Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
ETEOROLOJl SAĞLIKLI YAŞ AM TV'de Meteoroloji Mikdat Kadıoğlu* TV programcılan, hava durumunun hemen hemen herkesi ilgilendirdiğı konusunda hemfikirdir. Bununla beraber, hava durumunun kimin tarafından ve nasıl sunulacağı konusunda Türkiye'de doğru bir anlayış ve uygulama yoktur. TV yayıncılığına çok eskiden başlamış olan ABD'de TV istasyonları, 1950 yılında meteoroloji çalıştırmaya başladılar. 1970 yılında kayıtlara göre ABD'deki 59 istasyonda 67 meteorolog çalışmaktaydı. Bugünün Türkiye'sinde ise, akla ve mantığa sağmaz bir şekılde, TV istasyonlanmızda görevlı meteorolog sayısı sadece 1'dir. Günümüzde AOD'nin gelişmiş TV endüstrisinde hava durumu hazırlayıcı ve sunculuğunda tiyatro oyuncusu, palyaço, artis, manken vb. meteorolog olmayanların sayısı oldukça azalmıştır. Bunun en önemli nedeni, rating araştırmalarının sonuçlarıdır. 1970 yılında ABD'de yapılan bir araştırma, TV izleyicilerinin yaklaşık % 60'ının meteoroloji tarafından sunulan hava durumu programlannı tercih ettiğinl göstermiştir. Bugünkü yüksek teknolojiye dayalı hızlı kent yaşamı ve sosyoekonomik etkinlikler hava şartlarına karşı daha duyarlıdır. Yükselen eğitim seviyesi ile birlikte artan toplumsal bilinçlenme intiyaçlar nedeniyle daha ayrıntılı yerel hava durumu raporlarına ihtiyaç duyulmaktadır. Meteorolog, meslekten olmayan hava durumu programlarını hazırlayanlara ve sunuculara göre üç önemli avantaja sahiptir: 1. Inandırıcı ve bilgilendıricı olabilmek, 2. Teknik kavramları doğru kullanmak ve DMl'den alınan meteorolojik bilgileri gerektiğinde yorumlayıp halkın ihtiyaçlarına göre sunabilmek, 3. Astronomik ücretler talep etmemek. Türkiye'de bir istasyon hariç, TV'lerdeki hava durumu programlarında DMl'den alınan bilgiler olduğu gibl (biraz da sunucunun cazibesi katılarak) ve çok kısa verilmektedir. örneğin, gölgede ölçülen sıcaklıklar ile yüksek nemin bir arada görüldüğü günlerde insanların gerçekten hissettiği sıcaklık çok daha yüksektir. Meteorolog bir sunucu halka, bölgedeki bir termometrenin değil insanın hissedeceği sıcaklığı bildırebilirdi. Benzer şekılde, sadece iyi bir elektronik gitar fiyatına olan bir meteoroloji radanna sahip TV istasyonu bir meteorolog ile, izleyıcisine yerel yağış ve (ırtınalar hakkında dakikalık bilgiler vererek onu kendisini izlemeye yöneltebillrdi. Türkiye'de meteorologlann llla da kamera karşısına geçmesi de şart değildir. DMl'den alınan bilgilerin halka indirgenmesi ve TV için gerekli olan açıklamalı meteorolojik haritalar, ilginç istatistiki bilgiler içeren tablolar ve grafikler meteorologlar tarafından yayına hazııianabilir. Türkiye'de de birbirinden farklı olmak isteyen veya öyle olduğunu iddia eden TV istasyonlarının bu küçük ayrıntıyı görmeleri, kendileri ve ülke yaranna olacaktır. Beeba, R.G., 1970: TV weatharcaster ratingsprofessional vs. nonprofesslonal. Bull. Amef. Meteor.Soc., 51,399401. Amer. Meteor. Soc (AMS), 1972: Radio and tetevlslon weathercastlng. Bull. Amer. Meteor. Soc., 53, 11651171. Tel.: (212) 285 31 33 285 33 41 Faks: (212) 285 31 39 Giritlilerin uzun yaşam sırrı Fransız tıp profesörü Dr. Renaud, Giritlilerde kalp krizinin çok düşük olmasının nedenlerini araştırdı. Gözlemleri sonucunda cevizin ye semizotunun kalp sağlığına olumiu etkileri keşfedildi. F Kaynaklar * Dr., TMMOB Meteoroloji MOhendisieri Odası Istanbul ll Temsilclai ransız tıp profesörü Dr. Renaud, Giritlilerde kalp krizi riskinin çok düşük olmasının nedenlerini araştırdı. Gözlemleri sonucunda cevizin ve semizotunun kalp sağlığına olumiu etkilerini keşfetti. Girit halkıyla Güney Italya'nın birkaç yüz kilometre uzağında yaşayan insanlar, bılim adamlan tarafından yararlı sayılan tipik Akdeniz beslenme tarzını benimsemişlerdir. Buna karşın Giritlilerde Italyanlara kıyasla kalp hastalıklarından ölüm oranının %90 daha düşük olmasının nedeni nasıl açıklanabilir? Giritliler, Avrupa'da kalp hastalıklarına yakalanma rekorunu elinde tutan Finliler kadar hayvansal yağ kullanır. Ancak yine de bu ada, dünya üzerinde kalp hastalıklarından ölüm oranının en düşük olduğu bölgedır. Fransız tıp uzmanı Prof. Renaud bu olgunun sırrını aydınlatabilmek amacıyla, Fransız Ulusal Sağlık Enstitüsü ve Lyon Tıp Araştırma Merkezi'ndeki uzmanlarla işbirliği yaparak Girit halkının dıyetini inceledi. Bunun için bir kez kalp krizi geçirmiş ve ikinci kez krize yakalanma olasılığı yüksek olan 605 gönüllü denek seçti. Bunlardan yansına, kalp hastalıklarına önerilen, hayvansal yağ oranı düşük, bitkisel yağ oranı yüksek, alkol içermeyen, sebzeye dayalı sıradan bir beslenme programı önerildi. Diğer grup ise Girit diyetini uyguladı. Bu beslenme düzeni bol ekmek, daha çok kök ve yeşil sebze, fındık, bol balık, kümes hayvanlan eti, her gün meyve ve yemekleıie beraber şarap, katı yağ ve margarinin yerine zeytinyağı içeriyordu. Bu deneyin beş yıl sürdürülmesi öngörülüyordu ancak dört yıllık süre sonunda çarpıcı ve kesin sonuçlar elde edilince Prof. Renaud ve arkadaşları öngörülen zamanı tamamlamadan denemeyı durdurdular. Araştırma sonucunda, sıradan diyet programını uygulayan grupta ikinci bir kalp krizinden ölüm oranının Girit beslenme reçetesini benimseyen gruba kıyasla 6 kat daha yüksek olduğu saptandı. Bu deneyin en şaşırtıcı yönü iki grubun kolesterol, fazla kilo, yüksek tansiyon gibi risk faktörlerinin eşit düzeyde olmasıydı. Ancak Girit diyetini uygulayanlar, diğeıierine kıyasla kanlarında %68 oranında daha fazla alphallnolenic asit barındınyorlardı. Bu asit türü vücudumuzun sağlıklı kalabılmesi için gereksinim duyduğu sayısız yağlı asitlerden bir tanesidir. Zeytinyağında bulunmamasına karşın ceviz ve semizotu bundan yüksek oranda içerir. Her iki bitki de Giritlilerin gözde yiyeceklerındendir. Alphalinolenic asit banndıran ve Japonlar tarafından bolca tüketilen diğer madde ise soya fasulyesi yağıdır. Nitekim yapılan analizler sonunda, Girit diyetini uygulayan deneklerin ve Japonya'nın Kahoma adasında yaşayanlann kanlarında eşit oranda asite rastlandı. Prof. Renaud konuyla ilgili olarak şun ları söylüyor: "Sonuçlar bizi çok şaşırttı. Gerçekte bu araştırmalardan yola çıkıp yüksek orandaki alphalinolenic asitin kesin olarak koruyucu rol oynadığını söyleyemeyiz, ancak her iki grup arasında var olan tek fark bu. Dünyada, kalp damar hastaltklanndan ölümün en az görüldüğü iki toplumun da aynı miktarda alphalinolenic asit tüketmesi oldukça ilginç." Bu durum, margarin gibi doymamış yağlann hayvansal yağların yerıni almasını öngören deneylerin başarısızlığını da açıklıyor. Nitekim Norveç'te gerçekleştirilen bir araştırmada margarinin ölümcül olmayan kalp krizlerini azaltabileceği ancak ölümleri önleyemeyeceği saptanmıştı. Prof. Renaud'ya göre Girit diyeti, kolesterol düşürücü ilaçlara kıyasla daha çabuk harekete geçip ikinci bir kalp krizine karşı daha etkili bir rol oynuyor. Nitekim ilaçlar dört yıla kadar yayılabilecek bir süreç ıçınde tehlikeyı azaltırken Gırıt usulü beslenme programına benzer bir koruyucu etkı için birkaç hafta yetıyor. Fransız doktor ve arkadaşları alphalinolenic asıtın kanın pıhtılaşmasını durdurduğunu belirtiyoıiar. Pıhtılaşan kan koroner damariarını tıkayarak kalp krizine yol açıyor. Ayrıca hayvanlar üzerinde gerçekleştirilen çeşitli deneyler de söz konusu asitin anormal kalp atışlannı düzenleyici bir rol oynadığını gösteriyor. The European 2430 Haz. 94 Çeviri: Anahid Hazaryan Slstem C Programcılan Derneği 1 yılını doldurdu C ve Sistem Programcılarını blraraya getirerek, iletişim ve yardımlaşma ortamı sağlamak amacıyla kurulan demek bir senedir faaliyet gösteriyor. Demegin amacı, C ve sistem programcılığı konusunda eğitim ve tanıtım çalışmalannda bulunmak, araştırma ve gelişme çalışmalarını özendirmek ve teşvik etmek, C ve sistem programcılarının karşılaştığı problemlere çözüm bulmak, üyeler arasında sosyal ve kültürel etkinliklere ortam hazııiamak, yazılımda kalite bilincinin gelişmesini sağlamak . Demek merkezlnde toplantılar ve semineıier yoluyla, yaygın olarak karşılaşılan problemler hakkında bilgi de verilmekte, çeşitli çözümler önerilmektedir. C ve Sistem Programcılan Derneği ekim ayı seminerteri şöyle: TARİH 1 Ekim Cumartesi 8 Ekim Cumartesi 15 Ekim Cumartesi 22 Ekim Cumartesi 29 Ekim Cumartesi SEMİNER KONUSU Atlas dia gösterisi MRP üretim yönetimi Veri tabanları ve gelişimi Yapay zeka Spreadsheet KONUŞMACILAR Cemal Gulas Arzu Baloğlu Gökçen Karan Mustafa Aslantunalı Haluk Binici 3922