Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
25 EYLÜL 2021 CUMARTESİ
KÜLTÜR 11
Sanatla var olmak...
Bu yıl 20. yılını kutlayan Tiyatro Pera, yeni sezona yeni
oyunlarla merhaba diyor. Tiyatro Pera’nın kurucusu
Hülya Nutku’yu
ve genel sanat yönetmeni Nesrin Kazankaya, bu yılki
uğurlarken...
sloganlarını “Üretmek, yılgınlığa kapılmadan durmadan
Kazankaya,
ÖZNUR
OĞRAŞ ÇOLAK
üretmek, sanatla var olmak” diye açıklıyor.
gençlik için
zdemir ve Hülya Nutku hiç
kaygılı olduğunu
ması olacak. Oyun, yalanla sürdürülen hocam olmadı. Ancak her ikisi
söylüyor; çünkü
irenmeye ve ayakta kalma- Öde verdiği eserlerle, hepimizin
yaşamların nasıl kırılıp döküldüğünü,
eğitmeni oldu. Dolayısıyla hocalığın
“Dya çalıştık. Her şeye rağmen yaralı bir yaban ördeği metaforu üze-
“Ülkeyi yönetemeyen,
akademiye sıkıştırılmış yanının dışına
yeni bir oyun sahneledik. Benim yaz-
rinden anlatıyor. ‘İnsanın inandığı ya-
insanıyla kavgalı iktidar
çıkan yol göstericilerdi. Okuldan me-
dığım ‘Aklımda Bir Yer’, 2020 Kasım lanı elinden alırsan, mutluluğunu yok
zun olur olmaz, yirmili yaşların başın-
anlayışı. Adaletten yoksun
ayında prömiyer yaptı, üç hafta oyna-
edersin’ diyor Ibsen. İnsan doğasında-
da girdiğim Devlet Tiyatrosu’nda Öz-
yargı sistemi, ekonomik
yıp tiyatromuzu kapattık. Ve yeni bir ki kötülüğün neden ve nasıl ortaya çı-
demir Hoca, Edebi Kurul Başkanı’ydı.
macera başladı.” Bu sözler yazar, yönet- çöküş, sosyal yaşamı
kabileceğini; paranın, çıkar ilişkileri-
O tarihten itibaren elimi tutan, çalış-
men, oyuncu Nesrin Kazankaya’ya ait. nin yalanlarla nasıl görünüm değişti- malarımı takip eden, gönendiren, al-
ayrıştıran ortaçağ
tüst olduğum anlarda yüreklendiren-
Pandemi sürecinden tüm tiyatrolar
rebileceğini, ahlaki çöküşü ve insan
zihniyeti” diyor.
di. Doğrusunu söylemek gerekirse,
ve sanatçılar gibi onlar da olumsuz et- yaşamının ne denli kırılgan olduğunu
alanda yeni proje yapmak, üretmek
kilendi. Yılmadan, yorulmadan üret-
gösteriyor. Günümüz insanına ve iliş-
için kolları sıvadığımda onlara danış-
meye devam ettiler. Kazankaya’nın kilerine yönelik çok güçlü gönderme-
mak ufkumun açılmasına, dünya ti-
yukarıda yeni macera başladı cüm-
ler var oyunda.
yatrosunda benzer uygulamaların ge-
lesi, hiç alışık olmadığımız ama pan-
lişkin örneklerini anlamama, fikirleriy-
Dayanışmayla...
demi ile mecbur kaldığımız online
Nesrin Kazankaya
le sistemli bir çalışma anlayışının ka-
oyunlar macerası... Her sezon okuma tiyatrosu etkinlik- pısını aralamama yardımcı olurdu.
Karı - koca müthiş bir diğerkâmlıkla
leri yapıyoruz. Yalnızca okumayıp kıs-
kendinden genç araştırmacıları üre-
YouTube’dan yayın
men sahneleyerek oynuyoruz. Bu se-
İKTİDAR, SANATIN HER
time kazandırmaya çalışırken, on-
Kazankaya, “İnternet üzerinden oyun-
zon ilk metnimiz çağdaş Japon tiyat-
lara yeni alanlar açmaktan geri dur-
larımızı sergilemek... Salonumuza ala-
rosundan olacak. Daha sonra da ye-
DALINA DÜŞMAN mazdı. Bu yönüyle “tekil” değil “ço-
madığımız seyircimizle sanal ortamda
ni bir söylemi olan ve yeni bi-
ğul” bir yapılanmanın aydınlamacısıy-
buluşmak... Bir önceki sezondan ‘Bara-
çim arayışları getirecek oyunlar
dılar. Dolayısıyla gururla söylemeliyim
n Devlet bu süreçte larımız-
kalar ve Saraylar’, ‘Ter’ ve son oyunu-
sahnelemek istiyoruz. Tabii bu
ki her ikisi hocamdır da.
la birkaç
bir politika oluşturama-
muz online yayımlandı. Eski oyunları-
yıl da özel tiyatrolara sahnemizi Hülya Hoca, eşi Özdemir Nutku,
dı. Siz bu durumu nasıl kez açık
mızı da elden geçirip YouTube üzerin- Metin And ve Sevda Şener ile ben-
açacağız. Hem dayanışma için-
hava ve kapalı salonda konukları ol-
değerlendiriyorsunuz?
zer bir anlayıştan geliyor; Cumhuriye-
den ücretsiz yayımladık” diyor.
de oluyoruz hem de tiyatromuz
İktidar hangi konuda duk. Bir kentin sanatla gelişebilece-
tin onlara sunduğu derinlikli bir ide-
Kazankaya’nın deyimiyle tiyatro
zenginleşiyor” diyor.
ğini gören bir yönetim anlayışı, umut
destek projesi oluştura-
alizmle bütünleşiyordu. Hiç durma-
oyuncuları biraz sinemacı oldu! Ama
Bu sezon perdesini açacak
bildi ki? Sanatın her dalıy- veriyor.
dan çalışmak, üretmek, yeni kuşak-
umutlarını yitirmeden, her gün ti-
tüm tiyatroları ve projelerini
n Bu ülkenin koronavirüs dışında
la neredeyse düşmanca
lara uzanmak bu bakışın sonucuydu.
yatroyu “en kısa zamanda açacağız”
heyecanla beklediğini söyleyen
bir ilişki içindeler. Her za- en büyük derdi nedir sizce?
Bizler için böyle büyük bir azmin içi-
inancıyla kendilerini diri tutarak...
Kazankaya, “Tiyatro Pera için Ülkeyi yönetemeyen, insanıyla
man olduğu gibi bu sü- ne gömülen bu öncü ve kurucu tiyat-
Bu sezon 20. yılını kutlayacak olan reçte de devletten hiç- kavgalı iktidar anlayışı. Alt başlıklar da
yeni sezona yeni bir slogan bul- ro insanlarını tanımak, baştan “ders”
adaletten yoksun yargı sistemi, eko-
Tiyatro Pera, yeni mevsime deyim ye- bir destek almadık. Ama niteliğindeydi. Bu ekibin son halka-
manız gerekse ne olurdu sloga-
İstanbul Büyükşehir Be- nomik çöküş, sosyal yaşamı ayrıştıran sı onlardan yaşça genç olmasına rağ-
rindeyse bomba gibi giriyor. Kazanka-
nınız” sorusuna “Üretmek, yıl-
ortaçağ zihniyeti. Hepimiz için ama men Hülya Nutku’ydu.
lediyesi her alanda olduğu gibi tiyat-
ya, “Yeni projemiz, Henrik Ibsen’in ‘Ya-
gınlığa kapılmadan durmadan üret-
H
rolara da destek oldu. Biz de oyun- özellikle gençlik için çok kaygılıyım.
ban Ördeği’ adlı oyununun bir uyarla-
mek, sanatla var olmak” diyor.
Süreç içinde bazı insanları bütün-
leştirirsiniz. Bambaşka ruhlarda ol-
malarına rağmen onların hayat yolcu-
luğundaki arkadaşlığını zihninizde bir
tümleme çabasına girersiniz. Oysa
İSTANBUL’DA AÇIK HAVA Paulo Coelho, kitabını
Hülya Hoca bambaşka bir kişiliğe sa-
hipti. Kocaman bir çocuk ruhuna sa-
KONSERLERİ DEVAM EDİYOR
hipti. Çocuk dediğimiz insan yavrusu,
masumca bencildir ve sevgiye yat-
Mete Gazoz’a adadı
kındır. Çocuk, yetişkinlerin hayattan
öğrendikleri tereddütleri, sakınmaları,
rezilya’nın dünyaca ünlü edebiyatçı-
savunma duvarlarını bilmez. Çocuk-
Bsı Paulo Coelho, bir video paylaşarak
insanların çoğu yaşlanırken sevgiden
“Okçu’nun Yolu” isimli yeni kitabını, olimpi-
uzaklaşır, bencil yanları katılaşır, se-
yat şampiyonu Türk sporcu Mete Gazoz’a
vimsizleşir. Hülya Hoca’da öyle olma-
adadı. Bir video yayımlayan 74 yaşındaki
mıştı. Çocuksuluk, onu insanlardaki
yazar, bilgisayar ekranına açtığı Gazoz’un
sevilecek yanları bulup öne çıkarma-
fotoğrafıyla birlikte “Okçuluk dahisi bu da
ya, böyle bir yan bulamıyorsa hayal
benim okçuluk eserim. Bu kitap sana adan-
etmeye yöneltmişti.
mıştır” dedi. Gazoz da sosyal medyadan ya-
stanbullular eylül ayında açık hava şamba (14.00) - Panorama 1453 Tarih
Üstelik Hülya Nutku, Özdemir Nut-
yımladığı videoyla Coelho’ya teşekkür ede-
İkonserleriyle buluşmaya devam edi- Müzesi. l İBB KENT ORKESTRASI: Bu-
ku gibi bir Rönesans aydınının yanın-
rek “Sevgili Paulo, kitabını okumak için sa-
yor. İBB Orkestralar Müdürlüğü Top- gün - Florya Sahili, 28 Eylül Salı - Cad-
da, onun eşi olmanın ötesine geçmiş,
bırsızlanıyorum” ifadelerini kullandı. “Sim-
lulukları farklı tarzlardan oluşan reper- debostan Sahili, 30 Eylül Perşembe
yazdığı kitaplarla zor olanı başarmış,
yacı” başta 84 dilde yayımlanan kitaplarının
tuvarını halka açık ve ücretsiz olarak - Maltepe Etkinlik Alanı (19.15). l İBB
kendi adını da tiyatroya kalın harfler-
Paulo Coelho’nun videosu, internette
sunuyor. Program şöyle: l İBB MEH- ODA MÜZİĞİ TOPLULUĞU: Bugün - toplam satışı 320 milyonu aşan Coelho’nun
le yazdırmıştı. Yüzlerce öğrenci yetiş-
binlerce kez paylaşıldı.
TERANI: Bugün, yarın ve 29 Eylül Çar- Şerefiye Sarnıcı (20.00). yeni kitabı 21 Eylül’de raflarda yerini aldı.
tirmişti.
Son on yılda, aramızdaki yaş far-
kına rağmen, bana arkadaşım olma
muratbeser@muratbeser.com
onurunu veren Hülya Nutku’yla yazar
ve oyun paylaşma oyunu oynardık.
Ankara ve İzmir arasındaki uzaklığı
Grup Yorum ‘Cemo / Gün Gelir’ (Kalan Müzik) Şarkılar Bir Oyundur... (Ada Müzik)
uzun telefon konuşmalarıyla aşardık.
üyük bölümü hapiste geçen zor bir tek tek bireysel yetenekleri değildi öne ayattaki sanatçıya saygı albümü ya- yımlamıştı. “Bülent Ortaçgil İçin Söylen- H
2019 yılının aralık ayında İz-
Bdönemdi 1989, ama aynı yıl içinde al- çıkan, topluluk ruhuydu. İçinde çalkalan- Hpılması ender bir durum. Plak şirketi- miş Bülent Ortaçgil Şarkıları” alt başlığı
mir Belediye Başkanı Sayın Tunç
tı ay arayla iki albüm çıkarmayı başar- dıkları politik olaylar ve baskılar onları nin sanatçının onayını alarak 1999 yılın- ile çıkan “Şarkılar Bir Oyundur” 22 isim-
Soyer’in öncülüğünde İzmir Şehir
mıştı Grup Yorum. Birilerine göre “Tür- birbirlerine kenetleyen en önemli faktör- da başlattığı projede yer alan müzisyen- den teşekküldü, pop-rock’tan caza ve et-
Tiyatroları’nın kuruluşu için bir danış-
külerle” yorumlardan oluştu- dü. Hapse girdikleri oranda iyi ler, Bülent Ortaçgil şarkılarını nik müziğe kadar uzanan bir çe-
ma kurulu oluşturuldu. Danışma ku-
ğu için yeterince politik de- besteler yapıyor, müziklerini iyi- tutkuyla söyleyen isimlerdi; ti- şitliliğe sahipti.
rulunda Yücel Erten, Levent Üzüm-
ğildi ama “Cemo / Gün Gelir” leştiriyorlardı. cari-popüler şahsiyetler değil. Şaşılacak derecede ilgi gör-
cü, Orhan Alkaya, Zeynep Altıok,
topluluğun şahlanışına işaret Önce kaset sonra CD olarak Zira pop kültürünün çabuk tü- müş, Ortaçgil’i yıllarca seven,
Hülya Nutku, Cezmi Baskın ve ben
ediyordu. çıkan “Cemo / Gün Gelir” albü- ketimine direnen nadir bir mü- dinleyen dar bir kesimin dışına
bulunuyordum. Bu süreç içinde Hül-
Bu albümde (türkü, marş, münün ilk kez yapılan plak bas- zisyendi Ortaçgil; başkalarına taşımış; eski albümlerinden da-
ya Nutku ile daha da yakınlaştık.
pop müzik gibi) farklı müzikal kısında formatın süresi müna- siparişle şarkı yazmıyor, şar- ha fazla satmıştı.
İzmir Şehir Tiyatroları, 1944 yılında
formlar artık iyice kaynaşmış- sebetiyle iki parça eksik: 12 kılarının söylenmesine ise sa- Saygı albümleri ekseriya kö-
dönemin İzmir Belediye Başkanı Re-
tı ve organik bir bütünlük içi- parçalık orijinal listeden kaset- dece müzikal gerekçelerle ve tüdür, bu albüm ise kendinden
şat Leblebicioğlu’nun çabasıyla Av-
ne girmişti. Topluluğun nerede duysanız teki dizilişe göre her yüzün son parçala- sanatsal bir karşılığı varsa izin veriyordu. sonra yapılanlar tarafından halen aşıla-
ni Dilligil tarafından kurulmuş; an-
hemen tanıyacağınız özgün bir sound’u rı olan “Stien I Bjerget” ile “Çağrı” plakta Usta müzisyenin piyasa dışı duruşuna madı. Çıktığında eleştirilerden nasibini
cak Demokrat Parti iktidara gelir gel-
oluşmuş, oturmuştu. Kadroda çok sayı- yok. Orijinali 51 dakika olan albüm, plak- paralel bir anlayışla yola koyulan şirket, alıp zaman geçtikçe kıymetlenen albüm,
mez tiyatro grubunu dağıtmıştı. 1989
da solistin varlığı ise kolektif bir topluluk ta anlaşılır nedenlerle 45 dakikaya indiri- bu iş için bir yılı aşkın bir süre titizlikle şimdi ilk kez (orijinal tasarımıyla) ikili
yılında Özdemir Nutku’nun genel sa-
sound’u ile dengelenmişti. Müzisyenlerin lerek basıldı, ilk baskı sadece 1000 adet. çalışmış, 2000 yılında iki CD halinde ya- plak formatında yayımlandı.
nat yönetmenliğinde yeniden hayata
geçeceği duyurulmuştu. Fakat bu bir
türlü gerçekleşmedi.
“...Barış davasına mı katılmak is- öncesinden tohumları atılan ve Kara- 70 yıllık düşün gerçek olduğu bir
Dil Derneği
tiyorsunuz? Çok iyi! Önce dille uğ- manoğlu Mehmet Bey’in fermanın- iklimde İzmir Şehir Tiyatrosu, Yücel
Dil savaşımı yani özgürlük, düşünme,
raşın. Köylünün kalkınmasını mı is- dan beri süren bir devrimdir.
Erten genel sanat yönetmenliğinde 1
yaratma, aydınlanma, demokratikleşme
tiyorsunuz? Çok iyi! Önce dille uğ- Ekim’de perde açamadan kıymetlisi-
yani yaşama biçimimizin temeli savaşı-
raşın. Veremin kalkmasını mı isti- ni kaybetti.
Dil bilinci
mı yeniden başlamalıydı, başladı.
yorsunuz? Çok iyi! Önce dille uğ- H
Türk Dil Kurumu’nun, Türkçeye gönül
Bir avuç dil savaşçısının 12 Eylül’ün
Geçen cuma günü, bir hastane
raşın... Önce dil. Dil düşüncenin
veren dilcilerin, aydınların, sanatçıların
zincirlerini kırmak için 22 Nisan
aracıdır da onun için. Dilsiz düşü- odasında Hülya Hoca’nın incelmiş
çabasıyla Türkçemiz zenginleşti, serpil-
1987’de kurduğu Dil Derneği, devri-
Yarın Dil Bayramı
nülemez. O sizin söylediğiniz dava- bedenine, kumru ellerine bakakaldım.
di, gelişti. Osmanlıcadan büyük ölçüde
min, benliğimizin, yurttaş oluşumuzun
Bu kadar kısa sürede illet hastalığın
ların hepsi düşünceye dayanır, de-
arındı, bilim ve sanat dili olarak kendini
direnişinin bir kalesi oldu. Derneğin dil
il bilinçtir, duyarlılıktır, sorumlu-
bedenini kemirmesine şaşırarak bak-
mek ki dile dayanır…” diyor Nurul-
yeniden var etmeye başladı.
devriminin sesi Çağdaş Türk Dili der-
luktur.
tım yüzüne. Biraz doğruldu:
lah Ataç.
Cumhuriyet devrimlerinin önemli
gisi bu yıl 33. yaşına girdi.
D Bir toplumun kimliğidir dil. İn-
“İzmir Şehir Tiyatrosu, Özdemir için
bir adımı olan abece ve dil devriminin
Yeni Dünya Düzeni ve küresel-
san olmamızın ölçütüdür.
çok ama çok önemliydi. Ben de bu
Dil Devrimi ve Dil Bayramı
gerçekleştiği dönemde olağanüstü
leşme ile yabancı dil sevgisinin de-
Dil düşünme aracıdır. İnsan olmanın
sürecin bir parçası olduğum için çok
Çağdaşlaşmamızın temel taşı, dili- gelişen dilimiz, 1940’lı yılların ortala-
ğer kazanması, ideoloji olarak be-
koşulu düşünce olduğuna göre, insa- heyecanlıydım. Herkes o kadar şen
mizin benliğine kavuşturulması, zen- rından başlayan karşıdevrim dönem-
nimsenen Türk-İslam Sentezi’nin
nım diyenin sorunudur. şakrak, umutlu ve birbirine o kadar
ginleştirilmesi ve yabancı dillerin bo- lerindeki adımlarla durağanlaşırken 12
Osmanlı’ya dönüş özleminin Türkçe-
Bir dilin tarihi, o dili kullanan insan- bağlıydı ki... O ortamda bir sorun ya-
yunduruğundan kurtarılıp özleştirilme- Eylül döneminde iyice perişanlaştırıldı.
yi kıskaca almaya çalıştığı günümüz-
ların, toplumun da tarihidir. şatmak istemedim. Çok ağrım, ina-
siydi. Bilimsel ve çağdaş düşünüşe 12 Eylül 1980 karşıdevriminin 1982
de, Konfüçyüs’ün dediği gibi sorun-
nılmaz sancım vardı. Kimseye yansıt-
Türkçemizin dününde gördükleri-
ancak sağlam bir dille, özgürleşen bir Anayasası, özünü diliyle açığa çıkar-
larımızın çözümünde ilk adımımız dille
mamak için çırpındım. Yücel’e, o zarif
miz, aynı zamanda yaşam biçimimizin
dille varabilirdik. dı. Dilindeki karmaşıklıkla siyasal ola-
ilgili olmalı. Gelişme gücü olağanüstü
adama selam söyle, anlat bunları... İz-
de tarihidir.
Atatürk’ün deyişiyle “Türk dili- rak amaçlanan Osmanlıcılığın bütün-
olan Türkçemiz ancak bilinçli çabalar-
mir Şehir Tiyatrosu, hep yaşasın...”
nin, kendi benliğine, aslındaki güzel- leşmesi, bağnazlıklarla kuşatılmış bir la bu özelliğini gerçekleştirebilir.
H
Dil, politikadır
lik ve zenginliğine kavuşması” amacıy- toplum özleminin de anlatımıydı. 1982 Demek ki dil bilincinin geliştirilmesi
Bir insanın vefatı doğa kanunu
Dille ilgili politikalar, yaşam biçimi la 1932’de gerçekleştirilen Birinci Türk Anayasası’nın 134. maddesiyle dev-
temelinde yükseltmemiz gereken bir
şüphesiz. Bu muazzam birikimin ta-
için seçilen, uygulanan politikalardan
Dil Kurultayı’nın açılış günü dil bayra- let dairesine dönüştürülen TDK, attığı dil savaşımımız var.
şıyıcısının toprak altına gitmesi ise
ayrı düşünülemez.
mımızdır: 26 Eylül. adımlarla dilimizi çıkmaza soktu. Dü- H
can yakıcı. Ölümün soğukluğunu ka-
Özgürlükçü politikalar dilin ve do- Sözcüğün asıl anlamıyla kullanıldı- zenin kurumu olarak dille, kurallarıy- Dil ve düşünce dünyamız, Cumhu-
bullenemeyişimizin ardında işte bu
ğallıkla bilimin, sanatın özgürce geliş-
ğı bir söylemdir dil devrimi. Devrimle- la, gelişmesiyle oynadı, dilimizde kar- riyetin bilge insanı, mimar, tarihçi Do-
olgu yatıyor.
mesinin yolunu açar. rin sürekliliğini kanıtlarcasına yüzyıllar gaşa yarattı. ğan Kuban’ı çok özleyecek.