Catalog

4 10 EYLÜL 2020 PERŞEMBE HABER S ‘Herkesin bildiği sır’ı ifşa etmekten tutuklanan Pehlivan, Ağırel ve Kılınç’ın 6 ayı çalındı İYASET KULİSİ Gazetecilere tahliye GAZETECİLERVEYAZARLARVAKFI FETÖ’den alınan ZEHRA ÖZDİLEK Libya’da şehit düşen MİT mensubunun cenaze törenine ilişkin haber yaptıkları gerekçesiyle 19 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan gazetecilere, dün ikinci duruşmada tahliye kararı çıktı. Mahkeme heyeti, OdaTV Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan ve OdaTV muhabiri Hülya Kılınç’a, “MİT Kanunu’na muhalefet” suçundan 3 yıl 9 ay, Yeniçağ yazarı Murat Ağırel, Yeni Yaşam Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Ferhat Çelik ve Yeni Yaşam Yazı İşleri Müdürü Aydın Keser’e 4 yıl 8 ay 7 gün hapis cezası karar verdi. OdaTV Haber Müdürü ve gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu ve Akhisar Belediyesi Basın Birimi görevlisi Eren Ekinci tüm suçlamalardan beraat etti. Mahkeme, tutuklu kaldıkları süreyi göz önünde bulundurarak Pehlivan, Kılınç ve Ağırel’in de tahliyesine hükmetti. Pehlivan, Kılınç ve Ağırel’in yurt dışına çıkışları yasaklandı. 5 Mart’ta tutuklanan üç gazeteci 6 ay sonra dün akşam cezaevinden çıktı. İstanbul 34. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada savcının mütalaasında MİT Kanunu’na muhalefet ve devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin bilgileri açıklamak suçlamasıyla 19 yıl hapislerini istediği gazeteciler savunmalarını yaptı. Dava öncesinde adliye önünde büyük destek vardı. ‘İfşayı savcılar yaptı’ Hülya Kılınç, savunmasında yalnızca gazetecilik yaptığını belirterek, “Fotoğraflar gizli çekilmedi. Akhisar Belediyesi’nden temin edilmiştir. MİT mensubunu deşifre etmek isteseydim, ‘şehidin mesai arkadaşları da katıldı’ ibaresi olurdu” dedi. Barış Pehlivan da Libya’da bir MİT men KURTULUŞ ARI ‘ADIL BIR GELECEK IÇIN YAZMAYA DEVAM’ KÜBRA KÖKLÜ Gazeteciler Pehlivan, Ağırel ve Kılınç dün gece saatlerinde Silivri Cezaevi’nden tahliye oldu. Tahliye olduktan sonra cezaevinin yakınındaki Karbey tesislerinin önünde açıklama yapan Pehlivan, bu davada suç ve suçlunun olmadığını belirterek, “Bütün gazetecilik yaşamımızı cezalandır ma amacı vardı. Evet belki tahliye olduk. Ama adalet arayışımızda, gazetecilik sevdamız da bitmedi. Hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Gazeteciliğe ve adil bir gelecek için yazmaya aynen devam edeceğiz. Hayal ettiğimiz adil bir ülkeye kavuşacağız” dedi. Kılınç da, sadece gazetecilik yaptıkları için cezalandırıldıklarını vurgulayarak, “Ama boyun eğmeden dışarıya çıktık. Bundan sonra da kararlı ve cesur bir şekilde gazeteciliğe devam edeceğiz. Suç işlemediğimiz için tahliye olacağımızı biliyorduk” açıklamasında bulundu. Ağırel ise “Ben adalet aradım. Tahliye olduğum için çok mutluyum. Ama mutluluğumu yaşayamıyorum. Yaptığım haberlerden dolayı da yargılanacaksam da yargılanırım, cezamı da çekerim” dedi. subunun şehit olduğunu Cumhurbaşkanı Erdoğan, Muhtar Cemali Merter, onlarca sosyal medya hesabı, milletvekili Ümit Özdağ ve onlarca haber sitesi ile gazeteden öğrendiklerini söyleyerek şu ifadeleri kullandı: “Bizim yayımladığımız haberde bize özel hiçbir yeni olgu yok. Ve daha önce ifşa olmasına rağmen, şehidin soyismini, ailesinin isimleri ile soyisimlerini, cenazenin kaldırıldığı köyün adını yayımlamadık. Gizli çekilmediği ortaya çıkan, şehidin tabutunun taşınma karesinde MİT mensuplarının da olduğunu iddia ettiler. Ve biz bunu ilk kez iddianameden öğrendik. Yani ifşayı savcılar yaptı. Sözün özü, yazmadığımız hatta ima dahi etmediğimiz bir şeyle suçlanıyoruz. Yargı sisteminden adalet beklememeli miyim? Hayır! Ben alışmayacağım bu çürümüşlüğe. Biliyorum ki asıl alışırsam ölürüm. Adaletsizlik hüküm sürse de her karış toprakta, adaleti aramaktan vazgeçmeyeceğim.” Murat Ağırel, davanın hukuki değil siyasi bir dava olduğunu belirterek, “FETÖ kumpas davaları döneminde ne yaşadıysak bu dava sürecinde de noktası ve virgülü ile aynısını yaşadık ve yaşıyoruz. Kumpas davaları düzmece belge, sahte delil, gizli tanık, yalan ve iftiraya dayalı zorlama yorum ve varsayımlarla üretilmiş suçlamalardan oluşuyordu. Bugün yargılandığımız bu dava da aynı özellikleri taşıyor. Amacım ifşa değildir, sadece şehidimizi yâdettim” dedi. ‘Uslandırma davası’ İlk duruşmada tahliye edilen Barış Terkoğlu, savunmasında mahkeme heyetinin vereceği kararı merak etmediğini ve önemsemediğini kaydetti. Terkoğlu, “Hatta sonucu yine beni ilgilen dirse de önemsemiyorum. Çünkü seçilmiş sanıklar için yaratılmış böyle davaların bir özelliği var. Daha soruşturma bile açılmadan hüküm veriyorlar. Gözaltına bile alınmadan cezanız kesiliyor. Savcılar iddianame hazırlamak için gösterecekleri çabayı yandaşlarına evrak sızdırmaya harcadıkları için, duruşmaya çıkmadan iddia tüketiliyor. Haberlerin savcı bilgisayarında mı yoksa iddianamelerin bazı gazetelerde mi yazıldığını bilmediğimiz bu davada, özür dilerim ama hüküm anına bir şey bırakmadılar. Bugün yargılandığımız dava da bir uslandırma davasıdır. Benim için bu nedenle de hükümsüzdür” dedi. Ferhat Çelik, “7 aydır casus değil de gazeteci olduğumuzu ispatlamaya çalışıyoruz” dedi. Eren Ekinci ise gizli çekim yapmadığını, görevi gereği gazeteciler fotoğraf istediğinde gönderdiğini söyledi. l İSTANBUL Albayrak, MHP’linin sorularını da muhalefete yaptığı gibi ‘link’li yanıtladı ‘Link’li yanıta ortaktan tepki SARP SAĞKAL Kendisine yöneltilen soru önergelerine internet sitesi linki göndererek yanıt vermeyi alışkanlık haline getiren Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a, AKP’nin ittifak ortağı MHP’den tepki geldi. MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, koronavirüs salgınından etkilenen yerel basının desteklenmesine yönelik Albayrak’a verdiği önergeye “linkli yanıt” alması üzerine ikinci bir önerge daha verdi. Özdemir, önergesinde, kendisine gönderilen linkin sorduğu sorulardan “sadece birine” yanıt verdiğini belirterek, diğer sorularının da yanıtlanmasını istedi. MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, koronavirüs salgınından olumsuz etkilenen yerel medyanın sorunlarını Meclis gündemine taşıyarak, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi. Özdemir, önergesinde, “Görsel yahut yazılı faaliyet gösteren yerel medyaya acilen destek verilmesi ve bu kuruluşların en azından nefes almalarının sağlanması gerekmektedir” diyerek, Albayrak’a 7 soru yöneltti. MMHHPP’’DDEENN İİHHRRAAÇÇ EEDDİİLLMMİİŞŞTTİİ Usta’ya rozetini Akşener taktı. Erhan Usta İYİ Parti’ye katıldı MHP Grup Başkanvekili olduğu dönemde emeklilikte yaşa takılanlarla (EYT) ilgili İYİ Parti’nin teklifinin TBMM gündemine alınması önerisine destek veren, 31 Mart yerel seçimleri döneminde de AKP ile MHP arasında yürütülen ittifak görüşmelerini eleştiren, bu nedenle partiden ihraç edilen Bağımsız Samsun Milletvekili Erhan Usta, törenle İYİ Parti’ye katıldı. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na bağımsız aday olarak da katılan Usta’nın adı bir dönem eski bakanlardan Ali Babacan’ın kurduğu DEVA Partisi için de geçiyordu. Usta ise İYİ Parti’ye katılmasına ilişkin: “İlkelerimden ve ülkülerimde taviz vermeden siyaset yapacağım bir kurum olarak gördüm İYİ Parti’yi.” dedi. l ANKARA Sadece birine yanıt Özdemir’in önergesine yanıt veren Albayrak, muhalefet milletvekillerinin önergelerinde yaptığı gibi, AKP’nin ittifak ortağı olan MHP’ye de “link” gönderdi. Linki inceleyen MHP’li vekil ise sorduğu 7 sorudan sadece birine yanıt alabildiğini belirtti. Sorularına yanıt alabilmek için yanıtsız kalan 6 sorusunu yeniden yönelterek, Albayrak’a ikinci bir önerge veren Özdemir, şunları kaydetti: “Vermiş olduğum soru önergesine bakanlığınız tarafından ‘Soru önergesinde bahsi geçen hususlara ilişkin bilgiler; https://www.bik.gov.tr/basinilankurumunungazetelerirahatlatacakdestekpaketi/ adresinde yer almaktadır’ şeklinde cevap verilmiştir. Yapılan incelemede de sadece ‘Basın çalışanlarına ve işsiz kalanlara Basın İlan Kurumu vasıtasıyla maaş desteği verilmesi ve tüm medya çalışanlarına bir yıllık maaşlarının yarısı kadar, isteğe bağlı olarak, uzun vadeli faizsiz kredi desteği verilmesi sağlanabilir mi?’ sorusuna ilişkin bilgilerin bulunduğu ama diğer sorulara ilişkin bir bilgi bulunmadığı görülmüştür.” ANKARA Eğitimİş Genel Başkanı, ‘Okullar temizlenmemiş durumda’ dedi ‘Okullar hazır değil’ SEFA UYAR Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 21 Eylül’de, yüz yüze eğitimin yalnızca okulöncesi öğrencilerin ve birinci sınıflarla başlayacağını; velilerin, mazeret bildirerek çocuklarını okula göndermeyebileceğini açıkladı. Bu durumda, milyonlarca öğrenci ilk etapta 21 Eylül’de yüz yüze eğitime başlamayacak. Okulların, 21 Eylül’de seyreltilmiş ve kademeli olarak yüz yüze açılacak olmasına karşın hazır olup olmadığı da tartışmalı. Eğitimİş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, okulların bulaş riskinin sıfıra ya da minimum düzeye indirilerek mutlaka yüz yüze açılması gerektiğini belirtti. Velilerin, hastalık kapması ve hastalığı eve getirmesi gibi endişeler ile okula göndermeyebileceğine dikkat çeken ancak okulöncesi ve birinci sınıfların, uzaktan eğitim yapabilecek bir sınıf düzeyi olmadığını vurgulayan Yıl dırım, “Bu yaş grubu, pedagojik olarak yaşayarak öğrenmesi gereken bir grup. Hiçbir çocuk kalem tutmayı uzaktan öğrenemez” dedi. Okula gelmeyecek olan öğrencilerin, kendi evlerinde ya da özel ortamlarda eğitime tabi tutulması gerektiğine işaret eden Yıldırım, “Bunun için hem atanmış öğretmen kadrosu hem de atanmayı bekleyen binlerce öğretmen var. Bakanlık bu çalışmayı bir an önce yapmalı” ifadelerini kullandı. Okulların temizlik görevlisi ve temizlik malzemesi eksiklerinin tamamlanması konusunda adım atılmadığını söyleyen Yıldırım, İŞKUR’dan her yıl yardımcı hizmetler elemanı alındığını ancak bu alımların durdurulduğunu, okulların açılmasının beklendiğini aktardı. Yıldırım, şunları kaydetti: “Dezenfektan, ateşölçer, maske sağlanmış değil. Okullar, bunlar alınmadığı için temizlenmemiş durumda. Okullar kesinlikle hazır değil.” l ANKARA ödüller geri verildi mi? FETÖ’ye karşı mücadelenin yetersiz olduğu yönünde kamuoyundaki tartışma sürerken, gazeteci Hikmet Çiçek’in yazdığı “FETÖ’nün Solcuları” isimli kitap siyasi arenada büyük ses getireceğe benziyor. Hikmet Çiçek’in kitabında yer verdiği Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı bölümünde, devlet adamları, siyasiler, sanatçılar, sporcular ve iş insanına kadar birçok ismin FETÖ’den ödül aldığı bilgisi yer alıyor. Çiçek, 1994 yılında kurulan Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’ndan Abdullah Gül, Recep Tayyip Erdoğan, Cemil Çiçek, Cengiz Çandar, Ertuğrul Günay, Hülya Koçyiğit, Hasan Cemal, Nazlı Ilıcak, Orhan Gencebay, Rıdvan Dilmen, Mehmet Altan, Semra Özal, Tansu Çiller ve Taha Akyol’a kadar yüzlerce ismin “Hoşgörü ve Diyalog” ödülü aldığının altını çiziyor. 15 Temmuz darbe girişiminin ardından FETÖ’ye karşı tepki gösteren bu isimlerin aldıkları “Hoşgörü ve Diyalog” ödülünü iade edip etmediği ise merak ediliyor. Siyaset kulislerinde özellikle muhalefet kanadındaki birçok isim “Siyasi ayak arayanlar, gazeteci Çiçek’in kitabına baksınlar. Kimlerin bu yapıyla bilerek ya da bilmeyerek birlikte olduğunu görecekler. O isimler en azından ödüllerin akıbetini açıklamalılar” diye konuşuyor. Kitapta dikkat çeken konulardan biri ise eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın FETÖ’den ödül almayı reddettiği bilgisi. FETÖ ile mücadelenin onunla araya mesafe koyarak gerçekleştirebileceğini belirten siyasetçi ve eski askerler, “En çok FETÖ mensubunun ihracı Karadayı döneminde gerçekleştirildi. Onun döneminde bu kadar fazla ihracın olmasının tesadüf olmadığı ortada. FETÖ ile mücadele için örnek bir duruş” ifadelerini kullanıyor. Mehmet Metiner KİREÇBURNU SPOR Metiner bu işin neresinde? Sarıyer’deki Kireçburnu Spor Kulubü tesisleri ile ilgili ele geçirme iddiaları da son dönemde ilçenin en çok konuşulan konuları arasında yer alıyor. İddialara göre Kireçburnu Spor Kulubü Yönetimi Milli Emlak’tan kiraladığı tesisin işletmesini G.K. isimli birine veriyor. Bir süre sonra G.K., eski AKP milletvekili Mehmet Metiner’i devreye sokarak “imar barışı” kapsamında tesisin işletmesini Milli Emlak’tan kendi adına çeviriyor. Olaydan kulüp yönetiminin haberdar olması üzerine konu mahkemeye taşınıyor. Mahkeme sürecini de yine Mehmet Metiner’in takip ederek kulübün tek gelir kapısı olan tesisi G.K., lehine çevirmeye çalıştığı belirtiliyor. Kireçburnu Spor Kulubü üyelerinin konuyu her platformda dile getirdiği belirtilirken, Metiner cephesinden nasıl bir yanıt geleceği ise merakla bekleniyor. ‘YAŞ’ SORUN OLDU Akşener’e videolu çağrı İYİ Parti’de 20 Eylül’de yapılacak 2. olağan kurultayında Genel İdare Kurulu (GİK) üyesi Samet Reis’in, partideki yaş ortalamasına tepki göstererek “Genç arkadaşlarımızın önünü açmak adına yeniden aday olmayacağım” dediği öğrenildi. Reis’in yakın çevresine parti yöneticilerinin, genel başkan yardımcılarının ve milletvekillerinin yaş ortalamasının yüksek olmasından rahatsızlık duyduğunu ilettiği ve gençlere az sayıda yer verilmesi nedeniyle bu yönde karar aldığını söylediği belirtildi. Öte yandan parti teşkilatlarında konuşanlara göre, İYİ Parti Gençlik Politikaları Başkanı Berna Sukas’ın 49 yaşında olmasından rahatsızlık duyulduğu ve kurultayda parti yönetiminin gençleştirilmesi yönünde adım atılmasının talep edildiği söyleniyor. Gençlerin özellikle Meral Akşener’in gençlik vurgusu yapan konuşmalarını anımsatan videolar ile parti yönetimine çağrı yapacağı dile getiriliyor. AKP ARABAN İLÇE TEŞKİLATI Kongreyi izle 500 TL’yi kap AKP Gaziantep Araban ilçe teşkilatı yarın kongreye giderken, başkanlık için aday olan iş insanı Hacı Şahin’in gazetecilere zarf içeresinde 500 TL para vereceği iddiaları kentte bomba etkisi yarattı. İddiaya göre Şahin, kongreye davet ettiği gazetecilere sonuçlar açıklanana kadar kalmaları halin de kapalı zarf içerisinde 500 TL para vereceği yönünde vaatte bulundu. Birçok gazeteci yapılan teklifi “İğrençlik” olarak nitelendirerek kongreye katılmama kararı aldı. Kentte meslek örgütleri de yapılan teklife karşı tepki gösterirken, konunun AKP Genel Merkezi’ne götürülmeye hazırlanıldığı öğrenildi. politika@cumhuriyet.com.tr TBMM 1 EKİM’DE AÇILACAK Gündemde seçim yasaları var TBMM, yeni yasama yılına 1 Ekim’de başlayacak. Gündemine de geçen yıllarda olduğu gibi tartışmalı yasalar gelecek. İlk düzenlemenin seçim yasaları olduğu belirtiliyor. DHA’ya yeni yasama yılı nedeniyle açıklamalarda bulunan AKP Grup Başkanı Naci Bostancı, salgın sürecinde TBMM’de grup toplantılarının yapılıp yapılmayacağı konusunun bu ayın ortasında yapılacak MYK’de değerlendirileceğini söyledi. 1 Ekim’deki açılışta Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın açılış konuşmasını yapacağını kaydeden Bostancı, Siyasi Partiler Yasası’nda yapılacak değişikliğe ilişkin partide kurulan komisyonun çalışmalarına de vam ettiğini belirterek şunları söyledi: “Seçim Kanunu’na ilişkin Sayın Cumhurbaşkanımız MYK’de bir müzakere açmış, MYK’deki müzakere çerçevesinde bir komisyon kurularak, ‘Neler konuşulmalı?’, ‘Neler üzerine ne tür teklifler getirilebilir?’ şeklinde bunlara ilişkin bir çalışma başlatıldı. MHP’nin de bu yönde birtakım talepleri vardı, hem Seçim Kanunu, hem de Meclis iç tüzüğü’ne ilişkin. Seçim Kanunu ile ilgili hususta Hayati Yazıcı başkanlığında bir komisyon kuruldu. Bu komisyon çalışmalarını hâlâ sürdürüyor. Şekillendirdiğinde, MYK’de enine boyuna konuşulur ve tartışılır. Ondan sonra da kamuoyu ile paylaşılır.” l ANKARA