23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
kültür 13 7 EYLÜL 2020 PAZARTESİ 77. Venedik Film Festivali’nden notlar: Distopya aşan gerçek Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun filmi ‘Hayaletler’, 35. Eleştirmenlerin Haftası seçkisinde gösterildi. Kurgunun, bireysel ve toplumsal gerçekleri deşerek aşmaya çalıştığı doğal noktadan, bir anda, bilimkurgu türünün sınırlarını genişleten hayal gücümüzü bile zorlayan gerçeklerle yüz yüze geliverdik... Maskeli hayaletler gibi dolaşıyoruz burada... Alnımızı her gün defalarca hedef alan ateşölçer tabancalara alıştık. Bilgisayarın bize verdiği koltuğun bir ötesine kaymak bile olanaksız. Üstelik, bir bölümü 15 gün karantinada kalmak pahasına Lido Adası’na koşturan biz bu gerçek hayaletler, alabildiğine edilgeniz. Kuzu kuzu uyuyoruz tüm kurallara... Düşünmek, sorgulamak, tepki göstermek falan yok. Gerçekten hayaletler gibiyiz... den “Küçük Kara Balıklar” (2013), “Sulukule Mon Amour” (2016) gibi ödüllü kısa filmleri bulunan yönetmen Azra Deniz Okyay’ın ilk uzun metraj filmi “Hayaletler”, en iyi ilk film adayı. Hepsi bizim gerçek hayaletlerimiz değil mi? Distopik film tanımını yadsımayan Azra Deniz Okyay, temelde keskin bir gözlemci... Festivalin bu yıl 35 yaşına ba san en eski yan bölümü “Eleştir menlerin Haftası”nın yedi film den oluşan seçkisinde yer alan Azra Deniz “Hayaletler”, doğal olarak, En İyi Okyay İlk Film Altın Aslanı’na da aday... Yaşama geçirmek için “kutsal” savaşların göze alındığı ütopyalardan hâlâ umudu kesmemişken, nasıl oldu Azra Deniz Okyay’ın “Hayaletler”i, Venedik Festivali alanında, mesafeyi korumaya özen göstererek usulca devinip duran sinemasever hayaletlerden çok daha Keskin bir gözlem Elektrik kesintisiyle iyice karanlığa gömülen İstanbul gerçeklerinin tablosunu devingen kamerasının yansıttığı çarpıcı renklerle, acımasız da, hızla dünyamızı sarmalına alan distopyalara karşı direnemedik? Hepimiz, bu işin artık bir sinema kurgusu olmadığının bilincindeyiz ama yine de umutsuzluğa kapılmak istemiyoruz... Nasıl oldu da, ütopyalar gözümüzün gerçek hayaletler!.. Çaresizliğe yenik düşmeyen, öfkelenen, direnen, ca resmediyor genç yönetmen. Toplu önünde hızla distopyalara dönüştü? ma uyum sağlamakta zorlanan genç diye sorarken, gerçek yaşamın distop İstanbul sokaklarında her gün kar kızlar, yıkık dökük yatakhane/evle yaları bile hızla geride bırakıyor oldu şılaştığımız hayalet/karakterler on re yüksek kira ödemek zorunda ka ğunu gözlemlemek korkunç değil mi? lar. Aile, mahalle ve polis baskısı al lan Suriyeli sığınmacılar, onları sö Bu tehlikeli zor sürecin tek panze tında bunalan ve başkaldıran, ama müren fırsatçılar, sivil ya da ünifor hiri, her şeye karşın, her şeyden so çıkış yolu bulamayan, gerçekçi ve malı polisler, erkek şiddetine karşı rumlu olan hemcinslerimize inanma bilinçli “Hayaletler”i, sanki belgesel gösteri yapan kadınlar, sevgililerin yı, sağduyuya ve insan sevgisine ye bir filmde kendilerini anlatırcası yan yana, dudak dudağa dışarıda be niden döneceklerine olan inancımıza na doğal ve inandırıcı yorumlarıyla, raber olmasından rahatsız olan salak (hiç de gerçekçi bir umut gibi gözük tüm oyuncuların daha da çarpıcı kıl maçolar, yıkılan eski binalar, mantar mese de) kuvvetlice sarılmak... Denize dığını ayrıca belirtmem gerekiyor... gibi türeyen bomboş gökdelenler... düşen misali... saf Evliyagil Dolapdere kapılarını açıyor Evliyagil Dolapdere yeni sezonda kapılarını Nilhan Sesalan’nın pandemi nedeniyle kesintiye uğrayan “Ferah Feza” isimli solo sergisiyle 16 Eylül Çarşamba günü açıyor. Beral Madra küratörlüğünde yapılan sergi, sanatçının geniş üretim yelpazesini yeni üretimleriyle beraber gözler önüne seriyor. Katy’ pop ABD’li yıldız ismin ‘Smile’ isimli albümü yayımlandı Cenk Erdem Süperstar Katy Perry’nin son albümü “Smile” 80’lerin, 90’ların pop müziklerini iyi bilen ve o güzel şarkılarla büyümüş yetişkinler için dört dörtlük bir pop albümü olarak sonbaharın başına yetişti. Yeni nesil pop müziğin kolay unutulur ve kolay tüketilir anlamsızlığına kıyasla çiçek gibi ilham veren, sözleriyle içine çeken ve hatta Katy’nin vokaliyle oynayarak güçlü sesini sağlam melodilerle buluşturduğu nefis bir pop albümü “Smile”. Listelerde tutunması zor çünkü trendlerle ilgili bir kaygısının olmadığı çok aşikâr. Akılda kalıcı şarkılar kadar “kabullenme, vazgeçilmez aşk, hüzün ve iyileşme” gibi temalarıyla da sözleri sağlam hikâyeler sunuyor. Gülümsetiyor da Albümün ismi “Gülümse”ye yakışacak şekilde öyle klipler çekmiş ki gülümsetiyor da. Öncelikle albümün açılış şarkısı “Never Really Over” unutamadığınız bir aşkınız varsa sizi hemen içine çekebilecek bir şarkı. 2019 yılında yayımlanan ve albümün müjdesini veren şarkı bana kalırsa doyulmaz bir pop şarkısı. Nitekim çıktığında hem Amerika’da hem İngiltere’de Katy’nin listelerde “ilk 20’ye” girmeyi başaran 19. şarkısı olmuştu ki az bile. Şu satırları yazarken videosu da YouTube’da 130 milyon dinlenmeyi aştı. Albüm yayımlanınca yeni duyduğumuz şarkıları arasında en şahanesi “Teary Eyes”. Hüznü dansla buluş turan ve bir kulüpte gözyaşlarıyla dans ederek eski aşkını unutmaya çalışan kırık bir kalbin hikâyesi. Robyn’in “Dancing On My Own” şarkısından esinlenerek yazdığını söylüyor Katy. “Kalp artık kırılamaz zaten kırık dökük” diyor şarkıda, o esnada ölüyorum. İyi ki yazmış, şarkı saf pop. Ardı ardına iki doğum Bu arada albümünü yayımlamadan bir gün önce hayatının aşkı yakışıklı aktör Orlando Bloom’dan olan kızı Daisy’i dünyaya getiren Katy Perry, sosyal medyada albümü ile ikinci çocuğunu da doğurduğu esprisini patlattı. Albüm için karnı burnunda çekilen “Champagne Problems” şarkısının müzik videosunda da bizim Sibel Can’ı andırıyor ki ben dahil bizim Twitter ahalisi şarkının üzerine “Padişah” şarkısını döşedi, pek de yakıştı. “Champagne Problems” albümün katıksız pop şarkılarından biri ve neredeyse ABBA dinlemiş kadar ruh halini yükseltmeyi başaran bir pop marifeti. Albümün en güzel sürprizlerinden biri de içinde pop rock klasiği Steam’in “Na Na Hey Hey Kiss Him Goodbye” şarkısından nefis alıntısıyla “It’s not the end of the World”. Son olarak mayıs ayında Anneler Günü’ne denk gelecek şekilde yayımlanan albümdeki nefis ballad “Daisies” bana göre pandemi kurbanı. Şarkı çok güçlü bir ballad ve videosuna alternatif bir video olarak çekip haziran sonunda “Pride” videosu olarak yayımlanan LGBTQ+ desteği megamix videosu da nefis. Van’daki kazılarda bebek iskeleti bulundu Ege Çubukçu ve alishot’tan ‘Kamikaze’ Ege Çubukçu ve alishot, “Kamikaze” isimli şarkısını Avrupa Müzik markasıyla tüm dijital platformlarda yayımladı. Yeni çalışmanın sözü, müziği Ege Çubukçu’ya ait. Aranjesini de Çubukçu’nun yaptığı “Kamikaze”nin düzenlemesinde Brok Beatz ve Hakan Mavruk gibi isimlerin katkısı bulunuyor. Boğaziçi’ne başvurular uzatıldı Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından bu yıl 23 30 Ekim tarihleri arasında düzenlenecek 8. Boğaziçi Film Festivali’ne başvuru süreleri uzatıldı. Festivalin yarışma ve Bosphorus Film Lab başvuruları için son tarih 11 Eylül olarak belirlendi. 8. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda yer alacak filmlerden bir tanesi 100 bin TL’lik En İyi Ulusal Uzun Metraj Film Ödülü’nün sahibi olacak. Van’ın Çavuştepe Kalesi’ndeki nekropolde sürdürülen arkeolojik kazılarda, Urartulara ait yeni bilgilere ulaşılmaya devam ediliyor. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Rafet Çavuşoğlu, bu yıl yapılan kazı çalışmalarında soylu bir ailenin 23 yaş arasında olduğunu tahmin ettikleri bir bebek iskeletini üzerinde takılarıyla ortaya çıkardıklarını söyledi. 17 kişilik ekip, Urartu Kralı 2. Sarduri tarafından yaptırılan, 2 bin 750 yıllık Çavuştepe Kalesi’nde ve nekropolde çalışmalarını sürdürüyor. Burada gömülen bebeğin soylu bir aileye ait olduğunu düşündüklerini belirten Prof. Dr. Çavuşoğlu, şöyle konuştu: “Üzerindeki bütün takılarıyla birlikte özellikle süslendiğini bize gösteriyor. Süslemede de kollarında bronzdan pazıbantler, boyun kısmında ise çok güzel bir kolye. Yani boncuklardan oluşan ve ortasında kırmızı kumtaşından oluşan bir kolye gerdanlık vardı. Bu da soylu bir ailenin bebeği olduğunu bize gösteriyor çünkü özenli yerleştirilmiş. Muhtemelen defnedilirken ailesi tarafından çok büyük acılar yaşanmıştır.” Sular altında kalan Andala’ya son görev Gazeteci ve yönetmen Ali Demirtaş’ın uzun metrajlı belgesel film projesi “Andala”nın çekimlerine 12 Eylül’de Niğde’de başlanacak. Andala, aile üyelerinin sular altında kalacak olan mekâna son ziyaretlerini ka yıt altına alarak belgeselleşiyor. Belgesel, 1970’li yıllardan beri Andala’da yaşayan aile üyeleriyle yapılacak olan röportajlar, son ziyaretleri ve yıkım sürecinde iş makinelerinin çalışma görüntülerinden oluşuyor. Barok müzikte bir udi Yazgülü Aldoğan “Bachçede Yaz” Festivali’nin ilgiyle beklenen konserlerinden biriydi The Barock Moscow Ensemble, geçen yıl ayakta alkışlanmış ve büyük sükse yapmışlardı çünkü. Bu yıl da ilk konserin bütün biletleri satılınca Hakan Erdoğan bir konser daha koymuş, tabi program önceden basıldığı için belli değil, bazı çok bilgili seyirciler, programı önceden bilmemiz gerekirdi tarzı itirazlar da bulunmadı değil, klasik izleyen dinleyici çok farklı tabii. Anna Yanova’nın kemanıyla başrolde olduğu toplulukta Alexander Gulin viyolonsel, Daria Volobueva klavsen çalıyor. Filistinli Alashkar uduyla bazen solo yapıyor, bazen sadece dinliyor, sadece bir iki parçada beraberce çaldılar ve bence konserin en başarılı parçaları onlardı. Tabii ki ud gibi bir enstrümanın ne Rus halk ezgilerinde ne de Barok müzikte yeri var, ama mademki topluluk böyle bir fikir geliştirmiş, birliktelikten kuvvet doğuyor. Alashkar’ın oturup dinlediği bölümlerde benim gözüm bile rahatsız oldu mesela. Sonuç olarak dinleyicinin ayakta alkışlamadığı ama Sabancı Müzesi’nin Fıstıklı Terası’nda, Boğaz manzarası, mehtap, deniz atmosferinde zevk alarak dinlediği bir konserdi. Yine de ben klavsenin tiz sesine bu kadar uzun süre katlanamıyorum galiba. Mekân ve manzara güzel de Fıstıklı Teras’ın hemen yanındaki camiden saat 21.15 civarı yükselen ezan sesinin de program değişikliğini zorunlu kıldığı bir ülkeyiz artık. Hatta arkadaşım, “Sadece konserde mi, Karaköy’de yemek yiyorum ve lokantada müzik kapatıldı” dedi. Hayırlar olsun. Perşembe akşamı evin terasında yemek yerken bırak müziği biz bile susmak zorunda kaldık, çünkü etraftaki dört camiden sadece ezan da değil, ezan bittikten sonra dualar ve ilahiler yükseliyordu. Allah kabul etsin. Festival 10 Eylül’de bitiyor. Sosyal mesafeli festival sona erdi ChillOut Festival, %100 Music sunumuyla 15. yılında önceki gece Garden Fiesta’da yapıldı. Festival, sahne önüne kurulan 2, 3 ve 4 kişilik kutular ile sosyal mesafe kuralları dikkate alınarak düzenlendi. Katılımcılar gün boyunca en iyi müziği, açık havada eşsiz bir atmosferde, tamamen sosyal mesafe kurallarına uygun olarak maskeleriyle izlediler. Festivalde Menachem 26, Mousike, Cantanca, Majnoon ve BaBa ZuLa gibi isimler sahneye çıktı. Kapanışı ise Oceanvs Orientalis topluluğu yaptı. Cem Adrian Cem Adrian, Türkiye konser serisine devam ediyor. 9 Eylül’de saat Türkiye’yi 21.00’de Gaziantep, GAÜN Mâvera KSM geziyor – Açıkhava Sahnesi’nde, 10 Eylül’de saat 20.30’da Mersin Atatürk Parkı Am fi Tiyatro’da, 11 Eylül’de saat 20.00’de ise Adana Merkez Park Amfi Tiyatro’da konser verecek. Sanatçı, konserde türkülerden oluşan 11 eserin bulunduğu “Seçkiler 2” albümününden şarkılar seslendirecek. R ‘Yansıma’ya tanıklık essam, yazar İpek Mursaloğlu’nun yağlıboya ve pastel gibi farklı tekniklerde hazırladığı eserlerden oluşan “Yansıma” sergisi, 30 Eylül’e kadar Kadıköy’de Kelimat Sanat Evi’nde görülebilir. Sergide sanatçının yaklaşık 60 eseri yer alıyor. Boğaz’da Yaz boyunca devam edecek sinema etkinliğinde, Sait Halim Paşa Yalısı’nın rıhtımına kurulan nostal sinema jik sinema, vizyon filmlerini seyirciyle buluşturuyor. 8 Eylül’de 19.30’da başlayacak “Yesterday” adlı filmin yö bir başka netmenliğini Danny Boyle üstleniyor. Filmde, Himesh Patel, Lily James, Ed Sheeran, Kate McKinnon rol alıyor. Bol müzikli eğlence Okan Bayülgen’in yazdığı, yönettiği ve oynadığı “Harem Kabare” 12 Eylül’de saat 20.30’da Trump Sahne’de sahnelenecek. Oyunda, Ceren Taşçı, Zeynep Köse, Deniz Bolışık, Ödül Turan, Gizem Dinç, Aybüke Albere rol alıyor. Bir adam beşinci kez evlenmeye karar verirse, eski eşleri onu etkilemeye çalışırsa olaylar müzikli, bol kahkahalı bir öyküye dönüşür.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear