29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Ooof off line Tanol Türkoğlu ([email protected]) Kitap Türkiye Kuşları Selim Somçağ Yapı Kredi Yayınları gitmeye başladığını, kuş gözlemlerini yazmaya başladığını, Avrupalı gözlemcilerle işbirliğine gittiğini ve bütün bu çabalarında ailesinden büyük destek gördüğünü anlatıyor. Giriş yazısından: Dünya’da 9700 kuş türü yaşıyor. Bu türler birbirleriyle akrabalık ilişkilerine göre sınıflandırılıyor. Bütün kuşlar önce 23 takıma, 23 takım da 142 familyaya ayrılır.. Türkiye’de 62 familyadan 386 kuş türü düzenli olarak görülür... Kitapta ise, 92 tür 75 başlık altında tanıtılıyor. Bu türler seçilirken iki kıstasa göre hareket etmiş Somçağ: Birincisi, Türk halkının tanıdığı, kültürümüzde iz bırakmış, türkülere ve deyimlere girmiş bütün kuşlar seçilmiş. Diyor ki, "Bu türlerin önemli bölümü, Türklerin avlamak, canlı yakalamak, kafeste beslemek, insana alıştırmak gibi yollarla doğrudan fiziksel ilişki kurduğu kuşlardır... Bu anlamda kitap bir halk kültürü kitabıdır". Bu bilgilerin önemli bir kısmını da Somçağ kendisi derlemiş. Ayrıca kuşlarla ilgili atasözlerine deyimlere türkü sözlerine de yer vermiş. El ettiler turnalara kazlara Dağlar yeşillendi döndü yazlara Çiğdemler takınsın söylen kızlara Niçin gitmez Yıldız Dağı dumanın hayal gücünü kullanmalı. İcatlardan yararlanmalı ve tahminlerde bulunmalı. Bunu başaramazsan eğer, binbir farklı çare bulunur"diyen Galilei, o döneme egemen olan yermerkezli evren modelinin yanlış olduğuna inanmakta ve Yer’in Güneş çevresinde döndüğünü açıklamaktadır. Buna göre dünya da bir gezegendir, diğerleri gibi.. Tabii, Kilise’nin tepkisi üzerindedir. Galilei uzayı, gezegenleri vehareketlerini gözlemlemek için ayrıca, piyasadaki işe yaramaz dürbünleri geliştirir ve bir de dürbün yapar, mekanik aletlere merakı bu yüzdendir. Çağdaşları ise dürbünün bir geleceği olmayacağına inanmaktadır.. Yeni dürbününü çevrdiği ilk uzay cismi de Ay olacaktır. Resmi öğretinin aksine, Ay’ın düz ve kusursuz, kristal gibi perdahlanmış bir cisim olmadığını görür. Ay’ın dağlık olduğunu gösterir.. Ama o dürbününü geliştirmeyi sürdürür ve cisimleri 36 kez büyüten beşinci dürbünü ile en güzel keşiflerinden birini yapar ve Jüpiter’in üç ayını keşfeder. Yıldızların habercisi kitabı 500 satar ve büyük üne kavuşur.. Daha sonra Galilei, Kilise ile çatışacak, engizisyonda yargılanacak, ama dünya yine de dönüyor diyecektir.. Bu ünlü kaşifin öyküsü şimdi sevimli bir cep kitabı ve elinizin altında bulunuyor.. eTicarette Gelinen Nokta Ticaretin normali elektroniği kalmadı artık. Bir hevesle internete sarılanların çoğu yok oldu gitti. Bir kısmı basiretli davrandı; ayakta kaldı. İlk furya geldi, kılını kıpırdatmayan bir grup ise bekledi gördü ve uygun zamanda hamlesini yaptı. Onlar da şimdi daha sakin bir ortamda öğrene öğrene ilerliyor. Internet üzerinden ticaret görünürde perakende ticaret şeklinde devam ediyor. Zaten bunun dışındaki tür ticari ilişkileri de bilenlerin dışında birilerinin bilmesine gerek yok. Perakende ticarete baktığımızda beş sene öncesine göre ne gibi değişiklikler söz konusu? Gerek ülkemiz açısından gerekse de global açıdan. Öncelikle bu alanda yatırım yapacak olanlar, belli bir yatırımı başlangıçta yapmadığı taktirde ciddi bir hacim üretemeyeceklerini gördüler. Belki de 3 Teorisi burada da geçerli olacak. Belli bir alanda üç büyük ve onun yanında pazarın geriye kalan çok dar bir kısmını paylaşan marjinal satıcılar kalacak. İKİ BOYUTTA İLERLEME Büyükler grubuna girenler hizmetlerini iki boyutta ilerletiyorlar. Birincisi çeşit açısından sürekli yeni kategorileri de resmin içine dahil ediyor ve giderek ABD devi WalMartvari bir modele yaklaşıyorlar. Diğer yanda ise verilen hizmetin kalitesi sürekli artmakta. Örneğin tek bir paket içinde sipariş verdiğiniz altı parça malın dört parçası temin edilmişse; diğer ikisini beklemeden o dört parça yola çıkarılıyor ve zamanın etkin kullanımı sağlanıyor. Bu arada ikinci paket için ek bir masraf talep edilmiyor. Öte yandan kargo firmaları ile altyapı konuşurluluğu sağlanmış durumda. Böylece bir paketiniz yola çıktığında akibeti hakkında bilgi sahibi olabiliyorsunuz. Paketin o sırada tam olarak nerede olduğunu tespit edebiliyorsunuz. Öte yandan bu tür web sitelerinin son dönemde üzerinde en çok yoğunlaştıkları konulardan bir tanesi de size profilinize uygun hizmet verebilmek (namı değer müşteri ilişkileri yönetimi). Siteye girdiğinizde nereleri gezdiğinizi ya da o sırada incelemekte olduğunuz ürünü alanlar başka hangi ürünleri almış bilgilerini bir kenara bırakın, siteye her girişinizde size uygun olabilecek ürünlerin promosyonlarını da (size özel) görebiliyorsunuz. Ne alacağınızı bilmiyorsanız bu çok yardımcı olabilir. Ama direkt belli bir şey almak için dolaşıyorsanız bütün bu kargaşanın içinden sıyrılıp aradığınız ürüne ulaşmak için yine can kurtaran şey sitede arama yapma imkanı oluyor. Belki de cinsiyeti de bu modelin içine parametre olarak dahil etmeliler. Erkekler çoğunlukla hedefe atış yapmak üzere bir mağazadan içeri girerken bayanlar için o sürecin tamamı kaliteli zaman geçirmenin bir parçası, amaç, olduğundan onların yaklaşımı daha farklı olabiliyor. SOSYAL OLGULAR ÖNEMLİ Gördüğüm kadarıyla web siteleri henüz bu tür sosyal olguları işin içine katmaya başlamamış. Seçme hakkı kapsamında önyargılı yaklaşmak istemiyor olabilirler, ancak bir kişinin daha önceki alışkanlıklarına bakarak gelecekle ilgili tahmin yaparken hiç mi varsayımda bulunmuyorlar? Örneğin ben bir önceki ziyaretimde new age türü müzikleri incelemişsem, bir sonraki gelişimde illa ki new age ile ilgili bir çarpraz satış bombardımanına niye tutulayım ki? Belki de bu kez kitap almak için siteye gittim? Elbette ki bu tür olasılıkların sonu yok. Ancak pazarlama dünyasının nihai müşteri segmentasyon hedefi olan bir kişilik profiller modeline ulaşmanın da başka yolu yok (bir kişilik profil, kabaca sizi öte herkesten ayırt edebilmeyi ve buna göre size özel hizmetler sunabilmeyi hedefler). İkibinli yılların ilk on yılının yarısı geride kaldı ve sanal ortamda ticari faaliyet göstermeye devam edenler, önemli bir merhaleyi aşmış oldu. Bundan sonraki dünyada, doğru strateji izlemeye devam ettikleri taktirde bu isimleri duymaya devam edeceğiz. Ve giderek göreceğiz ki, gerçek hayattaki modellerden, kurallardan, metodlardan başka bir şey kullanılmıyor aslında. Ekonomi ile uğraştığın bildiğimiz iktisatçı Selim Somçay, karşımıza amatör hobiciliği ile çıkıyor. Fakat Yapı Kredi Yayınları’nda yayımlanan Türkiye’nin Kuşları başlıklı, büyük boy renkli kuşa kâğıda basılı kitabı, şüphesiz bir amatör uğraşın ötesinde, kapsamlı bir içeriğe sahip. Somçağ’ın, kitabının kaynakçasından, yabancı ve Türk ingilizce mesleki kuş dergilerinde, Türkçe ansiklopedilerde de çok sayıda araştırması, makalesi yayımlandığı öğreniyoruz. Kitapta kaynakçanın yanı sıra dizin, familyası Türkçe ve bilimsel isimleriyle bir de kuş listesi bulunuyor. Kuşlar görselliği yüksek güzel fotoğraflarla tanıtılmış. Somçağ, kitabının önsözünde, kendini bildi bileli hayvanlara ilgi duyduğunu, okuma yazma öğrendikten sonra hayvanlarla ilgili bütün ansiklopedileri satır satır ezberlediğini, Robert Kolej bahçesinde ilk kuş gözlemciliğine başladığını, buradan İstanbul’un göllerine, Çamlıca tepelerine, Manyas Gölüne Galilei Yıldızların Habercisi JeanPierre Maury Yapı Kredi Yayınları, Genel Kültür Dizisi’nin 22. kitabı olarak Galilei Yıldızların Habercisi kitabını, Ali Berktay’ın çevirisiyle yayımladı. Cep kitabı boyutlarında renkli fotoğraflı yayımlanan kitap, bu ünlü bilim insanının hayatını ve keşiflerini anlatıyor. "Bir şey keşfetmek isteyen Devam “Korku Hali” State of Fear Baştarafı 21. sayfadan netimine bu konudaki tepkilerini iletmelerini isteyen bir şekilde iletisini sonlandırıyor. Yazar Micheal Crichton’a ödülünün, nisan ayında AAPG’nin Houston’da yapılacak töreninde verileceği duyuruldu. Dünya üzerinde iklimbilimcilerin çok değerli akademik çalışmaları bulunuyor ve bizler iklim değişikliğinin sonuçlarını yaşayarak görüyoruz. Crichton’un romanıyla insanlığın iklim değişikliğine bakış açısı etkileniyor ve sulandırılıyor. 995/22 15 Nisan 2006 Petrol endüstrisinin büyük şirketleri ürettikleri petrol türevleri ve bunların zararları nedeniyle romanda anlatılanlara sessiz kalarak bir anlamda küresel ısınma ve iklim değiklikliği tehlikesine karşı çıkıyorlar. A.B.D’deki petrol jeologlarının bir kısmının bu şirketler tarafından çalıştırıldığı ve tabii ki AAPG’nin de petrol jeologlarının ortak kazanımlarını koruduğu bir gerçek! Bu yüzden bu konuda, AAPG’de bilimin değil paranın önde olduğunu söylemek yanlış olmaz herhalde! Doç. Dr. Kaan Şevki Kavak [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear