bu zorunlu bir öğesidir. Yalolarak anayasal denetimin denızca demokratik yönetim mokratik meşruiyet temeincelcnmektedir. sistemlerinde insan hakları lini kuran görüşün kabulüsaygı görme sansına sahip dür"14. olabilir. Buna karşılık, hakların ve özgürlüklcrin ctkili korumaya sahip olmaAnayasa Mahkemeleri dığı sistemde demokrasi yaşayamaz. Şu "Anayasa Mahkemeleri üyeleri, seçil halde Devlet erklerinden politik nitemiş ya da siyasal makamlarca atanmış likli olanların Yargı tarafından denetikisilerden oluşurlar. (...) Üyelerinin be mi, bu sistemin önemli bir öğesidir. lirlenmesinde siyasal partilerin oranlı Demokrasinin kriteri yalnızca yönetipayı demokratik meşruiyet bakımından cilerin seçimle belirlenmesi değil (yani önem taşımaktadır. Ayrıca denetlenen iktidarın kaynağı değil), yönetflenlerin organların denetleyicilerinin belirlenmesine katılmış olma duygusuna sahip yönetenler üzerinde sürekli ve etkili deolmaları önemlidir. YükseK Mahkeme netimidir. tşte Anayasa Mahkemeleri, ler, yasama organlarının tersine, genel hem iktidarları denetim organlarıdır, hem de bu yolla demokratik anayasalikle kamunun girişine açık olan karar ların güvenceleridir. Parlamento, yasanedenlerini yazıya dökerler; bu, benzer kararların meşruiyetine kamuoyunu ik ma faaliyetinde kendi adına değil, halk adına bulunur; bu nedenle, halk, gerek na etmek için sürekli bir çaba olarak değerlendirilebilir. Toplumun adalet ve yasanın ısdarından önce gerek uygulanması sırasında, Yasama'nın olanağına hakkaniyet anlayışına sadık yargıçlar kendi meşruiyctlerini de kurarlar. (...) sahip olmalıdır. Demokratik bir toplumun vazgeçilmez Uygunhık denetimi öğesi olarak oy lıakkı, halkın egemenliAnayasa yargısı denetimiyle aslında ğini ifade ettiği bir işlemdir; bununla, Devletin demoKratik kıırum ve ilkeleri belirli bir süre için, halkın temsilcileri korunmaktadır"' \ ne egemenlik ifadesinin devri vardır. (...) "Varlık nedeni, siyasal iktidarı Bu devir, iki seçim arasında karar yetki denctlemek ve onun kötüye kullanılmasinden vazgeçme sonucunu doğurur. sına karşı bizi korumak olan bir kurutşte Anayasa Mahkemeleri bu oy man mu bahşetmek, yararlı ve meşrudur. tığını yumuşatır. Anayasa yargıçlan, siSonuç olarak Anayasa yargısının meşyasal karar mercilerine giriş olanağı bu rııiyeti biiyük ölçüde işlevinden gclir"16. lunmayan grupları koruyarak sistemin Ikinci Dünya Savaşı'ndan önce yüglobal temsilini, "demokratikliğini" artrütmenin yasalara uygunluk denetimine tırabilir, biıyütebilir. Sonra Mahke bağlı kılınmasına karşılık, yasama işme'nin yetkileri temelde siyasaldır. Bu lemlerinin anayasaya uygunluk denetinedenle marjinal gruplar, başka yerde mine tabi tutuimamasına tepki olarak, savaş sonrası dönemde anayasa yapım sürecinde Anayasa Mahkemelerinin öngörülmesi, demokratikleşmenin esaslı öğelerinden birini oluşturmuştur. Bu sürece sonradan demokrasiye yeni ge çen eski sosyalist cumhuriyetler de katılmışlardır. Savaş sonrasından zamanımıza uzanan bu gelişme, "Anayasa Hukuk ve însan Hakları" alanında bir "devrim"dir. Kaboğlu'nun adı geçen yapıtında bu gelişme, ülkelerin demokratik yapı içinde Anayasa Yargısı yoluyla denetleme prosedürü, karşılaştırmalı olarak incelenmektedir. Yeri geldikçe "Türkiye ve Türk Anayasa Yargısı" da eleştirel bir 17 yaklaşımla değerlendirilmektedir . Yasama, yürütme ve yargı erklerinin birbirleriyle ilişkilerinin meşruiyet boyutları, demokrasi kavramının dönüşümü bağlamında ortaya konmaktadır. Anayasa Mahkemesini, verdiği kararlarından dolayı hangi gerckçelcrle olursa olsun eleştirenler için,adı geçen yapıt önemli bir boşluğa yanıt verebilir.B 1 Ibrahim Ö. Kaboğlu, "Anayasa Yargısı Demokrasi Kavramının Dönüşümü Uzerine", Imge Kitabevi Yay., Ankara, Kasım 1994, 192 sayfa. 2 Baktr Çağlar, "Parlamentolar ve Anayasa Mahkemeleri, Teori ve Pratikte Anayasa Yargısının Sınırlart Problemt", Anayasa Yargısı 1987, s. 154 3 Birinci demokratlaşma dalgast, 18281926 (ters dalga 19221942): Ikinci kısa demokratlaşma dalgast, 19421962 (ters dalga 19581975) ytlları arasında vukubuîmuştur: Üçüncü demokratlaşma dalgau ise 1974 başlamıştır. Ayrmtılı bilgi içtn bkz., Ergun Özbudun "Demokrasiye Geçiş Sürecinde Anayasa Yapımı", Bilgi Yaytnevi Yay., 1994, s. 9 va. 4a.g.y.,s. 132152. 5a.g.y.,s. 15i 6 M. Cappelletti'yc istinaden (Necessite et legitimite de la justice constitutionnelle, R1DC, 19812, s. 640) Kaboğlu, a.g.y., s. 152. 7 Bkz. vekrşl, B. Çağlar, "Anayasa Bılimi", bir çaltşma taslağt", Bl'S Yaymlan, Utanbul~1989, s. 174 vd. (179184). 8 a.g.y., s. 153. 9a.g.e.,s. 153 10 a.g.y., s. 15i, 154. 11 a.g.y., s. 154. 12 a.g.y., s. 155. 13 Bkz. v krşl, B. Çağlar, op. cit., s. 179 vd. 14 a.g.y., s. 156, 157. 15 a.g.y., s. 159, 160. 16 a.g.y., s. 161. 17 bkz., a.g.y., 1961 An. için, s. 13, 32, İ6, 43, 52, 56, 59, 69, 75, 76, 80, 104, 107, 132136. 140, 142, 144: 1982 An. için. s. 40, 5254, 47, 5961, 69, 9495, 104, 140: JürkAn. Mah. için. s. 12, U, 24, 27, 29, 40, 67, 76, 7<J, 81, 87, 89, 114115, 122, 124, 129. Anayasa Yargısı / Prof. Dr. tbrahim Ö. Kaboğlu /Imgc Kitabevi / 192 s. SAYFA 13
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear