Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ROY PORTER am da Doğu Avrupa ve Soyvetler Birliği'ndeki reformların yenıden canlanan milliyetçilik (özellikle, yeni Yahudi düşmanlığı dalgaları) tehdidiyle yüzyüze geldiği bir sırada piyasaya çıkan Erich Hohsbawm'ın bu incelemesinin za manlanması çok uygıın. Halklara, bilhassa azınlıklara baskı uygulamanın son derece kötü bir şey olduğunıı kimse inkâr edemez. Ancak Hobs bawm, sözümona kendi adlarına konuşan Ynilliyetçilerin retorığinin oldıığu gibi yutulmaması gerektiğini iddia etmektedir. öyleyse bir milleti oluştıı ran nedir; hangi özellikleriylJ milli ba ğımsızlık geçerli bir iddia olarak gösterilmektedir? T Fasizmin Yakıtı Bunun için bir sürü ölçüt ortaya atıl mıştır: Ortak bir toprak parçası ya da ortaklaşa paylaşılmış bir tarih; tek bir dil, din ya da kiiltiirel miras; etnik köken, vb. Ancak I Iobsbawm'ın tarihinde bu ölçütlerin hepsinin, herkesin gdzleri önunde çatırdayıp yok olduğu gösterilmektedir. Balkanlar'daki milliyetçi harekctlerin çoğıı Roma Katolik, Grek Ortodoks, hatta Müslüman olan kimselerden oluşuyordu; on dokuzuncu yuzyılda Belçika'nın bağımsızlığı uğruna mücadelc edenler içinde hem Fransızca hem de Flamanca konuşanlar vardı (bugün ise birbirleriyle kapışmaktadırlar); bizim bildiğimiz şekliyle ttalyancanın yeni İtalyanMılletler, mıllıvetçı hareketlen ve devletlen varatmıyor da, tersıne devletler mılletlerı ve milllyetcı hareketlerı asıl olarak yaratıyor lar'ın ıletişim kurmalannı sağlamak ama cıyla birleşmeden sonra icat edilmesi gerekmişti. Politikacılar şöyle diyorlardı: Biz İtalya'yı.yarattık, ^imdi de İtalyanları yaratmalıyız. Bıından dolayı milletlerın özgürleşnıeyi bekleyerek basitçe "orada" durmadığı, daha iyi bir bakışla "hayali topluluklar" oldukları dü^üniilmektedir. Gelgelelim bu, milli duyguların sahiciligini yadsımak, ya da oportünist demagoglarınyayılığıbasit Yukselen kucuk burıuv.ı/ıyle u/el bir ıhskısı bulunan dıl ve ıık da bund.ın boyie fasızmin yakıtına dönusecektır bir zehirli gazdan ib.ıret olduğunu ima etnıek değildir. çeği değildi; milliyetçiliğin kendi tariBu kitabın özel başarısı, milliyetçiliBunıınla birlikte, devletin milleti yahi vardır. Milliyetçilik, her şeyden önği aşamalandırmasında yatmaktadır. ratmasııım, milliyctçiliğin devlet yace, Fransız Devrimi'nden sonra patlaMilliyetçilik 1789'dan önce hemen ratmasından daha yaygın bir durum yan popüler politikanın çocuğudur ve hemcn y )ktu; patrisyenler kozmopoolduğunu aklımızdan çıkarmamalıyız. diğer yeni geli^nıelerle (yurtta^ ordulitken, plebler belli bir cemaata aitti. Yine Hobsbawm'ın vurguladığı gibi, ları, kitle iletişimi, kültur ve sembolOn dokuzuncıı yüzyıl başındaki bümilliyctçilik politikanın daimi bir gerler) elele yürümektedir. yük hareketler öncelikle Alman ve SAYFA 14 Italyan milliyetci hareketleri yukarı dan yönetilmişti. Bu hareketler birle^meyi, "halkın vekâletiyle" geçerli kılınan güçlü devlptler kurmayı amaçlı^ yorlardı. Devlet, bir kez burun farkıyla öne geçince, halkı kendisi lanımlıyordu. Yeni on dokuzuncu yüzyüda milli devletler kitlesel eğitim ve okur yazarlık ile popüler yurtseverliği doğurmuştu ("aşırı^milltyetçilik" ve "$ovenizm" terimlerin kökeni bu döneme kadar uzanır). Ancak aynı gelişmeler, aşağıdan yukselen ve dilsel bağlarla dışlamalara dayanan karşımilli hereketleri de kışkırttllar. Milliyetçilik, selfdeterminasyon talebini savunan ku^atılnıij azınlıkların (Slovenler, Flamanlar, Ermeniler) amentüsüne ve savaş çığlığına dönii^ü. Kitle^el göçler de özünde ilk deta olarak önceliği etnik sorunlara kaptırıyorlardı: Politik sahneye Kuzey Avrupalılar (Nordikler),Slavlar ve Yahudiler de gir mişti. Yukselen küçük burjuvaziyle özel bir ilişkisi bulunan dil ve ırk da bundan böyle taşizmin yakıtına döniı^ecekti.Birinci Diinya Savaşı milliyetçiliğin kontrol edilemediğini gö/Jer öniine sermiştir. 1918de Avrupa haritası Woodrow Wilson'ıın deyişjyle "milliyet ilkesi"ne göre çizilmiş ve sonuçta milliyetçiliğin diinya barışının ilacı olmadığı bir keıe daha kanıtlanmıştı. tranTrak savaşından sonra, "milli mesele'nin bugünkiı diınyada ne kadar patlayıcı bir potansiyel taşıdığını hatırlamamı/a bile gerek yok tur.Bununla birlikte, Hobsba\vm ıımııtludur. Sömurgecilik sonrası üçiincü dünyada bile milli sınırlar istikrar kazanmaktadır Dünyanın diğer bölgelerinde ıse kitlesel göç, pala/.la nan süper diller (o/clliklc İngilizce) ve dünya ekonomisinin gerekleri gibi unsurlarm militan jovenizmlerin tabanını aşındırması iimit vericidir. l Iobsbawm özlii ve ustalıklt incelemesi ni şöyle bağlar; Milliyetçilik kitleler çağının çocuğu olsa bile, yine aynı çağın ürünü olan, ola ğanüstü yaygınlık ka/anmış medyalara ve olağaniıstü bir hareketliliğe sahip olan modernlik, onun daha evrensel bir şeye dönüşmesini mümkün kılabilir. • Ncw Statesman and Society. C U M H U R İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 8 4