24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
gorus@cumhuriyet.com.tr 28 EYLÜL 2022 ÇARŞAMBA 2 olaylar ve görüşler Dünya siyasetinin intiharı Cumhur u TKu var. Havayolu şirketleri St. Peters- Beşinci nesil savaş çoktan başladı ve bugünlerde burg, Soçi ve Moskova’dan İstan- EMEKLİ P. KD. ALB. şiddetlenecek. Ulusal nostaljilerle, anma günleriyle, bul ve Antalya’ya fahiş fiyatlarla güncel siyasi şakalarla ve mafya haberleriyle bilet satıyor. utin ikide bir nükleer silah- oyalanmanın, dalga geçmenin zamanı değil. lardan bahsederek (daha bü- Sorun büyük Pyük savaş ile tehdit etme- Antalya ili, karavan ve mini- si) kitle imha silahlarından birini büslerle ülkelerinden kaçan Uk- kullanmayı deneyebilir. Batı’nın Vahdettin rayna ve Rus genç ailelerle do- siyasal önderleri de o kadar tekin lu. Bunlar sıcak bölgemizi gör- sayılmazlar. tartışmasının meye, gezmeye gelmiş aileler “Batı” dediğimiz kavramın kar- değil. Çok yüksek ücretlerle ev- şısında “Doğu” yok, yalnızca Putin hukuksal yönü ler kiralıyorlar. Gümrük me- var. Neden? Çünkü Doğu’nun halk- murları ve çarşı esnafı bu du- ları tiranlar tarafından yönetilme- Vahdettin’in, azılı bir Milli rumun çok farkındalar. Akku- ye alışık halklardır. Batı’da ise bir- Mücadele karşıtı olduğunun, yu Nükleer Santralı civarındaki çok dengeler var. Her zaman ve Vladimir siyaseten, hukuken ve kasabalarda Ruslar, Suriyelile- her yerde bir kişinin psikolojisi- Putin tarihsel olarak altını çizelim rin Hatay’da yaptıkları gibi böl- ne teslim olmak halkların geleceği halen Vahdettin’e ecdadımız genin demografik yapısını değiştir- açısından tehlikelidir. Dikkat eder- diyenleri kendi hallerine diler bile. Ruslar Akdeniz’e inmiş, sek yazı ve konuşma dili yüzde Suriyeliler Afyon ve Kütahya sana- bırakalım. seksen birbirinin aynı olan iki hal- yi çarşısını işgal etmiş durumdalar. kın birinde (Ukrayna) açık milli- Şaka değil bu. Ülkemiz komşu ülke yetçilik, diğerinde (Rusya) ise gizli AV. MURAT FATİH ÜLKÜ halklarının istilasında. milliyetçilik var. Açık milliyetçileri on Osmanlı Padişahı Vahdettin’i NATO Genel Sekreteri Volodimir Askeri paktlar siyasal bir kandır- Batı dünyası desteklediğinde Rus- Jens Stoltenberg Zelenski Startışıyoruz bir süredir. Hain- maca olup asıl tehdit üretimsizlik ve ya kadar mevcut ve gelecek sava- di, değildi, zavallıydı, kendi iyi, buğdaydır. Liberal zannettiğimiz dün- şın suçuna Batı da katılmış oluyor. çevresi kötüydü... Fitili 9 Eylül’de ya ve demokrat olmayan halklar de- İzmir’in 100. kurtuluş yıldönümün- ŞİÖ ve NATO vamlı örtülü bir tehdit altında yaşa- de Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde- Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) bir oylamada açık ara NATO üyeli- Devamlı kötüye giden bir dünya- maktadır. Beşinci nesil savaş çoktan ki sözlerini, güzel bir hitabetle yine- başladı ve bugünlerde şiddetlenecek. toplantısına gözlemci olarak katı- ğine devam kararı çıkacağını kes- da yaşıyoruz. Günümüzde çoğu ül- leyen Tunç Soyer ateşledi. Merdan lan Türkiye ile ilgili çokça NATO tirebiliyorum. Bunun nedenlerinin ke yönetiminin diktatörlerce tes- Bütün bunlardan Türk halkı da zarar Yanardağ da 16. yüzyıldaki anonim ve Şanghay değerlendirmesi yapıl- başında askerlik sanatı ve teknolo- lim alınmış durumda olduğunu gö- görecek. Sorun büyüktür. Ulusal si- halk deyişini söyleyince, cumhurbaş- dı. Elbette askeri paktlara girmek jisinin günümüzdeki durumu var- rüyor ve endişeleniyoruz. Putin’in yaset ve ulusal ekonomi, göçlere gö- kanı, yargıya talimat verircesine, iki- ya da çıkmak siyasi otoritenin bi- dır. Bağımsızlık uhrevi değildir ve Batı’yı tehdit eden açıklamasından re düzenlenmeli, buna göre ivedi ön- sini de doğrudan hedef gösterdi. bir siyasi ahlak sorunudur. Tekno- sonra Rusya’dan Türkiye’ye yüz- lemler alınmalıdır. Ulusal nostaljiler- leceği iştir. Ancak ikisinin arasın- Konunun cumhurbaşkanının, bir da kalmak birçok siyasal faciala- loji, hele askeri teknoloji ve asker- lerce yolcu uçağı binlerce yolcuyu le, anma günleriyle, güncel siyasi şa- belediye başkanı ile bir gazeteciyi ra yol açabilir. Emekli ve muvaz- lik sanatı ve bilimi de ekonomi bi- taşımaya başladı. Hava ulaşımın- kalarla ve mafya haberleriyle oyalan- ifade özgürlüğü kapsamında kalan zaf subaylar arasında yapılacak limi gibi bir dünya işidir. da son günlerde anormal bir artış manın, dalga geçmenin zamanı değil. açıklamaları nedeniyle hedef göster- mesinin hukuk devletinde kabul edi- lemez oluşunu aşan yönleri var: Pa- dişahlığı Kurtuluş Savaşı dönemi- ne denk gelen son Osmanlı Padişahı Vahdettin ve diğer Osmanlı yönetici- lerinin hainliği tartışmasının içeriği Dünya Kuduz Günü ve hukuksal yanı. Geçmişte kendi aşısını büyük oranda kendi üreten 308 sayılı TBMM kararı ülkemiz, bugün dışarıdan ithal etmekte. Türkiye, Vahdettin 17 Kasım 1922 tarihinde İngiliz savaş gemisi ile Malta’ya kaç- ihtiyacı olan aşıları üretecek koşulları yeniden tı. Burada Vahdettin’in “beş parasız” sağlamalı ve dışa bağımlılıktan kurtulmalı. gittiği yönündeki acındırmanın yalan lerinde getirirler. Paris’ten getiri- olduğunu, bu acındırmanın artık tari- DR. GÜLAY ERTÜRK len iki tavşan aracılığıyla 1887 yı- hin çöplüğüne atıldığını belirtmeden VETERİNER HEKİMLER DERNEĞİ geçemeyeceğiz. 1 Kasım 1922’de sal- lında dünyada 3. ülke olarak ilk ku- GENEL BAŞKANI duz aşısı üretilir. Üretilen aşı ile tanatın kaldırılması ile Vahdettin’in artık kaçacak yer aramaya başladığı- birlikte, kuduza karşı etkin bir mü- ünyada, yılda 59 bin civarın- kak hayvanları dönem dönem tec- de 99’undan sorumludurlar. nı da biliyoruz. Tam da burada, (307 cadeleye girişilir. Asya, Afrika ve da insan kuduzdan ölmektedir. rit ve itlaf edilerek kuduzla etkili şe- Ülkemizde, aşılar ithal aşılardır. sayılı TBMM kararı ile birlikte) sal- Avrupa’da birçok ülkeden tedavi DŞüpheli kuduz köpek tarafın- kilde mücadele edilir. 1934 yılından Tarım ve Orman Bakanlığı verileri- tanatı kaldıran “TBMM’nin, hukuku için insanlar İstanbul’a gelirler. dan ısırılan insanların yüzde 40’ı 15 itibaren Türkiye’de ilk kez hayvan- ne göre 2021 yılında sahipsiz kedi ve hâkimiyet ve hükümraninin mümes- yaş altı çocuklardır. lara kuduz aşısı yapılmaya başlanır. köpekler için, 750 bin doz inaktif pa- Etkili mücadele sili” (egemenliğin ve hükmetme gü- Kuduz aşısını, Louis Pasteur 1882 renteral kuduz aşısı ithal edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti 1923-1950 yıl- cünün temsilcisi) olduğuna dair 308 Takip eden süreçte, Anadolu’da yılında bulmuştur. Pasteur tarafın- ları arasında, tüm salgın hastalık- Kırsal ve ormandaki yaban hayvan- sayılı TBMM kararının içeriğine bak- başlayan Milli Mücadele’yle birlikte dan bulunan kuduz aşısının geliş- larda olduğu gibi kuduz hastalığıyla ları için oral aşılar uygulanmaktadır. mak, Vahdettin tartışmasına hukuk- Türkiye, kuduz ile etkili şekilde mü- tirilebilmesi için Paris’te kurulan Kuduz ülkemizde eradike edileme- da tüm olanaklarını seferber ederek sal bir boyut kazandıracaktır. cadele edilebilmesi için tüm olanak- enstitüye II. Abdülhamit dönemin- mücadele etmiştir. miş bir hastalıktır. Geçmişte kendi Saltanatı kaldıran 308 sayılı TBMM larını seferber eder. Ülkenin her böl- de 10 bin Fransız Frangı yardım ya- aşısını büyük oranda kendi üreten kararında kullanılan ifadelerden ba- gesinde, birer kuduz tedavi merke- Kendi aşımızı üretmeliyiz pılır. Burada eğitim almaları ama- ülkemiz, bugün dışarıdan ithal et- zı örnekler: zi açılır. 1932 yılında, Ankara Hıf- cıyla, Dr. Zoeros Paşa, Miralay Dr. Dünyada, her sene yaklaşık 15 mil- mektedir. Türkiye, ihtiyacı olan aşı- “... Türk milleti Anadolu’da hem hari- zıssıhha Enstitüsü bünyesinde üre- Hüseyin Remzi Bey ve Veteriner yon insan kuduz aşısı olmaktadır. ları üretecek koşulları yeniden sağ- ci düşmanlara karşı kıyam etmiş hem Hekim Hüsnü Bey Paris’e gönderi- tilen semple tipi aşı, ülkenin hemen Sağlık Bakanlığı verilerine göre, ül- lamalı ve dışa bağımlılıktan kurtul- de o düşmanlarla birleşip millet aleyhi- lir. Haziran 1886’da eğitime başla- her noktasında açılan aşı merkezle- kemizde yılda yaklaşık 250 bin ku- malıdır. Ulusal üretimi destekleyen ne harekete gelmiş olan Saray ve Babı- rine sevk edilmeye başlanır. Bu ta- yan ekip, altı aylık eğitimin ardın- duz riskli temas bildirimi yapılmakta politikalar ile doğru yatırımlar yapıl- ali aleyhine mücahedeye (girişime) atı- dan İstanbul’a dönerken Pasteur ta- rihten sonra, insanlar aşının değil, olup yılda ortalama 1-2 kuduz vaka- dığında aşı üretimini sağlayacak bil- larak, Türkiye’de Büyük Millet Meclisi rafından bizzat aşılanan ve kuduz aşı insanların ayağına gelmeye baş- sı görülmektedir. Köpekler, insanla- gi ve deneyime sahip veteriner he- ve onun hükümeti ve ordularını bitteş- virüsü taşıyan iki tavşanı beraber- lar. Ayrıca belediyelerde, başıboş so- ra kuduz bulaşmasının yaklaşık yüz- kimlerimiz mevcuttur. kil (oluşturarak) harici düşmanlar, Sa- ray ve Babıâli ile fiilen ve müsellehan (silahlı)... cidale (savaşa) girişmiş...” “... Türk milleti Saray ve Babıâli’nin hıyanetini gördüğü zaman...” 1 Kasım 1922’de, Cumhuriyet kar- şıtlarının yere göğe koyamadığı Bi- ‘Hanım kız tartışması’ üzerine rinci Meclis’te oybirliği ile kabul edi- len, siyasal İslamcıların büyük sem- pati duydukları (Mustafa Kemal İBRAHİM KOCAİRİ Yazık ki Tanzimat’tan beri bin Tanzimat’tan beri bin bir güçlükle oluşan köklü Paşa’ya muhalif) İkinci Grup’un, ka- bir güçlükle oluşan köklü “ha- “hariciye” meslek birikimimiz son yirmi yılda göz bul edilmesi için Birinci Grup ile ya- il oğlanı” kibirli Osmanlı riciye” meslek birikimimiz son ardı edildi ve bin bir emek ve çabayla yetişen seçkin rıştığı saltanatın kaldırılmasına iliş- “Ddevlet adamlarının Avru- yirmi yılda göz ardı edildi ve bin diplomatlar “monşer” yaftasıyla dışlandı. kin karar metni, Vahdettin hakkın- palı genç tercümanlar için kul- bir emek ve çabayla yetişen seç- da nitelendirmenin, o dönemde siya- landıkları bir söylemdir. Şim- li Rumlara yaptırılan bu görev, bu konuda atılmış önemli adım- kin diplomatlar “monşer” yafta- seten oybirliği ile yapıldığını göste- di buna bir de “dil kızı” (hanım Batı’da gelişen milliyetçilik hare- lardı. Ülkede devletin oluruy- sıyla dışlandı. Şimdi ise “mek- riyor. 308 sayılı TBMM kararı bugün kız) eklendi. ketinin azınlıkları etkilemesin- la yabancı lise ve kolejlerin (Ro- de yürürlükte olduğuna göre, konu- tepli monşerler”in yerini “alaylı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, den dolayı kuşkular yaratıyor- nun hukuken çok fazla tartışılacak bert Koleji, 1863; Galatasaray monşerler” aldı. ABD başkanı ile baş başa görüş- bir yanı kalmamış görünüyor. du. Bir yandan yabancı ülkelere Lisesi, 1868 vb.) açılması, ya- mesinde çevirmenliği, diplomat Türkçeye vâkıf değil mi? öğrenci gönderildi diğer yandan bancı dil öğretimini daha düzen- Milli Mücadele karşıtıydı sıfatı olmayan bir genç kadının Diplomatik çeviri, “monşer” de- da ülkede tercüman yetiştirme li ve örgün duruma getirdi. Mustafa Kemal Paşa’yı 19 Mayıs yapması olay olunca aklımız si- nilerek küçümsenen uzman dip- yoluna gidildi. Örneğin, 23 Ni- Bu uygulamalar sadece yaban- 1919’da başladığı görevinden, sade- yasi tercümanlığın geçmişine lomatların olağan ve sıradan gö- cı dil öğretimini sağladı, ancak san 1821’de Babıâli’de “Tercüme ce 50 gün sonra azleden, Mustafa Ke- gitti: Bu meslek nasıl türemişti? revi idi. Diğer sorumlulukları gi- diplomat yetiştirmek için bu ye- Odası” adıyla bir tür çevirmenlik mal Paşa hakkındaki idam kararını Avrupa’da ticaret burjuvazisi- bi yaptıkları çevirinin de hesabını terli değildi. Usta-çırak ilişki- okulu açıldı. imzalayan, İngiliz Muhipleri (Dostla- nin geliştiği ve azgelişmiş ülke- verirlerdi. Cumhurbaşkanının çe- siyle diplomat yetiştirme yönte- rı) Derneği üyesi, Kuvayı Milliye’nin ‘Hariciye’ birikimi lerle sömürü ilişkilerinin arttı- virilerini yapan “hanım kız” böyle karşısında Kuvayı İnzibatiye adın- mi, Cumhuriyet döneminde da- ğı 17. yüzyılın sonlarında tercü- Tanzimat’la birlikte bunun de- da bir ordu kurulmasına onay veren, bir sorumluluğa sahip değil. Çün- ha sıkı kurallara bağlandı. Baş- Mustafa Kemal Paşa, destekçileri ve manlık büyük önem kazandı ve vamı geldi. 1859’da Fransa’da kü o görevini “hatıra binaen” yapı- ta Mülkiye Mektebi (Siyasal Bil- muhalifleri tarafından hakkındaki ni- Avrupa’nın sömürgeci devletle- “Mekteb-i Osmani”nin, 1864’te yor ve haklı. Ama anlaşılamayan, giler Fakültesi) olmak üzere, ye- telendirme TBMM kararına yansıyan ri tercüman yetiştirebilmek için Babıâli’de “Lisan Mektebi”nin bu genç kadının kendisine “hanım terli dil öğrendikten sonra, en az Vahdettin’in, azılı bir Milli Mücade- ciddi adımlar atarak büyük iler- açılması, 1865’te “Tercü- kızımız” diyen muhalefet liderine lisans düzeyinde siyasal bilimler le karşıtı olduğunun, siyaseten, hu- lemeler kaydettiler. me Cemiyeti”nin kurulması, ve hukuk okuyan gençlerden Dı- hakaret davası açması. Oysa “ha- kuken ve tarihsel olarak altını çize- Osmanlı devlet adamları geliş- 1866’da Maarif Nezareti (Eğitim nım kız” sözü dilimizde genç ka- şişleri Bakanlığı’na kadın ve er- lim de halen Vahdettin’e ecdadımız meler karşısında küçümsedikle- Bakanlığı) bünyesinde bir “Ter- dınlara söylenen pekiştirilmiş bir kek aday meslek memurları ye- diyenleri kendi hallerine bırakalım. ri bu yöntemi kendileri de uygu- cüme Dairesi”nin oluşturulma- tiştirilip burada kariyere alını- iltifat söylemidir. Acaba İngilizce- Yalnız ellerindeki güce dayanıp yar- gıya talimat vermesinler. lamak zorunda kaldılar. Daha ön- sı, 1878’de “Elsine Mektebi”nin yordu. Başarılı olanlar aşama ye “vâkıf” olan bu hanım Türkçe- ce azınlıklara, özellikle Fener- (Yabancı Diller Okulu) açılması aşama yükseliyordu. nin inceliklerine vâkıf değil mi?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear