03 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 MART 2023 SALI 6 TIP BAYRAMI AİLE HEKİMLERİ CUMHURİYET İÇİN KALEME ALDI BURUK KUTLUYORUZ AHEF Başkanı Dr. Kemal Noyan: AHEF Yönetim ekimler olarak belirlediği hedefler Kurulu Üyesi karmaşık doğrultusunda tüm Dr. Fevzi Turgut Hduygular yaralarımızı saracak içerisinde bir 14 ve her zamankinden Mart yaşıyoruz. daha güçlü olacağız. ‘Yıkılan şehir Cumhuriyetin 100. Yüzyılın afetinde yılını coşkuyla hayatını kaybeden Hatay’ kutlayacağımız 2023 tüm vatandaşlarımıza, Kemal Noyan yılı, 6 Şubat 2023 meslektaşlarımıza DİLERİM bir tarihli “yüzyılın Allah’tan rahmet acılı daha böyle afeti” ile yerini hüzün ve ailelerine sabırlar dileriz. bir felaket kedere bıraktı. Bizler 1000 Afetin ilk günü itibarıyla görmeyiz. yıllık kadim bir coğrafyada mesleki bir refleks afet Görmeyelim de... Yıkılan birçok acı ve kederi, birlik ve bölgesine giderek orada şehirlerin beraberlik duygusu içerisinde sağlık hizmetini sürdüren yıkılan aşmayı, küllerinden tüm hekimlerimiz vesilesiyle hastanelerinde yeniden doğmayı bilen bir mensubu bulunduğumuz Fevzi Turgut de yıkık medeniyetin ferdiyiz. 100 yıl mesleğin kutsiyetini bir kez dökük hizmet önce Cumhuriyeti kurarak daha anlamış bulunuyoruz. vermeyelim. kurtuluş mücadelesi sonrası, Buruk bir şekilde de olsa Düzensizliğin, kargaşanın, bir ülkeyi küllerinden tüm meslektaşlarımın Geçen 14 Mart’ta korkunun, hüznün kol gezdiği sağlıkçılar hakları için iş bir ortam... İnsanlar üzgün, yeniden şekillendiren Gazi 14 Mart Tıp Bayramı’nı bırakmıştı. insanlar bitmiş, hayatta Mustafa Kemal Atatürk’ün kutlarım. kalma savaşı veriliyor burada. Yaralarını sarmaya çalışıyorlar. Biraz ruhlara, biraz MEMUR bir baba, ev hanımı bir annenin 3 yaşayıp, 25/30 sene çalışıp emekli bedenlere... Gözlerde endişe AHEF 2. Başkanı Dr. Zafer Tolga İpek: çocuğunun en ufağı olarak dünyaya geldim. olduğunda verilen ikramiye ile bir araba bile ve korku hâkim. Herkes Bir abim ve bir ablam vardı. Kardeşlerim alamamaktır. tedirgin diken üzerinde. üniversite sınavı zamanı geldiğinde hiç Son olarak gerçekleri söylediğin için Soğuk çadırlarımızda acaba unutmam gecelerini gündüzlerine katıp hakkında soruşturma açılmasıdır. Türkiye’de doktor olmak sallanıyor muyuz korkusu sınava hazırlandılar. Ben farkında bile Evet annem ve babam çok gurur duydular hâkim. Sağlık hizmeti vermeye değildim. Sınav sonucu açıklandığında mecburi olarak bir yere atamasıdır. -Devletin seni korumadığı ve her an bizimle. Ancak biz 3 doktor kardeşin en çalışan gönüllüler göçükte -Herkes tatil yaparken senin bir hayatı görev başında hakarete uğramak, şiddete evde bir bayram havası vardı. Abim tıp büyük dileği çocuklarımızın Türkiye’de doktor kendisi ya da ailesi kalan  fakültesini kazanmıştı, abim doktor kurtarabilmek için hastane de uğramak, hatta öldürülmektir. olmamasıydı ne yazık ki… meslektaşları biraz rahatlasın olmandır. -Eşek gibi yapacaklar olacaktı. Sonra ablamın aynı süreci başladı 14 Mart Tıp Bayramı... kendilerine ve dışarıda belki ve aynı süreci o da yaşadı. Ablam da -Çocuğunun mezuniyetini denmesidir. Ben Türkiye’de gerçek haklarımız de göçük altında kalan kaçırmaktır. -Tüm özverine rağmen doktor olacaktı. Annem ve babam çok verilmediği sürece, liyakatli yöneticiler ile yakınlarını düşünsünler diye gururluydular ve sıra bana geldiğinde -Sürekli gelişen tıp dünyasında “giderlerse gitsinlerdir” yönetilmediğimiz sürece, bayram yapacak gelmişler. Sağlığı için gelen durmadan okumak, çalışmaktır. denmesidir. ben de aynı süreçten geçip ben de doktor bir durum göremiyorum. enkaz altından çıkan ve oldum. Ama bilmiyorduk 3 -İnsanları doğru tedavi etmek -Çürük hastanede çalıştırılıp Bizler hekimler olarak aynı özveri ile için uğraşırken halkın doğru depremde ölmektir. umudu hayatta kalmak olan kardeşte Türkiye’de doktor olmanın ne halkımıza hizmet vermeyi sürdürüyoruz demek olduğunu…. Türkiye’de doktor olmayan taleplerine karşı -Depremde evin yıkılıp veya sürdüreceğiz. Hakkımızı alamasak da vatandaşlara bir nebze sağlık durduğunda şikâyet edilmektir. ailenden birini kaybetmene verebilmek için... Bizler olmak; kötü yönetilsek de… Görevi başında, -Tıp fakültesine girebilmek için dirsek -36 saat nöbet sonrası Zafer Tolga İpek rağmen depremzede olamamaktır. pandemide ve depremde kaybettiğimiz buradayız, yanınızdayız ve uykusuzluktan kaza yapıp ölmektir. -Depremi yaşayıp bina çürütmektir. tüm arkadaşlarımızı minnetle anıyorum. sizler huzur içinde kalın -Üniversitede uykusuz millet gezip -Pandemide gece gündüz altı ASM’lerde çalışmaya Bu zor şartlarda Türkiye’de hekimlik yapan diye. Rabbim bir daha çalışıp o hastalıktan ölmene rağmen şehit zorlanmaktır. tozarken senin ders çalışmandır. tüm meslektaşlarımın Tıp Bayramı’nı böyle felaket göstermesin. -Mezuniyetten sonra devletin senin sayılmamaktır. -Türkiye’nin en uzun üniversite hayatını kutluyorum. Sağlıkcakla kalın. AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Orhan Aydoğdu AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yusuf Başak AHEF Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Taner Balbay ‘14 Mart’ın hikmeti’ ‘Afetlerde hekimler ‘Bu vatanı YILLARDIR ülkemizde Tıp alıcı olayı bir süre sonra Bayramı olarak kutlanır gerçekleşmiştir. Tekrar söz alan kritik öneme sahiptir’ karşılıksız sevdik’ 14 Mart. Tıp eğitiminin genç, Mustafa Kemal’e “İngiliz bilimselliğe yönelişinin ya da Amerikan mandasını 6 ŞUBAT gecesi Türkiye normal bir ailelerini güvenli bir alana bıraktıktan 6 ŞUBAT 2023 tarihinde 11 bir an önce çadır, konteyner yıldönümüdür aslında. kabul edemeyiz, misal bunu geceye yatıp felaket bir sabaha, sonra önceden belirlenmiş olan ilimizi etkileyen depremin ilk veya seyyar olarak çalışmaya İstanbul Tıp Fakültesi’nin siz de isteseniz, sizi de vatan tarihimizde görülmemiş bir görev yerlerine ulaştırılmaları ve şokunun ardından, tüm Türkiye başlamaları istenmiş, bu durum geçmişi yaklaşık 500 yıl kurtarıcısı değil, vatan depreme uyandı. Depremin ana sağlık hizmetinin kesintisiz devamı gibi “Aile hekimlerimiz, sağlık bizleri de çok üzmüştü. 16 öncelerine dayansa da batırıcısı ilan ederiz” sözlerini üssü Kahramanmaraş’a yakınlığı sağlanmalıdır. Böylelikle ailesiyle çalışanlarımız, vatandaşlarımız Şubat depreminin 11. günü üç günümüz modelinin temeli sarfedince, Mustafa Kemal nedeniyle Osmaniye’de, depremi ben ilgili kaygıları en aza indirilmiş nasıl? Nasıl yardım edebiliriz?” yönetim kurulu üyesi; Ankara’dan 14 Mart 1827’de atılmıştır. kendisinin de böyle bir şeyi asla de ailemle birlikte en ağır şekilde olacak hem de sağlık hizmetlerinin diye yönetim kurulumuzla iki araç kıyafet, temizlik Tıphane-i Amire adıyla kabul etmeyeceğini açıklayan yaşadım. Gecenin karanlığında daha kesintisiz devamı sağlanmış olacaktır. görüşmelere başladık. En acil malzemeleri, iç çamaşır, çorap Hekimbaşı Mustafa Behçet birkaç cümle ettikten sonra ne olduğunu anlamadan beşik gibi Çünkü pandemide de olduğu gibi sorunlardan birinin su sorunu ve gerekli günlük ihtiyaçları Efendi‘nin girişimleriyle o tarihi sözü söylemiştir: sallanan evimde kafamıza tuğlalar hekimler ve sağlık personeli afetlerde olduğunu öğrenir öğrenmez içeren malzemelerle yola çıktık. hizmete açılmıştır. 1838 yılında “YA İSTİKLAL YA ÖLÜM!”. Bu düşerken ilk çocuklarım aklıma geldi. kritik öneme sahip kişilerdir. Türkiye’nin birçok yeriyle temasa Adana’dan başlayıp Osmaniye, da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane genç yine 1945 yılında, henüz Şimdi geçer diye içimden saymaya Planlama ve koordinasyonun geçerek deprem bölgesine 6 Hatay, Kahramanmaraş, adını almıştır. Birinci Dünya 44 yaşında iken ömrünü başladım, bir türlü bitmiyordu, önceden kusursuz yapılması ve TIR su göndermeyi başardık. Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Savaşı’nın sonunda Mondros vatanın dört bir yanında geçmiyordu, ayakta zor duruyordum. belli aralıklarla güncellenmesi İçimiz rahat değildi, aklımız Elazığ, Diyarbakır, Malatya’da Mütarekesi’ni imzalamak hizmet aşkıyla tüketmiş ve Yürümek mümkün değildi. gerekir. Tüm Türkiye’den hep oradaydı. Geceleri sonlandırıp döndüğümüz zorunda kalan yine vatan topraklarına İçimden dualar edip çaresizce gönüllü hekim ve sağlık nasıl geçiyordu? Sürekli 2700 km’lik serüvene Osmanlı defnedilmiştir. sarsıntının bitmesini personeli zamanında afet aile hekimlerimiz ve başladık. Gittiğimiz İmparatorluğu’nda, bekledim. Durduğunda bölgesine görevlendirilmeli derneklerimizden her yerde ayrı bir dram, anlaşma gereği ‘Orhan Boran’ın çocuklarımı tuğlaların ve bölgedeki personel bilgiler alıyorduk. Gelen ayrı bir hüzün, ayrı İstanbul yavaş babası’ altından çıkardım, can ortamdan uzaklaştırılıp bilgiler hiç iç açıcı bir acı vardı. Acılarını yavaş İngilizler Gazeteci, yazar, havliyle kendimizi dışarı psikolojilerinin düzelmesi değildi. Geceleri çoğu içlerine atıp halkımıza tarafından komedyen, sunucu, attık. Etrafımızdaki binalar için dinlendirilmelidir. arabalarında kalıyordu. yardım etmeye çalışan işgal edilmeye aktör… Ve daha başka yerle birdi. Dışarısı çok Felaket sonrası en gurur Bulabilenler çadırda sağlık çalışanlarımız, başlanmış, tıp birçok marifetiyle hepiniz soğuktu, ne yapacağımızı duyulan ise ülkemizdeki tüm kalıyor, ısınma büyük bir Türkiye’nin her bir mektebi binasının hatırlarsınız Orhan Yusuf Başak Taner Balbay bilemeden korkuyla açık vatandaşların ve kuruluşların sorun oluşturuyordu. tarafından gelen Orhan Aydoğdu da boşaltılması Boran’ı. 2012 yılında öldü. alanda beklemeye başladık. yardım için yarışması, tek AHEF sekreterimiz gönüllülerle beraber istenmiştir. Bu Türk televizyon tarihinin Sağ olduğumuz için şükrediyordum. yürek olması, deprem bölgesindekilere Orhan Aydoğdu Samsun’da bir yaraları sarmaya çalışıyorlardı. sırada bir grup öğrenci 14 en önemli karakterlerinden İlk iş olarak ailemi güvenli bir alana sahip çıkması bizlere moral vermiştir. teknik okula çadır için sobalar Depremin 12. gününde Mart’ın yıldönümü nedeni biri. 1928’de dünyaya gelmişti ulaştırmam gerektiğini düşündüm. ve yakıtlarını kısa sürede üzerindeki kıyafetini hiç ile bir kutlama yapmak için Orhan Boran. Bir subayın Onları Tarsus’a yakınlarımın yanına ‘Barınma ihtiyacı’ hazırlattı ve Kahramanmaraş’a değiştiremeden çalışan aile güçlükle okul idaresinden oğluydu, albaylığa terfi bırakıp zaman kaybetmeden geri göndermeyi başardı. 300 çadır hekimlerimize, temizlik ve hijyen Gelen yardımların belli düzen ve izin alabilmiştir. Tarihler edecekken veremden ölen bir döndüm. için soba göndermiştik ama malzemeleri olmayan sağlık planda yapılması çok önemli. Deprem 14 Mart 1919’u gösterirken yarbayın oğlu. Orhan Boran’ın Enkazdan içimiz kan ağlayarak maalesef yetersizdi. Bir TIR çalışanlarımıza biraz destek ve bölgelerinde çadır, gıda, su, seyyar bu tıbbiyeli gençler okulun babası, 14 Mart 1919’da okuldan doktor arkadaşlarımı, dostlarımı da battaniye ayarlayabildik ve moral vermeye çalıştık. Müthiş tuvalet, tıbbi malzeme, hijyenik çatısına çıkarak dev bir Türk o bayrağı sallandıran, 18 çıkardık. Her şeye rağmen güçlü gönderdik. Geceleri uyuyamıyor, bir koordinasyonsuzluk vardı. malzeme, giyim, mama, çocuk bezi, bayrağı sallandırmışlardır yaşında Sivas Kongresi’nde durmaya çalışıyoruz. Soğuk havada, sıcak evlerimizde otururken Üç gün diye batıdan getirilen soba şu an en acil ihtiyaçlarımız. çatıdan aşağı. Ve belki de istiklal için Atatürk’e kafa sokaklarda hayatta kalmaya çalışan vicdan azabı çekiyorduk. Her aile hekimleri ve hemşirelerin İnanın bir kâse çorbanın bile buralarda 19 Mayıs’tan 2 ay önce tutan, esareti hazmedemeyen tüm şehir halkının psikolojisi çok gün haberlerde gördüklerimizle 12 gündür çalıştığını, yedek kıymeti çok fazla. Hekimlerin ise en kurtuluş mücadelesinin fitilini Türk Hekimlerinin tarihteki kötü. Depremi yaşamayanlar için dehşete düşüyorduk. AHEF kıyafetleri olmadığını, buz gibi büyük problemi barınma ihtiyacı. ateşlemişlerdir tutuklanma en önemli neferi Tabip yaşananlar felaketken yaşayanlar Başkanı Dr. Kemal Noyan, çadırda kaldığını öğrenince, Güvenli çalışma ortamlarına özellikle pahasına. Bu olay, bu gençlerin Yarbay Hikmet Boran’dan için aslında kıyamet gibi bir AHEF 2.Başkanı Dr. Zafer yardıma gelenlerin bir süre sonra sahra hastaneleri, seyyar sağlık kurtuluş mücadelesinin başkası değildi. 14 Mart Tıp şeydi. Depremin yaşandığı ilk Tolga İpek ve AHEF Yönetim depremzedelerden daha mağdur istasyonlarına ihtiyaç var. Ülkemizin organizasyon safhalarından Bayramı olarak kutlanır anlarda sarsıntı durduğunda bir Kurulu Üyesi Dr. Taner Balbay hale geldiklerini gördük. dört bir yanından bize kucak biri olan Sivas Kongresi’ne ülkemizde. Herkes modern an için insanlar ne yapacaklarını olarak bölgeye birebir ihtiyaç Aile Hekimleri Dernekleri açan ve evinde ağırlamak isteyen davet edilmelerini sağlamıştır. tıp okullarının kuruluşunun bilemedi. Herkes ailesine koştu, malzemeleri götürmeye karar Federasyonu 3 binden fazla arkadaşlarıma çok minnettarım. Aralarında topladıkları para, 195. yılını kutlayacak bu yakınlarının durumunu öğrenmek verdik. Çünkü depremden adeta üyesiyle Türkiye’nin en büyük Allah bir daha milletimize böyle bir içlerinden sadece birinin yıl. Bense o bayrağın okul için telefonlara sarıldı. Biz hekimler kaçarcasına kendilerini dışarı ailesi olarak, destek, moral felaket yaşatmasın. Ölen doktor kongreye katılımına yetmiştir. binasında dalgalanışının 104. de ne yapacağımızı bilemeden atan hekimlerimiz ve sağlık vermeye yaraları sarmaya, arkadaşlarıma ve vatandaşlarımıza Kongrenin başlamasından yılını kutlayacağım Tıbbiyeli şaşkınlık içinde idik. Ailemizi güvene çalışanlarımız, yıkılan evlerine acıları paylaşamaya devam gani gani rahmet diliyorum. sonra sıra 18 yaşındaki bu Hikmet’in anısına… Son almadan hiçbir şey yapamadık. Yıkım giremedikleri gibi kıyafet, duş, edecektir. Sağlık çalışanları Yaralılarımıza ve geride kalanlara da gencin konuşmasına gelmiş, nefesini 1945’te vermemiştir o kadar büyüktü ki koordinasyonu hijyenik malzeme ihtiyaçlarını ailesi olarak, gideceğimiz yerin, geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. genç önce Anadolu’daki bütün aslında Tıbbiyeli Hikmet; gerçekten çok zor idi. Hekimlik hiçbir şekilde karşılayamıyorlar, acıların tam ortasına, halkımızın Bu vahim olayda bölgede kalıp, kurtuluş örgütlerinin tek ne zaman bir Türk bayrağı içgüdüsü ile “Ne yapabiliriz, nasıl üstelik kendilerinden hizmet yanına olduğunu, yaşadığımız vatandaşımıza sağlık hizmeti vermek bir çatı altında toplanması dalgalansa yurdumun bir yardım ederiz?” psikolojisi ile vermeleri bekleniyordu. bu depremde de gösterdik. benim tek tesellim. Hep beraber, gerektiğini söylemiş, bu köşesinde, bir nefes bir şeyler yapmak için sağa sola Yakınlarını kaybetmiş, evleri Türkiye’nin her tarafından binlerce birlik içinde büyük Türk milleti önerisi de Rumeli ve Anadolu daha alır Hikmet memleket yöneldik. Deprem sonrası bir afet yıkılmış, psikolojik olarak çökmüş, gönüllü akın akın yaraları sarmaya olarak yaralarımızı saracağımıza, Müdafa-i Hukuk Cemiyeti nişanı veremli akciğerine.. planına çok ihtiyaç hissedildi. Bu temizlik, kıyafet sorunları gitmektedir hâlâ… Çünkü biz bu bu zorlukları aşacağımıza yürekten kurularak gerçekleştirilmiştir. Hikmet’e selam olsun. felaket bize gösterdi ki hekimlerin çözülmemiş sağlık çalışanlarımıza vatanı karşılıksız sevdik. inanıyorum. Ancak toplantının asıl can Bayramınız kutlu olsun.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear