22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 7 MAYIS 2021 CUMA HABER AKP’NIN SOSYAL MEDYADAN PAYLAŞTIĞI ÇIZGI FILMI, KRITIK ISIMLER PAYLAŞMADI Yine yasak Eğer hâlâ sürmekte olan ve pek çok yanlış önyargı barındırmaya devam eden alkol yasağı tartışmalarının bütün bu nitelikleri isyan duygularımı bir kez daha kabartmaya devam etmeseydi, konuya yeniden dönmeyecektim. Bugün genelde, sorunla karşılaştığında, sebep sonuç ilişkisini göz önünde bulundurarak önlem almak yerine, açmazlar tuzağına kafadan yasaklama yöntemiyle dalmaya alışık ülkenin pek göğüs kabartıcı düzeyde olmayan tartışma ortamında özellikle, taraflardan birinin, savlarını din kalkanı ardına aldığında pek yaygın olan bir davranışa değinmek istiyorum. O da tartışma sırasında din kılığı ardında korumaya alınmış kavram karşısında, çekingen davranmak, dinle ters düşüyormuş gibi görünmemek için mırın kırın etmek ve bin dereden su getirmek davranışı. Geçen gün bir TV programında, alkol yasağına karşı çıkan biri hemen bir uyarıda bulunmayı da ihmal etmedi: Şimdi alkolü savunuyor gibi görüneceğim. Evet, alkol kötü...ama... HHH İçim kalktı, alkol neden kötü oluyordu? Alkolün aşırı tüketilmesiydi sağlık ve sosyal ilişkiler açısından sakıncalı olan. Yoksa kararında tüketildiği takdirde sorun yok. Zaten soruna, kafadan alkol kötü ve zararlı diyerek girdiniz mi, bizde neden hiç gündeme gelmediğini merak ettiğim şu soruya doğru dürüst yanıt veremezsiniz: “Alkol bütün kötülüklerin anası olarak yasaklanmalı” diyorsanız, alkolü yasaklamayan toplumların, yasaklayan toplumlara oranla tarım, sanayi üretiminde, eğitimin düzeyinde, sanatta olduğu gibi spor alanlarında da daha ileri olmasını, daha üstün bir yaşam kalitesi yakalamalarını, daha demokratik bir ortamda yaşamalarını ve konulara toplumsal barış açıdan yaklaşımda daha başarılı olmalarını nasıl açıklıyorsunuz?? Bu gerçeği yadsımakla teselli bulanlardansanız eğer, size işin bu yanını görmeden bir tarafın dinsel tabular kalkanı yöntemi karşısında korkup pısmanın, geri adım atmanın hiç geçerli yol olmadığını belirtmek dışında söyleyecek sözüm yok. Sağlıklı toplumlarda yasaklama kamu yararının gerektirdiği ya da bir başkasının özgürlük alanına tecavüzün söz konusu olduğu durumlarda, zorunlu hale gelebilir. Çağdaş toplumlarda, özgürlüklerin kullanılacakları alanı hazır tutmak devletin görevidir. Ama burada da bir özgürlük alanının ya da kamu çıkarının savunuluyor olması zorunluluğu vardır. Ve asıl olan özgürlüktür, yasaklama değil. Ayrıca bu durumda da totaliter faşist toplumlar dışında devletin kişiyi kendinden korumak gibi, ancak ortaçağ engizisyon toplumlarında görülen bir yetkiye sahip olmadığını belirtmeye gerek yok sanrım. Yani devletin beni benden koruma yetkisi yoktur. HHH Yasaklar konusunda akıldan çıkarılmaması gereken bir husus da yasakların meşruiyet alanlarının gerekçeleriyle sınırlı olduğu gerçeğidir. Örneğin, destek verirken sapmalarını da eleştirdiğimiz, kamuya ait alanlarda tütün ve tütün ürünlerinin kullanılmasının yasaklanmasının gerekçesi, tütün kullanmayan bireylerin kullananlar yüzünden pasif içici konumuna düşmelerini önlemektir. Yoksa tüttürmek isteyenin sağlığını kendisine karşı savunmak değil. Bu gerçeği bilince, kimse tütünün etkileyeceği bir başka kişinin olmadığı yerlerde de yasağı dayatmaya kalkmaz. Geçmişe bakarken de yanlışa düşmemek için yasakların gerekçelerini iyi bilmek zorundayız. Tarihimizdeki alkol yasağının gerekçesinin din değil, bunların toplu yerde içilmesi durumunun, nerede üç kişi bir araya gelse orada fitne arayan Osmanlı’da yarattığı evham olduğunu unutmamak gerek. Nitekim Osmanlı’da alkol, tütün ve kahve de aynı gerekçeyle yasağının kapsamı içine alınmıştı. Alkol yasağı konusu tartışılırken tabuların tehditlerinden korkmamalı, yasak uygulayan ve uygulamayan toplumların durumları sorusunu da dürüst yanıtlamalıyız. TESUD’a kayyum atandı Milli Savunma Bakanlığı’nın “Türkiye Emekli Subaylar Derneği (TESUD) yöneticileri, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’la görüşmelerinde emekli amirallerin Montrö bildirisini kınadı” açıklamasını yalanlamasından sonra İçişleri Bakanlığı kararıyla görevden uzaklaştırılan TESUD Yönetim Kurulu yerine kayyum atandı. TESUD Başkanlığı’na Namık Kemal Çalışkan’dan önce 20132019 yılları arasında dernek başkanlığı görevini yürüten emekli Korgeneral Erdoğan Karakuş atandı. Mahkeme kararıyla yönetim kuruluna atanan diğer isimler ise şöyle: Gıyasettin Ersoy, Arif Çetinkaya, Hikmet Yıldırım, Bekir Uzel, Hüseyin Yüksek, Ömer Çelikkesen, Ali İhsan Gönüldaş, Muzaffer Taytak İrfan Odabaş, Memiş Karabörk. TESUD’un mahkeme kararıyla atanan yeni yönetimi, dün yazılı bir açıklama yaparak görevi teslim aldıklarını duyurdu. Açıklamada, “Görevimizi tüzüğümüz çerçevesinde; Cumhuriyetin kazanımlarına, ulusal bütünlüğümüze ve egemenliğimize, laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti ilkelerine, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlı olarak yürüteceğiz” ifadelerine yer verildi. l ANKARA/Cumhuriyet AKP’DE ÇİZGİ FİLM KRİZİ BARIŞ TERKOĞLU AKP’nin 24 Mart’taki kongresinde göreve gelen Medya ve Tanıtım Başkanlığı, CHP’yi eleştiren bir çizgi film hazırladı. CHP’nin “yalan üretim merkezi” olarak tanıtıldığı çizgi film, parti içindeki sorunları da gün yüzüne çıkardı. İçeriği partideki kimi isimler tarafından da eleştirilen çizgi filmi kritik isimler paylaşmadı. AKP’nin 7. olağan kongresinin ardından Sivil Toplum ve Halkla İlişkiler Başkanlığı’na getirilen Genel Başkan Yardımcısı Özlem Zengin videoyu paylaşmadı. Partinin grup başkan vekili Bülent Turan da videoyu paylaşmayan politikacılar arasındaydı. Turan, videoya beğeni işareti koymakla yetindi. Partinin son kongresinde Tanıtım ve Medya Başkanlığı görevini Hamza Dağ’a bırakan Mahir Ünal da videoyu paylaşmadı. Ünal, kongrenin ardından yeni bir görev alarak grup başkan vekili olmuştu. AKP grup başkanı Naci Bostancı da videoya ilgisiz kalan isimler arasında yer aldı. Parti Sözcüsü Ömer Çelik de AKP’nin resmi hesaplarından duyurulan videoyu paylaşmamayı seçti. Bakanlar da paylaşmadı Yeni kabinede Ticaret Bakanı görevine getirilen Mehmet Muş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum gibi pekçok kritik isim de videoya ilgisiz kalmayı seçti. 24 Mart 2021 tarihinde gerçekleşen AKP 7’nci olağan kongresinin ardından İzmir milletvekili Hamza Dağ, Medya ve Tanıtım Başkanı olmuştu. Dağ’ın adı, uyuşturucu kullanırken görüntüleri ortaya çıkan genel merkez çalışanı Kürşat Ayvatoğlu ile yakınlığıyla gündeme gelmişti. Önceki gün hazırlanan çizgi film, Dağ’ın parti adına ilk çalışması olarak tarihe geçti. Ancak günler öncesinden duyurulan çizgi film, parti içinde de beklediği etkiyi görmedi. Çizgi filmle yeniden gündeme gelen ‘ambulans uçak’ videosu tartışmalı çıktı Sansürle siyasi reklam Fikret Şahin, Gülüşken’in İsveç’ten transferi sürecinde Uluslararası Demokratlar Birliği (UİD) isimli bir derneğin aktif görev yaptığını anımsatarak “AKP’nin reklamını yapmak amacıyla bu dernek işin içinde” dedi. VİDEONUN KONSEPTİ ‘ÇALINTI’ ÇIKTI AKP’nin resmi sosyal medya hesabından paylaşılan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan çizgi film videsunun konseptinin özgün olmadığı ortaya çıktı. Videonun, muhalif karikatür dergisi Gırgır’a ait karikatürle bire bir benzerliği dikkat çekti. AKP tarafından yayımlanan cizgi film binlerce kişi tarafından izlenirken, sosyal medyada “128 milyar dolar nerede” sorusunun tekrar gündeme gelmesini sağladı. Öte yandan videonun konusunun mizah dergisi Gırgır’dan “alındığı” ortaya çıktı. Karikatürü sosyal medyadan paylaşanlar, “Konsepti de Gırgır’dan çaldılar” dedi. l Haber Merkezi CHP, ÇIZGI FILME YANIT VERECEK AKP’nin CHP’yi hedef alan laşımında; profesöre “Gülve konusu Gırgır dergi dük eğlendik, hadi artık çısinin bir karikatüründen “ça kar şu maskeyi” diyen Kelıntı” olan videosuna ben mal Kılıçdaroğlu’nun ve Fazer yöntemle yanıt verile ik Öztrak’ın çizimlerine yer cek. CHP, sosyal medya verildi. Ardından profesöda, “AKP Film Üretim Merke rün maskesinin çıkarıldığı ve zi” tabelası asılmış AKP Ge altından Tayyip Erdoğan’ın nel Merkezi’nin görüntüsü ile çıktığı gösterildi. birlikte, “Sizi gidi filmciler si Kılıçdaroğlu, AKP’nin çizgi zi! Cuma günü, saat 15.00’te filminin ardından yayımlagerçekleri açıklıyoruz!” me dığı video ile “Z kuşağı çizsajını paylaştı. CHP dün ak gi film seviyor diye benim şam da sosyal medya hesa çizgi filmimi yapmışlar. Albından, AKP’nin çizgi filmin lah bunlara akıl fikir versin. de yer alan “yalan makine Bekleyin, bekleyin Z kuşağı si üreten profesör”ün mas önümüzdeki seçimlerde sikesinin çıkarıldığını gösteren zi çizgi film yapacak” yanıtıpaylaşım yaptı. CHP’nin pay nı vermişti. l ANKARA AKP’nin videosunun, Gırgır’a ait karikatürle benzerliği dikkat çekti. Altay, AKP’nin çizgi filminin ‘faydalı!’ olduğunu söyledi ‘128 milyar feryadımızı’ anlatıyor CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, üstü kapalı muhalefeti eleştiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, “Sinirleneceksen adresin muhalefet değil, Erdoğan. Keşke lebaleb kongrelerde sinirlenseydi” ifadeleriyle yanıt verdi. AKP’nin CHP’yi hedef alan çizgi filmini değerlendiren Altay, AK Parti’nin böyle etkinlikler yapmasında fayda var. İzleyenler 128 milyar feryadımızın ne kadar haklı olduğunu anlıyor” dedi. CHP’li Altay, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, Sağlık Bakanı Koca’nın Çin aşısındaki gecikmeyle ilgili üstü kapalı şekilde muhalefeti eleştirmesine yönelik, “Bakan, ‘Üçüncü dozu yerli aşı ile yapabileceğiz’ dedi. Samimiyetle soruyorum. İki doz BioNTech aşısı olmuş bir kişiye üçüncü doz yerli aşı yaparsak olumsuzluk yaşanmayacağı ile ilgili bir bilimsel veri var mıdır? Sinirli. Kendince haklı, çok hak veriyorum. Sayın Bakan, kızacaksan, sinirleneceksen adresin muhalefet değil, Recep Tayyip Erdoğan’dır. Seni yanlışa sevk eden odur” dedi. Altay, eski Aile Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un Kardemir’e Yönetim Kurulu üyesi yapıldığını anımsatarak “Aylık 39 bin lira da ücret alacak. Ruhsar Pekcan ne olacak? Görevini kötüye kullandığı çok açık. Ya soruşturma komisyonu açacaksın ya da Almanya’ya büyükelçi yap” ifadelerini kullandı. ‘Mazerete gerek yok’ CHP’nin’den istifa eden avukat Mustafa Kemal Çiçek’in parti hakkındaki iddialarına yönelik soruyu Altay şöyle yanıtladı: “Tavsiyem şudur; partiden istifa ederken yıllarca içinde bulundukları partileri karalamak onların yeni siyasi yaşamına katkı sağlamaz. İstifa için kimsenin mazeret üretmesine gerek yok. CHP’den istifa edenlerin acımasızca eleştirmeleri yakışık almaz.” l ANKARA SOYLU: SORUŞTURMA IZNI VERMEM İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, dün akşam katıldığı bir programda gazetecilerin sorularını yanıtladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun bir türbede elleri arkada yürümesi ile ilgili konuşan Soylu, “Burada kişiye özel bir durum söz konusu değil ve soruşturma söz konusu değil. Ben buna soruşturma izni vermem” dedi. Soylu, “Camilerde ve mezarlık yerlerinde eller arkaya konmaz. Saygı, edep ve terbiyedir. Vatandaş, Fatih Sultan Mehmet’e saygısızlık olduğunu düşünüyor. Bu görüntüleri gördükten sonra ben de saygısızlık olduğunu düşündüm. Bu, bir vatandaşımızın şikâyeti. Birçok şikâyet var böyle” diye konuştu. ‘Ben şikâyet ettim’ Öte yandan Tokatspor Başkanı Ufuk Akçekaya, sosyal medya hesabından paylaştığı videoda İmamoğlu’nu CİMER’e şikâyet edenin kendisi olduğunu öne sürdü. l Haber Merkezi CHP, “yalan üreten profesörün” maskesinin çıkarıldığını gösteren paylaşım yaptı. ÖZKISIRLAR’IN SESI DUYULMADI AKP’nin CHP’yi hedef alan videosu, “Ambulans uçaklar, yandaşlar için kullanılıyor” iddiasını yeniden gündeme getirdi. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin, Nisan 2020’de ambulans uçakla İsveç’ten Türkiye’ye getirilen Emrullah Gülüşken’in nakil sürecine ilişkin elde ettikleri göERDEM SEVGİ rüntülere dikkat çekti. Şahin, “AA’nın keserek servis ettiği görüntülerin tamamı izlendiğinde, siyasi reklam amaçlı bir hasta transferi var” dedi. Cumhuriyet’e konuşan CHP’li Şahin, söz konusu çizgi filmde yer alan, “Ambulans uçaklar, yandaşlar için kullanılıyor” ifadesine yönelik şüphelerin ortadan kalkmadığını belirterek “O dönem, İsveç’te tedavi edilmediği gerekçesiyle ambulans uçakla Türkiye’ye getirilen Emrullah Gülüşken’in transferinde AA’nın sadece bir bölümünü servis ettiği ‘açık kaynak’ videolara ulaştık. Malmö’de havalimanına binek otomobille gelip, yürüyerek sedyeye uzanan hastanın damar yolu açık değil. Yanında tıbbi ekip yok. Yere düşen maske alınıp çocuğu takılıyor. Türkiye’nin hiçbir yetkilisi yok ama UİD adlı AKP’nin reklamını yapan dernek işin içinde. Bu görüntüler, Türkiye’ye yansıtılmadı. Ankara’da uçağı karşılamak için sıra sıra dizilen ambulanslar izletildi. İsveç’teki görüntüler uygunsuz bulunmuş olacak ki AA bunların sadece çok küçük bir kısmını servis etti” diye konuştu. Güzel iş çıkardın! Şahin, bir hekim olarak videoları izlediğinde devlet ciddiyetinden uzak bir hasta transferi gördüğünü belirterek “Uçak hareket ettikten sonra hasta için çağrı yapan kızı Leyla Gülüşken’e, ‘Çok güzel iş çıkardın, aferin sana’ deniyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Emrullah Gülüşken’in büyük kızına Covid tanısının Türkiye’de konulduğunu söylemişti. İsveç’te Gülüşken ailesi ile birlikte havaalanında olan biteni paylaşan restoran işletmecisi Ünal Kotancı, büyük kızın da Covid’li olduğunu söylüyor. Burada bir çelişki var” dedi. l ANKARA Bu olaydan bir yıl sonra İzmir’de Aslı Özkısırlar’ın, yaklaşık 20 gün boyunca hastanede boş yatak beklediği süre zarfında yaşamını yitirdiğini anımsatan CHP’li Şahin, “Bakanlık Aslı’nın sesini duymuyor ama AKP’ye yakın UİD’nin aracı olduğu kişiler için ambulans uçaklar gönderilerek reklam malzemesi üretiliyor. Aslı’nın can verdiği günlerde UİD Birleşik Krallık Başkanı Erdal Yetimova için Londra’ya ambulans uçak gönderildi. Vatandaşların, ambulans uçağa ihtiyaç duyduklarında Sağlık Bakanlığı’na mı, yoksa AKP destekçisi UİD’ye mi ulaşması gerekiyor? Bir tarafta bunlar olurken Türkiye’de hastanede yer bulamadığı için yaşamını yitiren vatandaşlarımız canımızı yakıyor” değerlendirmesini yaptı. Sanatçılar yine hedef alındı AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın danışmanı ve sosyal medya yöneticisi İsmail Cesur, 3 ünlü ismi hedef aldı. Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Cesur, iktidarın bazı politikalarını eleştiren sanatçılar Tarkan, Cem Yılmaz ve Gökhan Özoğuz’un fotoğraflarını paylaşayarak “Hazımsızlık, çaptan düşmüşlük köhneleşmişlik” diye yazdı. Son günlerde Tarkan, İkizdere’deki İşkencedere Vadisi’nin talan edilmesine karşı ses çıkarmıştı. Gökhan Özoğuz ise sık sık iktidara yönelik eleştirilerde bulunuyor. Cem Yılmaz da AKP’nin önceki gün sosyal medyadan paylaştığı “Yalan Üretim Merkezi” animasyonuna mizahi yorum yapmıştı. Cem Yılmaz, YouTube’da katıldığı bir progamda, “Sosyal medyadan benim anladığım kadarıyla üç kişi var memleketteki bütün kötülükleri yapan; ben, Tarkan ve Athena Gökhan” demişti. l Haber Merkezi
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear