29 Eylül 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

TartışmaEditöre Mektup BABA EMZİRMESİ Bebek emzirmede babaya düşen rol Baba emzirmesi, çocuğun temel özgüven duygusunun gelişimini ve hızını arttıracaktır. Bu, gelecekte, çocukla annebaba arasındaki ilişkinin otoriteçocuk ilişkisi şeklinde değil, paylaşım ve anlamaya dayalı bir kurguya ulaşmasını sağlayabilecektir. Mehmet Yapıcı (*) mzirme sürecinin, çocuğun fiziksel, duyuşsal ve bilişsel gelişiminde yaşamsal bir öneme sahip olduğu bilinen bir gerçektir. Bu gerçeğin aktörleri olarak da sadece annebebek ikilisinden bahsedilir. Bu yanlış da değildir. Ama eksiktir. Bu sürecin bir diğer aktörü de babadır. Yani aslında, emzirme AnneBebekBaba üçlüsünden oluşan bir kompozisyondur. Bu kompozisyonda babanın rolü ve işlevi çoğunlukla kültürden gelen geleneksel değerler nedeniyle yok varsayılır. Ve üstelik öyle görünmektedir ki, kültürün geçmiştden gelen bu geleneksel gücü, eğitim yoluyla bile, pek değiştirilemiyor. Çocuk gelişimi alanındaki güncellenen bilgiler, emzirme sürecinin fiziksel gelişim yanında, çocuğun temel özgüven yeterliliğini kazanmasında da önemli bir öğe olduğunu göstermektedir. Annebebek arasında oluşacak olan güçlü paylaşım ve duygusal bağın temellerinin emzirme sürecinde özellikle 01 yaş arasında atıldığının bilinmesi, günümüz modern çekirdek ailenin algılarını da değiştirmeye zorlamaktadır. Bu algı değişmelerinin en büyüğü de babanın rol ve statüsünde yaşanmaktadır. Geleneksel aileden gelen kültürel değerler nedeniyle, hamilelikten itibaren ve doğumu takip eden 1 yıl içinde dışarı itilen baba, modern topluma geçişte rolünü yeniden sorgulamak ve kurgulamak zorunda kalmıştır. Modern toplumun çekirdek ailesinde, dölleme işlevi dışında bir rolü olduğunu da fark eden baba, bebeğin fiziksel duyuşsal ve bilişsel bir paylaşım sürecinin sonucunda oluştuğu bilincine erişmiş ve yüzyıllardır, kendisinden mahrum edilen, hamilelikte başlayan ve bebeklikte devam eden sürece yeniden katılmaya başlamıştır. Bu katılım, hamilelikte, hamilelik psikolojisinin gerektirdiği davranış kalıplarından haberdar olmadan, bebeğin doğumuna katılarak eşine destek olmaya kadar devam etmiştir. olarak betimlenmektedir. 1 01 ay arası baba: Doğumla birlikte, bebeğin emzirilmeye başlanması çoğu annenin yaşadığı en büyük kabuslardan birisidir. Sütün yeterince ve hemen gelmemesi bir çok anneyi duygusal olarak olumsuz etkilemekte ve bu olumsuz duygusal travma, süt salgı bezlerinin de doğal performansını olumsuz etkilemekte ve bir çok anne bebeğin aç kaldığını düşünmekte ve bundan dolayı kendini suçlamaktadır. Oysa bu gerçek değildir. Bebek ve anne bir kompozisyondur. Bu kompozisyonun uyum ve başarısı, emzirme sürecini de olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Bebek emdikçe süt salgı bezleri harekete geçecek, süt salgı bezleri harekete geçtikçe, bebek emme de ustalaşacaktır. Ne kadar bilinçli olursa olsun, doğum sürecinin annenin hormanları aracılığıyla yarattığı duygusal yoğunluk, annenin bu süreçte mantıklı düşünmesini bastırabilmektedir. Onun mantığını öne çıkarabilmesinde babaya önemli rol düşmektedir. E Bağışıklık sistemi geliştikten sonraki bu dönemde, eğer, ek besinlere geçiliyorsa (ki çoğunlukla geçilmektedir ama şart değildir), baba da ilk defa aktif bir rol üstlenmeye başlamaktadır. Daha önce öğrendiği alt yapı bilgileri doğrultusunda (özellikle bebeği kucakta tutma becerisi), baba emzirmesini gerçekleştirebilir. Bebek için hazırlanan biberonu, annenin emzirme pozisyonunda bebeği tuttuğu şekilde tutarak onu sevgi, şefkat duyguları ile emzirir. Ninniler söyler, bebeği tuttuğu eliyle onu usulca sıvazlar. Kucağına alıp biberon aracılığıyla emzirdiği bebeğinin gelişimini ellerinde hisseder. İşte, anne ile kurulan duygusal bağın benzeri baba ile de kurulmuştur. Gerçek baba emzirmesi ve babalık duygularının hissedildiği anlar, bu anlardır. Yaşamasını bilen için bu anlar, eşsiz ve tektir. 4 612 ay arası gelişim: Biberonun yanı sıra kaşıkla besleme de devreye girmeye başlamıştır. Bu süreçte de baba, zaman zaman onu beslemeye ve bakımına zaman ayırmaya devam eder. Böylece, hemen hemen yıkılması olanaksız bir duygusal bağ kurulmuş olur. Bu duygusal bağ, gelecekte çocukla ilgili karşılaşılabilecek muhtemel sorunların çözümünü kolaylaştıran bir altyapıya dönüşür. KAZANIMLAR 1. Baba emzirmesi, çocuğun temel özgüven duygusunun gelişimini ve hızını arttıracaktır. Bu, gelecekteçocukla annebaba arasındaki ilişkinin otoriteçocuk ilişkisi şeklinde değil, paylaşım ve anlamaya dayalı bir kurguya ulaşmasını sağlayabilecektir. 2. Anne ile baba arasındaki ilişkinin ya da bir diğer deyişle evlilik kurumunun direnç ve kalitesini artırarak, sevgi, güven ve paylaşmaya dayalı bir aile bağı oluşturacaktır. 3. Bebek üzerinden kazanılan duygusal yoğunluk, yaşama ve insanlara karşı da yumuşak, hoşgörülü, empatik bir anlayış ve duyarlılık kazanılmasını sağlayabilecektir. 4. Çocuk ve çocukluk üzerine bir farkındalığın kazanılmasını sağlayacaktır. Bu farkındalık, insana ve yaşama karşı pozitif bir bakış kazanılmasını sağlayabilecektir. Bu sürecin işleyişi konusunda bilgi ve beceriye sahip olan baba, annenin en büyük destekçisi ve moral kaynağıdır. Bebeği anne EMZİRMEDE BABA ROLÜ Bunlar çekirdek aile adına sevindirici kucağına taşıyacak, onları yüreklendirecek ve yüreklendirici gelişmelerdir. Ancak hâlâ, ve rahatlamalarını sağlayacaktır. Bölünen emzirme sürecinde babanın rolü tam olarak gece uykularında, sürecin bir parçası olaanlaşılabilmiş değildir. Bu rolün gerekleri, cak, bebeğe yatağından annenin kucağına, aşağıda bebeğin gelişim aşamalarına uygun kucaktan yatağına taşıyarak, bebekle güçlü bir duygusal bağın temellerini atacaktır. Bu süreçte, bebekle kurulan duygusal bağ, dı. Romanı eleştiren lisansüstü öğrencisi Axford, durma olmayan bir şekilde sonlandırıyor. Ayrıca anne üzerinden gerçekleşkitabın okuyucudaki jeoloji algılamasının yanıltıcı Crichton, yazar notu olarak romanın sonunda, gemektedir. Anne rahatladıkça, olduğunu ifade edip iklim değişikliği hakkında da lecek yüzyılda küresel ısınmanın olası şiddeti hakbebekte rahatlayacak ve geliaçık ve birbiriyle tutarlı birçok gerçeğin bulundukındaki kendi öngörülerini de günümüzde geçerşecektir. ğunu söylüyor ve bu duruma karşı çıkıyor. Hatta li bir iklim modeli olarak okuyucuya yansıtıyor. 2 13 ay arası baba: bu konuda yazılmış ve hakem incelemesinden Kritik öneme sahip 1. ayın PETROLCÜLER SUSUYOR geçmiş birçok makalenin referansını da iletisinde sonunda, bebeğin fiziksel gesunuyor. Haber listesindeki tartışmalar bu iletiyle lişiminde meydana gelen geAxford, ayrıca ödülü veren AAPG’nin bir başladı. Bazı iletiler, Antarktika ve Grönland’daki lişmeler, bütün duyu organlayetkilisinin geçen ay içinde, New York Times’ta buz kütlelerinin büyük bölümünün kar çizgisi rı ile babayı da algılamasını bu konuyla ilgili olarak yapılan bir söyleşide "roüzerinde ve sürekli buzlanmanın da tabanında olsağlayacaktır. 01 ay arasında manın uydurma olduğu ancak kesin gerçekleri de duğunu ve bu nendenden dolayı da önümüzdeki bebeğin baba ile ilgili almış yansıttığı" gibi görüşleri de ifade ederek aslında birkaç milenyumda erimesinin mümkün olmadığıolduğu uyarıcılar, bebek açıçelişkiye düşüldüğünü söylüyor. Hatta Crichnı ifade etmekteydi. sından annenin yanına ikinci ton’ın, geçen eylülde ABD. Senatosu Çevre ve Onlara göre, iklim değişikliğinin tarihsel kabir güçlü duygusal destek ekHalk İşleri Komitesi’nde uzman sıfatıyla şahitlik yıtlarda kısa süreli olduğu ve bu durumun da aklemiş olacaktır. Baba, anneyapabildiğini yazıyor. Axford, Crichton’ın gazeteci la yatkın ve normal olduğu belirtilmekteydi. Menin yanında bebeğin bakımıve iklimbilimci olmadığını ve aslında bir roman yasajlardan bir bölümü ise, Crichton’un filme çekizarı olduğunun unutulmaması gerektiğini söylelen eserlerindeki olayları tiye alarak romanı eleşna ortak olarak, bu duygusal yerek, haber listesindeki herkesi AAPG’nin üst yötiriyorlardı. Hatta AAPG yöneticilerine yazılan ve bağın giderek daha da güçeposta grubuna da yönlendirilen ağır cevaplar lenmesini sağlar. Yazının devamı 22. sayfada arasında AAPG üyeliğinden istifa edenler bile var3 36 ay arası gelişim: 995/21 15 Nisan 2006 SONUÇ Çoğunlukla geleneksel toplumlarda erkekler tarafından, bebeğin 01 yaş arası dönemi göz ardı edilir. Oysa, çok büyük bir hızla gelişen (fiziksel, bilişsel ve duyuşsal olarak) bebek, yaşamının en önemli aktörlerinden biri olan baba figüründen yoksun olarak bu dönemi geçirir. Bu dönemde, temel özgüven duygusunun kazanıldığı ve bu kazanımdan diğer bilişsel ve duyuşsal niteliklerin oluştuğu düşünüldüğünde; bir bebeğe yapılacak en büyük kötülük onu baba ve onun yarattığı uyarıcılardan yoksun bırakmaktır. Modern toplumun erkek modeli, henüz istenilen düzeyde olmasa da, geleneksel toplumun kendine yüklediği, ekonomik ve koruyucu bir otorite figürü olma rolünden sıyrılarak, sevgiyi üreten ve paylaşan bir figüre dönüşmektedir. (*) [email protected]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear