25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
HABER ASKERI CUNTANIN 40. YILINDA SENDIKA VE SIVIL TOPLUM KURULUŞLARI TARAFINDAN AÇIKLAMA YAPILDI 5 13 EYLÜL 2020 PAZAR Salgın nedeniyle katılımcı sayısının kısıtlı tutulduğu Kadıköy’deki basın açıklamasında konuşan DİSK Başkanı Çerkezoğlu, emek aleyhindeki yasaların çoğunun halen yürürlükte olduğuna dikkat çekti. 12 Eylül lanetlendi İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, “12 Eylül darbesi sürecinde işlenen insanlığa karşı suçlar vardı. Adil yargılanma ilkelerine riayet edilmeden yapılan yargılamalarla 527 kişiye idam cezası verilmiş ve 50’si infaz edilmişti. 300 kişi ‘kuşkulu’ bir şekilde ölmüş, 171 kişinin ‘işkenceden’ öldüğü belgelerle kanıtlanmış, 11 kişi gözaltında kaybedilmişti” dedi. 12 Eylül askeri darbesi 40. yılında sendika ve sivil toplum kuruluşları tarafından gerçekleştirilen eylemlerle lanetlendi. İstanbul’da siyasi parti, demokratik kurum ve kuruluşların 12 Eylül darbesinin yıldönümü nedeniyle Taksim Kazancı Yokuşu’nda yapmak istediği eylem pandemi gerekçe gösterilerek engellendi. 78’liler Girişimi Sözcüsü Celalettin Can, 20 yıldır yapılan eylemin ilk defa yasaklandığına dikkat çekti. Can, “Pandemi nedeniyle temel hak ve özgürlüklerimizin kullanılmasının koşulları da ortadan kalkıyor. Biz 20 yıldır açıklamalarımızı burada yaparız. Temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırılması insanların, temel hak ve özgürlükleri olmadan, toplum önünde konuşmadan, yaşamaya alıştırılması gibi bir durum söz konusu. Polisten de öte genel siyasi iktidarın bir problemidir. Bunu kınıyoruz, protesto ediyoruz. Pandemi koşullarında da siyasi mücadelenin gelişebileceği, siyasi iktidarın da hazmetmesi gerektiğini burada duyuruyoruz” dedi. HDP Milletvekili Tulay Hatimoğulları ise “80 askeri cunta rejimiyle şu anki tek adam reji minin, 40 sene sonra sahneye koyduğu oyun tıpa tıp aynıdır. Tek adam rejimidir, faşizmdir. 80 askeri cuntayı 40 sene sonra sivil darbeyle bir siyasi partinin, devletin bütün kurumlarını ele geçirmiş bir partinin operasyonu ile bugün zamana yayılmış bir sivil darbeyi hep birlikte yaşamaktayız” dedi. ‘Baskı devam ediyor’ Ankara’da ise ABD Büyükelçiliği yakınında basın açıklaması yapan Devrimci 78’liler Federasyonu üyelerinin, üzerinde “40 yıldır 12 Eylül devam ediyor” yazısı bulunan siyah çelengi elçilik binasına bırakmak istedi ancak polis izin vermedi. Engellemeye karşı federasyon üyeleri, elçilik binasına yakın Çağdaş Sanatlar Merkezi önünde basın açıklaması yaptı. Devrimci 78’liler Federasyonu eski Başkanı Hüseyin Esentürk, “12 Eylül’ün 40. yılında her yıl yaptığımız gibi 12 Eylül günü ABD Büyükelçiliği’ne siyah çelenk bırakmak istedik. Ancak son iki yıldır valiliğin ve emniyet güçlerinin engellemeleriyle karşılaşıyoruz” dedi. 12 Eylül cuntasının yıldönümünde DİSK Genel Baş kanı Arzu Çerkezoğlu, beraberindeki yönetici ve üyeler Kadıköy’deki Beşiktaş İskelesi önünde basın açıklaması yaptı. 22 Temmuz 1980’de kurucu genel başkanları Kemal Türkler’in öldürüldüğünü, bir hafta sonra ise DİSK’in kapatılması için dava açıldığını söyleyen Çerkezoğlu, darbenin ardından DİSK ve bağlı sendikaların yöneticilerinin 102 güne kadar uzayan gözaltılarda ağır işkencelere maruz kaldıklarını ve tutuklandıklarını anlattı. DİSK’in 52 yöneticisi hakkında idam cezası istendiğini, toplam olarak ise 1477 kişinin yargılandığını belirten Çerkezoğlu, “Bugün de 12 Eylül’ün kurduğu sermaye yanlısı, emek karşıtı baskı rejimi en ağır biçimlerde devam ederken DİSK yoluna devam ediyor” diye konuştu. 12 Eylül darbesinin ürünü olan 1982 Anayasasının ve emek aleyhindeki yasaların çoğunun halen yürürlükte olduğuna dikkat çeken Çerkezoğlu, “Türkiye 40 yıldır 12 Eylül darbesi ile inşa edilen baskıcı siyasal ve iktisadi rejimin içinde yaşamaya devam ediyor” dedi. l İSTANBUL/Cumhuriyet İHD üyeleri 12 Eylül askeri darbe duyurusunun yapıldığı Elmadağ’da bulunan TRT Radyosu binası önünde basın açıklaması yaptı. 50 KIŞI IDAM EDILDI 12 Eylül askeri darbe duyurusunun yapıldığı Elmadağ’da bulunan TRT Radyosu binası önünde bir araya gelen İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi üyeleri, “12 Eylül’ün 40. yılında ne darbe ne diktatörlük” dedi. Eylemde konuşan İHD İstanbul Şube Başkanı Gülseren Yoleri, 12 Eylül darbesinin hala devam ettiğini belirterek şöyle konuştu: “12 Eylül darbesi sürecinde işlenen insanlığa karşı suçlar vardı. Alelacele ve adil yargılanma ilkelerine riayet edilmeden yapılan yargılamalarla 527 kişiye idam cezası verilmiş ve 50’si infaz edilmişti. 300 kişi ‘kuşkulu’ bir şekilde ölmüş 171 kişinin ‘işkenceden’ öldüğü belgelerle ka nıtlanmış, 11 kişi gözaltında kaybedilmişti. 1 milyon 683 bin kişi fişlenmiş, 650 bin kişi gözaltına alınmıştı. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarılmış, 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurdışına gitmek zorunda kalmış, 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atılmıştı. 937 film ‘sakıncalı’ bulunduğu için yasaklanmış, 23 bin 667 derneğin faaliyeti durdurulmuş, sırf İstanbul’da 300 gün gazetelerin çıkması engellenmişti. 31 gazeteci tutuklanmış, 300 gazeteci saldırıya uğramış ve 3 gazeteci öldürülmüştü ve tam 49 ton gazete, dergi ve kitap sakıncalı olduğu iddiasıyla imha edilmiş, basın özgürlüğünü kısıtlayan 151 yasa çıkarılmıştı. ” CUMARTESİ ANNELERİ Kaybedilenleri unutmayacağız’ Cumartesi Anneleri, 807. hafta açıklamalarında 12 Eylül darbesi döneminde gözaltına alınıp işkenceyle öldürülen ve kaybedilenlerin akıbetini sorarak, “Onları kaybedenleri ve bugüne kadar cezasızlıkla koruyanları affetmeyeceğiz” görüşünü dile getirdi. Cumartesi Anneleri 807. hafta açıklamasını, salgın nedeniyle bu hafta da online olarak gerçekleştirildi. 1980’de Kars’ta gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, “40 yıldan bu yana verdiğimiz hukuk mücadelesi sonucu TBMM’de rapor çıkmasına karşın hâlâ daha iddianame hazırlanmış ve katiller yargı önüne çıkarılmamıştır” dedi. 1980 yılında İstanbul’da gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren de “12 Eylül baskının, zulmün, antidemokratik uygulamaların, faili meçhul cinayetlerin, idamların, gözaltında kayıpların, insan hakkı ihlallerinin adresidir” dedi. 1981 yılında İstanbul’da gözaltında kaybedilen Süleyman Cihan’ın kardeşi Ahmet Cihan ise “Annem ölünceye kadar adaletin tecellisini bekledi; Berfo ana, Elmas ana, Zeycan ana ve diğer kayıp anneleri gibi. Ama katiller korundular ve hâlâ korunuyorlar” diye konuştu. 807. haftanın basın açıklamasını okuyan Ruhat Sena Akşener, “12 Eylül Anayasası ve kurumlarıyla yüzleşmek, hesaplaşmakla mümkündür. Bunun gerçekleşebilmesi için güçlü bir toplumsal duyarlılık ve ısrarlı bir takip şarttır. Onları kaybedenleri, kaybedenleri bugüne kadar cezasızlıkla koruyanları affetmeyeceğiz” dedi. l Haber Merkezi SIYASILER 12 EYLÜL ASKERI CUNTASINI BIR KEZ DAHA KINADI: Tek adam rejimi ruhunu yaşatıyor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 12 Eylül mesajında, “Tek adam rejimi, 12 Eylül ruhunu yönetim anlayışında yaşatmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı. CHP lideri Kılıçdaroğlu, 12 Eylül darbesinin 40. yılında sosyal medya hesabından paylaşım yaptı. Kılıçdaroğlu, mesajında şunları kaydetti: “12 Eylül darbesinin üzerinden geçen 40 yıla rağmen saraylarda saltanat süren tek adam rejimi, 12 Eylül ruhunu yönetim anlayışında yaşatmaya devam ediyor. 12 Eylül ruhunu ve tek adam rejimini tarihin tozlu raflarına kaldıracağız; cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandıracağız!” Liderler ve siyasilerin 12 Eylül mesajları özetle şöyle: SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu: 12 Eylül askeri darbesi ülkemizin geleceğini, gençlerimizin hayatı nı çalmıştır. Geride bıraktığı acı ve travma hâlâ tazeliğini korumaktadır. Bizlere düşen Türkiye’de darbelere bir daha zemin oluşturmayacak bir hukuk düzenini hâkim kılmak, millet iradesini tam manası ile tesis etmektir. Allah bir daha bu millete 27 Mayıs’ları, 12 Mart’ları, 12 Eylül’leri, 28 Şubat’ları, 15 Temmuz’ları yaşatmasın. AKP Sözcüsü Ömer Çelik: Her darbe “vatana ihanet”tir. Gerekçesi ne olursa olsun milletin vatanı korumak için verdiği silahı millete doğrultmak vatan hainliğidir. Tarih gösteriyor ki her darbe vatanı işgal girişimidir. Milli iradeyi çalan darbeciler, arkasına saklandıkları kavramlarla ülkenin varlıklarını gasp ettiler. Darbeciler her cümlede “vatan için” diyerek her adımda “vatana ihanet” ettiler. “Hukuksuz vatanseverlik” olmaz. Hukuk dışı vatanseverlik, darbecilerin en süslü yalanıdır. 12 Eylül, katliam rejiminin başladığı gündü. Vatan hainliği, tüm darbelerin tek ideolojisidir. Sağcı ya da solcu darbe olmaz, darbe vatan hainliğidir. Milletine silah doğrultandan daha ahlaksız ve daha hain kimse yoktur. Bu ihanetin son hamlesi 15 Temmuz’da millet iradesine çarparak paramparça oldu. Tüm darbeciler tarihimizin karanlık kişilikleri olarak millet vicdanında ebediyen mahkum oldu. CHP’nin eski cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce: 12 Eylül Türkiye için kötü bir gündür. 12 Eylül 1980 darbesinin ve 15 Temmuz Darbe Girişimine giden yolun taşlarını döşeyen 12 Eylül 2010 Anayasa değişikliğinin ülkemiz için çok ağır sonuçları oldu. Türkiye her iki 12 Eylül’ün de prangalarını kıracak, demokrasiyi yaşatacaktır. l ANKARA/Cumhuriyet İBB BAŞKANI İMAMOĞLU İNCELEMELERDE BULUNDU Bebek Parkı için talimat İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, dün Bebek sahili ve Bebek Parkı’nda İBB Genel Sekreter Yardımcıları Mahir Polat ve Gürkan Alpay ile birlikte incelemelerde bulundu. İmamoğlu, Park Bahçe ve Yeşil Alanlar Daire Başkanı Yasin Çağatay Seçkin’e, muhtarlık hizmet binası yapımındaki gelişmeleri sordu. Seçkin, İmamoğlu’na “Geçtiğimiz hafta burada Bebeklilerle bir araya geldik. Muhtarımız da vardı. Kendileri birkaç yer önerdiler. Bir çözüm arayacak, burayı komple temizleyeceğiz. Caminin görünümünü kapamamak için talepleri geldi. Bununla ilgili bir arayıştayız” dedi. İmamoğlu da “O zaman burada uzlaşmadığımız bir konu yok. Ben, burada rastgele görünümleri kabul etmiyorum, kabullenemiyorum. Peyzajın bir parçası da olsa, parkı böyle kapatmak bana çok ters geliyor. Çevreye uyumlu, nizamı güzel bir alana dönüştürelim. Bebek Parkı için konuşmuyorum. Bu söylediklerim içinde; büfe dizaynları, etrafın toparlanması da var. Tüm bu disiplinleri yerine getirerek, tertipleyip, çıkmamız lazım” dedi. l İç Politika 40. yılında 12 Eylül: Darbe zihniyeti AKP/Saray rejimi ile devam ediyor 12Eylül 1980... CIA desteği ile dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren’in liderlik ettiği askeri darbe, hem SSCB’yi çembere almak için oluşturulacak “Yeşil Kuşak” projesinin sonucuydu hem de 24 Ocak Kararları ile birlikte başlayan neoliberal ekonomik darbenin devamıydı. O kara günden sonra aralarında siyasi partiler ve sendikaların da olduğu binlerce sivil toplum örgütü kapatıldı. Temel hak ve özgürlükler yok edildi. Resmi verilere göre, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi, 650 bin kişi gözaltına alındı; bunların yüzde 95’i işkenceye tabi tutuldu. 14 tutsak açlık grevlerinde yaşamını yitirdi, 171 kişi sorgu ve cezaevindeki işkenceler sırasında katledildi. 50 kişi sıkıyönetim mahkemelerinin kararlarıyla idam edildi. Kenan Evren, 17 yaşındaki Erdal Eren için “Asmayalım da besleyelim mi?” dedi; yaşını büyütüp astılar! Açılan 210 bin davada 230 bin kişi yargılandı. 30 bin kişi siyasal sığınmacı olarak yurtdışına kaçmak zorunda kaldı. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 388 bin kişiye pasaport verilmedi. Yargılanan gazeteciler toplam 3 bin 315 yıl 6 ay hapse mahkum oldu. 300 gazeteci saldırıya uğrarken, 3 gazeteci silahla öldürüldü. 1402 sayılı yasa yüzünden 3 bin 854 öğretmenin ve 120 öğretim görevlisinin işine son verildi. 12 Eylül 1980 6 Kasım 1983 arasında gözaltında veya cezaevinde 183 kişi öldü; 5 kişi açlık grevinde yaşamını kaybetti. 1982 ve 1988 yılları arasında 9 bin 962 adet işkence davası veya soruşturması açıldı. Tonlarca kitap yok edildi, yüzlerce yayın ve film yasaklandı. Darbeyi yapanlar, tüm demokratik birikimi ezip yok etti; Atatürk’ün adını istismar ederek onun ilkelerini ve laik Cumhuriyeti temellerinden baltaladı. 12 Eylül 2010: Yargıyı Gülen cemaatine teslim eden sivil darbe 2010’da CIA destekli Gülenciler, AKP ve liberallerin işbirliği ile HSYK’nin yapısı değiştirildi ve iktidarın yargıda kadrolaşmasının önü açıldı. Kadrolaşmada Fethullahçılar başı çekti. 2010’daki bu sivil darbe olmasa, sözde referandumu “yetmez ama evetçiler” kazanmasa, Türkiye’de adalet mekanizmaları bugünkü gibi tıkanmaz, rejim bu kadar kolay değiştirilemezdi. Yargı, Yargıtay ve HSYK, Gülen cemaatine teslim edilmeseydi Balyoz ve Ergenekon olmazdı. Balyoz ve Ergenekon davalarındaki kumpaslarla görevinden edilen askerlerin yerine Cemaatçiler gelmese, 15 Temmuz 2016’da FETÖ darbe girişimi yaşanamazdı. (Not: Bu konunun daha geniş bir değerlendirmesine İkinci Cumhuriyetçiliğin Temelleri adlı kitabımda yer verdim.) İşin ironik yanı, 2010 sivil yargı darbesi, kamuoyunun desteğini alabilmek için sanki 12 Eylül 1980 darbesinden hesap soracakmış gibi gösterildi. Halkoyuna sunulan 26 maddeden birisi, 12 Eylül askeri darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen geçici 15. maddenin kaldırılmasıydı. 2010 Anayasa Referandumu’nda değişikliklerin kabul edilmesiyle, çeşitli sivil toplum kuruluşları ve mağdurlar, 12 Eylül darbesini yapanlar hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak önlerine atılan bu yeme tav olanlar, “kandırıldıklarını” bir süre sonra gördü. Darbe lideri Kenan Evren ve dönemin darbecileri, hesap vermeden öldüler. Göstermelik yargılama sonrasında 12 Eylül davası zamanaşımından düşürüldü. 12 Eylül 2020: AKP iktidardayken 12 Eylül askeri darbesi ile hesaplaşılmaz Türkiye’yi bugün içinde bulunduğu kaosa sokan gerici AKP, 18 yıldır iktidarda. Siyasal İslam, toplumun üzerine kâbus gibi çöktü! Günümüzdeki baskılar, 12 Eylül 1980’deki darbe döneminden farksız, sadece yöntemler değişti... Bugün yaşadığımız derin ekonomik krizin nedeni olan neoliberal ekonomik program, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin en önemli sonuçlarından biri. Rant için ülke karış karış yağmalanırken, emeğinden başka gücü olmayanlar vahşice eziliyor. Tarihin çok net olarak ortaya koyduğu gerçek şu: AKP, 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ürünüdür ve o iktidardan gitmeden 12 Eylül ile hesaplaşmak mümkün değildir. ABD ve FETÖ bunu zaten biliyordu. Merak ediyorum: “Kandırıldıklarını” iddia eden liberal “solcular”, darbenin 40. yılında kullanışlı aptallığın özeleştirisini yapıyor mu acaba?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear