Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Zihnin labirentlerinde Kırlangıçsız Geçti Yaz / Feyza Hepçilingirler Cem Yayınevi / 6.000 TL. / CKK Kod No: 022.507 MUZAFFER BUYRUKÇU Feyza Hepçilingirler'in son yapıtı 'Kırlangıçsız Geçti Yaz' Feyza Hepçilingirler, aşağıyukarı on yıl önce göründü edebiyat sahnesinde, görünür görünmez de kadın duyarlığını dantel gibi işlediği için ilgi odağı haline gcldi, yayımladığı her kıtapla ilgilı alamnın sınırlarını genışletti, ödüller kazandı. Feyza Hepçilingirler'insonyapıtı Kırlangıçsız Geçti Yaz'daki kijilerin çoğu aydın, uygar, çağdaş, bilinçli kişilerdir. Memur, bürokrat,sanatçıyadasanatlahaşirneşirkimselerdir. Dünyayı,evreni avuçlarının içı gibi bilecekdüzeydedirler. Aşkın Bir Yüzü Ölüm, çeşitli başlıklar altında sunulan üç bölümlük bir öyküdür. Bu bölümlerde, yaşamları birbirine geçen, geçmiş bireylerin yakınlıkları, birliktelikleri, evlilikleri sergilenir. Belkıs, jg ve yaşam trariğının karmaşıklığı, yıpratıcıhğı yüzünden yorgun düşen bir banka memuresidır ama onu asıl tedirgin eden, çileden çıkaran, ay nı çatı altında zamanı ve yaşamı bölüsmek zorunda kaldığı kocasıyla çocuğudur. "Ona, böyle gündelik gereksinmelerle değil, önlenemcz birliktelik isteğiyle bağlı olmalarını, yanlannda bulunmadığı zaman özlemiyle yürcklerinin daralmasını, varlığından bir serinlik, bir bahar esintisi, bir limon çiçeği kokusu, bir sevgi sıcaklığı duymalarını istiyor./Başkaları adına sevinmekten de, korkmaktan da; o, onlar adına sevinip korkarken onların başka sevinçler, başka korkuları aramalarından, üstclik bulmalarındandabıktı artık." İlişki çözülmesı bu noktaya dayandıktan sonra nasıl bir tavır takınmalı, hangi yolu seçmeli? Belkıs, evlilik çemberini parçalayıp tek başına kuracağı özeür bir yaşamın olanaklarını mı arayacak, bu olanakları eîine geçirirse bağımsız bir biçimde vereceği kararlarla bedeninın ve ruhunun açlıklarını gidereceği serüvenlere mi atılacak? Orası bellı değil ama kaçmayıtasarladığı bir gerçek. "Kendi bedeninden başka taşıdığı bir şey olmayacak. Taşımaktan yoruldu: Kocasını, çocuğunu, kuşkularını her ikisinin de, korkularını, sevinçlerini bile. Niye ona taşıtıyorlar, herkes kendi sevincini kendi taşısın." Belkıs, dengelerini bozan, erıncini bozan, düzenini allak bullak eden aile kaosundan sıyrılmay ı düşünürken kocasının da kendisinden bıktığını, onunla mutluluğu değil, bir mutsuzluğu beslediklerinisezemiyor. Sezemezde;çünkü,kullanıldığını,bireşya yerine konulduğunu sanan biri, gözlerini varlığına çevirdiği, varlığındaki devinim ve üretim kay naklarını; yakınlarından, çevresindckilerden aldığı yaraları gördüğü için duygusal ve düşünsel planda çoktan terk ettiği kişiyi göremez, davranışlarını izleyemez, girişimlerini değerlendiremez. Belkıs'ınbaşınaörülençorap, ailekurumuoluşuroluşmaz ortaya çıkan çok eski bir sorundur. Sevişerek evlenenler bile (o, iş, mantık, çıkar evlilikleri bir yana) ilk günlerdekiönünegeçilemezşiddetlitutkutavsayınca,yani,hazlardaki büyü ve heyecanlar azalınca yavaş yavaş uzaklaşırlar birbirlerinden; sıcakhklannı, içtenliklerini, vericiliklerini yitirirlcr; birlikteliklerini alışkanlıklardan aldıkları bir güçle, alışkanlıkların yardımıyla sürdürürler ama iki yabancıya dönüşürler. Artık bu evrede ya yalana, dolana sığınarak ve nefretlerini, kopmuşluklarını sahte davranışlarla gizleyerek (ne iğrenç bir yaşamdır bu) başkaları, eş S A Y F A 4 Sait Falk Ûdulu Feyza Hepçilingirler. "Eski Bir Balerin" adlı kıtabıyla 1986 yılında Salt Faik Hlkâye Armajanı mlmüştu. dost ve birtakım etkin gruplar için bitmeyen ölü evliliği ayakta tutmaya çabalayacaklar ya da başka bir kadın, başka bir erkek arayacaklardır, kcsilen bir ilişkinin benzerini yeniden oluşturdukları bir ilişkiyle sürdüreceklerdir. Kınk Cam Mavisi'ndeki Merve (kadın yazarların böyle ender rastlanan adları yapıtlarına koyma merakını anlayamıyorum) Belkıs'ın her şeyinden sıkıldığı, kurtulmay ı düşündüğü kocası Önder'in metresidir, o da evlidir, o da Belkıs gibi mutsuzdur. Yalnız.Onder'iTıpkı Belkıs gibi bencillikle suçlar, eleştirir. (Öykü, bir olay çcrçevesi içinde, bir eylemler zıncirinde gerçckleştirilmez, zıhnın belirsiz yapısındayaşarlıkkazanır)Iyi,oluıT>luyanlarınadokunulmaz, olumsuzlukları değişir. "Önder'i vermeye değil, almaya aç bir insan olarak gördü, ne kötü... Onder'den beklediği yalnızca pazarlıksız bir sevgiydi, kirletmeyen, leke yapmayan bir sevgi. Önder ne yaptı, kalkıp onun bu eve geldiğinc ilişkin izleri silmeyeyeltcndi. Parfüm kullanıyor musun, kokun eve sinmiş midir./Kendisini kısa bir an için olsa bile fahişe gibi hissetmesine yol açtığı için bağışlamayacak Önder'i, bağışlamadı." Bu ve bunu andıran bınakım sürtüşmeler Önder'i Merve'nin gözünde küçültür ve ayrılır ondan. Böyle eni boyu olan ve dramatik yanı ağır basan bir öyküde, önemli bir eksiklik var banaeöre. Merve'nin kocasını aldatnıası çok doğal ' bir şeymiş gibi belirtilir. Merve'nin kılı kıpırdamazdasevgilisinin tutumundan yakınır. Burada, asıl irdelenmesi, kurcalanması gereken şey, Merve'nin ikili yaşamdan yansıyan sarsıntılarla altüst olujunu ortaya koymaktı. Kotasıyla sevgilisinin arasında sıkışıp kalmasını, bocalamasını değerlendirmekti; acılannı, bunalımlarını sergilemektı... Öykünün bu yanı da islenseydi, dopdolu bir yapıt doğardı. Belki de Feyza Hepçilingirler, benim 'eksiklik' diye işarct ettiği mi, kendi anlayışına uygun bulmadığı için ilgılenmemiştir. Binlerce yıldan beri kadın erkeği, erkek kadını aldatır durur. Öu sorunu dile getiren sürüyle öykü, sürüyle ro man, oyun yazılmış, filmler çevrihniştir. Ayrıca mahkemelerin dolapları, evliliklerin, aşk uğruna işlenen einayetlerin dosyalarıyla doludur. Demek istediğim, Feyza Hepçilingirler'in el attığı sorun evrensel, güncelliğini hiçbir zaman yitirmeyen, yitirmeyecek olan bir sorundur. Feyza Hepçilingirler, Kırlangıçsız Geçti Yaz'da kimliklerini, kişiliklerini koruyan, kişiliklerinin parçalanmaması için uğraşan kadınlar öndedir. Kendi olmak, kendi gövdesinin sahibi olmak, başkasına mecbur olmadan yaşamak, erkek egemenliğinden kurtulmak en büyük amaçlarıdır. (Potluğu Gidermek) öyküsündeki kadın, geleneklereveyürürlüktekiahlakabaşkaldırarakkızlığınıbirerkeğe bozdurmamak niyetiyle bir doktora başvurmayı, bir • ameliyatla o zar parçasını aldırmayı düşünür. Kimiöyküleraeyaşanmışlıktankaynaklananbirsıcaklık, birçağrı var. (Sevginin Eskimezliği, Yine ZillerÇalı yor, Ne Güzel Ölmüştüm, Gün Selleri) Ötekıler ise anıIarla, izlenimlerle donatılmıştır. Hemen hemen bütün öykülerdeki kişiler, zihnin labirentlerinde gezinerek, yücelıklerine tırmanarak, oralardan saptadıkları metinleri okuyarak içsel konuşmalarla, betimlemelerle dikkatleri çekmeye çalışırlar. Sanki Feyza Hepçilingirler için önemli olan, öykünün şu ya da bu mekânda geçmesi, şu ya da bu serüyeni, olayı içermesi değil, anlatmay ı tasarladığı gerçek tir. Öykünün yapısı, biçimi bir araçtır. Feyza Hepçilingir'in Kırlangıçsız Geçti Yaz'daki öyküleri, dcvinimlerden, heyecanlardan, meraklardan, coşkulardan, trük ve entriklerden arındırılmıştır da, kaynaklarıyla, kökleriylc ilişkileri kesilmiş sözcükler yönet ir her şeyi. Duygular, duyarlıklarsomuttan çok soyuta yakındır. O, odur, ama, sizdeki saptamadan, sizdeki dirilikten apavrı bir çcrçevede sevinir. Feyza Hepçilingirler, kırlangıcın uçma olgusuyla ilgilenmiyor ama kırlangıcın onda bıraktığı resimlerı beğeniyor, güzel buluyor ve bu güzelliği tanıtıyor Kırlangıçsız Geçti Yaz kitabında. D CUMHURİYETKİTAPSAV/47