Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Mahmut Dikerdem'in anısına "Barış Elçisi Dikerdem" mut Dikerdem yınc DİKJSKDfcM farklılığını göstermı^. Türkiye Cumhurıye ti'ninengençbüyükel çisi olma unvanını edinmiştir. Amman'daki görevı Ürdün'ü Arap sosyalistlerden ve Nâsır'dan uzak tutmaktır. Ama Dikerdem diplomatikseromonilere değil, bağımsızlığa doğru yürüyen halkın direnme gücünc inanır, ayaklanan Afrika nın özgürlük çığlığını akJında ve yüreğinde duyar. 27 Mayıs darbcsiyle Dikerdem merkeze alınır. Yıllarca sürecek işsizlik dönemi başlar. Uzun bir bekleyişten sonra 1964 yılında Milli îstihbarat Teşkilatı'nın engellenıelerine karşın Gana Büyükelçiliği'ne atanır. Başarılı çalışmalar yapar. Ama sırası geldiği halde terfi ettirilmez. Bunun iizerine Danıştay'a dava açar. Davayı kazanır ve yine hariciyede hiç olmamış bir işi gerçekleştirir. Danıştay kararıyla tcrfi eder. Dikerdem hiçbir zaman devletin biçimlendirmek istediği gibi bir büyükelçi olmaz. Kendi inançlanndan ve düşüncelerinden ödün vermez. Yine atanmak için yıllarca bekletildikten sonra Dışişleri Bakanı thsan Sabri Çağlayangil onu yanına çağırır. "Mahmut Bey, bana yazılı bir kâğıt verin ve sosyalizme inanmadığınızı imzalayın,hementayininiziçıkarayım,"der. Dikerdem'in yanıtı çok açıktır: "Sayın Bakan, biliyorum 4 yıl bir büyükelçiliktc çok rahat edeceğim, iyi para kazanacağım ve doğrusu, bunca güç yıllardan sonra da çok ihtiyacım var. Âncak ben sonra oğluma ne derim? Kendi kendime gece yattığım zaman ne derimi* Ya beni olduğum gibi kabul edersiniz ve tayınımi ımzalarsınrz veya yine burada bırakırsınız..." Dikerdem son dış görevini Hindistan'da yapar. Nihat F2rım hükümetinin kararnamesiyle merkeze alınır. Artık Dışişleri Bakanlığı'nın "Yüksek Müşavırlik" kadrosundadır. 1974 'u yapılan Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra bu sorunu dünyaya anlatma görevini Dikerdem'e verirler. Ama Dikerdem yine bir aykırılır yapar 15 Ocak 1976 tarihli Cumhuriyet gazetesinde "Kıbrıs Çıkmazı" başlıklı bir yazı yazar. Yazı Dışişleri Bakanlığı'nca okunur ve hakkında soruşturma açılır. Dikerdem bu soruşturmadan da akJanarak çıkar. 4 Ekim 1976 tarihinde Dikerdem emekliye ayrılma ralebini içeren dilekçeyı verir. Basına yaptığı açıklamasında şu sözler yer alır: "Türk Hariciyesi'nde sol dünya görüşüne sahip bir büyükelçinin varlıgını kanıtlamış olmaktân gunır duyuyorum." Dikerdem artık emeklidir. Ama köşesınde oturup dinlenecek insanlardan değildir. Gazetelere Dışişleri ile ilgili yazılar hazırlar, kitaplar yazar. Tabii bol bol tepki toplar 8 Nisan 1977 yılında kurulan Barış Derneği'nin kurucuları arasıntla yer alır ve gcnel başkan olur. Başarılı çaiışmaları nedeniyle Dünya Barış Konseyi'nin Başkanlık Konseyi'ne Nâzım Hikmet'ten sonra seçilen ikinci Türk olur. BARIŞ KLÇISİ Barış Derneği'nin kapatılmasından sonra, 1982'de gözaltına alınır vc tutuklanır. Yaşı, toplumsal çevresi, alışkanlıkları yönünden öteki tutuklulardan farklı olan Dikerdem hapishane koşullarına şaşılası bir uyum gösterır. Aynı davadan lııtuklu olan Ataol Behramoğlu'nun dizclcri olayı daha güzel anlatmaktadır: Ozgüryaşamındakizarafetini Ekselans zindanda da koruyor Yandım Allah desebunalıpbiri "Purkuva monşerr'" diyesoruyor. " Dikerdem tutukevınin sağlıksız koşullarında amansız bir hastalığa yakalanır. Ama ne hastalık, ne de tutııklulıık onu yıldıramaz. Sıkıyönetim mahkenıcM karşısında sadece kendini değil, Barış Derneği'nin ve dava arkadaşlarını bir başkan onuruyla sa vunur. 1984 yılında Avrupa Parlamentosu tarafından Nobel BarışÖdülü'ncadaygösterilir. Dikerdem tutukcvinden çıktığında diin yada yeni rüzgârlar esmeye başlamıştır Her önünegelen ilk ağızda sosyalizmı kötü lemekte, yapılanlann tümünü olumsuzlamaktadır. Dikerdem bir aykırılık daha yapar. Yinerüzgârınüstünedoğruyürür. Yıllardır içinde taşıdığı daha adil, daha eşit, daha güzel bir dünyaya olan inancını yitirmez. Ve bunu dosta, düşmana duyurmak için "Cenazemi metal işçileri kaldırsın," diye vasiyet eder. 3 Ekim 1993 tarihinde yaşama gözlerini yumarken dolu dolu geçmiş onurlu bir ömrü noktalar. Cenazesi de yaşamı gibi sıradışı ve aykırıdır. Devlet törcniyle kalkması gereken Büyükelçi Mahmut Dikerdem'in cenazesi metal işçileri tarahndan toprağa verilir. Dikerdem'in ardından anlamlı sözler edilmiştir, ama bunların en özlüsü "Barış Elçisi Dikerdem" kitabında Doğan Görsev'in yazdıklarıdır: "Kimi şakacı dostları M. Dikerdem'in günlük yaşam içindeki insancıl ve nazik davranışlarına bakarak onu "Soylu" olarak Şakası bir yana gerçekten öyleydi, bayalığılı, derme çatmalığı semtine uğratmazdınitelemişler, ama sonra biraz hayıflanarak "Soyu tükenmekte olan bir soylu" demişlerdi. Ben hiç o kanıda değilim. M. Dikerdem tükenen bir türü değil,... arkası gürgelen bir türü temsil eder. Aydınlanma/ özgiirleşme kültürünün gelecek kuşakları, onun şahsında kendi yönelimlerini haklı olarak doğrulayacak parlak bir örnek bulacaklardır. Ünlü Sovyet bestecisi D. Shostakovich 1975te, yaşamının son yıllarında, Michel Angelo'yu 500. yıldönümünde selamlamak istemiş •yaşamın şu sıçramalı sürekliliğine bakın! Onun on bir şiirini bir "süit" olarak müziklendirmiş. Bu şiirlerin sonuncusu "Ölümsüzlük" üzerine; hatırımda kaldığı kadarıyla içinde yaklaşık olarak şunlar geçiyor: "Eğerseningözlerindekipardtıda Benden bir şeyler varsa Ben ölmüş sayılır mıyım ? " • Barış Elçisi Dikerdem FHayıma Haz: Süleyman Coşkun, Levend Yılmaz / Cem Yayınevı/ 160s. S AY F A 11 3 Ekim 1994 Barış Derneği Başkanı Mahmut Dikerdem'in ölümünün birinci yıldönümüydü. Anısına, Cem Yayınevi "Barış Elçisi Dikerdem" adlı bir kitap yayımlandı. Kitap Dikerdem'in dostları ve kavga arkadaşlarının yazdıkları deneme ve makalelerden oluşuyor. AHMET ÜMİT arış Elçisi Dikerdem' adh denemeler vc makaleler derlemesini yayıma hazırlayan Süleyman Coşkun ve Levend Yılmaz kitabı hazırlayış amaçarı konusunda şunları söylüyorlar: "Dikerdem ardında kendini ifade edecek ciltlerce kitap bıraktı. O'nu anlatmak için böylesi bir kitaba hiç gereksinimi yoktu. Ama biz dostları, yaşamının insan yönünü, dost yönünü, Marksist yönünü de paylaşalım istedik. Dikerdem'in dostları önemli kilometre taşlarını oluşturuyor. Ama Mahmut Bcy'in ta çocukluk yıllarından gelen bir kişilik özelliği var ki ömrünün sonuna kadar hiç dcğişmemış; genel beğeni ve davramşla uyuşamama, aykırıhk. Mahmut Dikerdem liseyi Gaiatasaray'da okur. Öğrencilerin hepsi, Galatasaraylı, o Fenerbahçe'yi tutar. Herkes futbol meraklısı o tenis oynar. Öğrenciler Atatürk milliyetçiliğine bağlanırlar, o sosyalist düşünceleri benimser. Galatasaray lisesinden sonra Istanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ne girer. Hukuk fakültesini bitırınce arkadaşlan iki kat fazla tnaaşlı Maliyc Müfettiş Yardımcılığı'nı seçerken o Dışişleri'ne yünelir. Mesleğin ilk kademelcrini başarıyla geçer. Ama bu sıraJa öteki meslekdaşlarından farklı işler yapmayı da sürdürnıektedir. Akşam gazetesinde MD rumuzuyla önce dış politıkayla ilgili değerlendirmelcr, sonra da başyazı yazmaya başlar. Ilk başyazısı 30 Aralık 1946'da"Dünya Barış tstiyor" başlığıyla yayınlanır. Akşam gazetesindeki başyazarlık serüveni uzun sürmez. Çünkü devlet memurlarının bu tür yazılar yazması yasaktır. Ama Dikerdem öyle kolay vazgeçecek insanlardan değildir, yazıyla ilişkisini sürdürmeye devam eder. Orhan Veli, Oktay Rifat, Mclih Cevdet Anday ve bir grup aydınla birlikte ünlü "Yaprak"dergisininçıkarılmasıçalışmalarına katılır. M. Fırtınalı rumuzuyla dergiye yazılar yazar. Yazıları dönemin istihbarat örgütü MAH'ın dikkatini çeker. Yazıyı Dikerdem'in kaleme aldığı anlaşılır. Ama Dikerdem yazılarına son vermez, "Yaprak" imzasıyla yayımlamayı sürdürür. Dikerdem uzunca bir süre dış göreve atanmaz. Zorlamaları sonuç verir vc yurtdışında önemli olmasa da kimi görevler alır. Ama mesleki bilgi ve yeteneklerine uygun bir görev için Demokrat Parti'nin işbaşına gelmesi gerekecektir. Dışişleri Bakanı otan Fatin Rüştü Zorlu 1957 yılında onu Amman'a Büyükelçi olarak atar. Mah B kuşkusuz bu kitapta imzası olanlarla sınırh değil. Kitabın birinci ölüm yıldönümünde yayımlanabilmen için Barış Derneği Davası'nda birlikte yargılandığı, cezaevi koğuşunu birlikte paylaştığı dostlanna, avukatlarına ulaşabildik ancak.Hakkında çıkan gazetc yazılarını derledik. Keşke bizim de haberimiz olsaydı, biz de yazsaydık diycn dostlarından öziir diliyoruz." Kitaptaki yazılarda, ortak anılardan söz edilmekte; bazen aynı, bazen birbirini tamamlayan; acı veren, öfkelendiren, gülümseten, buruk yaşanmışlıklar. Anlatılanlar tuhaf ve çarpıcı olaylardan oluşuyor. Kitabı bilirdiğinizde, sunulanla yetinmeyen, kuşku duyan, sınırlarını aşmak için bilimsel ve yöntemli düşünmeye inanan ama inanınca, bağlılığından asla vazgeçmeyen, zor karşısında eğilmeyen erdemliliğin örneği bir aydın, büyük başan ve acılarla geçmiş bir ömü r canlanıveriyor gözlerinizin önünde. Dikerdem'in yaşamında başarı ve acılar C U M H U R I YET K İT A P SAYI 241