22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 24 AĞUSTOS 2020 PAZARTESİ HABER Yüksel’de ‘İşimizi geri istiyoruz’ eylemi yapanların tutuklanma gerekçesi açıklandı ‘Yine direnirler’ Kanun hükmünde kararnameyle (KHK) meslekten çıkarılan ve Yüksel Caddesi’nde “İşi mizi geri istiyoruz” eylemi ALICAN yapan öğretmen Acun Kara ULUDAĞ dağ ve mimar Alev Şahin’in de aralarında bulunduğu 6 kişinin tu tuklanma gerekçesi açıklandı. Sulh ce za hâkimi, “Eylemlerin, haklarında ve rilen adli kontrol tedbirlerine rağmen yoğun bir şekilde devam etmesi sebe biyle şüpheliler hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmasının bu aşama da yetersiz kalacağını” savundu. ‘İşimizi istemek suç değil’ 13 Ağustos’ta evlerinden gözaltına alınan Acun Karadağ, Alev Şahin, Mahmut Konuk, Mehmet Dersulu, Nazan Bozkurt ve Armağan Özbaş, 22 Ağustos’ta “örgüt üyeliği” iddiasıyla tutuklandı. Ankara 5. Sulh Ceza Hâkimliği’nde suçlamaları reddeden memur Nazan Bozkurt, “Ben örgüt üyesi değilim. Sadece işimi geri istiyorum. İhraç kararım hukuka aykırıdır. Kıyafetlerimizdeki sarı ve kırmızı renkleri ‘sosyalist olduğumdan’ giyiyorum” dedi. Mimar Alev Şahin, “Bir araya gelip işimizi geri istemek suç değildir” ifadesini kullandı. Sulh ceza hâkiminin tutuklama gerekçesinde, “ihraç edilen kamu görevlilerinin haklarının aranması gerekçesiyle yapılan eylemlere diğer örgütlerden katılımcı sağlamaya çalıştığı”, “ölen örgüt üyelerinin sahiplenilmesi” gibi ifadeler yer aldı. Karardaki bu kişilerin Grup Yorum üyesi İbrahim Gökçek ve Helin Bölek olduğu öğrenildi. ‘Açlık grevi suç’ Kararda, “şüphelilerin bazılarının gözaltına alındıktan sonra örgütsel bir tavırla açlık grevi yapmaları, eylemlere ilişkin finansal gelirlerin henüz açıkça ortaya konulmamış olması değerlendirildiğinde, şüpheliler tarafından terör örgütü DHKP/C’nin talimatları tarafından eylemlerini gerçekleştirdiği” ileri sürüldü. Tutuklama gerekçesinde, “eylemlerin haklarında verilen adli kontrol tedbirlerine rağmen yoğun bir şekilde devam etmesi sebebiyle şüpheliler hakkında adli kontrol hükümleri uygulanmasının bu aşamada yetersiz kalacağı” savunuldu. l ANKARA ‘ANAYASAL HAKKIM’ Öğretmen Acun Karadağ ifadesinde “örgüt üyesi olmadığını, bu direnişi sadece işini geri istemek için yaptığını” savundu. Sağlık sorunları ve pandemi nedeniyle uzun zamandır eyleme gitmediğini belirten Karadağ, “Anayasal haklarımı isteme dışında herhangi bir suç işlemedim. 51 yaşındayım. Bundan sonra da bir örgüte üye olacak değilim” diye konuştu. Acun Karadağ Mehmet Dersulu ‘BİLDİĞİM HALDE KAÇMADIM’ 14 yıllık öğretmenken ihraç edildiğini belirten Mehmet Dersulu, bu soruşturmayı 6 ay öncesinden bildiği halde kaçmadığını belirterek “Beni arayan herkes Yüksel Caddesi’nde bulabilir” dedi. Avukatlardan Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal için yaşam çağrısı tahliye istediler “Cezaevinde kalamaz” raporuna rağmen tah liye edilmeyen ölüm orucun daki avukatlar Ebru Timtik ve Aytaç Ünsal’ı yaşatmak için Türkiye ve dünyanın dört bir yanından avukatlar dan çağrı geldi. Açıklamada, “Bizler Ebru ve Aytaç’ı kay betmek istemiyoruz. Tahli yeleri sağlanırsa, onların ya şamları hakkında aldıkları bu kararı yeniden değerlen Aytaç Ünsal Ebru Timtik dirmeleri konusunda ısrarcı delemiz sürecektir. Tartışmasızdır ki olacağımızı taahhüt ediyoruz” denildi. bu mücadelede, Ebru ve Aytaç’ın var ‘Sağlıkları kritik’ lığına, aramızda ve yanımızda olmalarına ihtiyacımız var. Bunun meslektaş “Yaşam İçin Çağrı” başlığıyla yapı larımızca bilindiğini temenni ediyoruz. lan açıklamaya, Türkiye’nin yanı sıra Buradan başta Yargıtay olmak üzere Almanya’dan Kongo’ya, Japonya’dan yetkililere çağrıda bulunuyoruz: Mes Kanada’ya, dünyanın birçok ülke lektaşlarımızın sağlık durumları kri sindeki binlerce avukat imza verdi. tik aşamada olup bir an önce tahliye Açıklama da şöyle denildi: “Ebru ve leri sağlanmazsa geri dönüşü olma Aytaç’ın da aralarında bulunduğu avu yan sonuçlar yaşanacaktır. Bizler Eb katlar hukuk her yönden çiğnenerek ru ve Aytaç’ı kaybetmek istemiyoruz! mahkum edildiler. Bizler bu yargılama Tahliyeleri sağlanırsa, onların yaşam nın takipçisi ve tanığı avukatlar olarak ları hakkında aldıkları bu kararı yeni Ebru ve Aytaç’ın taleplerini tartışma den değerlendirmeleri konusunda ıs sız şekilde destekliyor ve yükselttikle rarcı olacağımızı taahhüt ediyoruz! Ya ri çağrıyı duyuyoruz. Adil yargılanma şanan bu hukuksuzluğa son verin, biz hakkının tesisi ve hukuk güvencesi meslektaşlarımızı yaşatalım!” bizlerin de talebidir ve bu yolda müca l Haber Merkezi T.C. GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI’NDAN İHALENİN KONUSU: Tapunun Şahinbey İlçesi, K.Kızılhisar Ve Beştepe Mahallesinde bulunan, aşağıda ada, parsel numarası, tapu alanı, imar durumu, m² rayiç bedeli, toplam muhammen bedeli ve geçici teminat tutarı belirtilen taşınmazların ayrı ayrı satışı işidir. Sıra No Mah. Ada Parsel Tapu Alan 1 K.Kızılhisar 169 2 1.423,31 m² 2 Beştepe 7042 1 13.756,82 m² İmar Durumu Konut A5 (E: 1.35) Konut (E: 2.00 Yençok: 15 Kat) Rayiç Bedeli 2.000,00 TL 900,00 TL Muhammen Bedel 2.846.620,00 TL 12.381.138,00.TL Geçici Teminat 86.000,00 TL 372.000,00 TL 2. İHALENİN YAPILIŞ ŞEKLİ: İhale, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 35/a maddesine göre Kapalı Teklif Usulü ile ayrı ayrı yapılacaktır. 3. İHALE ŞARTNAMESİNİN TEMİNİ ve BEDELİ: İhaleye iştirak edecek gerçek ve tüzel kişiler ihale şartnamesini, 250,00.TL karşılığında Belediyemiz Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı İhale İşleri Şube Müdürlüğünden temin edebilirler. Her taşınmaz için ayrı şartname bedeli yatırılacaktır. 4. GEÇİCİ TEMİNATA İLİŞKİN ESASLAR: İhaleye girecek gerçek veya tüzel kişiler, istekli oldukları taşınmazla ilgili geçici teminatı,  Türkiye Vakıflar Bankası TR22 0001 5001 5800 7290 4046 01 İban nolu Belediyemiz banka hesabına yatırabileceği gibi bankalar veya özel finans kurumlarından alacakları, süresiz banka teminat mektubu da sunabilirler. 5 İHALENİN SAATİ, YERİ ve EVRAKLARIN TESLİM SÜRESİ: Söz konusu yerlerin ihalesi 09.09.2020 Çarşamba günü saat 15.00 ‘de Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Encümen Toplantı Salonunda İhale Komisyonunca (Encümence) ayrı ayrı yapılacaktır. İhaleye iştirak edeceklerin, aşağıda istenilen belgelerle birlikte İhale İşleri Şube Müdürlüğüne 09.09.2020 Çarşamba günü saat 12.00 ‘e kadar sıra alındılar karşılığında vermeleri ya da taahhütlü olarak posta ile göndermeleri gerekmektedir. Postadaki gecikmeler nedeniyle süresinde Komisyon Başkanlığına ulaşmayan teklifler değerlendirmeye alınmayacaktır. 6. İSTENİLEN BELGELER: Teklifler aşağıdaki bilgi ve belgeleri içerecek şekilde hazırlanacaktır. A. İÇ ZARF: Teklif mektubundan oluşur. Teklif Mektubu, ihaleye iştirak edecek gerçek ve tüzel kişilerce veya kanuni vekillerince imzalanacak ve bu teklifte şartname ve eklerinin aynen kabul edildiği belirtilecektir. Teklifler hem rakamla hem de yazıyla açık olarak yazılacaktır. Bunlardan herhangi birine uygun olmayan veya üzerinde kazıntı, silinti ve düzeltme bulunan teklifler reddedilecektir. Teklif mektubu bir zarf (iç zarf) içerisine konulup kapatıldıktan sonra zarf üzerine isteklinin adı, soyadı ve tebligata esas olan açık adresi yazılacaktır. Zarfın yapıştırılan yeri istekli tarafından imzalanacak ve mühürlenecektir. B. DIŞ ZARF: Dış zarf aşağıdaki bilgi ve belgeleri içerir, a) Teklif mektubunu içeren iç zarf, b) Gerçek kişiler için Türkiye’de kanuni ikametgâhı olduğuna dair belge (Nüfus Müdürlüğü’nden veya eDevlet ‘ten temin edilecek), c) Tebligat için Türkiye sınırları içerisinde adres göstermesi ve telefon numarası bildirmesi, ç) Tüzel kişiliğin Ticaret ve/veya Sanayi Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge (İhale tarihinin olduğu yıla ait olacak) d) Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri, e) Vekaleten ihaleye katılan kişinin, istekli adına ihaleye katılabileceğine ilişkin noter tasdikli vekaletname ile imza sirküsü, f) İstekli tarafından her sayfası imzalanmış şartname, g) Şartnamenin satın alındığına dair makbuzun aslı, ğ) Şartnamede belirtilen geçici teminatın ödendiğine dair makbuz veya limit dahili banka teminat mektubu, h) Belediyemize borcu olmadığına dair belge (İhale ilan tarihinden sonra alınmış) C) DIŞ ZARFIN KAPATILMASI: Yukarıda belirtilen belgeler ve iç zarf bir zarfa konarak kapatılacaktır. Bu zarfın üzerine isteklinin adısoyadı ve açık adresi ve teklifi ne ile ilgili olduğu yazılarak kapatılacaktır. İç zarfta olduğu gibi dış zarfında yapıştırılan yerinin mühürlenip imzalanması gerekmektedir. İhaleye iştirak edeceklere duyurulur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1209960) T.C. ŞIRNAK SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO:2020/5 12/08/2020 Mahkememize açılan gaiplik davasının verilen ara kararı gereğince; Mahkememizin 2020/5 Esas sayılı dosyasında Mehmet ÇAKAN’ın 1989 yılında çobanlık yaparken terör örgütü tarafından kaçırıldığı, 23 ay sonra terör örgütü tarafından infaz edildiğine ilişkin duyumların geldiği,ancak bu güne kadar kendisinden hiçbir haber alınamadığı gerekçesiyle gaipliğine karar verilmesi dava edildiğinden, Şırnak Merkez Nüfusuna kayıtlı, İsmail ve Halim oğlu, Şırnak 01/03/1975 doğumlu, T.C. 39896169416 nolu Mehmet ÇAKAN’ı bilen ve tanıyanların veya kendisinden haberi olanların ilan tarihinden sonraki 6 ay içinde mahkememize bilgi vermeleri ilanen tebliğ olunur. Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de (Basın: 1210979) Türkiye Kurtuluş Savaşı’nı İngiltere’ye karşı verdi Türk Yunan düşmanlığı İngilizlerin ektiği büyük tohumdur... Sakarya Savaşı, büyük bir tarihsel olaydır; hem Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşu ve bağımsız bir ülke olarak dünyada yerini alması hem de dünya savaş tarihindeki, stratejik, taktik, başkomutanlık yönetimi bakımından çok özgün yeri dolayısıyla... Atatürk’ün askeri dehasının tartışılmaz bir şekilde yeniden parladığı bir savaş olması da olayın büyük ekstrasıdır. Yunan ordusu sayıca ve her türlü silah bakımından çok üstün. İlk saldırıları başarılı oluyor ve ordumuz geri çekiliyor. Atatürk, Yunanistan için cepheyi genişletiyor ve yayıyor, Yunan ordusu da yayılmak zorunda kalıyor. Askeri bakımdan tarihe geçen Atatürk’ün emri her şeyi belirliyor; hattı müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır, o satıh bütün vatandır. Bu emirde artık cephe hattı yoktur, her nokta, her siper, her toprak, her tepe, yani her bulunduğun yer bir cephedir, nerede bulunuyorsan, orayı savunacaksın, bir adım gerisinde siper alacaksın. Böylece “cephe çöktü” lafını tarihin çöplüğüne atıyor Mustafa Kemal. Atatürk bunun teori ve pratiğini Çanakkale’de yapmıştı. Siper savaşı! Düşmanın büyük saldırısı ve gücü karşısında kaçan askerleri bizzat durdurmuş yere yat komutu verdirmiş, siper aldırmış ve süngüsünü kullandırmıştır. Düşman şaşırmış, güçlü konumdayken ne olduğunu anlayamamış, o da sipere yatmış, böylece sonunu hazırlamıştır. “Sathı müdafaa”, Çanakkale’deki doğrulanmış büyük emrin, Sakarya Savaşı’nın özel koşullarında uygulanmasıdır. Neden böyle bir yazı? Şimdi, bu yazı ve bunlar da nereden çıktı güncel konular mı bitti, diyeceksiniz. Anlatayım. Önceki gün Sakarya Savaşı’nın başlangıcıydı... Doğu Akdeniz’de yine Yunanlar... İki aydır durmadan kurtuluş, kuruluş ve özel olarak Atatürk odaklı okumalarım... Yeterli mi?! Ve Yunanlarla savaş gerilimleri, gemi batırma önerileri... Şüphesiz, Türkiye özellikle Meis Adası konusundaki tezleri ve Doğu Akdeniz’de açılımları açısından haklı bir konumda. Her ne kadar iktidar ideolojik dış politika izlemesiyle ülkeyi dünya karşısında tamamen yalnız bırakmış olsa ve derdini tezlerini kimselere anlatamıyor olsa da... Yunanistan neredeyse her kaya parçasına “ekonomik alan” yaratma politikasıyla Türkiye karşısında “kadim düşmanlık” izlemek istemektedir. Derdim bu “kadim düşmanlığı” anlamak. İngiltere başdüşmandı Kurtuluş Savaşı aslında İngiltere’ye karşı verildi. Çanakkale’de de İngilizler başroldeydi! Orada Yunanlar yoktu. Fakat Birinci Büyük Savaş’ın bitimiyle Osmanlı İmparatorluğu üzerine tam çöken de esas olarak İngiltere idi. İstanbul’un işgali de İngiltere’den sorulurdu. Meclisi basarak yurtseverleri Malta’ya süren de onlardı. İstanbul’da vatanseverleri kurşuna dizen de.. Vahdettin’i esir alarak vatan haini derekesine düşüren ve Kurtuluş Savaşı’nı boğma komplolarının tümünün kaynağı ve Hilafet Ordusu denen ilkel artıklar takımını İngiliz altınlarıyla örgütleyen de. Ve, Yunanları Anadolu’ya saldırtarak iğfal eden ve onlara “Küçük Asya Felaketi” yaşatan da.. Yunanların “Büyük Yunanistan” hayalini kullandı. Trakya ve Batı Anadolu’yu (Ege Bölgesi’ni) siz alın dedi. Venizelos da Kral Konstantin de bu zokayı yuttu ve ülkelerine büyük felaketi hazırladı. Çünkü İngilizlerin ellerinde, Anadolu’yu Sevr Antlaşması’yla parçalamak için başka bir “büyük kullanışlı alet” yoktu. Yunanistan, Anadolu’da büyük kötülükler yaptı. Bu kötülüklerin önemli hesabı da İngilizlere aittir. Askerler çözemez sorunu Yunanistan bu felaketin iç hesaplaşmasını nasıl yaptı, İngilizlerin oyuncağı olduklarını gördü mü... Ama ellerinde kalan, Türkiye düşmanlığı oldu. Yunanistan’a egemen olan bu düşmanlık politikasının tohumlarını eken İngiltere’dir. İngiltere gittiği, işgal ettiği her yerde milletleri, etnisiteleri, mezhepleri birbirine kırdırarak, tüm bunlardan menfaat çıkarmıştır. Şimdi de Yunanistan, adaletli ve her ülkenin çıkarını gözeten dostluk politikası yerine, büyük ağabeylerini devreye sokmaya çalışıyor. Bu yanlış, Türkiye ile kardeşçe işbirliğinin herkese, tüm Akdeniz’e kazandıracağı büyük bir dünya ve refah var.. Gerginliklerin ise kaybettireceği, yine büyük bir dünya ve refah var. Bu iş, askerlerin çözebileceği bir sorun değildir. Osmanlı tokadı falan... Bu sorunu her iki tarafın toplumunun, sivillerinin büyük dayanışmasıyla çözmeliyiz. Tarih iki ülkeyi dostluğa, birlikteliğe davet ediyor. Bir tarihsel ve coğrafi zorunluluk. Farkında değil miyiz?!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear