Catalog

daha titİ7 ve özenlı olmak zorundayım. Her söyledığim anında Hollywood'un 'Altın Terazısınden' geçip basına yansıyor. 'Dün gece falanca kişi gerçekten bcrbat bir haldeydi,' desem, anında herkcs oğrenıyor, üstelık benim düşündüğümden çok farklı anlamlara çekılıyor. üazen kendimi adcta bir politikacı gibi hissediyorum. Kim böyle yaşamak ister? Ben kesinlıkle istemiyorum. Neden attığım her adımdan basını haberdar etınem gerektiğini işte bu yÜ7den hiç anlamıyorum." John Cazaleyle aşk Measure for Measure'un provaları sırasında "fanatik rahibe", Shakespeare'in Angelo'suna (John Cazale) âşık olur. John Cazale tıyatrodaki kariyerinin yanı sıra yakın dostu Al Pacino il'e birlikte oynadığı iki filmle; (Baba ve Köpeklerin Günü) kendini sinema dünyasında da kabul ettirmiştı. John Cazale, kendine özgü bir karaktere sahiptı; önemliyi önemsizden ayırma becerisine Meryl hep hayran kalmıştır. "Öylesine rnükemmel bir yargılama, karar verme becerisi vardi ki düşünceler açık seçik ortaya çıkıveriyor, uğraşmaya değecek gerçek doğru da sonunda anlaşılmış oluyordu." "Avcı" filml Cimino derhal ienaryo üzerinde çalışmalara başladı. Nereye giderse gitsin her yerde, arabada, uçakta, trende senaryoyu hep yanında taşıdı. "Aynı tarihlerde, Francis Pord Coppola'nın da bir Vietnam filmi hazırlıklan ıçindc olduğunu öğrenip telaşlanmıştım. Obür fılmın adı da belhydi: Apocalypsc Now (Kıyamet). Ürtalığı, Coming Home (Eve Dönüş) gibi Vietnam fılmlerı kaplamıştı. Filmler ya henüz çekilıyordu ya da tamamlanmış, dagıtıma bile verilmişlerdi. Son derece huzursuzdum. Her şeyi bir kenara bırakıp kendimi bu fılme ada Gecenın Sessızlığınde Robert Benton'ın yönettığı fılmde Meryl Streep başrollerı Roy Scheıder ıle payiaştı mıştım. Zamana karşı yarışıyordum adeta." Dustln Hoffman ti. Filmin çekim çahşmalan 1978 Noeli'ndcn önce bit Dustin Hoffman, Meryl ile arasında "cıddı kavgalar" çıktığını hatırlıyor. Özellikle lokanta sahnesinı çckerlerken. Meryl yeniden sözlerının değıştirilmcsini istemiş, Hoffman da bunu kendine yapılmış bir müdahale olarak algılamıştı. "Meryl o sahneyi yine değiştirmek ısteyincc, tcpem attı. Öfkeden yerimde duramıyordum. Sonuçta onun ıstediği oldu tabii. Ama ben çekim sırasında kendıme hakım olamayacak kadar sinirlıydim ve son sahnede climdeki kadehı kaldırıp duvara fırlattım. Meryl önce kalakaldı. Sonra cam kırıklarını saçlarından temizlerken bana bakıp: 'Bir daha böyle bir şey yapacaksan, liitten öncedcn haber ver,' dedi." Bu ilginç tartıjma Benton'un v'ok hoşuna gini vc bu görüntüyü de filme kattı. lar. Tabii ki birçok olumlu yönleri de yok değil. Bir film senaryosunun ilk önce bana gönderilmesi, açıkça söylemek gerekırie benı gururlandırıyor. Ama öte yandan da, kendime ait saatlerde de dilediğimce yaşamak istiyorum kuşkusuz. Buna olanak bulabilsem, tanınmadan sokaklarda dolaşabilsem, sanırım mutluluğum sonsuz olurdu. Ama olmuyor işte. üyunun sonunda, izleyicinin bana coşkulu davranması hoşuma gidiyor, ancak bunu yozlaştırmak ve skandalların içine çekilmek asla is temıyorum. Ünlü olmak ve hcrkcsi etkılemek ıstemedim hiçbir zaman; bazı ünlü kişileri göriip 'ben de bir gün onlar gibi olacağım' diye düşünmedim hiç. Komik bu. Tek isteğim, elimden geldiğince iyi bir oyuncu olmak. Yaşamayı sevıyorum ve tadını çıkarmak istiyorum. Asla bir değişiklik düşünmüyorum." Söylenenler ve yazılanlar Meryl ile Jack hakkında aşk söylentilerı bıraz yatışmışken, yeniden kara bulutlar toplanmaya başladı. Bir Amerikan haftalık gazetesinın, Meryl'i "Hollyvvoodun en zengin on kadından biri" listesine alması ortalığı yine bulandırdı. Diğer kadınlar: Goldie Hawn, Joan Collins, Greta Garbo, Lucille Ball, l.ında Kvans, Mary Taylor Moore, Jane Fonda, Barbra Streisand ve Diana Ross. Gazetede şunlar yazılıydı: "Meryl aldığı paraları şahsen idare etmekcedir, hem de bunu çok akılcı bir yöntemle yapmaktadır. Kazancını da en uygun yatırımlarla değerlendirmektedir. Sekiz milyon dolarlık arazi yatırımı yapmıştır." Bütün bu söylcntilere Meryl kısaca şu yanıtı vermekle yetinir: "Saçmalık! Her şeyden önce bu hiç kımseyi ilgilendirmez, ikincisi de kime ne? Hem sonra bu parayı kazanan ve kazanırken de canı çıkan benim." Modacı Richard BlackwelPin en kötü giyinen yıldızlar listesine alınmasına ise Meryl hiç aldırmadı. Blackwell şöyle yazmıştı: "Kervandan atılan bir çingeneye benziyor." Meryl ise "Bu basit adamın söyledikleri hiç umurumda değil, neticedc sıradan bir terzinin yorumu beni yönlendiremez." • S A Y F A 1 3 Evlilik Taken in Marriage oyunu sürerken Don ıle Meryl çocuk sahibi olmaya karar verdıler. "Kesinlikle çocuk istiyorduk, çünkü çevremizde çok az çocuk vardı ve biz bunun eksikliğini hissediyorduk. Diğer meslektaşlarımi7 kariyerleri uğruna çocuktan vazgeçmişlerdi." Ama Meryl meslek hayatından vazgeçmeye de hıç niyetli değildi. O çocuk isteyen bir oyuncuydu, hepsi o kadar. "Neyse kı Don da yaratıcı bir yapıya sahip. Yaşamak için sürekli çalışmam gerektığını, o benden daha iyı bilıyor." Don Gummer ise Meryl ile evlilıği hakkında hep şunları söyler: "Ben insanlara bakmayı öğrenırken, Meryl de nesneleri incelemeyi öğreniyordu. İkı insan arasında sevgi oluşturacak o kadar çok şey var kı; bizimki kökleri çok derinlerde yatan, karşılıklı güvendır. Işte bu nedenle de birbırimizin en iyi dostuyuz." Sophie'nin Seçimi Williams Styron'ın romanından uyarlanan fılmde Meryl Streep, Peter MacNıcol ve Kevın Kline'la birlikte Ünlü Olmak "Bence, ünlü insanlar bunun karşılığını ağır ödüyor CUMHURİYETKİTAPSA//47