22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
EKONOMİ ekonomi@cumhuriyet.com.tr 11 28 AĞUSTOS 2020 CUMA Tüketici dernekleri, ‘Noter huzurunda yapılmayan hiçbir sözleşmeyi imzalamayın’ diyor Devremülk soygunu Son dönemde ülke genelinde devremülk veya devre tatil almayı planlayan 750 bin kişi dolandırıldı. Mağdur sayısının, ailelerle birlikte 3 milyonu bulduğu tahmin ediliyor. Son dönemde “bedava tatil kazandınız” gibi yanıltıcı mesajlarla başlayan devremülk veya devre tatil dolandırıcılığı, binlerce yurttaşın mağdur edilmesine yol açtı. Devre Mülk ve Tüketici Koruma Derneği Başkanı Veysel Saltan, “Bu yolla TürkiGAMZE ye genelinde 750 BAL bin kişinin mağdur edildiğini düşünüyoruz. Bu kişilerin aileleriyle birlikte, yaklaşık 3 milyon mağdur var” dedi. Noter tasdikli olmalı Bu dolandırıcılığın internetten benzin istasyonlarına kadar çok geniş bir çerçevede yapıldığına dikkat çeken Saltan, “İnsanları, kurulan stantlarda form doldurtarak şahsi telefon numaralarından arayarak, otellerine davet edip, sözleşme imzalatarak borç altına sokuyorlar. Tüketici çok dikkat etmeli” dedi. Bu sözleşmelerin noter huzurunda yapılması gerektiği, noter tasdikli olmayan sözleşmelerin de ge çersiz olduğu konusunda tüketiciyi uyaran Saltan, “Bu sözleşmelerden her sene aidat alınıyor. Bir de sözleşmeye eklenilen ‘tesis kullanılsa da kullanılmasa da yıllık aidat alınır’ diye bir ibare var. Pandemi sürecinde maddi sıkıntı yaşayan vatandaş, tesislere söz konusu aidatları ödemek istemedi. Satım yapanlar ise herhangi bir esnekliğe gitmeyip aidat ödenmesini istiyor. Buna itiraz ederek aidat ödemeyen üyeler için ise haciz yoluyla icra işlemi başlatılıyor. Bu firmaların şu anki zor şartlarda insanları daha fazla mağdur etmemelerini bekliyoruz” dedi. Yurttaşın yaşadığı mağduriyette çözüm yollarının kanunlarca yetersiz olduğuna da dikkat çeken Saltan, Türkiye genelinde devremülk veya devre tatil dolandırıcılığının yoğunlukla yaşandığı yerleri şöyle sıraladı: Yalova, Afyon, Ankara, Bolu, Sakarya, İzmir, Tekirdağ, Erzurum, Hatay, Maraş, Urfa, Adıyaman, Muğla, Bodrum, Antalya ve Alanya’daki termaller. CAYMA HAKKI 14 GÜNLE SINIRLI DEĞIL! Tüketici Başvuru Merkezi Onursal Başkanı Ay dın Ağaoğlu, şu bilgileri verdi: “Bitmemiş devremülk satışları Tüketici Kanunu’nun ön ödemeli konut satışları hükümlerine tabidir. Bu satışlarda cayma hakkı, bilgilendirme peşinat almama borçlandırıcı senet gibi herhangi bir senet imzalatmama, sözleşmenin noterden düzenlenen suretiyle veya tapuda olması şart konulmalıdır. Bunların herhangi biri yapılmamışsa, tüketicinin cayma süresi 14 günle sınırlı değildir.” 100 BIN TL’LIK DOLANDIRICILIK Devremülk satışıyla 100 bin TL’si alınarak dolandırılan vatandaşlardan Ali Kaya, kendisi gibi devremülk veya devre tatil almayı planlayan tüketicileri çok dikkatli hareket etmeleri konusunda uyarıyor. Kaya, nasıl mağdur edildiğini ise şu sözlerle anlattı: “Bir öğrencinin isteği üzerine devremülk için form doldurdum. Süreç böyle başladı. Bazı ödüller vaat edildi. Davet üzeri ne devremülk inşasının yapıldığı bölgeye gittim. Bizi gece yarısından sonra saat 01.30’a kadar ağırladılar. ‘Yerinizi bir yıl sonra kâr amaçlı satacağız’ dediler. ‘Siz kullanmasanız da aylık 3 bin TL kira gelecek’ dediler. 3 yıl oldu, halen satış yok. Ayrıca, 4+1 daire aldığımı sanıyordum, haberim olmadan 2+1’lik küçük bir daire vermişler. Aradaki farkı da ödemediler. Bir otel zinciriyle anlaşıldığı için sözleşmenin imzalanması halinde tek tapuya geçilebileceğini vaat ettiler. Sonrasında söz konusu otelle herhangi bir anlaşmaları olmadığını öğrendik. Ben rahatsızım, tatile gidemiyorum. 100 bin TL ödedim, karşılığını göremedim. Mağduruz. Elimizde sözleşmeler var. Konuyla ilgili hukuki süreç başlatıldı. Devremülk ve devre tatil almayı planlayanlar adım atmadan önce çok düşünsünler.” İmalat sanayiinde düşük teknolojinin payı arttı İŞÇIDEN ORTAK TALEP: KISA ÇALIŞMA UZATILSIN Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Türkİş), Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (Hakİş) ve Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) kısa çalışma ödeneği uygulamasının 2020 yılı sonuna kadar uzatılmasını talep etti. Kısa çalışma ödeneği daha önce Cumhurbaşkanı kararı ile ağustos sonuna kadar uzatılmıştı. Üç konfederasyon tarafından yapılan ortak açıklamada talepler şu şekilde sıralandı: n Yeni düzenlemede de belirtildiği gibi kısa çalışma ödeneğinin yılsonuna kadar sektörel olarak ayrı ayrı veya bir bütün olarak uzatılması. n Kısa çalışma ödeneği uy gulamasından sistem dışında kalanların yararlanabilmesi için ödeneğe erişimin kolaylaştırılması. n Kısa çalışma ödeneği ile çalışanın ücreti arasındaki farkı ödemeyi üstlenen işverenler için getirilecek teşvik mekanizması ile işverenin fark ödemesi hususunun özendirilmesi. n İşveren tarafından kısa çalışma ödeneği kapsamındaki çalışana yapılan ücret farkı ödemelerine gelir vergisi muafiyeti sağlanması. l Ekonomi Servisi Yastık altı tasarruflardan konuta 90 milyar lira Kamu bankaları öncülüğünde başlatılan düşük oranlı kredi kampanyası sayesinde son iki ayda 420 bin adet konut satılırken, sektör temsilcileri bu satışlar sayesinde yaklaşık 90 milyar liralık yastık altı tasarrufun reel sektöre aktarıldığını tahmin ediyor. Bankacılık sektörünün konut kredi bakiyesi 2 ayda 47.5 milyar lira artışla 261.8 milyar liraya yükseldi. 2019’da satılan 1.35 milyon adetlik konutun 3’te birinin sadece iki ayda satılması da önemli bir başarı olarak yorumlanıyor. Sektör temsilcileri, yeni projeler için şimdiden çalışmalara başlandığını belirtti. İş dünyası bir yandan Endüstri 4.0’ı dilinden düşürmezken, diğer yandan sanayideki düşük teknolojilerin payı artıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) dün açıkladığı “Yıllık Sanayi ve Hizmet İstatistikleri, 2019” verileri, imalat sanayiindeki düşük teknolojinin payının arttığını ortaya koydu. Buna göre: 4 2018’de imalat sanayiindeki girişimlerin yüzde 56.7’si düşük teknoloji faaliyeti iken 2019’da bu oran yüzde 57’ye çıktı. 4 Düşük teknoloji faaliyetlerinde yer alan bu girişimler, 2018’de cironun yüzde 36.8’ini oluştururken, 2019’da cirodaki payı artarak yüzde 38.5’e yükseldi. 4 Ciroda ilk sırada yer alan ise yüzde 43.8’lik pay ile ticaret sektörü oldu. Girişimlerin en fazla yer aldığı ve istihdam payı en yüksek olan hizmet sektörünün ciro payı yüzde 16.2 iken sanayi sektörünün ciro payı yüzde 33.3 oldu. 4 Girişim sayısı ve istihdamda en yüksek payı bu yıl da hizmet sektörü oluşturdu. 2018’de imalat sanayiindeki girişimlerin yüzde 56.7’si düşük teknoloji faaliyeti iken 2019’da bu oran yüzde 57’ye yükseldi. 4 Geçici sonuçlara göre, 2019’da faal olan girişimlerin yüzde 43.9’u hizmet sektöründe, yüzde 36.2’si ise ticaret sektöründe yer aldı. İstihdamda ise hizmet sektörü toplam istihdamın yüzde 38.9’unu oluştururken sanayi sektörünün istihdam payı yüzde 28.1 oldu. 4 2018 yılında faal olan girişimlerin ise yüzde 43.5’i hizmet sektöründe, yüzde 36.1’i ise ticaret sektöründe yer almıştı. İstihdamda ise hizmet sektörü toplam istihdamın yüzde 37.5’ini oluştururken sanayi sektörünün istihdam payı yüzde 27.5 olmuştu. l Ekonomi Servisi Kamuya ait sigorta şirketleri TVF’de birleşti Türkiye Varlık Fonu (TVF) tarafından yürütülen, kamu sigorta şirketlerinin tek çatı altında birleştirilmesi süreci, yapılan genel kurul toplantılarında onaylandı. TVF açıklamasına göre, birleşmenin onaylanmasına yönelik genel kurullar; Halk Hayat Emeklilik AŞ, Ziraat Emeklilik AŞ ile Vakıf Emeklilik ve Hayat AŞ için 24 Ağustos 2020; Halk Sigorta AŞ, Ziraat Si gorta AŞ ve Güneş Sigorta AŞ için ise dün gerçekleşti. Güneş Sigorta’dan Kamuyu Aydınlatma Platformu’na (KAP) gönderilen açıklamada, şirketin unvanının Türkiye Sigorta AŞ olarak değiştirilmesine ve birleşme nedeniyle kayıtlı sermaye tavanının 540 milyon TL’den 5 milyar TL’ye çıkarılmasına karar verildiği bildirildi. l Haber Merkezi Lactone’dan yeni yatırım Kozmetik sektörünün yerli ve milli markası Lactone, pandemi dönemiyle birlikte talep patlaması yaşayan sağlık destek ve besin takviyesi pazarına yönelik ihtiyacı karşılamak için 8 milyon dolarlık ek yatırım kararı aldı. 2013’te yüzde 100 yerli sermaye ile kurulan Lactone, ÇorluErgene’deki üretim tesisini 10 kat büyüterek 30 bin metrekarelik alana genişletti. Lactone ürünlerinin yüzde 98’i Avrupa, ABD ve Ortadoğu ülkelerine ihraç ediliyor. Yönetim Kurulu Başkanı Ali Osman Akat, yatırım kararını pazarın hızla büyümesi nedeniyle aldıklarını söyledi. Enflasyondaki artış beklentisi sürdü Merkez Bankası’nın (TCMB) politika faizini yüzde 8.25 seviyesinde sabit tuttuğu geçen haftaki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısına ilişkin özetler dün yayımlandı. Buna göre Merkez’in enflasyon beklentilerinde artış, ağustosta da sürdü. Ayrıca sıkılaştırma hamlelerine de devam edeceği belirtildi. PPK toplantısına yönelik özetlerde öne çıkan bazı mesajlar şu şekilde: 4 Ağustos ayında, kısa ve orta vadeli enflasyon beklentileri artışı sürdü. 4 İktisadi faaliyette kademeli normalleşme adımlarıyla birlikte mayıs ayında başlayan toparlanma güç kazanmakta. 4 Alınan tedbirlerin kredi büyümesi ve kompozisyonu ile dış dengeye yansımaları yakından takip edilmekte. 4 Beklentilere ilişkin anke te dayalı göstergelerin yanı sıra tahvil getirilerinden elde edilen enflasyon telafileri de artış kaydetti. 4 Alınan likidite tedbirleri kapsamında, hedefli ilave likidite imkânları kademeli olarak azaltılmaya başlandı... (Bu adımlar) önümüzdeki dönemde ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti ni yukarı yönlü etkilemeye devam edecek. 4 Sıkılaşma adımlarının etkisiyle kredi ve mevduat faizlerinde artış görülmüş ve kredi büyümesi yavaşlamaya başladı... Kredi büyümesi ve kompozisyonunun, iç ve dış dengeye yansımaları izlenmeye devam edilmekte. l Reuters Davos ilk kez yaza ertelendi Çok sayıda ülkeden iş dünyası liderleri ve politikacıların katıldığı ve her yıl ocak ayında düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu (WEF), 2021 yılında yaz döneminde yapılacak. WEF Kamu ve Sosyal Katılım Başkanı Adrian Monck, yaptığı açıklamada, önceden ocak ayı için planlanan 2021 toplantısının Covid19 pandemisi nedeniyle iptal edildiğini, toplantıyı 2021 yılının yaz dönemi başlarında yapmak üzere yeniden planlandıklarını belirtti. Monck, her yıl toplantıların bir etkinliği olarak düzenlenen “Davos Diyalogları”nın ise 25 Ocak’ta sanal ortamda düzenleneceğini de ekledi. Yaralar nasıl sarılacak? En yakın tarihlerle yaşadıklarımızdan birkaçını anımsamaya çalışalım mı? İşimiz gereği, başka işi olanlardan çok daha ayrıntılı, bazan bıkkınlık, öfke tepkilerimizi soğutmaya çabalayarak, elimizden geldiğince farklı kaynaklardan olup bitenleri anlamaya çabalarız.. Ülkemizde gerçekleri öğrenebilmek, giderek zor bir zanat oldu.. İnsanları güdülemede, sınırsız güç, kaynak kullanmada uzun soluklu iktidar erkinin kurduğu çarkların dişleri öylesine acımasız, işlevsel ki.. Akıl tutulması yaratma seferberliğine karşı durmak zorlaştıkça, çaresiz, umutsuz insanların bulabildikleri kaçış yolları, giderek içini kapanmak, umutsuzluk, depresyonla.. sorunlarından kaçmakla sınırlı kalıyor.. Neyse ki insanoğlunun yaşam refleksleri gün geliyor, bütün bu kurulu düzenin etkin çarklarının işlerliğini yok eden, yeniden hiç değilse kendi yakın çevresi ile birlikte en yaşamsal sorunları adına, kendi kendini uyandırma reflekslerine, sonrasında da hakları, çıkarları adına savaşım arayışlarına çok hızla yönlendirebiliyor.. Toplumsal uyanış, hakları adına patlama refleksleri, gücü işte tam da böyle, beklenmedik bir biçimde ortaya çıkıyor.. HHH İster inanın, isterse inanmayın bence bireysel ailesel ölçeklerden başlayın aynı sorunlarla yüz yüze kalan binler, derken, on binler, yüz binler olarak yüz yüze kaldığımız felaketler üzerinden yaşadıklarımızın, her birinde, günümüzde siyasal erk, Tekadam rejimi adına en yetkin ağızların felaketlerin hepsinde birden gerçekten çok acil, çok başarılı koşturmacaları, “Yaraları sarmak” sloganlı işlerde başarılı adımlar atabilmek yolunda çırpınmaları da tam da bu kaçınılmaz gerçeklikten.. Şöyle bir anımsayabildiğiniz kadarı ile anımsamaya çalışın.. Son yılın vahşilikte yarışılan kadın cinayetlerinden yangınlarına, sokaklarda yaşanılan felaketlere, depremlere, sellere, çatışmalarda verilen şehitler haberlerine, kenodi kendine bile çöken binalar, ölüm kayıpları karşısında hızla enkaz temizleme, ev boşaltma koşturmacalarına bir bakın. Yaşanan felaketlerin “ben geliyorum” denen her adımında sınırsız suç oraktlığı yapılacak.. Kirli çıkar ortaklıklarına, çıkar bağlarının oluşturulmasında her tür hakhukukadaletin işleyişlerinin önlerine takoz konulacak.. Bir tek yaşanan felaketin boyutlarına, şiddetine göre, ilk günlerinde “acıların sarılması” yolunda seferberlikte, gerçeğinde olmasa bile vitrininde kusursuz işler yapılacak.. Dünün görüntülü son sel felaketi canlı yayınlarında, çamur balçığında kurtarılabilecek bir şeyler bulmaya çalışan, gelecekleri kararmış insanlara nasıl içtenlikle yardım edildiğini, güvenli; bulabilirse çamur içindeki altınlarının bile kurtarılabileceği algısının sağlandığını gördük. İtfaiye ekiplerinin seferber, birisinin kendisini merdivenden tırmanmayı başararak, başaramayanı da özverili itfaiyecinin su çukuruna inerek kartarmasını izliyorduk. Hele övünmek gibi olmasın sele kapılmış ölenlerin, Van Gölü’nde boğulmuş kaçakların, cinayete kurban edilmiş kadınlarımızın ölü bedenlerinin bulunması adına yapılan gerçekten başarılı, çok da zor çabalara şapka çıkarmamak olası mı? Yanan, yakılan ormanlarımızın yeniden yeşilleneceği, yıkılan binaların yerine yaşanabilir binalara taşınma sözlerinden hiç eksiklik yapıldı mı? Bu yılın aklınızda kalan son sayısız suçların, kirli çıkarlar ağı, haksızlık, hukuksuzluk, yağmaların ürünü büyük can kayıpları, mal kayıpları, felaketleri sonrasında, birinin olsun suçlularıyla anlamlı hesaplaşmaya ilişkin tanıklığımız oldu mu? GüneydoğuBatı fay hatları üzerinden kırımaların yeni büyük depremlerin habercileri oldukları gerçeği, yüz binler değil, milyonlarla insanımızın can güvenliği adına yaşamsal hızda yıkıma karşı, acil çürüklerin ayıklanması seferberliği üzerinden acil bir sorumluluk üstlenilmesi adımı duyabildik mi? Çatlakpatlak binalarda paniğe kapılmış on binler, yüz binler yaşarken, uzatılan bir el var mı? Unutun gidin, Bakanların koşturmacalarının haber yapıldığı bir iki gün sonrası yaşamları kaymış insanlar, faleketzedeler üzerinden neler yapılıyor, bilgimiz var mı? Canlı yayınlarda en yakıcı savaş sorunlar tartışılırken bile, canlı yayın kesiliyor, saatlerle AA’dan Bakan’ın aynı gündemli pembe tablosunu dinlemek zorunlu oluyor. Yetmiyor 30 Ağustos kutlamaları için virüs engel, ErdoğanBahçeli ikilisi Malazgirt Zaferi’nin 940. yıldönümü kutlamalarında..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear