22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 ŞUBAT 2023 CUMA YÜZYILIN FELAKETİ 3 kentin en işlek ve bir zamanlar Ekipler enkaz başında ‘Sesimi duyan var mı’ ADIYAMAN ‘imrenerek’ bakılan caddeleri yerle bir oldu. sorusuna yanıt bulmaya çalışıyor. Ölüm gelmiş cihane sarı öküz mahane ilimci olması gereken bir profesörün “Ecel öldürür Bdeprem vesiledir” dediğini duyunca benim de dilimin ucuna yazımın adı geldi. Başağrısı ölüme bahane olur da deprem olmaz mı, elbette olur. Bina yaptıranların, yapanların, yapımına ve iskânına izin verenlerin sorumsuzluğu, gevşekliği yanında yazımın adı çok ciddi kalır. 17 Ağustos 1999 İzmit-Gölcük depreminden başlayarak, 30 Ekim 2020 depreminden geçerek ve 6 Şubat 2023’ün 10 ilimizi ezen felakete gelinceye kadar ülkemizin bilimcileri, deprem bilimcileri, Adıyaman’ın bir yanı ‘kan ağlıyor’, bir yanı ses duyulduğunda çiçek açıyor... yerbilimcileri neredeyse kapı numarasına kadar olacak depremin adresini vermişler; 1500 bilmem kaçtan bu yana bölgede deprem öfkesi birikiyor, dikkat, demişler... Demişler ama ha bilimciler konuşmuş ha bizim Göde Omar’ın Hadi kuzum ses ver eşeği yellenmiş... Aynı bölgenin güneyinde askere hücum emri vermek için keçinin kuyruğuna Kentte caddeler dümdüz. Yurttaşlar Açlık, soğuk ve acı içinde kaderine 4. günde Cemile’nin enkazda nefes bakan Osmanlı paşası gibi... ise öfkeli. Arama kurtarma terk edilen depremzedeler aldığı anlaşılıyor. Ekipler, “Sesimizi Daha fazlasını yazamayacağım, ekiplerinin ve yardımların ancak enkazları elleriyle kazıp yakınlarına hepiniz 6 Şubat’tan bu yana duyuyorsan duvara vur” diyor. olan biteni televizyonlardan üçüncü gün ulaştığını söylüyorlar. ulaşmaya çalıştıklarını anlatıyor. Cemile vurdukça umutlar yeşeriyor. izliyorsunuz... Eğer TELE1, Halk TV gibi televizyonun dışında kalan yandaş ve besleme televizyonlardan umhuriyet ekibi olarak, ‘DAĞLAMA YÜREĞİMİZİ...’ izlemişseniz felaketin boyutlarını felaketten sonraki dördüncü İZLENİM ‘Valilik artık kesinlikle anlayamazsınız! Hükümet Cgünde depremin en çok “Beton yığınına” yetkililerinden, AFAD yetkililerinden etkilediği Adıyaman’daydık. dönmüş sekiz katlı masallar dinlediniz, Başyüce’nin bizimdir’ bir binanın önünde Kent merkezine girişte, sağlı dünya liderleriyle yaptığı telefon küçük bir kız konuşmalarını, “Başınız sağ olsun!” sollu tuzla buz olmuş ŞEhrİn orta yeri can karşılıyor bizi. mesajlarını öğrenmişsinizdir. pazarı. Ambulansların evlerle karşılaştık. Önünde çocuk Gerçek başka, çok başka, sanki biri gidiyor, biri geliyor. Burası “Adıyaman’ın kıyafetleri ve Hatay ili Türkiye sınırları içinde Aileler ile kucaklaşıyoruz, göbeği” olarak bilinen, oyuncaklar var. değilmiş gibi... Her yerde bir çoğu kez birlikte SELDA CHP milletvekili Enkaz altında can düzensizlik, başıbozukluk, dağınıklık, ağlıyoruz. Adıyaman GÜNEYSU Abdurrahman Tutdere veren aynı yaştaki basiretsizlik var ama sanki Hatay Valiliği’ne tepki de kuzeninin ile depremde yaşamını “Bizden değil” gibi... İskenderun’u büyük. kente sahip oyuncaklarını ve deniz basmış, liman cayır cayır yitiren AKP Milletvekili Yakup çıkılmasını istiyorlar. kıyafetlerini yanmakta... Taş’ın da evlerinin bulunduğu yer. Gece soğuk olunca valilik diziyor özenle. Kaç gündür bir delikanlı “Yenge, makamına girdiklerini İzleyenler ağlayarak yenge, duyuyorsan cevap ver!” Açlık ve soğuk ve oraya sığındıklarını şöyle sesleniyor: diye bağırmakta bir enkazın başında, Bir zamanlar, buralara söylüyorlar. Şaka ve cevap aldı mı acaba? “Yapma be “imrenerek baktıklarını” söylüyor tepkiyle karışık “Valilik çocuğum, dağlama “Biz AKP’liyiz, burası CHP depremzedeler. Ancak 6 Şubat’a artık bizimdir” diyerek... belediyesi, AKP’liler buraya yüreğimizi...” yardım ederse çok iyi olur!” dek “imrenilerek” bakılan evler Pazartesi günü TELE1’i artık birer enkaz. Cadde deyim izlemekteyim, 14.30’dan itibaren... yerindeyse “dümdüz” olmuş. Sahneler ve anlar: Yurttaş öfkeli. Arama kurtarma Bir kadın haykırmakta: “Devlet çalışmalarına ancak üçüncü günde nerede, AFAD nerede? Ama ‘Her saniye, dakika çok önemli’ başlandığını söylüyor. Yardımların kızım işte orada, enkazın altında ağlamakta...” da aynı gün gelmeye başladığına MehM Emin ile kardeşi Hidayet hepsine yetişemiyor. Her enkazın bu arka enkaza gelin. Burada Aslında “Hükümet nerede?” dikkat çekiyorlar. Öncesinde “açlık, Selçuk’un bize anlattıklarını başında ‘Sesimi duyan var mı’ ses var.’ Ancak maalesef ‘Görev diye haykırması gerek kadının... soğuk ve acı...” duyan bir sağlık çalışanı yanımıza diye sesleniyorlar. İçeriden ses yerimiz burası’ yanıtını alıyorum. Devlet aygıtının harekete geçmesi yaklaşarak madencilerden söz gelince müdahale ediyorlar. Enkazı Enkazdaki canlarımıza bir an için hükümetin yetenekli olması, ‘Cemile, duvara vur’ ediyor. Madencilerin sabah saat kazmaya başlıyorlar. Bize de evvel ulaşmak istiyoruz. Çünkü becerikli olması ve devlet canavarını 04.00 civarı enkazları gezerken haber veriyorlar, hemen geliyoruz. her dakika her saniye çok önemli. Yerle bir olmuş Akgül Apartmanı uyandırması gerek! binadan bir ses duyduğunu Başka bir enkazda, bu binanın Böbrek yetmezliği oluşabilir bu Vatandaşın şu soruyu sorması “derin sessizlik içinde” AKUT ve belirterek o saatten bu yana bir paralel sokağındaki enkazda tür durumlarda. Ancak ne yazık ki gerek, haykırması gerek: Bu on ilin Tayvan’dan gelen ekip çalışıyor. yaşananları şöyle anlatıyor: ise AFAD ekipleri var. Yanlarına sabah saat 08.00’de yardım geliyor. ve bütün ülkenin depremden en az Yaklaşıp sorduğumuzda, içeriden etkilenmesi için gereken her türlü “Madenci kardeşlerimiz gidiyorum, o binada canlı olup Sonra AKUT ekibi geliyor ve sonra ses geldiğini ve üç kişinin önlemin alınmış olması mı gerekirdi, gelmiş. Adıyaman’da enkaz o olmadığını soruyorum, ‘Maalesef’ Tayvan’dan gelen arama kurtarma yardım istediğini belirtiyorlar. yoksa Çanakkale Köprüsü mü, kadar çok ki ekipler maalesef diyorlar. Sesleniyorum: ‘Lütfen ekibi.” Depremden 80 saat sonra duymayı İstanbul’a yeri yanlış nazenin, fiyakalı havaalanı mı, İstanbul Kanalı procesi hiç beklemediklerinin de altını mi, yoksa onlarca halk bahçesi mi?... çizerek... Enkazı yavaş yavaş kente ulaşan yardımlar gelişigüzel Arada sevimsiz bir AFAD kazan ekip, Cemile’ye sesleniyor: ‘Koordinasyon sokaklara atılmış durumda. yetkilisi televizyon ekranlarından “Cemile, sesimizi duyuyorsan depremzedeleri taciz ediyor, ölü duvara üç kez vur...” Cemile ve yaralı bilançosu okuyor ve son sorunu var’ duvara vurdukça yakınlarını olarak da banka IBAN numarası bekleyenlerin ağzından şu cümle veriyor!!! Bre adam, 20 yıldır SAğlık çalışanının ardından bir görevli toplanan deprem vergileri nerede? duyuluyor: “Kalbim küt küt atıyor, yaklaşıyor yanımıza. Enkazlardaki Millet can derdinde, herif para... bizimkiler de yaşıyordur değil kurtarma faaliyetlerine ilişkin Yıkıntıların başında hiçbir kurtarma “Adıyaman özelinde diyebilirim ki mi?” Enkazın başında bekleyenlere ekibi yok... Ne vinç ne kepçe ne burada tam anlamıyla koordinasyon umut aşılayan Cemile’nin demir kesecek elektrikli testere... sorunu var. Çabuk koordine olunmalı yakınları, “Cemile Hasar, 36 Adana-Gaziantep otoyolunun bir ve hangi ekibin hangi enkaza müdahale yaşında, memur. Tek başına bölümü göçmüş, yıkılmış, kırılmış... edeceği belirlenmeli. Ama maalesef Böyle bir olayın depremcede bir yaşıyordu. Öldü sandık, bu bir biz bu depremde, Adıyaman’da, adı var ama aklıma gelmiyor, artık mucize. Cemile, haydi kuzum, ses koordinasyon oluşturmada gereğini tam siz anlayın... Fay mı? Göl üzerine ver...” bilgisini paylaşıyor. olarak yapamadık” diyor. Sağlık çalışanı yapılan havaalanı da neredeyse Aynı binada enkaz altında kalan da yeniden söze girerek yetkililere şöyle ikiye katlanmış ortasından... Yahu yakınlarından umudu kesenler de hükümet kardeş, İstanbul ve Hatay sesleniyor: büyük bir heyecanla Cemile’nin havaalanlarının yeri için sizi bilimciler “Ben buraya can kurtarmaya geldim. kaç kez uyarmadı mı? kurtarılmasını bekliyor. Bunlardan Ancak ‘Bana vaka verin’ diye yazmasam, ‘40 deli yürek iş başında’ Bunları yazan ben ve benzerlerim, aramasam, söylemesem kimse bana biri de Mehmet Emin Selçuk ve nankör ve merhametsiz değiliz! bir şey demiyor. Çeksem ambulansı, Ekİp olarak “Acaba yakın diğer sorunca, içlerinden biri atılıyor kardeşi Hidayet Selçuk. Ekranlarda gördüğüm manzara otursam uyusam içinde maalesef enkazlarda da canlı var mı” söze ve başlıyor anlatmaya: Mehmet Emin Selçuk, sanki atom bombası yemiş kimse benim farkıma bile varmaz. diye, Adıyaman merkezdeki “Trabzonlu 40 yürekli deli yaşadıklarını şöyle anlatıyor: Hiroşima, Nagazaki manzarası... ‘Sen neredesin’ demez. Koordinasyon belki de tek sağlam kalan yapı diye bizi yaz. Mühendisimiz Yıkılan bina sayısı sanırım 15 binden kurulsun, bizlere hemen ‘Görevin var mı, olan Adıyaman Valiliği’ne doğru bizi yönlendiriyor. Bugün varya ‘Bağırdım, bağırdım...’ aşağı olmayacak... Böyle bir yıkımla yoksa hemen koş şu yöne, şu enkaza git’ gidiyoruz. Valilik sağlam ama bugün (dün) çok mutlu ve hiçbir ülke baş edemez, edemez!!! “Deprem olduğu saatten itibaren denilsin. Allah aşkına koordine edilsin.” yanında yöresinde başka sağlam gururluyuz. O girilemez denilen Evet ama hastaneler, belediyeler, buradayım. İçeride 45 yaşındaki bina yok. Karşı kaldırımda enkazlara girdi bu 40 deli. 20 canı okullar, kamu binaları yıkılmış... Bu yakınım Emine Selçuk ile 17 ‘Ekmek arası helva’ Trabzon Ortahisar’dan gelen kurtardık, 20 canı... Umudumuzu nasıl olur, bu nasıl olur? yaşındaki kızı Zeynep Berfin Kentte acı olduğu kadar, kalpleri gönüllü ekibiyle karşılaşıyoruz. da kaybetmedik ha diğer Namertten bir müteahhit bir yıl Selçuk ve 8 yaşındaki oğlu Mustafa ısıtan anlar da yaşanıyor. Enkaz başında önce 15 katlı bir bina yaptırmış, Yemek molası vermişler. yerlerden. O kadar saat enkaz Kaya Selçuk var. İlk gün geldim güya 9 kuvvetinde depreme yakınlarının sağ kurtulmasını umut eden Yanlarından geçerken, foto altındalar ama mucize diye bir dayanıklıymış, elinde sertifika bağırdım, ikinci gün geldim ve gelen yardımlarla karnını doyurmaya muhabiri arkadaşım Necati şey var. Bu 40 deli bakın görün varmış... Ve daireleri iki buçuk çalışan bir depremzede yaklaşıyor bağırdım, üçüncü gün geldim Savaş, deklanşöre basıyor. O sesi daha kaç kişiyi çekip alacak o milyon (2.500.000 TL) liraya satışa yanımıza. Ekmeği ikiye bölüp içine helva duyan ekip hemen arkamızdan yıkıntılardan.” bağırdım. Bir Allah’ın kulu yoktu. çıkarmış... Bina 6 Şubat zelzelesinde koyduğunu söylüyor. “Teşekkür edip sesleniyor. “Abi, abla çay var Kendi imkânlarımızla ilk gün yatak (yer sarsıntısında) un ufak olmuş... önce sizler” deyince kızıyor depremzede çay, içer misiniz?” Tekliflerini odası ve mutfağa ulaştık. Salonun Bre Allah’tan korkmaz milletten ağabey: “Ekmek arası helva, çok güzel geri çeviremiyoruz çünkü zor da bir kısmını açtık. Üçüncü gün utanmazlar, 2.5 milyonu sokakta mı yiyin. Siz de çalışan değil misiniz? şartlarda çalışıyoruz. 40 gönüllü buldunuz? de banyoya ulaştık. Çocuk odası Bak buralara kimse gelmediydi, siz olarak Trabzon Ortahisar’dan Bunlar kentlerde olanlar! Köylerde, ile antre ve salona ulaşamadık. geldiniz, sesimiz oldunuz. Öyle aç açına geldiklerini söylüyorlar. Ekibin kasabalarda kim bilir ne türlü facialar Çünkü ev, öne doğru yığılmış. çalışılmaz, sizin de kursağınızdan bir şey başında yüksek jeoloji mühendisi var? Ama bakarsınız Cumhur İttifakı Ellerimizle kazdık. Arama kurtarma girsin. Hava soğuk, dayanmak lazım. Var bir genç var. seçimden önce son 20 yılın 10’uncu çalışmalarına ancak bugün bizim ekmeğimiz daha, paylaşırız...” “Gönüllü müsünüz” diye Trabzonlu ekip molada. imar affını da çıkarır! (depremin 4. günü) başlandı.” Sözün bittiği yer... et
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear