Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
l l l
Ekonomi: Jale Özgentürk Haber Merkezi: Can Uğur Mali ve İdari İşler Müdürü: Osman Selçuk Özer
İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına
l
Reklam Genel Müdürü
l l
Eğitim: Figen Atalay Spor: Cumhur Önder Arslan
l
Yaygın süreli yayın Baskı: İstanbul: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş
ALEV COŞKUN
l Evsun Sinem Alkan
Fotoğraf: Uğur Demir l
Yenibosna mh. 29 Ekim Cd. no: 11A/41 Bahçelievler/İstanbul Tel : 0212 454 35 10. Ankara : İleri Basım
11 EKİM 2025 SAYI: 36526
l
Genel Yayın Yönetmeni Sorumlu Yazıişleri Müdürü: Betül Berişe mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Saracalar mh. 57. cd. no: 21/A Akyurt/Ankara
Reklam Yönetimi: Yenigün
l
Tel : 0312 353 29 61. İzmir: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Fatih
Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yenigün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık AŞ. Mine Esen
Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık
Ankara Temsilcisi: Sertaç Eş
l
mh. 1199 sok. no:1/7 Sarnıç-Gaziemir/İzmir Tel : 0232 483 96 60. Adana: İleri Basım mat. Amb. Reklam
Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2, 34381 Şişli/İST.
Genel Yayın Koordinatörü AŞ. Prof. Nurettin Mazhar Öktel
Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Levent mh. 1791 sok. no: 33/A Yüreğir/Adana Tel : 0322 346 36 25.
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64
Ege Bölge Temsilcisi: Mehmet Şakir Örs
Sk. No: 2 34381 Şişli/İstanbul
l
Hakan Akarsu Trabzon: İleri Basım mat. Amb. Reklam Tanıtım Yay. ve Teknik Hiz. Tic. A.Ş Organize sanayi Bölgesi
e-posta: posta@cumhuriyet.com.tr Uets: 25999 - 15079 - 37611
Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat)
Yayın Kurulu: Alev Coşkun (Başkan), Emre Kongar (Bşk. Yrd.),
no: 2 Arsin/Trabzon Tel : 0462 711 40 20. Dağıtım: Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.
Yazıişleri Müdürleri
l Ankara Temsilciliği: Güzeltepe Mahallesi, Abidin Daver Sokak, No: 14 Çankaya/Ankara
Faks: (0212) 251 98 68
Şükran Soner, Işık Kansu, Miyase İlknur,
Tel: (0312) 442 30 50 l Ege Bölge Temsilciliği: Halit Ziya Bulvarı 1352 Sok. 2/3
Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınma-
Özgür Soyer Cafer Kurt reklam@cumhuriyet.com.tr
Pasaport - İzmir. Tel: (0232) 441 12 20 Mine Kırıkkanat, Zülâl Kalkandelen, Özlem Yüzak
dan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir.
KADINLAR ÇALACAK KADINLAR DINLEYECEK Emine Yıldırım’dan ‘Gündüz Apollon Gece Athena’ filmi sinemalarda
Masal ama gerçek!
Çok heyecanlıydım.
MEHMET S. AMAN
Filmde “Defne” karakterine
Çok korkularım vardı.
Ezgi Çelik hayat veriyor.
Uluslararası
Ama şöyle bir avantajım
Adana Altın
vardı: Daha önce yıllardır
32.Koza Film
senaristlik ve yapımcılık
Festivali’nden Kadir
yaptığım için set ortamı
Beycioğlu Jüri Özel
çok da yabancısı
Ödülü ve en iyi müzik
olmadığım bir ortam.
ödülüyle döndü “Gündüz
Neyse ki bir taraftan
Apollon Gece Athena”
beni destekleyen
filmi. Senaryo ve
meslektaşlarımın
yönetmenlik koltuğunda
ve kendi yolumu
Emine Yıldırım’ın oturduğu film,
bulmamın da sayesinde çok güzel
şimdi sinemalarda. Filmde,
bir yönetmenlik deneyimi yaşadım
yetimhanede büyüyen Defne’nin
sette.
CSO’da bakanlık destekli
(Ezgi Çelik) yetişkinliğinde başına
n En çok korktuğunuz şey ‘ANNELIĞI REDDETMEK TABU’
yediği biber gazı kapsülünden
neydi?
‘haremlik’ konser! n Biraz annelik kavramı ve anaçlığı daha büyük ve daha
sonra öteki âleme göçmemiş
En çok oyuncu
üzerine eğildiğiniz bir hikâye kapsayıcı bir duygu olarak
ruhlarla iletişim
yönetiminden
medya hesabında paylaşılan
EMİRHAN ÇOBAN
bu. Siz nasıl tanımlıyorsunuz göstermek istedik filmde. Sevgili
kurmaya başlaması
korkuyordum
afişin açıklamasında “yalnızca
annelik kavramını? annem de bize, bana ve ablama
ve annesinin (Lale
açıkçası ama çok
TOPLUMSAL
ANKARA’DA bulunan
kadınlara özel” olacağı
Filmde yapmaya çalıştığımız hayatını adadı. Ama bir taraftan
Mansur) ruhunu/
rahat ettim.
CSO Ada Konser Salonu,
özellikle belirtilen konser,
aslında farklı annelik hallerini da kendi mesleğini bir köşeye
hayaletini
Bir taraftan
MÜCADELE
“haremlik” bir konsere ev
yurttaşların da yoğun tepkisini
sunmak ve bunların hepsinin bıraktı. Hep düşünüyorum
görmek
da görüntü
sahipliği yapacak. Kültür ve
çekti. Paylaşımın altına yapılan
n Filmdeki öte âlemi geçmeyen
olabileceğini göstermek. Kutsal acaba başka bir hayatı olsa
istemesiyle
yönetmeni
Turizm Bakanlığı desteğiyle
yorum yapan bazı yurttaşlar, ruhlar, nihayetinde emellerine
annelik mefhumunun aslında ne olurdu? Tabii ki hiç bizden
Side antik
Barış Aygen
yaşama geçirilecek konserde
“Kamu kurum ve kuruluşları ulaşıyor. Yalnızca devrimci,
kadınlara zarar veren bir şikâyet etmedi anne olmasından
kentinde ile mesleki
Ankara Kadın Orkestrası, heyecanlı ve sevgi dolu Hüseyin
cinsiyet, dil ve dine dayanarak
mefhum olduğunu anlatmak. ama hep gözünde kendine
yaşadığı ilişkimiz de
geçemiyor. Neden?
yalnızca kadınlara özel konser
ayrımcılık yapamaz” tepkisini
Çünkü kutsal annelik, kadınlara vakit ayıramamışlığı gördüm.
mistik ve çok güzel
Çünkü o karakterin geçmesi duygusal
verecek. Orkestranın, sosyal
gösterdi.
çok büyük bir sorumluluk Yetişkin olduğumda beni üzdü
spiritüel oldu ve
olarak hakiki olmayacaktı, çiğ duracaktı
medya hesabı üzerinden
veriyor ve belki herkes kutsal ve birçok kadında var bu. Ve
olayları birbirimizle
ve o kişinin geçmesi aslında bizim
yaptığı paylaşımların birinde ‘Helal daire’
anne olmak istemiyor. Belki de bu bir tabu. Bir kadının belki
capcanlı bir toplumsal mücadelemize bağlı. Evet anlaştık.
temel prensiplerini açıkladığı
Sadece kadınların çalıp
birileri sadece anneliği istiyor annelikten öte de başka bir şey
onu çok mutlu etmek isterdim. Ama
gerçeklikle Zordu
görüldü. Paylaşımda yer alan
kadınların dinleyeceği
gerçekten. Yani filmde her yapmak istemesi, kendini farklı
bir taraftan da çok suiistimal olacaktı.
izliyoruz.
elbette ama
görselde, “Etkinliklerimizi,
konserin sponsorlarında
Dolayısıyla biraz onu özellikle türlü kadınlık halini, her türlü bir şekilde var etmesi önemli bir
Defne’ye bu
çok severek
belirli bir hassasiyet ve sınır
bakanlığın yanı sıra CSO ve
izleyicileri düşündürmek için de annelik halini kucaklıyoruz ve şey. Ama anneliği reddetmek bir
yolculukta
yaptım. Biraz
çizgisini koruyarak hem
HERDEM Derneği de yer aldı.
böyle bıraktık.
bunu yargılamıyoruz. Anneliği tabu olarak kaldı bizde.
radikal solcu
40 yaşımdan
müzisyenlerimizin hem de
Konserin niçin “haremlik” n Yeni çalışmalarınız var mı?
Hüseyin (Barış
sonra
seyircilerimizin mahremiyetine Geliştirdiğim birkaç proje
düzenlendiği merak konusu
faydalandık. Ve şimdiyle geçmişi
Gönenen),
yönetmenliğe
var ama daha çok erken
riayet ederek helal daire içinde
olurken orkestranın, sosyal
iç içe geçirmek için özellikle bir
pavyon şarkıcısı
girme isteği
aşamada. Bakalım.
gerçekleştiriyoruz” ifadeleri
medya hesabı üzerinden
çaba gösterdik. Ama tabii bu
Nazife (Selen Uçer)
doğdu ama onu da
Umarım gerçek-
yer aldı.
yaptığı paylaşımların birinde
yapıştırma bir durum değildi.
ve antik dönemden
leştirebilirim. sinemacılığın doğal
İktidar, Türkiye genelinde
temel prensiplerini açıkladığı
Çünkü zaten aslında geçmiş
bir rahibe, “Antik
bir uzantısı olarak
sanatçılara çeşitli yollarla
görüldü. Paylaşımda yer alan
zaman ve şimdiki zaman çok da
Hanım” (Gizem Bilgen) görüyorum şu anda.
baskı uygulamaya devam
görselde, “Etkinliklerimizi,
birbirinden ayrıksı değil. Bizim
eşlik ediyor. Yıldırım, Defne’nin bu n Peki devam mı yönetmenliğe?
ediyor. Sahne gösterileri
belirli bir hassasiyet ve sınır
toplumsal hafızamızdan, kültürel
hikâyesiyle yalnızlığı, kimsesizliği, Umarım, umarım, umarım. Çok
kapsamında müzisyenlere
çizgisini koruyarak hem
mirasımızdan faydalanmak, bunun
sahipsizliği, bu topraklarda kadın istiyorum. Ama bakalım.
açılan soruşturmalar, sabah
müzisyenlerimizin hem de
Emine Yıldırım Mehmet S. Aman
şimdiki izdüşümünü anlaşılır
olmanın zorluğunu yer yer mizahla n Filme gelelim biraz. Mitolojik
saatlerinde uyuşturucu testi
seyircilerimizin mahremiyetine
Çok katmanlı karakterler ve anla-
şekilde sunabilmek, bunu birbirine
fakat katmanlı bir olay örgüsüyle, figürlerin gölgesinde ilerleyen bu
için evinden alınan sanatçılar
riayet ederek helal daire içinde
organik bir şekilde örmek biraz tıyla karşı karşıyayız. Oyuncular-
büyülü bir masal tınısıyla hikâye, diğer yandan bugünün
gündemde yerini korurken
gerçekleştiriyoruz” ifadeleri yer
tabii uğraş yarattı. Bunun dengesini la bu birlikteliği kurarken nasıl bir
anlatmayı tercih ediyor. dünyasına ilişkin sorular da
hangi etkinliklerin iktidardan
aldı. Görselin açıklamasında
yol izlediniz?
Yıldırımla, “Gündüz Apollon sorduruyor. Bu izleği kurarken kurmak için senaryo, ön çalışma
destek gördüğü Ankara'da
da orkestranın “helal daire”
Oyuncularla çok konuştuk
Gece Athena” filmi üzerine nelere dikkat ettiniz? ve ön çekim tarafında uğraştık
düzenlenecek bir etkinlikle
kapsamında nelere özen
tabii bu meseleyi. Orada aslında
konuştuk. Hikâyenin güncel olması diyebilirim.
ortaya çıktı. Başkentteki
gösterdiği anlatıldı. Bu
önemliydi bizim için. şöyle yaklaştık hayaletlere
CSO Ada Konser Salonu,
metinde de “Konserlerimizde
Tarih, coğrafya, mitoloji Arafta kalmış ruhlar
Seyircilerimizin çabuk bağ oyuncularımızla: Onlar insan, insan
“haremlik” bir konsere ev
veya provalarımızda
n Öncelikle bu film sizin kurabilmesi önemliydi. Ama n Nazife ve antik dönem rahi- ruhu. Sadece hayatlarının farklı
sahipliği yapacak.
vokallerimizin sesini kesinlikle
besi gibi çok farklı sosyokültürel bir yerinde, arafta kalmış insanlar.
yönetmen koltuğundaki ilk bir taraftan da bu hikâyede
Kültür ve Turizm Bakanlığı
paylaşmamaya, bunun dışında
Dolayısıyla biraz arafta kalmışlık
uzun metraj filminiz. Nasıl bir tarihten, coğrafyamızın kültürel ve tarihsel arka planlara sahip ha-
desteğiyle yaşama geçirilecek
enstrüman odaklı veya samimi
deneyimdi sizin için? mirasından ve mitolojiden çok yaletler bir araya geliyor filmde. psikolojisiyle hareket ettik.
konserde Ankara Kadın
paylaşımlarımızda belirli
Orkestrası, 2-3 Kasım
kaideleri gözetmeye özen
tarihlerinde CSO’da konser
gösteriyoruz” dendi.
verecek. CSO’nun sosyal
l ANKARA
Ankara sonbaharını dingin bir ışıkla karşılıyor
GÜVEN BAYKAN Turani, Mürşide Heykeltraşlar Turgut Zaim ve Saim Özeren gibi
İçmeli, Nevzat Derneği’nin isimlerle aynı duyarlılık çizgisinde
Altın Portakal heyecanı
SEVGI Sanat Galerisi, ekim ayına
Akoral ve Hamza başkanlığını yer alır: Yalın ama anlamı derin
Türk resminin usta isimlerinden
İnanç gibi üstlendi; bir doğa sezgisi. Onun için resim,
A. Celal Binzet’in “Şimdi Orada”
‘Gezen Sinema’ başlıyor dönemin önemli Çağdaş görünenin ötesinde bir denge
başlıklı sergisiyle adım attı. 1
hocalarından Sanatlar arayışıdır; renk, biçim ve ışığın
BU yıl 62’ncisi düzenlenecek Algül’ün yaptığı 2025 yapımı
Ekim’de açılışı yapılan sergi,
aldığı eğitim, Vakfı’nın birbirini tamamladığı bir huzur
Uluslararası Antalya Altın Tur Rehberi ile Bedran
18 Ekim’e kadar sanatseverler
onun resme kurucuları alanı.
Portakal Film Festivali, Güzel’in yönettiği 2025
tarafından izlenebiliyor. “Şimdi
bakışını arasında yer “Şimdi Orada”, yalnızca bir
“Gezen Sinema” etkinlikleri yapımı Kardeş Takımı 2
Orada”, yalnızca doğayı değil,
derinleştirdi. aldı. Bugüne sergi değil; zamanın yavaşladığı
ile sinemaseverlerle izleyicilerle buluşacak.
doğaya bakan insanın içsel
“Kent ve Plastik dek açtığı bir durak. Binzet’in tabloları,
buluşuyor. Filmler Akseki, Alanya,
zamanını anlatıyor. Binzet’in
Sanatlar” 29 kişisel dış dünyanın değil, iç dünyanın
Antalya’nın 16 Aksu, Demre, Döşemealtı,
resimlerinde bir telaş yok; renk,
başlıklı yüksek lisans teziyle doğa, sergi, onun resimle sürdürdüğü manzaralarıdır. Resimlerin
ilçesinde ve 10 gün Elmalı, Finike, Gazipaşa, Kaş,
biçim ve ışık birbirine karışarak
insan ve kent arasındaki ilişkiyi uzun soluklu diyaloğun sessiz karşısında duran herkes,
boyunca yapılacak etkinlik Kepez, Kemer, Korkuteli,
neredeyse nefes alan bir dinginliğe
plastik bir dille tartıştı. Sanatı tanıklarıdır. kendine ait bir hatırayı bulur: bir
kapsamında 61’inci Kumluca, Konyaaltı,
dönüşüyor. Bu sessizlik, sanatçının
hiçbir zaman yalnızca estetik bir Binzet’in sanatında biçimsel çocukluğun denizi, bir akşamın
Uluslararası Antalya Altın Manavgat ve Serik
yıllar içinde olgunlaştırdığı bir iç
uğraş olarak değil, toplumsal bir sadakat dikkat çeker. O, ne ışığı, bir sessizliğin yankısı. Sergi,
Portakal Film Festivali’nin ilçelerinde sinemaseverlerle
dünyanın yansıması.
belleğin taşıyıcısı olarak gördü. modanın yönüne döner ne çağın Ankara’nın bu sonbaharında,
üç ödüllü, Nadim Güç’ün buluşacak.
Adıyaman’ın sıcak ve yumuşak
Yıllar içinde öğretmenlik yaptı, abartılı söylemine. Yıllar boyunca kentin galeri takvimine sessiz
yönettiği 2024 yapımı Etkinlik kapsamında
ışığında başlayan bir çocukluktan,
grafik tasarımlar hazırladı, radyo aynı içsel disiplini sürdürmüş, ama güçlü bir iz bırakıyor. Çünkü
Mukadderat filmi ve bütün filmler ücretsiz olarak
Ankara’nın düşünsel iklimine
ve televizyon programlarıyla doğanın dinginliğinde insanın A. Celal Binzet’in resimleri, gözle
yönetmenliğini Hakan gösterilecek.
uzanan bir yol Binzet’in hayatı.
sanatı geniş kitlelere taşıdı. Bir varoluşunu aramıştır. Bu yönüyle görülen manzaralardan çok,
Gazi Eğitim Enstitüsü’nde Adnan
dönem Birleşmiş Ressamlar ve Türk resim tarihinde Hamit Görele, kalpte kalan renklerin yankısıdır.
ıl: 1983. Tren iki saat kadar “Hayatımız Güzeldir” yalnızca şairin kavramların izinden gittiğini, açık Yine yıl: 1983. Behramoğlu,
rötar yaptığı Kapıkule’den hayatta kalma eşiğini, tesadüfi de yüreklilikle tartıştığını da görüyoruz. Türkiye’den çıkmış ve Atina’ya
Yayrılmak üzere. Polis, pasaport olsa, geçme başarısını anlatmıyor H varmıştır. Amacı bir an önce Paris’e
kontrolü yapıyor. Yolcular arasındaki bize. Kitap şairin özyaşamöyküsünü Geçtiğimiz yıl aralık ayıydı. Sevgili gitmektir. Atina’da kendisini oğlu
bir adama dikkatlice bakıyor. Ona anlatan oylumlu söyleşi değil, Türkiye Okan, Ataol Behramoğlu’nun yoğun gibi gören şair Yannis Ritsos,
“Türkçe biliyor musunuz?” diye tarihini sorgulayan, ülkemizin 60’lı bakım sürecini detaylandırdığı bir onunla buluşmaya gelir ve yaşamı
soruyor, Fransızca “Anlamadım” yıllardan günümüze düşünsel ve telefon mesajı yolladı bana. Büyük boyunca unutamayacağı şu sözü
diye yanıt alıyor. Bu defa İngilizce siyasal atmosferini mercek altına alan şair, yaşam ve ölüm sınırındaydı. söyler: “Hayatımız güzeldir!” Ritsos,
soruyor. Belli ki bir şeylerden özgün bir çalışma. Bu nedenle de bir Böyle bir aralıkta o, bir hastanede “hayat” değil, “hayatımız” diyerek
Okan Toygar’la Ataol
kuşkulanıyor; nedense üstelemiyor. yaşamöyküsünün sınırları aşılıyor, bu şairin başında beklerken bir yandan çoğul bir yerden bakmış, bir bakıma
Bir lahmacuncu dolaşıyor sayede toplumsal kırılma, çatışma da Tekin Yayınları’ndan çıkacak tüm devrimcilerin hayatı güzeldir,
Behramoğlu söyleşisi:
kompartımanlar arasında. Bu defa hatta ayrışma anlarıyla yüzleşen kitabının düzeltmelerini yapıyordu. demek istemiştir. Gerçekten de
yolcu çok az parası olmasına rağmen sıradışı bir metin çıkıyor karşımıza. Önce, “Hayatımız Güzeldir”i okumaya, bütün devrimcilerin hayatı güzel ve
‘Hayatımız Güzeldir’
belki de uzun yıllar yiyemeyeceğini H sonra da hayatımda ilk defa bir kitabın onurludur! İşte kitabın başlangıç
düşündüğü lahmacundan istiyor, bir ayrılık var önümüzde/ aylarca belki Gazete ve dergilerde daha çok editörlüğünü yapmaya heves ettim. noktası tam da buydu! O “ömür ki
bir yandan da içinden gülüyor: “Türk yıllarca sürecek olan” dizeleri dökülmüş ülkemizdeki aydın öldürümlerini Tekin Yayınları’nın genel koordinatörü hayata sunulmuş bir armağan”dı.
olduğum anlaşılır mı acaba?” Cebinde dudaklarından. Bıyıklı ve gözlüklü anlatan ve Aydınlanma savaşçılarımızı dostumuz Elif’in (Akkaya) de Ve “hayat sunulmuş bir armağan”dı
sahte İspanyol işçi kimliği. Yakalanırsa adamın adı: Ataol Behramoğlu. Barış tanıtan yazılardan tanıdığımız hekim cesaretlendirmesiyle kolları sıvadım. insana.
öldürüleceğini, hatta mezarının bile Derneği davasından sekiz yıl hapis Toygar; akademisyenliğinden gelen Nasıl yıllar önce Ataol ağabey; H
bulunamayacağını biliyor. Tıpkı cezası almış. Hakkında açılan TKP titizlikle yaptığı söyleşide edebiyat ve Kapıkule’den ölüme el sallayıp, “Hayatımız Güzeldir” Okan Toygar
Sabahattin Ali gibi. Bir süredir kaçak. davası ise sürüyor. 80 darbesi sonrası siyaset üzerinden kavramları ön plana hatta nanik yaptıysa yine aynı inadı aracılığıyla, 60’lı yıllardan günümüze
Önce soğuk kış günlerinde Ege 141 ve 142. maddelerden iki kere ceza alarak sorguluyor. Böylece iki aydının ve kararlılığı gösterecekti. Emindim. bedeller ödemiş, sözünü sakınmayan
kasabalarında ısınmasız evlerde kalmış. alanlar idamla yargılanıyor. sözlerini sakınmadan Kürt-Ermeni Nitekim şair, başta Okan ve hekim bir bilge şairin, toplum adına
Sonra İstanbul’da bir arkadaşının evine H meselesinden darbelere, faşizmden dostları, eşi Hülya, kızı Barış ve Elif’in mücadeleden hiç geri adım atmamış
sığınmış. Son geceyi ise yakın dostu Bu anı okuru yanıltmasın! Okan ırkçılığa, emperyalizmden kapitalizmin yoğun çabasıyla yeniden yeryüzüne bir düşün insanının siyasal kimliğinin
Oktay Arayıcı’nın evinde geçirmiş, bu Toygar’ın Ataol Behramoğlu’yla insan yaşamını yok eden korkunç döndü. anlatıldığı özellikli bir kitap. Çorbada
sayede kızı Barış’a sarılabilmiş: “Uzun gerçekleştirdiği nehir söyleşi kitabı yüzüne kadar farklı başlıkların, H tuzum olduğu için onurluyum.