24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Latife Tekin'in "Berci Kristin Çöp Masallan'nı İngilizceye aktaran Ruth Christie ile konuştuk Türkiye'de herkes bir kıta nlCnMC I I RvlN ürk edebiyatıyla ilişkim yıllar oncesine dayanır, Türkiye'ye giderek iki yıl orada öğretmenlik yapmıştım. Türkçe'yi şöyle böyle, nezaket sözleriyle, günlük konuşma diliyle sınırh bir biçimde, yani pek az öğrenmeme karşın, oranın manzarası, insanları beni büyülemişıi. Olağanüstü güzeldi Istanbul. Büiyor musun, o zamanlaryollar satıcıların sesleriyle dopdoluydu, yoğurt satıcılarımn sesleri:" Yoğurtçuuu!..." Salep satıcılan, su satıcıları... Ama geçen yü îstanbul'a gittiğimde her şeyi değişmiş buldum. İnsanlar bile değişmiş, başka türlü giyinmeye başlamışlar. Tavırları bambaşka olmuş. Eskiden Beşiktaş'tan Bebek'e yürüyüş yapabilirdik. Yollar temiz, düzenliydi. Boğaz'da sahil boyunca yürürdüm. Gerçekten inanılmaz güzellikteydi. Ama şimdi yolda yürüyebilmek imkânsız. Şimdi İstanbul çok bozuldu. Geriye gitti. Demek istediğim, şehir hayatı bakımından 1950'lerden daha geridc. Benim için gidip bu olumsuz değişikliği görmek çok üzücü. Ama her nasılsa orada hâlâ büyüleyici bir şeyler var. Sanmm, Türkiye hızlı bir S AY F "T edecek. Türk edebiyatından çeviriyi kaç kişi satın alır? örneğin, Latife TeRuth Chnstıe, ;u sıralarda Latife 7 'ektn 'ın Berji Kristin: Tales kin'in Berci Kristini Çöp Masallan'na from the Garhage Hılhadıyla Ingdtere ve Amerıka'da yaytmlaBerji Kristin bakınız, yaptığımız çevirı ancak AmeTales from the nan Berci Krıstin Çop Masallarıadlı htabının çevırtnenı. Bu kıtap rika'da yayımlandıktan sonra BritanG.>rb..gcHiH$ dolayısıyla "The Obresver", "The Independent", "TLS" gıbı ya'da da basdabildi! Üç yıldan fazla bir ı novrlhy hondra nın onetnlı gazete ve dergdertnde, yazar Latife Tektn ve L.ıtifeTekin süre yayuıcının elinde öyle kaldı Yayıromanın ubur çetnrmenı Salıha Paker'in yanı sıra olumlu elestırı nevinin (Marion Boyars Publibhing, ler alıyor. Ukoçya'nın koklu bir sanatçı aılestnden gelen (babast MY) editorü, Latife Tekin'in roınanı unlu bir ressanı, kocası muzisyen) ve tngtltere'de Turk edebıyatı nın dayandığı böylesine farklı bir kulna yoneltk çaltşmalan, roman, aykiı, sıır çevtnlenyle tanınan türü anlatan bir kitapla hiç kimsenın ilRuth Chnstıe, tlk defa bu soyleyısıyle Turk nkurlanna tamttltyor. gilenmeyeceği ınancındaydı. Ama kitap umulanın üzerinde ilgi vırilerinızle ilgilenecek bir ajans, bir tempoyla Batılılaşıyor. Toplumdaki toplamışa benziyor, birçok gazete Layayıncı, bir kurum bulamayacaksıhareketlilik, ekonomik, teknolojik getife Tekin'in romanından söz etti... lişme, dışa açılma bu kanıyı veriyor. Evet, ama bu onceden pek kestirinız Adamhaklıçıktıyasonunda! So/.gelimi, hemen hemen herkes îngilemiyordu. Çünkü çok "yabancı" bir lizce konuşuyor. F.skiden, îngilizce bi Evet, haklıydı! Gene de son birkaç roman. Bir defa, Türkçe'nin kendısı len yoktu ve ben Türkçe konuşmak yıldır, Saliha Paker, Nermin Meneoldukça yabancı bir dil. Kimse Türkçe durumunda kalınca şaşırırlardı. Şimdi mencioğlu gibi kımselerin de çabalabilmiyor ki yayıncı nasıl karar verecek Türkçe konuşsanız da sizi îngilizce yarıyla yayıncılar biraz olsun ilgilenmeye bizim çevirimizin iyi bir çeviri olııp olnıtlıyorlar. Bu büyük bir değişim. başladılar. Ancak, elbette, çok yetermadığına? Eğer, çeviriyi birlikte yaptı Ama bu arada İstanbul bir şeylerini yisiz. ğımız Saliha Paker'in girişimleri oltirmiş. Buna hayıflandım. Yani, germasaydı ve yayınevinin yöneticisi, Sa Latin Amerika, Uzak Doğu Afrika çekten çok hayıflandım. Biliyorum, liha Paker'in edebiyat ve çeviri yeteedebiyatlarıyla ilgilenen İngiliz yayınşimdi biz, burada Türk edebiyatından neğine güven duymasaydı bu kitap hiç cılar, ne diye Türk edebiyatına kayıtkonuşacağız, gene de söylemeden edebasılmayabilirdi. Çünku, yayınevinı sız kalıyorlar? meyeceğim: istanbul kayıp bir şehir. yöneten bayan, Türkçe'den çevrilmiş Afrika'yıpek açıklayamıyorum. Altyapısının kaldıramayacağı kadar bir kitabın nasıl ve ne kadar ilgi ııyan Belki, Britanya'nın eski kolonyakalabalıklaşmış, sorunları gittikçe büdırabileceğini, bu referanslarla öngölist bağlantıları yüzünden... yüyor. Buna bir çöziim bulunmalı..." rebiliyor... Belki de, bilemiyorum. Latin Amerika, sanırım bizim Amerikan bağlan tstanbul'a ilk gelişiniz ile son geli Ama öngörebilecek kadar dcnctımızla ilgili. Uzak Doğu ise pek egzoşinizarasındaneleryaptınız? yimleri yok ki, var mı? tik1 Sozgelimi, Japonlar bizden çok Hayatımın sonraki döneminde Pek az bir deneyimlerı var. Belli farklı. Türkiye ise, öyle çok farklı deLondra'ya dönüp evlendim, çocuklabazı kitapları, yazarları ve çevirmenleğil. Evet, Türkiye bize göre yabancı, rım oldu ve İngiliz edebiyatı dersleri ri tanıyorlar. Sozgelimi, Penguin Yayı belki biraz da egzotik görünüyor, gene vermeye devam ettim. Bir taraftan da nevi Nermin Menemencioğlu'nun hade oldukça Avrupalı bir yanı var. Belki Türkiye'ye yakın ilgi, dostluk duygulazırladığı Türk Şiiri Antolojisi'ni yade daha temeldeki neden, Türkiye ve rı beslerken Türkçe'yi az bilmek çok yımlamıştı. Bu kitap tam anlamıyla bir Britanya arasında öyle pek sıkı bir tayazık diye düşünerek Londra Üniversürpriz etkisi yaratmış ve oldukça barihsel bağlar olmamasıdır. Ek bir nesitesi'nebağlı SOAS'ta (Schoolof Orişarı kazanmıştı. Türkiye'de yüzydlar den, yani bir olasılık da dinsel ayrılık ental and African Studies/Oryantal ve öncesine uzanan böylesine mükemsorunu... Çünkü İslambirbakımaHıAfrika Eğitimleri Okulu) "parttime" mel bir şiir geleneği olduğu bilinmiristiyanlık'a hem yakın hem de uzak. olarak Türk düi ve edebiyatı okumaya yordu. Hem hayret hem de hayranlıkBüsbütün farklı bir dini sindirmek dabaşladım. Dört yd boyunca, haftada lakarşılandı Nevarki, Penguin Yayıha kolay olabilirdi. Oysa İslam, Hırisyaklaşık on saat, harika öğretim üyeleri nevini şimdi Amerikalılar satın aldı tiyanlık'a benzerlikleri yüzünden adeDr. Berij ve Prof. Mana'nın yol gösteTürk Şiiri Antolojisi'nin editorü Ner ta bir rakip gibi görünüyor. İslamiriciliğinde, Türkçe eğitimi gördüm. min Menemencioğlu ise basımı tükeyet'in yasaları sorunu da var ki özellikHiç unutmam, okula ilk kez kayıt olnen bu kitabı yeniden basacak bir yale ataerkil, erkeksi, buyurgan, yasakçı maya gittiğimde, bölüm başkanı olan yıncı bulamıyor. yanlarına buradaki kadın, feminist ve profesörü hayretleyanıtladım:"Ikinci Dilerseniz şiir dışındaki çevirilere eşcinsel yazarlar, yaymcılar, onların etel kaynaklardan edindiğim belirli bilde değinelim. Londra'nın yayınevleri, kili oldukları kuruluşlar şiddetle karşı giler ve sezgilerim bana diyor ki Türkgötürdüğünüz öykü ve roman dosyaçıkıyorlar. çe çok zengin ve ilginç bir şiire ve edelarını nasıl karşılamışlardı. Ne tiirden biyata sahiptir, ama hiç kimse bu ko Yayuıcılarla deneyimlerinizden güçlükler çıkmıştı önünüze? Kuşkunuda pek bir şey bilmiyor. Türkçe şür söz eder misiniz? Ne diye Türk edebisuz başarılarınız da vardır... ve edebiyatı tanıyıp tanıtmaktan çok yatından kitaplar basmayı reddedi• îşte, Latife Tekin'i yayımlatma bahoşlanacağım." Profesör, beni alaycı yorlan, tepkileri nasıl oluyor? şarısını gösterdik. ö t e yandan, Ricbir şekilde yanıtladı: "Böyle bir amaç Tepkileri öncelikle ticari kaygılarhard McKane ile ben Oktay Rifat'ı sahibi olmanız çok iyi, ama Türk ededan kaynaklanıyor. Diyelim ki bu roçok severiz. Onun şiirlerinden yaptığıbiyatıru bilmek isteyen biri yok ki! Çeman satacak mı. Kime, ne kadar hitap mız yaklaşık 200 sayfalık bir çeviriyi C U M H U R İ Y E T K İ T A P SAYI 16» A 8
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear