24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 OCAK 2022 CUMARTESİ 4 HABER İktidar milletvekillerinden Erdoğan’a, ‘Bölge insanıyla daha fazla kucaklaşmalı’ önerisi geldi Güneydoğu açılımı! Deli İbram Divanı içbir akış, kurulu düzen kendiliğin- oğu ve Güneydoğu Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gerçekleştirdiği den ortaya çıkmıyor. Oysa hâkim Anadolu’da “oy kaybe- ‘Gerekeni yapıyoruz’ Hideolojilerin işlevi, halkın çoğunluğu- kahvaltılı toplantının gündeminde, “bölge Dden” AKP, Kürt köken- nun aleyhine işleyen akışları olağanlaştır- insanıyla kucaklaşma” vardı. li seçmen için “yeni atılım” he- illetvekillerinden gelen her zaman yakın temasta ol- mak ve tarihsiz kılmakla, devran hep böy- Mönerilere Cumhurbaşkanı du. Bundan sonra da olacak. leymiş gibi göstermekle sınanıyor. Ama defliyor. Cumhurbaşkanı Re- dığı, bölgedeki aşiretlerin de yürütmeli” ifadelerini kullan- Erdoğan’ın “onay verdiği” ile- Bizzat bölgeye ziyaretler dü- öyle değil, olgular tarihsiz değil. Örneğin cep Tayyip Erdoğan’a, “Bölge- AKP’den uzaklaştığı” dillendiri- dığı belirtildi. ri sürülüyor. Erdoğan’ın, Bat- zenliyorum. Diyarbakır ve Bat- kapitalizm; bu sistemi leylekler getirmedi deki muhafazakâr liyordu. Cumhuriyet’in edindiği Milletvekillerinin Erdoğan’a, man ve Diyarbakır’a yaptığı zi- man buna örnek. Gerekeni ya- ya! Tarlasını, toprağını ekip biçen, kendi Kürt köken- bilgiye göre bu durum Cumhur- “Bölge terörden temizlenin- yaretlere atıfta bulunduğu ve pıyoruz ve yapmaya da devam yağıyla kavrulan insanlar üretim araçların- li seçmenin Mil- “AKP iktidarı bölge insanıyla edeceğiz” dediği kaydedildi. dan kopup başkasının ücretli çalışanı hali- başkanı Erdoğan’ın partisinden ce HDP yeniden güç kazanma- let İttifakı’na ‘so- ne durduk yerde gelmedi ya! bir grup milletvekiliyle gerçek- ya çalışıyor. Bu nedenle böl- Marx, Kapital’de bu süreci anlatır- ğuk yaklaşmadığı- leştirdiği kahvaltılı toplantıda ge insanıyla daha fazla diya- SELDA ken “ilkel birikim” kavramından söz edi- nı’” aktaran AKP’li GÜNEYSU da gündeme geldi. Bazı vekiller, log kurma yöntemi benimsiyor. iğneli fırça zAfEr t Emoç İn yor. Sermayenin ilk birikim sürecinde kan- milletvekilleri- “AKP’nin son dönemde bölgede HDP, bölgedeki yurttaşlar üze- la, ateşle yazılan tarihe gönderme yapıyor nin “CHP bölgede yoğun çalışı- başlattığı FETÖ, PKK/KCK ope- rinden ‘ayrıştırıcı’ siyaset an- kavram. Zira insanları üretimden, toprak- yor. Diğer partiler de ziyaretle- tan, geçimlik araçlarından koparıp bağımlı rasyonlarının başarılı olduğu- layışını benimsiyor. AKP’nin, re başladı. Partimiz bölge insa- kılma ve kaynaklara el koyma süreci, mut- nu, bölge halkının huzura ka- ‘HDP’nin önüne geçmesi gerek- laka bir zorlama, mülksüzleştirme ve işçi- nıyla daha fazla kucaklaşmalı. vuştuğunu” Erdoğan’a anlattı. li.’ HDP’nin bölgede yeniden leştirme aşamasını da barındırıyor. Bunu Ziyaretlerimizi sıklaştıralım” güçlenmesi, AKP iktidarı dö- yapanlarsa, arkalarına aldıkları zor gücü- önerisini getirdiği Erdoğan’ın ‘HDP’nin önüne geçmeli’ neminde terör örgütlerine yö- nün yolsuz yardımıyla ilk serveti biriktiri- ise “Gereğini yaptık, daha faz- Bazı milletvekillerinin, Di- nelik yaptığı atılımları da ‘sek- yorlar; sonra yeni yollar, kanallar geliştirip lasını yapacağız” yanıtını ver- yarbakır annelerinin baş- büyüdükçe büyüyorlar. teye uğratabilir.’ HDP’nin güç- diği belirtiliyor. Öykülerini hep sevdiğim değerli yaza- ta HDP Diyarbakır İl Başkan- lenmesi demek yeniden bölge- rımız Ahmet Büke’nin Deli İbram Diva- lığı binası olmak üzere bölge- nin ‘terörle anılmasına, bölge- nı adını taşıyan romanını tam da bu akı- ‘Yoğun çalışmalı’ de başlattığı ve sonuç aldığı ey- deki Kürt kökenli kardeşlerimi- şın ekonomi politik açıdan nasıl oluştuğu- Başkent kulislerinde uzun lemlere de değinerek, “AKP zin ‘terörle yan yana getirilme- nu bir “ada” mikro evreni üzerinden göste- zamandır Doğu ve Güneydo- bölgeyi terörden temizledi. Da- ren nefis bir örnek olarak okumayı öneriyo- sine’ vesile olur. AKP, her ko- ğu Anadolu bölgelerindeki rum. Önce Zina Mehmet’in “sebepsiz zen- ha önceki seçimlerde CHP’nin şulda bölge insanıyla yeniden muhafazakâr Kürt kökenli seç- ginleşmesi” ya da bugünkü moda deyim- bölgedeki oyu düşüktü. An- kucaklaşmalı, dert ve sıkıntıla- le, bir yerlere “çökerek”, bundan elde etti- menin “AKP’den uzaklaştığı, cak CHP son dönemde bölgede rını takip edip, çözüm üretmeli. ği ilk sermayeyle yerel iktidar blokunu bes- bölgede başta Gelecek ve DE- yoğun çalışıyor. Diğer partile- İktidarımıza yönelik tepkileri leyerek, böylece destekçilerini de oluştura- VA partileri olmak üzere mu- rin milletvekilleri de bölge zi- yerinde tespit edip, yaptığımız rak düzen kurması anlatılıyor. Nitekim ilgi- halefetin güçlendiği” konuşu- yaretlerine başladı. Bu durum- li bölümün alt başlığı da “Köstence’nin Dü- atılımları bire bir temasla böl- luyordu. 20 yıllık AKP iktida- zeni.” Ardından ise Zina Mehmet’in torunu da AKP’li milletvekillerinin de ge insanına anlatmalıyız. Doğu rının bölgedeki konumunun Eczacı Süleyman’ın adadaki kapitalist akı- bölge insanıyla daha fazla ku- illerinin vekilleri bunu gerçek- şı; insanı, doğayı ve diğer canlıları, taşı sı- “giderek zayıfladığı, bunun- caklaşmasına ihtiyaç var. Ziya- leştiriyor ancak Batı illerinde- kıp suyunu çıkararak sömürecek bir düzeni la birlikte muhafazakâr Kürt retlerimizi sıklaştıralım. Batı ki milletvekilleri de taşın altına kanla, gözyaşıyla, ateşle derinleştirmesiyle kökenli seçmenin artık Mil- illerindeki AKP’li milletvekil- elini koymalı” dediği de kayde- inşa ediliyor hikâyenin temel gerilim ekse- let İttifakı’na ‘soğuk’ bakma- leri de bölgede yoğun çalışma ni. Aslında bütün hikâye, yan kollarıyla bir- dildi. l ANKARA likte, bu “kan ve ateşle” yazılan ilkel birikim süreciyle bağlantılı ilerliyor. Bu açıdan ro- manı sadece bir ada ya da deniz/denizci- HDP GRUP BAŞKANVEKİLİ OLUÇ’TAN ERDOĞAN’A: DEmOKRATİK Düz ENDEN NAsİBİNİ ALmAmıŞ lik romanı olarak görmek (ki bu açıdan da, edebi dil/anlatım ustalığı bakımından da çok kıymetli bu roman); içinde işleyen eko- nomik ve politik damarı gömülü bırakmak başlı başına bir haksızlık olur. Sonrası? Bu aşamada Eczacı Süleyman’ın daha da büyüyüp tekelleş- ‘Sokağa çağıran kimse yok’ me arzusuna itirazlar zor gücüyle berta- raf edilirken, diğer yandan da halkı ka- zanmak için en geleneksel ideolojik ay- gıtlar seferber ediliyor. Zorlama ile dona- SEFA UYAR tılmış ikna süreci anlamında “hegemon- erbaş “deizm yükselmiyor” demişti ya” kavramının güç ilişkilerindeki işlevi, yi- DP Grup Başkanvekili Hakkı Saruhan Oluç, ne Gramsci’nin çizdiği ekseni somutla- HCumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “so- yacak şekilde karşımıza çıkıyor. Burada kak” açıklamasına ilişkin, halkı sokağa çağıran da kalmıyor. Eczacı Süleyman, dedesi Zi- kimsenin olmadığını belirterek, “Tuhaf olan, böy- na Mehmet’in şu önerisini aklında tutarak le bir çağrı olmamasına rağmen cumhurbaşkanı- yola çıkıyor: “Evladım sakın siyasete gir- nın bunu söylüyor olması” dedi. me, sen siyaset ol!” Bu cümle de bize yi- Erdoğan, AKP İl Başkanları toplantısında yap- ne Gramsci’nin berraklaştırdığı hegemon- tığı konuşmada, muhalefete işaret ederek, “So- ya kavramını birkaç sözcükle, nefis biçim- kaklara döküleceklermiş, ya siz 15 Temmuz’u de özetliyor. “Siyaset ol”; yani, her devirde gemini yürüt; oyunu sen kur, akışı sen be- görmediniz mi? Cumhur İttifakı sizi gideceği- lirle, güç ilişkileri senin etrafında şekillen- niz yere kadar süpürecektir” demişti. Toplantı ve sin. Bu geniş tanımlı yaklaşım, asıl iktidar gösteri yürüyüşleri hakkının hem anayasal hem olgusunu, siyasetin sınıfsal arka planını ve de evrensel bir hak olduğuna işaret eden Oluç, elbette Gramscici bir “tarihsel blok” kavra- “Dünyanın bütün ülkelerinde var olan bir hak- mını da aynı potada, başarıyla eritiyor. tır. Dolayısıyla yurttaşlarımızın bu evrensel hakkı kullanmaları, demokratik protesto hakkını kullan- Karşı hegemonya maları ve barışçıl protestolar yapmaları, en do- İktidar ilişkilerinin nasıl kurulduğunda ve ğal haklarıdır. Bunu kriminal bir şeymiş, bir suç- sürdürüldüğünde izlerini gördüğümüz muş gibi göstermeye çalışmak, aslında demokra- Gramscici temalar, karşı hegemonya/dire- Ali Erbaş tik politik düzenden nasibini almamış olmak de- niş ekseninde de beliriyor. Deli İbram bu mektir. Cumhurbaşkanının tehditkâr ifadeleri bu- açıdan Gramscici bir stratejist gibi. Sanı- nun göstergesidir” dedi. rım bu nedenle de çok sevdim kendisini. Gramsci’nin askeri kavramları siyasal ala- ‘Tahkim etmeye çalışıyor’ na uyarlamasının ürünü olan “cephe sava- Diyanet kendini yalanladı şı” ve “mevzi savaşı” zıtlığı, Deli İbram’ın Erdoğan’ın açıklamalarının “büyük bir kutuplaştır- akışa meydan okumak isteyen dostlarına ma amacı taşıdığını” vurgulayan Oluç, AKP’nin, top- da Danışma Kurulu’nda yer aldığı Diya- edilen makalede, “Uzun zamandır ülke- SEFA UYAR uyarılarında sürekli kendisini belli ediyor lumda kutuplaştırma yaratarak ve toplumun fark- net dergisinde yazı yayımlandığı, uyarı- mizde yaşayan Müslümanların Türkiye örneğin, şöyle bir alıntı yapalım: “Nizami lı kesimlerini birbirlerinin karşısına koyarak politi- iyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, önce- nüfusuna oranının yüzde 99 olduğu bi- harp gördünüz. Bir bildiğiniz Allah Allah da bulunulduğu ortaya çıktı. ka yapmayı tercih eden bir parti olduğuna dikkat Dki gün İstanbul’da bazı gazetecilerle diye cepheden süngü hücumu... Karşın- Üç ayda bir yayımlanan Diyanet İlmi lindiğine göre, son araştırmanın sonuç- çekerek, “Kutuplaştırma ve gerginlik politikalarıy- bir araya gelmiş, Cübbeli Ahmet olarak daki senin yüz mislin ise ne yapacaksın?... Dergi adlı derginin 2019’un ekim, ka- ları ateizmin ve diğer din karşıtı akım- la kendi seçmen kitlesini tahkim etmeye (sağlam- Bak önce o biri muhafaza edeceksin... bilinen Ahmet Mahmut Ünlü’nün “Ate- sım ve aralık aylarını kapsayan sayısın- lara yönelimin arttığını göstermektedir. laştırmaya) çalışan bir parti. Son yapılan açıklama- İkincisi o bir ile, onun istediği zaman değil, istlik, deistlik almış başını gidiyor” söz- da, dördüncü makale olarak “Ülkemizde Ateist ve deist olduğunu söyleyenlerin lar da buna dair önemli işaretlerdir” dedi. senin istediğin zaman vuruşacaksın.” leri ile başlayan tartışmaya değinmişti. ateizme yönelme sebepleri” adlı maka- büyük çoğunluğunun büyük şehirlerde Deli İbram, güç dengelerine göre, mev- Erbaş, hem deizmin hem de ateizmin le yer aldı. Bir ilahiyat profesörü tarafın- olduğu da araştırmada vurgulanmıştır” ‘Nereden esinlendi’ zi kazana kazana, dağınık/yalnız kuvvetleri Türkiye’de arttığına yönelik iddiaların ger- Öte yandan Oluç, hiçbir partinin sokağa çıkma dan kaleme alınan makalede, “Ülkemiz- ifadeleri kullanıldı. ezdirmeden öncüyü koruma ve genişletme çeği yansıtmadığını savunarak, “Yaptır- çağrısı da yapmadığını söyledi. Partilerin, zaman yoluyla akışa direnişin stratejisti. Kaldı ki, de son yapılan araştırmalar, din karşıtı Hakemli bir yayın olan söz konusu dığımız araştırmada ‘Deist misin?’ soru- zaman sadece izinli mitinglerini yaptığına işaret Osman ile bunu uygulamaya da geçirmek- akımlardan olan Tanrı tanımazlığın ya- dergide yayımlanacak makaleler, ya- suna cevap, orana bile girmedi. Bu si- tedirler. “Siyaset” belirleyenin etrafında- eden Oluç, iktidarın bazen bu mitinglere bile izin ni ateizmin ve deizmin ciddi oranda ar- yın kurulu tarafından ön incelemeye zin verdiğiniz çalışmaları kimler yapıyor ki kuvvet yığınağını dağıtacak hamlelerle, vermemek gibi bir eğiliminin ortaya çıktığını kay- tış gösterdiğine işaret etmektedir” de- alınıyor, kurulun salt çoğunluğu tara- bilmiyorum. Sayıları artsın diye yapılan kendi etraflarında halkı toplayacak hamle- dederek, “Cumhurbaşkanı nereden esinlenerek nildi. 2017’de yılında yapılan araştırma- fından “yayımlanabilir” kararı verilen anketler var, onlarla karıştırmamak la- leri birlikte gerçekleştirmeleri bunun kanıtı- bu tür lafları etme ihtiyacı duydu? Bu da tartış- da, deist bir yaklaşımla yanıtlar veren- makalelere ise çift taraflı kör hakem zım” demişti. Ancak, Erbaş’ın kabul et- dır. Osman’ın yoksul, emekçi adalılara dal- malı konu. Halkı sokağa çağıran kimse yok. Za- mediği çalışmalar üzerinden Erbaş’ın lerin oranının yüzde 6 olduğuna işaret sistemi uygulanıyor. l ANKARA yancıların dayanışma sandığını hatırlatma- ten tuhaf olan, böyle bir çağrı olmamasına rağ- sı, Eczacı Süleyman düzenine karşı başka men cumhurbaşkanının bunu söylüyor olması” bir üretim örgütlenmesini önermesi, bu çö- diye konuştu. l ANKARA zümlerin mevzi mevzi nasıl inşa edildiğini ERDOĞAN, ‘BATı mENŞEİLİ’ EsERLERİN HEPsİNE KATıLmADıĞıNı sÖYLEDİ göstermesi bakımından da çok kıymetli. Roman zaten Eczacı Süleyman’ların programıyla Deli İbram’ların, Osman’la- rın programı arasında beliren keskin ikili- DEVA Partili Sakınç İktidarın ‘yerli kültür sanat’ ısrarı ği, kimin tarihinin yürüyeceği, kimin “siya- set olacağı” sorusuyla görünür kılıyor, ya- istifasını verdi nıt kapısını da okuru işe dahil edecek şe- umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdo- tüm dünyaya adeta boca edilen batı men- vurgulayarak, “Kendi sanat ve estetik kilde açık bırakıyor. Cğan, dün Süleymaniye Camii’nde kıl- şeili kültür sanat eserlerinin içine özenle anlayışımıza uygun olanları beğenmek- EVA Partisi Manisa İl Başkanı Süreyya Son olarak; Gramsci’nin karşı hege- dığı cuma namazından sonra, yine ora- yerleştirilen ve insanın esfeli safilin tara- te, esinlenmekte, sahiplenmekte bir be- DSakınç, il başkanlığı görevinden ve parti monya örgütlenmesinde “National Popu- da düzenlenen 2. Yeditepe Bienali’nin fını öne çıkaran mesajların” bir amacının is de yoktur. Ama bu durum kendi sa- üyeliğinden istifa ettiğini açıkladı. İstifasını lar/Ulusal Halkçı” edebiyata, kültürel üre- açılış programına katıldı. Erdoğan, “Her olduğunu belirtti. Erdoğan, “Bu amacın natımızdan ve ona kaynaklık eden de- sosyal medya hesabından duyuran Sakınç, time ne denli önem verdiği biliniyor. Gali- türlü sapkınlığı, ahlaksızlığı, marjinalli- masum ve hayırlı olmadığı da açıktır. Her ğerlerimizden bir kopuşa sebep olma- “İl yönetiminde birlikte çalışma imkânım ba bu yönünü de hesaba katarak romanı ği sanat adı altında normalleştirme, ha- türlü sapkınlığı, ahlaksızlığı, marjinalliği malı, böyle bir facianın bahanesine dö- kalmayan kişiler ve çıkar gruplarının neden birçok açıdan Gramsciyen bir roman ola- yatımızın tabii bir parçası haline getir- sanat adı altında normalleştirme, hayatı- nüşmemelidir” dedi. Öte yandan Er- olduğu rahatsızlıkları ve siyaseten etik ol- rak görüyor ve Ahmet Büke’nin girişimi- ni, bu toprakların yerel kültürel birikimi- me gayesi taşıyan bu sinsi saldırıya kar- mızın tabii bir parçası haline getirme ga- doğan, Osmaniye’nin düşman işgalin- mayan davranışlarını parti genel merkezi- ni ulusal halkçı temelde yeniden yorumla- şı kendi imkânlarımızı daha güçlü şekil- yesi taşıyan bu sinsi saldırıya karşı kendi den kurtuluşunun 100. yıldönümü do- mize defalarca iletmeme rağmen, il başkanı yarak evrenselleştiren müdahalesini bizde de devreye almamız şarttır.” dedi. imkânlarımızı daha güçlü şekilde devreye layısıyla sosyal medyadan yaptığı pay- olarak il teşkilatı üzerindeki yetki ve tasar- uzun süredir aşınan böylesi bir edebiyat 2. Yeditepe Bienali’nin açılışına almamız şarttır” şeklinde konuştu. laşımda “Yaylalar, kaleler, yiğitler şehri ruflarıma müdahale edilmiş ve siyaset yap- damarının yeniden canlandırılması adına Erdoğan’ın yanı sıra Kültür ve Turizm Osmaniye’nin düşman işgalinden kurtu- mam engellenmiştir. İlkelerimin geçerli ol- da çok kıymetli buluyorum. Akışın inşasıy- Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Va- “Saygı duyuyoruz” luşunun 100. yılını gönülden tebrik edi- madığı DEVA Partisi’nde siyaset yapma ve la akışa direnişin müthiş diyalektiğini bu lisi Ali Yerlikaya, Fatih Belediye Başkanı yor, Osmaniyeli kardeşlerimi en içten halkımıza hizmet etme imkânım kalmamış- Erdoğan, diğer medeniyetlerin sanat nefis edebi şölen eşliğinde okuyanlar piş- Ergün Turan da katıldı. muhabbetlerimle selamlıyorum.” ifade- tır” dedi. l Haber Merkezi adına insanlığa sundukları birikime ka- man olmaz. Erdoğan, “medya mecraları üzerinden lerini kullandı. tılmadıklarını fakat saygı duyduklarını
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear