26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

İNSAN VE DAVRANIŞI İnsanın özdeğeri ve iki tutumu Insanın kendiyle ilgili yargısı, yaşamda karşılaşacağı en güçlü, en etkili yargıdır. ^^ Doğan Cüceloğlu*. Los Angeles zun yıllar psikoloji bilimi kişinin kendini algılamasından kaynaklanan süreçlerle ilgilenmedi. Selfesteem kelimesiyle Amerikan psikolojisinde tanımlanan kavramı ben şlmdi Türkçeye özdeğer kelimesiyle aktarmak istiyorum. Daha önce "benlik/kendilik değeri" olarak tanımlamıştım (bkz. Insan ve Davranışı, 1991) ama şimdi özdeğeri daha uygun buluyorum. "öz" kelimesi, "özüm sözüm doğrudur!" gıbi ifadelerde de yaygın kullanılan çok işlek bir kelimedir. Son yıllarda kişinin bilişsel (zihinsel) süreçlerinin önemi gittikçe kavranmakta ve bilişsel süreçleri etkileyen en önemli faktörlerden birinin de kişinin özdeğeri olduğu üzerinde durulmaktadır. özdeğer iki temel öğeden oluşur. Bu öğelerden biri kişinin yeteneklerine olan güvenini gösterir. Ikinci öğe, kişinin mutlu bır yaşama hakkı olup olmadığına dair olan inancını gösterir. Ikinci öğe, kişinin mutlu bir yaşama hakkı olup olmadığına dair olan inancını. Kişi, kendini iyi düşünen, sorunlan görebilen, bu sorunlara gerçekçi çözümler getirebilen, öğrenen, iyi seçimler yapabilen, yerinde kararlar verebilen bir insan olarak gördükçe yeteneklerine olan güveni artar. Yeteneklerine güveni düşük olan kişi ne aklına, ne düşüncesine, ne de yaptığı seçimlere ve aldığı kararlara güven duyar. Doğal olarak yeteneklerine güveni olanın özdeğeri yüksek, güveni olmayanın özdeğeri düşük olacaktır. Yeteneklerine güveni ohnak özdeğerin yüksek olması içın gerekll, ama yeterli değildir. özdeğerin yüksek olabilmesi içjn yeteneklerine güvenin yanı sıra bireyin mutlu ve doyumlu bir yaşama hakkı olduğuna inanması da gerekir. Kişi yetiştiği ortamın karmaşık etkileri sonunda kendini mutluluğa layık görmeyen biri olarak yetişebilir. Böyle bir kişi teknik ya da iş alanında çok yetenekli olabilir ve iyi bir mesleği ve kazancı bulunabilir. Ne var ki bu ınsan kazandığı parayı kendini mutlu edecek bıçimde harcayamaz. Kendini mutluluğa ve doyumlu bir yaşama layık görmediğinden mutlaka olumsuz bir ortam yaratarak mutsuzluğu sürdürmeyi becerir. "Hayatın sorunlarını çözebilecek yete U neklerim var ve mutlu olmak benim hakkım" diyen kişinin özdeğeri sağlıklıdır. Bu birey kendi hayatına seyirci değildir. Kendi hayatını başkalannın biçimlendirmelerine izin vermez; gücünün yettiğı ölçüde gerçekçi bir anlayış içinde hayatının direksiyonunu elinde tutar. Bu tutum içinde yaşamını sürdüren birey sağlıklı özdeğeri olduğunu davranışlanyla kanıtlamış olur. Sağlıklı özdeğerin sonuçlarından biri, yaşamında olan bitenlerden başkalarını sorumlu tutma yerine yaşamının sorumluluğunu kişinin üstlenmesidir. Acaba hayvanlarda da özdeğer kavramı var mı? Bu soruya cevap vermek zor. Ama insanların davranışlarını açıklamak için böyle bir kavram kullanma gereği duyan psikologlar iki temel neden gösteriyorlar: (1) Insan, aklını, zihnini, düşünme yeteneğini yaşamını düzenlemek için en yoğun kullanan yaratıktır. (2) Aklın, zihnin, düşüncenin kullanış biçımi insanlarda doğuştan programlanmamıştır. öğrenılmesı gerekir. Insan aklı "bir şeyin farkında olma" anlamında "bilinç"le karıştırılmamalıdır. Insan aklı, farkında oluşun ötesinde çok karmaşık bir olaydır. Insan aklı bilişsel yaşamın tümünü, bilinçaltı ve bilinçüstünü, sezgiyi, sembolik ve somutu, yaratıcı sağ beyin süreçlerini olduğu kadar analitik sol beyin süreçlerini de içerir. Içimizde yer alan ve içinde yaşadığımız evreni anlamak, kendimizi bu evren içinde bir yere oturtmak için harcadığımız tüm çabayı kapsar, içerir. Insan aklı sadece var olanı anlamak ve kavramakla kalmaz. Bize hayal gücü verir. Onun sayesinde ulaşmak ıstedığimiz hedefleri seçebilir, onlan gerçekleştirmek için uğraşabiliriz. Bu kadar güçlü potansiyeli olan insan aklı ancak öğrenme yoluyla etkili hale getirilebilir. Doğuştan getirdığimiz, içgüdüyle çalışan, biyolojik programlanmaya dayalı bir çalışış biçımi yoktur. Bir başka deyışle elimizı ateşten refleksiv olarak çekerız, çünkü o tepki fizyolojik mekanizma içinde doğuştan pogramlanmıştır. Ama değışık durumlarda refleksiv olarak düşünemeyız. Düşüncenin, özellikle kişinin yaşamına yön veren etkili düşünceni her birey tarafından öğrenilmesin gerekir. .Kalbimizin farkında değiliz; biz bilelim ya da bilmeyehm o gereken kanı pompalamaya devam eder. Yine aynı biçimde hava ısınınca kendiliğinden terlemeye başlarız; susadığımız zaman hiç düşünmeden susuzluğumuzun farkına vannz. Bu biyolojik süreçler kendiliğinden sürer gider. Aklımız bize gerekli bilgiyı kalbin kanı pompalaması gibi kendiliğinden bilincimize pompalamaz. Bireyin bilinçli olarak bilgiyi araması, bulması ve öğrenmesi gerekir. Doğa bize "akıl" dediğimiz muazzam bir potansiyel vermiştir. Bu potansiyeli geliştirerek onun gücünden yararianıp yararlanmama somnluluğu sadece bize aittir. Hayvanların böyle bir seçeneği olduğunu sanmıyorum. Insan olarak benim çok temel bir sorumluluğum var: Aklımı en etkili biçimde kullanacak biçimde yaşamak, ya da bu sorumluluğu reddederek başkalannın yaşamıma yön vermesine rıza göstermek. Akıllarını kullanma bakımından sorumluluğu alan ve almayan iki insan düşünün, şu farkları göstersinler. (Bakınız tabloy. Aşağıdaki tabloda verilen ifadelerin tümü kişinin zihnini, aklını, bilişsel yeteneklerini kullanmasıyla ilgilidir. Bu iki kişının yaşamının ne kadar farklı olacağını okuyucu rahatlıkla görebilir kanısındayım. Bilişsel yeteneklerini geliştiren, bilinçini ve rasyonel yaşamaya özen gösteren kişinin özdeğeri, bilişsel yeteneklerini geliştirmeyen, bilinçsiz ve irrasyonel yaşayan ınsanınkinden farklı olacaktır. Her davranışımız, her seçimimiz, verdiğimiz her karar kendımizle ilgili algılamamızı iyi ya da kötü yönde etkiler. Insanın kendiyle ilgili yargısı, yaşamda karşılaşacağı en güçlü ve en etkili yargıdır. Bu bır gerçektır. Bu gerçeğın doğurgusu ne biliyor musunuz? Davranış, düşünce ve duygularının sorumluluğunu yüklenenler, görünüşte zor bir yol seçmiş gibi görünseler de, aslında en sağlıklı yolu seçmiş oluyorlar. Özdeğerin Kaynağı Amacı vardır Düşünür Farkında olmaya önem verir" Açık, seçik olmaya özen gösterir Gerçeğe saygısı vardır Olgulara, verilere önem venr Doğru ve yanlış aynmı çok önemlidir Anlamaya çalışır, gayret eder Düşünce ve davranış arasında Tutarlılık (kişisel bütünlük) önemlidir Kendine karşı dürüsttür t iA*\ r Sorumhı ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ * Amacı yoktur Düşünmez Önem vermez Açık seçik olmak önemli değildir Gerçeği önemsemez Olgu ve verıler bir anlam ıfade etmez Doğru ve yanlış ayınmı önemsizdir Anlamaya çalışmaz, gayret etmez Kişisel bütünlük bir anlam taşımaz Kendine karşı dürüst olmanın bir anlamı yoktur. Kendinden kaçar Yeni bilgilere kapalıdır Aynı hatayı yapmaya devam eder Akla uygun davranrnak umurunda değildir Böyle bir sorumluluk anlam ifade etmez Sorumsuz Kendiyle hesaplaşır Yeni bilgilere açıktır Yanlışını görünce düzeltmek ister Akla uygun, rasyonel davranır Bilincini geliştirme sorumluluğu duyar
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear