Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Alman halkının vicdanı manda, öyküde anlatılacak şeyin dişe niteler Heinrich Böll. Ona göre Köln, dokunur ağırlıkta olması gerektiğini RomaGermen kültürü üzerine kurueserlerinde kanıtladığı gibi söyleşilelu, eleştiri ruhu güçlü bir şehirdir, keza rinde de dile getirmiştir. Reich Ranic Katoliklik de özünde merhameti baki'yle bir konuşmasında "konu"yu bir nndıran bir mezheptir. Gerçekten armağan sayar, konuyu savsaklayan eleştiri ve insancıllık, Böll'ün bütün sanatı ise çocuksuz evliliklere benzeeserlerinde anaçizgileri oluşturur. tir. Liseyi Köln'de okuduktan sonra bir kitapçı dükkânında çalışır. 1939'da Heinrich Böll'ün dört elle sarıldığı asker olur, esir düşer, Doğu Fransa'da, "konu" ya da çeşitlemeler halinde işAmerikan Karargâhında geçer esarelediği konular insancıldır; savaş düşti. 1945'te Köln'de Alman düi ve edemanlığı, Nazi acımasızlığı, savaştan çıbiyatı okur. İngiliz filolojisinden bir kar sağlayan yeni zenginler, savaş sonkızla evlenir. İngiliz ve Amerikan edebiyatından çeviriler yapan karısı Böll'e çağdaş Amerikan öykü ve romanını tanıtmıştır. Küçük öykü formunu ve romanda zaman öğesinin önemini kavramada bu edebiyatın önemi büyüktür. Heinrich Böll kurgu ve içerik bakımından Alman edebiyatına kalıcı küçük öyküler kazandırmış Helnrich Böll. karısı Annemarıe ıle (1976) tır. Anlatım disiplinine ve biçim bilinrası Almanya'nın ekonomik ahlâki cine küçük öykü yazarlığıyla ulaştığını problemleri, refah toplumunda başka birçok vesilelerle açıklamıştır. Bir çehrelere bürünse de süregelen Nazi "an"ı işleyen bu tür, Böll'e romanlarınfelsefesi, renkli basının pençesine düda da dış zaman çerçevesinin giderek şen bireyin trajedisi gıbi. Figürlerini, daralmasına "24 saat romanı"ndan "Saat Dokuzbuçukta Bilardo" romabirkaç saatin romanına kadar titiz zanında bir leitmotiv halinde tekrarladıman kurgusuna ulaşmasında yardımcı ğı "kuzular" ve "camızlar" semboliğinolmuştur. Bir söyleşide şöyle der: de dile getirdiği iyiler ve kötüler "îdeal olarak, bir roman, bir dakikalık bir olayı işleyebilmelidir. Zaman unsurunun işlenişinde neyi aşmak istediğimi ima etmek için ancak böyle bir abartma yapabilirim." Romarüarının dış zaman çerçevesi küçükken iç zaman alanı bazen bir insan ömrünü, birkaç kuşağı içine alacak kadar geniştir. Ustalıklı geriye dönüşlerle sağladıği bu kurguda Heinrich Böll, dilde zaman kiplerinden yararlanırken de özellikle titizdir. Romanlarını yazarken bir çeşit grafik çizdiğini, anlatısının geçmişşimdi ve geleceğe ilişkin katmanlarını, fiillerini zaman kiplerini ayrı renk kalemlerle hoyayarak somutlaştırıp dengelemeye çalıştığını söyler. Edebiyatta biçim bilincini önemsemiş bir yazarken özü, konuyu da asla küçümsemez "Konu"nun, ro Heinrich Böll, ırkçılık vefaşizm ortadan kalkmadığı sürece güncelligini koruyacak. Neredeyse tüm yapıtları dilimize kazandırılmış olan ünlü Alman yazar Heinrich Böll öleli sekia yıl olmuş. Dünya barışı, silahsızlanma, çevre bilinci onun politikalar üstü politikası olarak kalacak . Almanya ise ülkesinde yeniden su yüzüne çıkmaya başlayan Nazizmden utanç duyarken edebiyatında bir Heinrich Böll olduğu için onur duyacak hep. PROF.Dfl.GÜRSELAYTAÇ ağdaş Alman edebiyatının klasiklerinden olan bu yazarı değerlendiren en çarpıcı formül m sanırım şu: "Böll, Alman halkının vicdanıdır." Çocukluğu, Birinci Dünya Savaşı sonrasının güç yıllarında, gençliği Nazi Almanya'sı ve 2. Dünya Savaşı fırtınalarında geçmiş bir insan olmak, Böll'ün baştan sona bütün yazarlığını belirler. Savaş belasını yaşamış olmak onca, yazara bir ahlâki sorumluluk yükler: Genç kuşaklara, geleceğe, savaşın nemenem bir şey olduğunu anlatmak! Bu amaçla yazan şüphesiz tek edebiyatçı değildir Böll; ama konuyu etkili imajlara dönüştürmede, modern anlatım teknikleriyle bu işi kotarmada ustadır. İşte bu anlamda, mekân ve zaman sınırlarını aşar yani klasikleşir. Heinrich Böll, 1917 yilında Köln'de dünyaya gelir. Babası dülgerdir. Bir zanaatkâr. Ataları İrlanda'dan göç etmiş Katoliklerdir. Kölnlülüğü, Katolikliği, yazarlığının temel taşlan olarak C mekten dua etmeye kadar insanın hayatında yeri olan her şey i, edebiyat katına yükseltilmeye değer bulur. Alman edebiyat tarihini gözden geçiren Böll, bu edebiyatta çok az yiyip içildiğini, paradan hiç söz edilmediğini, nasıl evlerde yaşandığınm pek anlatılmadığını görür. Eksikliğini fark ettiği bu noktaları kendi eserlerinde gidermektir amacı. Gerçekten de Böll'ün ro manlarında kişiler, günlük hayatın içinde nasıllarsa öyle, tam bir "insan haliyle" karşımıza çıkarlar. Onların küçük alışkanlıklarını, tiklerini, zaaflarını, zevklerini öğrenir, âdeta onların yaşayışına tanık oluruz Bu anlatım tarzı, Böll'ün roman figürlerine çok boyutluluk kazandırmıştır, her şeyiyle tanıma fırsatı bulduğuınuz o kahramanlar bizim "tanıdıklar çevresine" girecek kadar canlıdır. Yazarın, günlük hayatlarının en ufak ayrıntısını bile anlatmaktan hoşlandığı bu roman kişilerinin "cinselliği", okuyucudan âdeta saklanır. Böll, belki de Katolikliğinin etkisiyle tensel aşkı değil, karı koca sevgisini anlatmaya değer bulur. 20. Yiizyıl edebiyalının genel eğilinıi sayılabilen cinsellik konusuna bakışı, onu çağdaşlarından ayırır. Katolik Hıristiyanlığın özündeki ahlâk değerlerini inançlı biri olarak benimseyen Böll, sıradan Hıristiyanlardan farklı olarak kiliseyi ve din adamlarını "güne ayak uydurmak"la suçlayıp eleştirmiştir. "Katolik yazar" olmayı kesinlikle reddederek eserlerinde dinin ancak başka şeyler kadar, Alman insanının günlük yaşayışında yeri olduğu kadar işlendiğini vurgular. Aktif politikaya girmeyen Böll, denemeleriyle politik hayata ahlâki des' tek vermeyi yeğler, 1983'te ise "Yeşiller"e desteğini açıklar. Dünya barışı, silahsızlanma, çevre bilinci, onun politikalar üstü politikası olarak kalmıştır. Almanya'nın içinden çok, dışında saygınlığının büyük olduğunu söyleyebiliriz. 1972 yılında Nobel Edebiyat ödülü'ne değer görülür, daha sonra Dublin, Aston, Birmingham ve Brunel gibi Amerikan Üniversitelerinden onur doktorluğu payesi alır. Heinrich Böll, ırkçılık, faşizm, savaş felâketi, insanhğın yakasını bırakmadığı sürece canlılığını ve güncelligini koruyacak bir yazar. Almanya, ülkesinde yeniden su yüzüne çıkmaya başlayan Nazizmden utanç duyarken, edebiyatında bir Heinrich Boll bulun duğu içinde onur duymaktadır. • S A YF A 11 kampları halinde canlandırır. Bu siyahbeyaz çalışma, hakiı olarak çok eleştiri almıştır. Roman formunun gerektirdiği mesafe ruhu ve nesnel anlatım Böll'de genellikle ve kasıtlı olarak yoktur. Güdümlü edebiyatın kişisel anlatımını benimsemiştir o, çünkü kendi eserleri de güdümlüdür: ahlâkın, insanhğın güdümünde yazmak istemiştir. Eleştirel, hatta hicivci ton, "karşıkampın" insanlarına olmak kay dıyla her anduyumsaııır. Heinrich Böll, estetik görüşlerini Frankfurt Üniversitesi'nde verdiği, (sonra "Frankfurt Dersleri" başhğıyla yayımlamıştır) derslerde toplu biçimde özetlemiştir. " Asthetik des Humanen" (insanla ilgili olmanın estetiği) dediği bu görüş, gerçekçiliğin geliştirilmiş uygulaması gibidir. Yemek ye C U M H U H İ Y E T K İ T A P S A Y I 1 6 9