22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 28 AĞUSTOS 2020 CUMA HABER Yaz Göl kıyısına oturmuşsun, Karadenizlilerin “karıncalar su içiyor” diye tabir ettikleri, çarşaf gibi dümdüz suya güneşin şavkı vuruyor. Dingin, devinimsiz bir doğa... Yaprak kımıldamıyor. Çıt çıkmıyor. Ne güzel diyorsun, bu sükunet ne güzel. Sanki her şey durmuş gibi... Yanılıyorsun! Çevrende karıncalar cirit atıyor, baş döndürücü bir faaliyet. Arılar çiçekten çiçeğe bal peşinde. Suyun altında dünya var, büyük balıklar küçük balıkları kovalıyor, kerevitler yosunların içinde oradan oraya sürükleniyor, sazların arasında suyılanları kıvrılıyor. Kurbağalar hava karardıktan sonra başlayacak bir gecelik aşk serenatlarına hazırlanıyor. Senin dingin sandığın ortamda gece sinsice, günü kemirip duruyor. Uzaklarda, bir adam günbatımına doğru yüzüyor... Sincan’da bir Çinli çocuk doğuyor ağlayarak Gazze Şeridi’nde bir çocuk işgalci kurşunuyla ah bile diyemeden ölüyor. Lille’de istasyon mahallesinde bir adam son sözünü söylüyor, söz başkalarına geçiyor. Her şey hareket halinde, her şey değişiyor, kulaklarının algılamadığı titreşimler korkunç bir gürültü oluşturuyor, bulunduğun uzamda Hertz dalgaları cirit atıyor. Dönüyorsun, üstünde bulunduğun koca gezegenle birlikte... HHH Uydusu olduğun güneş, galaksiler dönüyorlar, sonsuz büyüklük hareket halinde, uzay boşluğunda göktaşları, yıldızlar, galaksiler, milyonlarca ışık yılı ötede süper novalar, kara delikler büyük bir keşmekeş içinde... Bu sonsuz hareketin ortasında, değişimin göbeğindesin, varlığın suretinin silinmesine doğru yol alıyor önlenemez biçimde. Değişim, değişmez kural. Değişimin esiriyiz. Değişime kızmanın veya karşı çıkmanın bir anlamı yok. Çünkü biz, değişimin eseri ve ta kendisiyiz. Belirli bir ritim içinde geliştiği anlarda onu tam olarak algılayamıyor, dinginlik duygusuna kapılıyoruz. Bir süre önce yıllar ötesinden görüp tanıdığım pek zarif, hoş bir aktris hanımın, yerleştiği Amerika’dan Türkiye’ye kesin dönüş yaptığını haber alınca, içimde güller açarak gazeteyi kaptım. O da neee! Zarafeti ile güzelliği tam uyum içindeki genç kadının yerinde yaşlı biri vardı fotoğrafta. Aradan geçen zamanda o aktris hanım da kaçınılmaz olarak değişmişti. Bunda şaşacak ne vardı ki? Asıl tersi olsayda şaşırtıcı olurdu. Hatırlıyorum, yine mevsimlerden yazdı. Yaz ömrümüzün dinginlik zamanı da olsa değişim yine hükmünü icra ediyor. Bitmek tükenmek bilmez sandığımız denizler de değişiyordu her yaz. Nice yazlar boyunca hangi denizlerde yüzmüştük? Hangi denizlerde yüzüyoruz şimdi?? Her yaz aynı kalan mevsimler, artık kulaçladığımız anı denizlerinde var yalnızca. Anı denizlerinde yüzmek hayal miydi? Yoksa biz o anı denizlerinde gerçekten hiç yüzmedik mi? HHH Bu kaçıncı yaz algıladığımız?? Bütün yazlar, bütün hazlar, bütün renkler, bütün kokular, bütün sesler birbirlerine eklenerek oluşturmadılar mı içinde yaşadığımız yazı?? Biraz önce yanı başında suyu seyreden sarı kedi mayışırken okuduğun kitap elinden çimenlerin üstüne kayarken, göz kapakların ağırlaşıp sen de yeni bir rüyaya uyanmaya doğru yol alırken hangi yazı yaşıyorsun?? Daha kaç yazı günü kaldı önümüzde, daha kaç yaz mevsimi var yaşanacak ömrümüzde?? Yakında yaz bitecek. Ne gam!.. Yaz güzü, güz kışı, kış baharı, bahar yeniden yazı getirecek. Bu ahenk böylece sürüp gidecek. Ve derken bir tel kopacak ve ahenk ebediyen susacak. Gölün kıyısında, çınarın gölgesinde oturmuşsun suya güneşin şavkı vuruyor, yaprak kıpırdamıyor, çıt yok, her şey dingin, her yer sessiz. Ne sükunet... ‘Biat ettirmek istiyorlar’ HDP’li yöneticiler, HDP’li üyelere yönelik baskılar olduğunu kaydederek dün Beyoğlu’ndaki İHD İstanbul Şubesi’nde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya HDP Milletvekili Oya Ersoy ve HDP İstanbul İl Eş Başkanı Elif Bulut katıldı. Ersoy, “Partililerimiz ya gözaltına alınıyor, gözaltına alındığında muhbirlikle tehdit ediliyor ya ailesiyle, ölümle korkutuluyor ya da cezaevine atmakla tehdit ediliyor” dedi. Partililere çağrıda bulunan Ersoy, “Böyle davranmalarının sebebi biat ettirmektir. Buna karşı mücadele etmeliyiz” diye konuştu. l İç Politika 9 kişinin öldüğü sel felaketinde inceleme yapan CHP heyetinden çarpıcı rapor: Köprü baraj etkisi yaptı MAHMUT LICALI CHP genel başkan yardımcıları Seyit Torun ve Ali Öztunç’un başkanlığında, milletvekilleri Uğur Bayraktutan, Necati Tığlı, Emine Gülizar Emecan, Neslihan Hancıoğlu, Barış Karadeniz, Mustafa Adıgüzel, Kemal Zeybek ve Kadim Durmaz’ın yer aldığı CHP heyeti, Giresun’da sel felaketinin ardından sahada yaptıkları incelemeleri raporlaştırdı. Dereli ilçesinin girişinde yer alan eski köprünün kaldırılmadan yerine yeni köprünün yapılmasının “adeta bir baraj etkisi” yarattığı; yoğun yağışın ardından biriken suyun köprünün yıkılmasıyla baraj kapağı açılmış gibi ilçede felakete neden olduğu belirtildi. Hazırlanan rapor CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunuldu. Raporda çarpıcı tespitler yer aldı. n 241 dükkânın 221’i yok Sel felaketinden en büyük zararı Dereli gördü. İlçedeki 241 esnafın 221’inin dükkânı tamamen yok oldu. Pek çok kamu binası zarar gördü. Doğankent ilçesinde ise 32 işyeri ile 1 ticari taksi zarar görürken Yağlıdere ilçesinde 6 işyeri kullanılamaz hale geldi. n Üst üste köprüler Dereli’de selin nedeni, ilçe girişindeki iki köprünün üst üste yapılmış olması. Yıllardır var olan eski köprünün hemen üstüne, bir süre önce, yeni bir köprü yapılmış. Ancak eski köprü kaldırılmamış. Dağdan dereye gelen şiddetli yağmur üst üste iki köprünün olduğu alanda birikmiş. Sel ile gelen ağaçlar baraj etkisi yaratmış! n Yıkılması gereken köprü Yağmur suyunun şiddetini artırmasından sonra bu köprülerden eski olan köprünün bir bölümü dayanamayarak yıkılmış. Böylece biriken sel suyu, baraj kapağı açılır gibi şehir merkezine girmiş ve önüne gelen her şeyi yıkıp götürmüş. Yeni köprüyü yapan hükümet, eskisini kaldırmadığı için bu facia yaşanmış. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözünü ettiği “Yıkılması gereken köprü” bu köprüdür. Şa 7 KAYIP ARANIYOR CHP raporunda Dereli’deki 241 dükkânın 221’inin yok olduğu vurgulandı. yet zamanında bu köprü kaldırılmış olsaydı şiddetli yağmur Dereli ilçesini bu kadar vurmazdı. Kayıpların çoğu da Dereli ilçesinde yaşanmış. n Altı boşaltılmış! Tirebolu ile Doğankent ilçeleri arasındaki Harşit Vadisi’nde bulunan menfezin sel nedeniyle çökmesi, 5 askerin şehit olmasına neden olmuş. Dereden 2530 metre yüksekteki menfez, sel suyunun 30 metrenin üstüne çıkması nedeniyle çökmüş. Menfezin alt kısmındaki çakıl ve kum, ocak işletmecileri tara fından yıllardır alınınca menfezin alt kısmı boşalmış. n Bir yıl önce başvuru Menfezdeki bu durumu tespit eden CHP’li il genel meclisi üyesi Ömer Cebeci, 4 Temmuz 2019’da, il genel meclisi başkanlığına dilekçe vererek burada inceleme yapılmasını ve bu menfezin güçlendirilmesini istemiş. Ancak AKP’li il genel meclis başkanı Ahmet Şahin bu dilekçeyi işleme koymamış sadece bilgi amaçlı olarak üstüne, “Vali Bey AFAD’a talimat vermiş” notu düşmüş. Şayet 2019 yılındaki bu baş vuru işleme konsa ve gereği yapılsa askerlerimiz bu menfezin yıkılmasından dolayı şehit olmayacaktı. n Afet bölgesi Giresun ili geneli için afet bölgesi kararı alınmalı. n Suç duyurusu Sel sonrasında evleri oturulmaz hale gelen mülkiyet sahibi ve kiracı yurttaşlara barınma imkânları sunulmalı; zararları tazmin edilmeli, eşya ve kira yardımı yapılmalı. İlgili kişi ve kurum yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunulmalı. l ANKARA Giresun’da kaybolan 2’si jandarma görevlisi 7 yurttaşı arama çalışmaları sürüyor. Felaketten kurtulan Ahmet Elmalı, yaşadıklarını anlatırken “Dışarı baktığımda sadece ölümü bekledik, nasıl öleceğimin hesabını yapıyordum, anlatılmaz” ifadelerini kullandı. Kentte selin izlerinin silinmesi için yoğun çalışma sürdürülüyor. Bakanlıkların koordinesinde Devlet Su İşleri, Karayolları, AFAD, il özel idaresi, belediyeler, asker ve polislerin desteği ile selin etkilediği cadde ve sokaklar ile ev ve işyerlerinde temizlik çalışması yürütülüyor. Nedeni HES’ler! Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ömer Şan yaptığı açıklamada, “Doğu Karadeniz’deki iklimsel değişikliğin de sel ve heyelanların da müsebbibi HES’lerdir” vurgusu yaptı. Şan, “Yüzyıllardır üreterek var ettiğimiz yaşam alanlarımızdan, coğrafyamızdan koparıp yurtsuzlaştıran, suyumuza, toprağımıza, havamıza göz koyan hiçbir girişime sessiz kalmayacağız” dedi. l Haber Merkezi Adil yargılanma talebiyle avukat Aytaç Ünsal ile birlikte 238 gündür ölüm orucundaydı Avukat Ebru Timtik öldü Adil yargılanma talebiyle avukat Aytaç Ünsal ile birlikte 238 gündür ölüm orucunda olan ve raporlara karşın tahliye edilmeyen avukat Ebru Timtik, dün akşam saatlerinde, gözlem altında tutulduğu Bakırköy Dr. Sadi Konuk Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Aralarında Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Genel Başkanı Selçuk Kozağaçlı’nın bulunduğu ÇHD ve Halkın Hukuk Bürosu (HHB) üyesi avukatlar bürolarına 2017 yılında yapılan polis baskını sonucu gözaltına alınarak tutuklandı. Yargılama sonucunda, ÇHD’li 18 avukat, gizli tanık ifadeleri gerekçe gösterilerek, ‘örgüt üyeliği’ iddiasıyla toplam 159 yıl 1 ay 30 gün hapis cezası aldı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi de avukat Ebru Timtik’e 13 yıl 6 ay, Aytaç Ünsal’a 10 yıl 6 ay hapis cezası verilen davaya ilişkin yapılan ittirazları Ekim 2019’da reddederek dosyayı Yargıtay’a gönderdi. Adil yargılanmadıklarını belirterek cezaevinde ölüm orucuna başlayan ve Adli Tıp Kurumu’nun cezaevinde kalmalarının uygun olmadığına dair rapor vermesine rağmen serbest bırakılmayan Timtik 238, Ünsal ise 207 gündür eylemini devam ettiriyordu. Kalbi durdu Sağlık durumu kötüye gittiği için Bakırköy Sadi Konuk Hastanesi’nde gözlem altında tutulan Timtik’in kalbi dün saat 20.16 civarında durdu. HHB ve ÇHD yaptıkları açıklamada, doktorların kalp masajıyla yaptığı müdahaleye rağmen Timtik’in yaşamını yitirdiğini duyurdu. Timtik’in cenazesi otopsi işlemleri için Yenibosna’daki Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Ailesi Timtik’i Gazi Cemevi’nde yapılacak uğurlamanın ardından defnetmek istediklerini açıkladı. Avukat Ünsal da İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Eğitim Araştırma Hastanesi’nde gözlem altında tutuluyor. Timtik ve Ünsal’ın tahliye edilmesi için 10 Ağustos’ta Anayasa Mahkemesi’ne yapılan başvuru, avukatların sağlığının tehlikede olmadığı gerekçesiyle reddedilmişti. Meslektaşları ve ailesi dün gün boyu yaptığı açıklamayla ölüm orucundaki avukatların duru muna dikkat çekerek acilen adım atılmasını istemişlerdi. İstanbul Barosu önünde açıklama yapan meslektaşları da Timtik’in 38 kiloya düştüğünü belirterek, “Ebru ile derdiniz ne? Çünkü işkencelerinizi açığa çıkarttık, mazlumların avukatlığını yaptık” demişti. Yine dün KESK Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada ise avukatların adil yargılama taleplerinin karşılanması için acilen gerekli adımların atılması çağrısı yapılmıştı. Hastane önünde basın açıklaması yapan Timtik’in halası Nuray Deniz Doğan da, yeğeninin son bir haftadır kötü olduğuna dikkat çekerek, “Yeter artık. Ebru’yu bize bağışlayın” diye haykırmıştı. Grup Yorum üyeleri Helin Bölek ve İbrahim Gökçek de geçen nisan ayında ölüm orucunda hayatlarını kaybetmişlerdi. AKP’liden hakaret Ölüm orucundaki avukatların durumuna dikkat çekmek isteyenler, dün Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Kısıklı’daki evinin önünde açıklama yapmak istedi. Polis müdahale ederek 12 kişiyi gözaltına aldı. Afyonkarahisar’ın Sandıklı İlçe Belediye Başkanı AKP’li Mustafa Çöl’ün Timtik’in ölümünün ardından sosyal medyadan “gebermiş” ifadesini kullanması tepki çekti. l Haber Merkezi AYM’DEN 26 YIL SONRA ŞIRNAK KARARI: YAŞAM HAKKI IHLALI ALİCAN ULUDAĞ Anayasa Mahkemesi (AYM), Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin 1994’te, “askeri uçaklar tarafından bombalanması” nedeniyle yaşamını yitiren 38 kişi ile yaralananların ve yakınlarının “yaşam haklarının ihlal edildiğine” oybirliğiyle karar verdi. Mahkeme, başvuruculara 40 bin ile 130 bin TL arasında manevi tazminat ödenmesine hükmetti. Karara göre, 26 Mart 1994’te, “TSK’ye ait uçakların bombalaması” sonucunda, Şırnak Uludere’ye bağlı Kuşkonar köyünde 25, Koçağılı köyünde 13 kişi yaşamını yitirdi ve iki köydeki evler yıkıldı. Soruşturma dosyası, uzun yıllar askeri ve sivil savcılıklar arasında gidip geldi. Olaya ilişkin hukuki mücadeleyi, silahlı saldırı sonucu yaşamını yitiren Baro Başkanı Tahir Elçi sürdürdü. Diyarbakır Askeri Savcılığı, “uçakların köyleri bombaladığına dair kanıt olmadığı, zamanaşımı süresinin de dolduğu” gerekçesiyle, 2014’te, “takipsizlik” kararı verdi. Tahir Elçi taşımıştı Tahir Elçi, karar üzerine o dönem konuyu AYM’ye taşıdı. AYM, 26 yıl sonra yaptığı inceleme sonucunda, “başvurucuların yaşam hakkının ihlal edildiğine” karar verdi. Soruşturmanın sorumluları tespit edilmeden zamanaşımı kararıyla kapatıldığına dikkat çekilen kararda, şu değerlendirmeler yapıldı: “Adli makamların hukuka aykırı eylemlere hoşgörü gösterildiği ya da kayıtsız kalındığı görüntüsü verilmesinin engellenmesi açısından gerekli sürat ve özenin gösterilmediği, daha sonra ortaya çıkabilecek benzer yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesinde sahip olunan önemli rolün zarar görmesine neden olabilecek şekilde makul özen ve hızda hareket edilmediği, olayın zamanaşımına uğraması sonucunda sorumluların cezalandırılmamasına sebebiyet verildiği, AİHM’nin ihlal kararının gereklerinin yerine getirilmediği sonucuna varılmıştır.” l ANKARA ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ, KESECEĞI AĞACI PARAYLA AÇIKLIYOR Bilgi edinmenin bedeli: 128 bin TL SENA YAŞAR Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM), orman varlığının ne şekilde korunacağının ve değerlendirileceğinin her bölge için ayrı ayrı planlandığı “orman amenajman planlarını”, Bilgi Edinme Yasası kapsamında yurttaşlara sunması gerekirken her bir planı öğrenmek için 1719 TL talep ettiği ortaya çıktı. Muğla’nın amenajman planlarını öğrenmek isteyen Gökova Eko lojik Yaşam Derneği Başkanı Alp Serdar Denktaş’tan, toplamda 128 bin TL talep edildi. Gökova Ekolojik Yaşam Derneği Başkanı Alp Serdar Denktaş, Bilgi Edinme Yasası kapsamında, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) yoluyla OGM’ye başvurdu. Denktaş, ülkenin orman varlığının ne şekilde korunacağını, değerlendirileceğini, hangi ağaçların kesileceğini içeren bilimsel çalışmalar olan “amenajman planlarını” talep etti. Muğla bölgesindeki amenajman plan ları için yapılan başvuruya, Orman İdaresi ve Planlama Dairesi Başkanlığı tarafından yanıt verildi. Yanıtta, “Bilgilerin ancak para ile satın alınabileceği” belirtilerek “Talep etmiş olduğunuz bilgi ve belgeler belli bir ücret karşılığında tarafınıza gönderilecektir. Buna istinaden Orman Genel Müdürlüğü 2020 yılı Bilgi ve Belgeye Erişim Ücretleri cetvelinin (OGM resmi internet sitesinde bulunan https://www.ogm.gov.tr/Documents/BilgiveBelgeyeErisimUcretleri.pdf linkine tıklayarak ula şabilirsiniz.) 16. sırasında yazılı olan orman amenajman plan bedelinin yatırılması halinde mobil diskle birlikte başvurulması neticesinde tarafınıza verilebilecektir” denildi. Ayrıca, Muğla Orman Bölge Müdürlüğü’ndeki plan ünitesi sayısının 75 adet olduğu bilgisi verilen yazıda, her bir amenajman bedelinin bin 719 TL olduğu belirtildi. Denktaş’ın, Muğla bölgesinin tüm plan ünitelerine ulaşması için toplamda 128 bin 925 TL OGM’ye ödeme yapması gerekecek. l ANKARA RTÜK’ten Tele1’e ‘Evrensel’ cezası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu, Evrensel gazetesinin reklamını yayımlayan Tele 1’e en üst sınırdan idari para cezası uygulanmasına karar verdi. Toplantıda, reklam filmine ilişkin, “Bir kız çocuğunun kırmızı, sarı ve yeşil renklerdeki bir bez parçasını tuttuğu reklam filminde, bir mitingden görüntüler verilerek bölücü terör örgütüne ait bez parçaları ile terör örgütünün propagandasının yapılmasına aracılık edildiği, bu yapılırken de kardeşlik mesajları kullanılarak masum bir kız çocuğuyla şirin gösterilmeye çalışıldığı” belirtildi. l ANKARA
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear