14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 5 MART 2021 CUMA HABER Hangi vitesle? 2000’li yıllara merdiven dayadığımız günlerde, bütün dünyada olduğu gibi ülkemizde de çok sözü edilen bir kitap vardı: “Megatrends 2000”. 21. yüzyıla girmeye hazırlanırken olan bitene pop kültürünün sınırlarını taşmadan ve “Amerikan Rüyası”na güveni sarsamadan değinen, John Nasbitt ile Particia Aburden’in kaleme aldıkları Turgut Özal’ın da Başucu kitabı olan bu eserin bir yerinde şöyle bir tümce vardı: “İngilizcenin uluslararası bir dil olma konusunda en büyük avantajı kötü konuşulmasının kolay olmasıdır.” Herkesin kafasını gözünü yararak yalan yanlış “İngilizce!” konuşmaktan çekinmediği turistik kültür dünyasına mizah dolu hoş bir dokunuş değil mi? Bunun gibi, akla gelecek, hoş çağrışımlar yapabilecek birçok tümce vardır. Örneğin sürücü ehliyet sınavlarında sorulan şu soru: “Yokuş hangi vitesle inilir?” Bu sorunun yanıtı ise “hangi vitesle çıktıysan o vitesle inilir”dir. Çok hoşuma gitmesinin nedeni de bu basit sürücülük kuralının başlı başına bir yaşam dersi içermesidir. HHH Gerçekten bir toplumsal sorunun çözüm süreci, yumağın oluşma aşamasının hızıyla orantılıdır. Arada, kimi çözülmesi için acele edilen durumlarla karşılaştığımda bu kuralı anımsar ve kendi kendime “Unutma! Yokuş çıktığın vitesle inilir” diye düşünürüm. Son günlerde, siyasetten ekonomiye, etnik sorunlardan korona salgınına, toplumsal gerilimlere kadar birçok alanda bir normalleşme umudu içinde olan toplumun, “eee hadi ama ne zaman normalleşeceğiz?” nakaratını diline doladığını görünce, bir kez daha ehliyet sınavındaki “yokuş hangi vitesle inilir” sorusu ile yanıtı geldi aklıma, elimde olmadan mırıldandım: Daha dur bakalım! Unutma, yokuşu hangi vitesle çıkmıştın?.. Her şeyden önce pandemi ile mücadele konusunda tünelin ucunda ışık falan görüldüğü yok. Tam tersine. Uzmanlar bu alanda açılmayı değil, tam kapanmayı öneriyorlar şiddetle. HHH Siyasal ve ekonomik alanda ise 20 yıllık kâbusun sona ereceğinin garantisi değil, AKP’nin iflasının herkesin kafasına dank etmesi üzerine, 20 yıllık kâbusun sona ermesinin olasılığı belirmiş durumda. Yani, toplumsal gelişmeler, muhalefetin, bir demokrasi cephesi oluşturmayı ve belirli koşulları, yerine getirerek seçime kadar sürdürebilmeyi becerebilmesi halinde, AKP’nin gidişine elverişli bir ortamı doğurmuştur. Ama bu demek değildir ki karşısındaki güçler ne yaparsa yapsın AKP kendiliğinden düşecektir. Eğer, muhalefet elverişli koşulları geliştirecek politikaları izleyerek geniş bir demokrasi cephesi yaratmayı ve bunu sandığa yönelterek, oylamaya kadar korumayı beceremezse ise AKP’nin gidişini hazırlayan koşullar, demokratik ortamı geliştirmek yerine kaosu doğurur. “Benden sonrası tufan” politikasını şiar edinmiş olan AKP bu durumu gördüğünden şimdi muhalefeti, ortak zaaf noktaları üzerine çalışarak parçalamaya çalışıyor. Şu anda oluşturulmasına çalışılan ortak demokrasi cephesinin en zayıf noktası, özellikle Kürt oylarının temsilcisi olan HDP’yi siyasal yaşamdan soyutlayarak şiddetin sarmalı içine düşürmektir. Eğer bu tuzak aşılabilirse, kimilerinin bu kez de parçalanmayı laiklik alanından zorlamaları beklenebilir. Ama daha henüz, etnik konular alanındayız. Ve fezlekeler tartışılmaya başlandığında, HDP ile sağ muhalefetin (buna tabii ki İYİ Parti de dahil) etnik duyarlılıkları üzerinde oynanarak muhalefetin parçalanmasına çalışılacaktır. Şu anda, iktidara teslim olmuş bir yargı ile dokunulmazlığın kaldırılması oyununa katılmak en büyük yanlış olacaktır. İlk oylamada baskının sona erdirilmesi sürecinin başlaması mümkündür. Ama her şey otomatiğe bağlanmış değil. Daha alınacak çok yol var. Buraya bir günde varmadık, buradan bir günde çıkabilecek de değiliz. Unutmayalım yokuş çıktığın vitesle inilir! ‘Kadının siyasetteki yeri güçlenmeli’ Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye’de siyasi tartışmaların kadınlar üzerinden yürütüldüğünü belirterek “Geleneksel olanla modern olan birbirleriyle kadının konumu üzerinden kavga ettiler. Bu ülkede laiklik kadının kıyafeti üzerinden tartışıldı, dindarlık kadının başörtüsüyle anıldı” dedi. Babacan, partisinin “DEVA Kadında Zirvesi” adlı programında yaptığı konuşmada, kadınlarla ilgili meselelerin tüm toplumu ilgilendirdiğini söyledi. DEVA Partisi’nin kuruluş yıldönümünün 9 Mart’ta olduğunu anımsatan Babacan, partiyi kurduklarında belirterek siyasetteki yerinin güçlenmesinin esas olduğunu anlattı. l ANKARA/ Cumhuriyet Cumhuriyet ile GAZETEMIZI ZIYARET EDEN KEMAL KILIÇDAROĞLU: buluşmak onurdur Yazarlarımızla gündemi değerlendiren Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet’i seviyoruz. Sadece ben değil siyasetle uğraşan herkes Cumhuriyet gazetesini mutlaka okuyor. Yazarlarını mutlaka değerlendiriyor” dedi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dün gazetemizin İstanbulŞişli’deki merkez binasını ziyaret etti. Kılıçdaroğlu’nu Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, yazarlarımız Emre Kongar, Orhan Bursalı ve Miyase İlknur ağırladı. CHP liderine Genel Başkan Medya ve Kurumsal İletişimden Sorumlu Genel Başkan Başdanışmanı Tuncay Özkan, CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu, İstanbul Milletvekili Aykut Erdoğdu ve Şişli Belediye Başkanı Muammer Keskin eşlik etti. Cumhuriyet’i seviyoruz Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmelerin konuşulduğu buluşmada Kılıçdaroğlu, gazetemize sınırlı sayıda üretilen bir vazo hediye ederken, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun ve Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya ise gazetemizin simge ismi İlhan Selçuk’un Cumhuriyet Kitapları tarafından yeniden basılan “Yüzbaşı Selahattin’in Romanı”nı takdim etti. Ziyareti değerlendiren Kemal Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet gazetesi basın tarihimizin, en değerli organlarından biridir. Cumhuriyet ile yaşıttır. Dolayısıyla bu gazeteyi ziyaret etmek, yazarlarıyla buluşmak bizim için ayrı bir onurdur. Cumhuriyet’i seviyoruz, yazarlarını seviyoruz. Sadece ben değil, siyasetle ilgilenen herkes, Cumhuriyet gazetesine mutlaka bakıyor, okuyor. Yazarlarını mutlaka değerlendiriyor. Bizim açımızdan, siyaset açısından son derece değerli bir yayın organı. Kendilerini, yazarlarını kutlamak için buradayım” dedi. l İç Politika Kılıçdaroğlu, gazetemize sınırlı sayıda üretilen bir vazo hediye ederken, Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun ve Genel Yayın Yönetmenimiz Aykut Küçükkaya ise İlhan Selçuk’un “Yüzbaşı Selahattin’in Romanı” adlı eserini takdim etti. KILIÇDAROĞLU, ESNAFIN SORUNLARINI DINLEDI Bütün koşullar değişecek İstanbul’da dün temaslarda bulunan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Kadıköy’de uzun süredir kapalı olan ve pandemiden en fazla etkilenen esnaf ile bir araya geldi. Esnafın “Eve ekmek götürecek gücümüz kalmadı” sözleri üzerine Kılıçdaroğlu, “Asla umutsuzluğa kapılmayın, bir süre sonra Türkiye’nin bütün koşulları değişecektir” dedi. Kılıçdaroğlu, Kadıköy Belediyesi Tarih Edebiyat Sanat Kütüphanesi’ni ziyaret etti. Kendisine CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Kadıköy Belediye Başkanı Şerdil Dara Odabaşı eşlik etti. Kılıçdaroğlu, basına kapalı olarak gerçekleşen Kent Müzesi sunumunun ardından Kadıköy’de esnaf ziyareti gerçekleştirdi. Dükkânları tek tek dolaşan Kılıçdaroğlu, esnafla sohbet etti ve sıkıntıları dinledi. Bir kadın esnaf Kılıçdaroğlu’na pandemi nedeniyle yaşadığı sıkıntıları anlatarak, “Kimsenin direnecek gücü kalmadı, nefes alamıyoruz artık” dedi. Bir başka esnaf da geniş katılımlı bir eylem yaparak seslerini duyurmaya çalıştıklarını ifade ederek, “Sorunlarımızı anlattık, duydular ama çözüm üretemiyorlar” dedi. ‘Umutsuzluğa kapılmayın’ Kılıçdaroğlu, esnafın sorunlarını bildiklerini söyleyerek, “Kredi faizlerinin tamamen silinmesi, sosyal güvenlik primlerinin taksitlendirilmesi ve faiz alınmaması gibi öneriler de getirdik. Aslında bir kısmı oldu bir kısmı olmadı fakat sonuçta mağdur olan sizsiniz. Ama ben size şunu söyleyebilirim; asla umutsuzluğa kapılmayın” dedi. Daha sonra Cağaloğlu’ndaki Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’ni ziyaret eden Kılıçdaroğlu Avcılar’da incelemelerde bulundu. l İç Politika ENGİN ALTAY, ERDOĞAN’IN CHP’YE YÖNELİK ELEŞTİRİLERİNE SERT ÇIKTI: ‘Millet’ Erdoğan’ı çıldırtıyor ERDOĞAN’DAN BAHÇELI’YE SÜRPRIZ ZIYARET Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, dün de sürpriz bir şekilde bir araya geldi. Erdoğan’ın Bahçeli’yi evinde ziyaret ettiği görüşme sırasında 10 personelin şehit olduğu askeri helikopter kazası meydana geldi. Erdoğan’ın Bahçeli ile “başta yeni yasa çalışmaları olmak üzere İnsan Hakları Eylem Planı, eylem planı ile kapsama alınan Siyasi Partiler Yasası ve seçim yasalarında öngörülen değişiklikler ile HDP’li milletvekilleri ile ilgili fezlekelerinin konuşulması” bekleniyordu ancak görüşme sırasında helikopter kazası meydana geldi. İki liderin kazanın ardından “terörle mücadele” konusunda görüştükleri ifade edildi. Kazada terör örgütü PKK’nin herhangi bir izinin bulunup bulunmadığına yönelik geniş çaplı bir araştırma yapılması konusunda kararlılık vurgulanırken, “Son günlerde HDP’nin de terör örgütleriyle bağlantılı olabileceği, bu durumun da araştırılması gerektiğinin” ifade edildiği kaydedildi. Erdoğan, geçen salı günü Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen İnsan Hakları Eylem Planı Tanıtım Toplantısı’nın ardından MHP lideri Devlet Bahçeli ile görüşmüştü. l ANKARA ERDOĞAN, CHP VE MİLLET İTTİFAKI’NI HEDEF ALDI ‘Tel tel dökülmeye başladılar’ Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Türkiye’nin geleceğinde, zihniyeti, yapısı ve üslubuyla CHP diye bir partiye yer olmadığını şimdiden görüyoruz” dedi. Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’na, AKP Genel Merkezi’nden canlı bağlantıyla katıldı. Erdoğan, büyük kongreyi ay sonunda yapacaklarını anımsatarak, “Böylece partimizi 2023 seçimlerine taşıyacak kadrolarımızı tamamlamış oluyoruz. AK Parti’de kadim davamız dışında hiç kimse ve hiçbir şey vazgeçilmez değil. Bu anlayışla 2023’e kadar kesintisiz sürecek, yeni bir gönül seferberliğine başlıyoruz” diye konuştu. Millet İttifakı’nı hedef alan Erdoğan, şunları kaydetti: “Karşımızda 40 yamalı bohça misali oluşturulan ittifak, şimdiden tel tel dökülmeye başladı. CHP, artık kendi derdine düşmüştür. Emin olunuz, Türkiye’nin geleceğinde, bu zihniyeti, yapısı ve üslubuyla CHP diye bir partiye yer olmadığını da şimdiden görüyoruz.” CHP’nin yıllarca yurttaşların bir bölümünü Atatürkçülük, laiklik, demokratlık ve çağdaşlık gibi değerleri kullanarak istismar ettiğini savunan Erdoğan, CHP’nin, “bölücülükte, bağnazlıkta, faşistlikte sınır tanımadığını” öne sürdü. Erdoğan, “Sizlerden her fırsatta, CHP’ye oy veren vatandaşlarımıza bu gerçekleri hatırlatmanızı, onların içlerini kemiren rahatsızlığı harekete geçirmenizi istiyorum” dedi. Erdoğan, gerçekleştirdikleri reformları “sessiz devrimler olarak nitelendirdiklerini de belirtti. l ANKARA/Cumhuriyet CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Gelecekte CHP olmayacak” sözlerine tepki gösterdi. Altay, “AK Parti’nin yarattığı karanlık Türkiye’de CHP olmayacak. CHP, Türkiye’nin aydınlık geleceği olacak” dedi. Erdoğan’ın Millet İttifakı’na yönelik “tel tel dökülmeye başladılar” ifadesine ise “Millet İttifakı’na teveccüh Erdoğan’ı çıldırtmaya devam ediyor” yanıtını verdi. CHP’li Altay, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Altay, “CHP’li belediyeler tıkır tıkır çalışıp, teker teker tamamladıkça, Erdoğan da fokur fokur kaynıyor. Aklını çöp, çukur, çamurla bozmuş. Çukur konusunda hendekleri kazdırırken valilere verdiği talimatı hatırlatırım. Erdoğan ya hazmedecek ya hazmedecek. İftira atarak belediyelerimizin şevk ve azmini kıramaz. Biz teşekküründen vazgeçtik. Gölge etme başka ihsan istemez. AK Parti’nin yarattığı karanlık Türkiye’de CHP olmayacak. CHP, Türkiye’nin aydınlık geleceği olacak” dedi. Altay, İnsan Hakları Eylem Planı’na ilişkin değerlendirmesinde, “Türk demokrasinin önündeki en büyük engel Recep Tayyip Erdoğan’dır, kafasıdır, kafasının içidir. İnsan Hakları Eylem Planı ile Türkiye’nin gerçekleri perdelenmeye çalışılıyor. Cumartesi Anneleri’nden, Somalılardan, Ayşe Buğra’dan Müjdat Gezen ile Metin Akpınar’dan özür dilemelidir. Erdoğan, anayasaya gölge etmemeli, yargıya talimat vermemeli, toplumu bölmemeli ve devleti çürütmemeli. Bunlar olursa toplum biraz huzur bulur” ifadelerini kullandı. ‘Örnek almayın’ Altay, öğretmenleri aşılamadan okulların açılmasının tartışmalı olduğunu belirterek, “Gerçek bir normal kapısını, aşıyı, ciddi bir takvimle devreye koymadan hayata geçirirseniz olmaz. Sakın ola AK Parti kongrelerini örnek alıp, kendinizi de hayat normale döndü sanıp riske atmayın. Çünkü Erdoğan’ın yaptığı kötü örnektir” dedi. l ANKARA/Cumhuriyet
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear